Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/391 E. 2021/659 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/391 Esas
KARAR NO : 2021/659

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 24/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili … Ltd. Şti. Şirketi, 1993 yılından beri … bayii olarak faaliyet gösteren … A.Ş bünyesinde ve işyerinde davalının acentesi olduğunu, yani müvekkili şirketin gerek konum gerek ise … markası ile çok yakın ilişki içerisinde emek ve mesainin olması sebebiyle davalının acentesi olarak müşteri portföyü ve çeşitliliğine büyük katkıları olduğunu ve yine yıl olarak görüleceği üzere çok uzun süredir ( 6 yılı aşkın süredir ) davalı sigorta şirketinin acenteliğini yaptığını, davalı tarafından, … 47. Noterliği nin … tarih ve …| yevmiye sayılı ihtarnamesini gönderilerek, taraflar arasında yaklaşık 6 yıldır süren| acentelik sözleşmesi hiçbir gerekçe sunulmadan fesih edildiğini, davalı uzun yıllardır süren acentelik süresince sadece belirtilen ihtarnameyi gönderdiğini, sözleşmeyi gerekçesiz olarak feshettiğini, ancak acentelik süresince hiçbir zaman fesih iradesi göstermediğini, davalı tarafından neden göstermeksizin, haksız olarak sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle doğan 10.000,00 TL tutarındaki zararlarının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek Ticari faiz ile tazmin edilmesine; denkleştirme istemleri uyarınca 10.000,00TL tutarındaki denkleştirme alacaklarının, dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiz ile ödenmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Huzurdaki davada davacının iddia ettiği bir zararı var ise davacı bu zararı bilebilecek ve miktarını hesaplayabilecek durumda olduğunu, bu nedenle davacının belirsiz alacak davası açması da hukuka uygun olmadığını, davacı yan, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu delillerini de taraflarına tebliğ edilmediğini, acentenin denkleştirme tazminatı talep edebilmesi için sözleşmenin sigorta şirketi tarafından haksız yere feshedilmesi, sözleşmenin feshinden sonra acentenin portföyünden sigorta şirketinin önemli menfaatler elde etmesi, acentenin ücret kaybına uğraması ve denkleştirmenin hakkaniyete uygun olması ve sözleşmenin feshinde acentenin kusursuz olması gerektiğini, denkleştirme tazminatı talep etmenin ön koşulu taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin haksız feshedilmesi olup, söz konusu fesih haksız olmadığını, acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesi nedeni ile davacı acentenin ücret kaybı ve portföy tazminatı alacağı talebinin bir dayanağı bulunmadığını, davacı … halen tüm sigortacılık faaliyetlerine devam ettiğini, arz ve izah edilen nedenlerle öncelikle usuli itirazlarımız dikkate alınarak davanın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığından hukuki yarar yokluğundan reddine, usulu itirazlarlarının kabul görmemesi halinde, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir ile sigorta uzmanı bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 14/06/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davalı, … 47. Noterliğinin … tarihli, … yevmiye sayılı fesih ihtarnamesinde davacı … sözleşmesini sebep bildirmeden tek taraflı fesih ile sonlandırdığı, Acentenin zarar doğuran satışları, satışları yenileyemeyişi ve satışlarda belirli bir kotayı tutturamayışı … kusuru olarak nitelendirilemeyeceği ve kaldı ki taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin ilgili herhangi bir hükmünde “acentenin hedeflerini tutturamaması halinde fesih edilemeyeceği”ne dair herhangi bir hükümün bulunmadığı, iş bu rapor mali bölümde acentenin kar kaybı olarak belirtilen “kar kaybı” iş bu davanın kapsamı bakımından uygulanabilirliği bulunmadığı zira davalının haksız fesih nedeniyle davacının hak kazandığı prim denkleştirme tazminatının hesaplanması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı … şirketinin haksız fesih iddiasıyla sözleşmesinin sonlandırıldığını iddia ederek açmış olduğu portföy tazminatına ilişkin davadır.
