Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/398 E. 2021/226 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/398 Esas
KARAR NO : 2021/226

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 28/07/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin 3996 Sayılı Bazı Yatırım Ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … ‘nun işletme hakkı sahibi, davalı ise işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış tüzel kişi tacir olduğunu, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişler 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte olup, aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde, icra takibinden sonra yapılan kanunu değişiklik sonrası geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza uygulaması yapıldığınu, bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanun ‘un 30/7 Maddesi uyarınca ceza uygulaması yapılmadığını, davalı …, … plakalı araçları ile 19/03/2017 ve 02/09/2018 tarihlerinde ücret ödemeksizin 2 kere ihlalli köprü ve otoyol geçişi yapıldığını, davacı müvekkilin, geçiş ücretlerinin süresi içinde ödenmemesi üzerine icra takibine girişildiğini, davalının ise gerekçe göstermeksizin icra takibine itiraz ettiğini, icra takibinden sonra 7144 sayılı Kanun’un 18. maddesi ile 6001 sayılı Kanun’un 30. maddesinde değişiklik yapılarak uygulanan ceza katsayısının onda dörde düşürüldüğünü, bu nedenle davanın ceza uygulamalarındaki kanunu değişiklik sonrasında oluşan hukuki durumu dikkate alınarak cezaların 4 kat olarak belirlenerek harçlandırıldığını, diğer taraftan geçiş bedelinin ödendiğini ispat yükü, davalıya ait olup, davalının geçiş ücretlerini ödemediği de sabit olup; icra takibine itiraz eden davalı borçlunun itirazında haksız olduğu açıkça anlaşıldığını, diğer taraftan alacağın likit olduğununda görüldüğünü, bu nedenle, müvekkili lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, müvekkilin işletmiş olduğu köprü ve otoyoldan ihlalli şekilde geçilmesi üzerine, araç sahibinden, geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza tahakkukuyla beraber bu meblağın talebinin yapılması mümkün olduğunu, tahakkuk eden 4 katı tutarında ceza tamamen hukuka ve kanuna uygun olduğunu bildirerek davanın kabulü ile … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine itirazının iptaline, icra takibinin geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere toplam 240,05 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden önce işlemiş faiz (18,02 TL) ve KDV (3,25 TL) yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Mahkememizce celp edilen … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 266,25 TL asıl alacağı, 19,99 TL faiz, 3,60 TL Kdv olmak üzere toplam 289,84 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 17/01/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 16/11/2020 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davacının sistem kayıtları, İGB dökümleri ve kamera görüntüleri ve dosya incelenerek, davalının ileri sürdüğü ödeme iddaisı ve borca itiraz dilekçesi ekinde sunduğu ödeme belgeleri değerlendirilerek geçişlerin ödemelerinin davalı tarafından yapılıp yapılmadığı, davalının ücret ödemeksizin geçiş yapıp yapmadığı, yapmış ise tespiti ile geçiş ücreti ve para cezasının icra takip talebine konu geçiş ihlalleri ile bağlı kalınarak hesaplanması konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir … tarafından ibraz edilen 22/01/2021 tarihli raporda özetle; “Davalı firmanın davacı firma tarafından işletilmekte olan köprü ve otoyollardan 19/03/2017-02/09/2018 tarihleri arasında toplam 2 defa belirtilen … ve … plakalı araçlarla kaçak veya eksik bakiyeli … etiket veya … cihazı ile geçiş yaptığı, davalı firmanın ödenmesi gereken toplam tutarın hesaplanması sırasında uygulanan formülün (GEÇİŞ ÜCRETİ X 4 KATI CEZA + GEÇİŞ ÜCRETİ= ÖDENMESİ GEREKEN TOPLAM ÜCRET) uygulanmasının gerektiği, bu formülden hareketle davalı firmanın davacı firmaya ödemesi gereken toplam miktarın cezalar dahil olmak üzere 266,25 TL (iki yüz altmış altı Türk Lirası yirmi beş kuruş) olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; 6001 sayılı kanun kapsamında geçiş ihlali nedeniyle meydana gelen geçiş ücreti ve para cezasının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
6001 sayılı Kanun’un 30. Maddesinin (5) numaralı bendinde; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza uygulanacağı ve genel hükümlere göre tahsil edileceği, (7) numaralı bendinde; Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezaların uygulanmayacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Bu hükümlerin birlikle değerlendirilmesinde; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen otoyollardan ücret ödemeksizin geçilmesi halinde, geçiş ihlali yapan araç malikinin geçiş ücretini, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödememesi durumunda ücretin 4 katı tutarında ceza kesileceği ve bu ceza tutarı ile birlikte geçiş ücretini ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak geçiş ücretinin, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmesi halinde ceza uygulanamayacaktır.
Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunun ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davalı tarafa ait … ve … plakalı araçlarla davacıya ait otoyollardan ücret ödenmeksizin 2 adet geçiş yapıldığı, bu geçişlerin toplam bedelinin 53,25 TL olduğu, davalı tarafından ücret ödemesi yapıldığına dair delil veya belge sunulmadığı anlaşılmakla davalının 6001 sayılı Kanun’un 30. Maddesinin (5) ve (7) numaralı bentleri uyarınca 53,25 TL tutarında geçiş ücretini ve bunun 4 katı tutarındaki 213,00 TL cezayı ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak davacı tarafından talep geçiş ücreti ve gecikme cezası bedeli toplamı 240,05 TL olarak açıklandığından taleple bağlılık ilkesi gereği toplam 240,05 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
İşlemiş faiz açısından yapılan değerlendirmede; dava konusu geçiş ücretlerinin geçiş ihlalinin gerçekleştiği anda muaccel olduğu, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi halinde ceza kesileceğinin düzenleme konusu yapıldığı anlaşılmakla davacının muaccel olan geçiş ihlali ve ceza bedeli alacaklarına ilişkin olarak faiz talebinde bulunabilmesi için davalıyı ayrıca bir ihtar ile temerrüte düşürmesi gerektiği sonucuna varılmış, somut olayda temerrüte ilişkin ihtar bulunmadığından işlemiş faiz talebi ve buna bağlı KDV talebi reddedilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 240,05 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 240,05 TL’ye avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 240,05 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 240,05 TL’ye avans faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 48,01 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 878,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 806,53 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 240,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 107,45 TL’nin davacıdan, 1.212,55 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı yokluğunda, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.880 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2021

Katip
¸¸

Hakim
¸¸