Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/416 E. 2020/651 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/416 Esas
KARAR NO : 2020/651

DAVA : Alacak (Hasılat Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hasılat Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 11/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Komisyon nihai karar gereği karşı taraf davalı …’ya 129.870 Euro toplam borcunun olduğunu, davalı … bu alacaklarının bir kısmını üçüncü şahıs ve şirkete temlik ettiğini, temlik edilen miktarların 46.364 Euro’sunu … A.Ş’ye, 25.000 Euro’sunu ise …’ye müvekkil kooperatifin ödediğini, ödeme sonrasında kalan bakiye miktarın kooperatife olan borçları düşüldükten sonra borcun ödenmesi ile alakalı olarak davalı …’ya … 3. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, davalının ihtarnameye cevap verdiğini, müvekkil kooperatif başkanının …bank … şubesinden 43.830 Euro’yu davalıya havale ettiğini, havalenin davalı tarafından alınmadığını ve tutarın iade edildiğini, müvekkil adına … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile mahkemeden tevdi mahalli istendiğini ve karar gereği 43.830 Euro davalının hesabına yatırıldığını, davalıya para yatırıldıktan sonra … 3. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edilerek müvekkil kooperatife ait … adresindeki 2 ve 3 bodrum katlarının müvekkile teslim etmesinin istendiğini, davalının 2. Bodrum katı müvekkile teslim ettiğini ancak 1. Bodrum katın teslim edilmediğini, davalının teslim ettiği yer için teslim tarihine kadar teslim etmediği yer için 07/10/2009 tarihinde haksız işgal tazminatı davasının açıldığını, taraflar olarak 29/04/2014 tarihli davadan vazgeçme protokolü ile yapılan ödeme sonrası 30/04/2015 tarihinde yapılan duruşmada protokol gereği feragat edildiğini, davaya kadar olan haksız işgal bedelinin ödendiğini, sonrası ile alakalı olarak başka ödeme yapmadığını, ödenmesi gereken toplam 22.188 TL’nin gereken faizleri ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 16/09/2020 tarihli cevap dilekçesiyle ve özetle; dava konusu uyuşmazlığın ticari dava dava olduğunu, ticari davalarda arabuluculuğun dava şartı olduğunu, davacı tarafın dava şartını yerine getirmediğini, davacı vekili tarafından aynı konuda açılmış ve halen … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasında derdest olan bir davanın olduğunu, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 11/06/2019 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, ancak kararın henüz kesinleşmediğini, bu nedenle mahkemenize açılan dava bakımından derdestlik itirazının bulunduğunu, ecri misil alacaklarının zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, dava konusu yapılan ecrimisil alacaklarının 2012 yılından önceye ilişkin olması nedeniyle zamanaşımı itirazlarını ileri sürdüklerini, … 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında görülen davada delillerin toplandığı ve bilirkişiden rapor alındığını, bilirkişi raporlarında dava konusu yapılan bodrum katların binanın ortak alanları olduğunun tespit edildiği, ancak mahkemece bir karar verilmeden taraflar arasında 30/04/2015 tarihinde sulh protokolü yapıldığını, sulh protokolü gereği davacı kooperatif davalı müvekkile alacaklarını ödediğini ve davalı müvekkilin de bodrum katı teslim ettiğini, davalının alacağının ödenmediği zaman dilimi içinde davalının da taşınmazı kullanmaya devam etmesi hakkaniyetin bir gereği olduğunu, davalının alacağına faiz eklenmediği için davacı kooperatif de davalıdan taşınmaz için kullanım bedelini isteyemeyeceğini, davacı kooperatifin ferdileşme yaptığını ve binada kooperatifin söz hakkının kalmadığını bildirerek davanın öncelikle arabuluculuk dava şartı yokluğundan reddine, davanın 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığından davanın zamanaşımından reddine, davacı kooperatifin davalı müvekkilden talep edebileceği hak ve alacağı bulunmadığından davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
1.1.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın haksız işgalden kaynaklanan ecrimisil bedelinin tahsiline ilişkin olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.18/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 378,92 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 324,52 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 09/11/2020

Katip …
¸¸

Hakim … ¸¸