Davacı ile davalı arasında 10.06.62014 tarihinde 1 yıl süreli acentelik sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 22. maddesinin fesih ve neticelerini düzenlediği, davalı tarafından davacıya çekilen … 47. Noterliğine ait … tarih ve … yevmiye ile keşide edilen fesih bildirimi ile sözleşmenin 22. maddesi ve TTK 121. maddesi uyarınca tek taraflı olarak ihtar tarihinden itibaren 3 ay sonra 10.06.2020 tarihinde etkisi doğacak şekilde sözleşmenin feshedildiği, … Sigorta A.Ş. tarafından … 47.Noterliğine ait … tarih ve … yevmiye ile keşide edilen azilname ile davacının fesihte bildirilen lüzum üzerine azledildiğinin ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresi içersinde yapıldığı ancak yevmiye defterlerinin yasal süre içersinde kapanış tasdiklerinin sunulmaması nedeniyle HMK 222/2 maddesi kapsamındaki koşulları taşımadığı, davalı şirketin 2014-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve usulüne uygun tutulduğu ve HMK 222/2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı, Davacının sunmuş olduğu 600 satış gelirleri hesabında davalı şirket ile birlikte …, … Şirketlerinden prim gelirlerinin mevcut olduğu görülmüş olup, 600 satış gelirleri hesabında ayrıştırılan 600.00.03 … Sigorta hesabında mevcut gelir tutarlarının bulunduğu, davacının kayıtları uyarınca 2016-2020 yıllarına ait komisyon tutarlarına göre davacının kayıtlarına göre ortalama 1 yıllık komisyon gelirinin 33.173,44 TL olduğu, Davalı tarafından davacının üretmiş olduğu poliçeler ve poliçelere ilişkin tahakkuk eden komisyon tutarları 2015-2020 tolamının 150.128 TL olduğu, davalının 2015-2020 yıllarındaki poliçelere ilişkin davacı kayıtlarında mevcut komisyon gelirleri uyarınca ortalama 1 yıllık komisyon gelirinin 30.452,00 TL olduğu, davalı tarafından poliçelere ilişkin sunulan digital dökümlere göre, toplam 213 adet poliçeden 13 adet poliçeye ilişkin yenileme olduğu, 200 poliçeye ilişkin yenileme olmadığı, davalının davacının portföyünde 11 adedinin zorunlu trafik, 2 adedinin kasko olduğu, davalının davacının portföyünden yararlandığının söylenmesinin hesaben mümkün olmadığı, aksi kanaat oluşması halinde portföy tazminatına konu edilebilecek 1 yıllık komisyon geliri 30.452,00 TL olduğu, Davacının sunulan kurumlar vergisi beyannamesi içeriği 2018 ve 2019 yıllarına ait gelir tabloları uyarınca satış ve faaliyet karının incelenmesi neticesinde, davacının salt davalı acentesi olmadığından … Sigorta ile ilgili komisyon gelirlerinin de olduğu tespit edilmekle, şirketin satış gelirleri ve faaliyet karları uyarınca ortalama faaliyet karlılığının % 35 olarak hesaplandığı, davalıya fesih için 3 ay süre verilmesi nedeniyle geçmiş dönem komisyon gelirleri ve mali tabloları kapsamında mahrum kaldığı 1 aylık karın 887,89 TL olarak hesap edildiği (1 yıllık gelir 30.452,82, 1 aylık kom.geliri 2.537,73, 1 aylık faaliyet karı 887,89) hükme elverişli mali rapordan anlaşılmıştır.
Davacı … A.Ş. ile Davalı … Sigorta A.Ş. arasında 10.06.2014 tarihinde “acentelik sözleşmesi” akdedilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. … 47. Noterliğinin … tarihli, … yevmiye sayılı ihtarnamesine istinaden acentelik sözleşmesini “Acentelik Sözleşmesi”nin 22. Maddesi ve T.T.K. nın 121. Maddesi uyarınca açıkça sebep bildirmeden tek taraflı fesih ile sonlandırmıştır.
Davacı … A.Ş. ile Davalı Mapfre Sigorta A.Ş. arasındaki acentelik sözleşmesinin 22. maddesi “… SİGORTA, işbu sözleşmeyi her zaman, tek taraflı olarak ve hiçbir koşul aranmaksızın feshetmeye yetkilidir. …’nin, Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliğince tutulan Levhaya kayıt olmakla birlikte …’dan silinmesi durumlarında … SİGORTA, iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilecektir. Her ne sebeple olursa olsun, işbu sözleşme feshedilir veya infisah ederse yahut ta yürürlük süresinin bitiminden sonra yenilenmezse, …, … SİGORTA’dan herhangi bir nam ve ünvan altında herhangi bir hak, zarar, ziyan, tazminat, komisyon, portföy hakkı, mahrum kalınan kar, maddi ve manevi zarar karşılığı kar kaybı ve benzeri taleplerde bulunmayacağını şimdiden beyan, kabul ve taahhüt eder Tüm fesih masrafları da …’ye aittir. Ayrıca, işbu sözleşmenin feshi üzerine …, …SİGORTA’ya olan borcunu en geç beş gün içinde tamamen ödemediği takdirde temerrüde düşmüş olur. …, temerrüde düşmesi halinde Merkez Bankasının avans işlemlerinde uyguladığı avans faiz oranının iki katı oranında hesaplanacak temerrüt faizini, temerrüt tarihinden itibaren mürekkep olarak hesaplanmak suretiyle ödeyeceğini ve her türlü mahkeme masraflarının da kendisine ait olacağını kabul, beyan ve taahhüt eder.” şeklindedir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun, Sigorta Acenteleri başlıklı 23. Mad. 18. fıkrası, “Türk Ticaret Kanununun acentelere ilişkin hükümleri, sigorta acenteleri hakkında da uygulanır.” hükmüne amirdir.
6102 TTK Madde 121-1“Belirsiz bir süre için yapılmış olan acentelik sözleşmesini, taraflardan her biri üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshedebilir. Sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman fesih olunabilir.”
6102 TTK Madde 121-4 “Haklı bir sebep olmadan veya üç aylık ihbar süresine uymaksızın sözleşmeyi fesheden taraf, başlanmış işlerin tamamlanmaması sebebiyle diğer tarafın uğradığı zararı tazmin etmek zorundadır.” şeklindedir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 23/16. madde “Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra sigorta şirketi sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde ediyor ve hakkaniyet gerektiriyorsa, sigorta acentesi, sigorta şirketinden tazminat talep edebilir. Ancak, sigorta acentesinin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmesi ya da kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olması halinde tazminat hakkı düşer” hükmüne amirdir.
Davalı sigorta şirketinin sözleşmeyi fesih nedeni olarak belirttiği “davacının sürekli zarar ediyor oluşu” “davacının satışlarda belirli bir orana erişememesi” “davacının satışlarında düşme olması” vb. nedenler tek başına davacı acentenin kusuru olarak nitelendirilemez. Nitekim acentenin zararlı portföy yapısının, … kusuru olarak nitelendirilemeyeceği, dolayısıyla sözleşmenin feshi için geçerli bir sebep olamayacağına dair Hazine Müsteşarlığı’nın, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sigortacılık Müdürlüğü’ne gönderdiği …tarihli, … sayılı bilgilendirme yazısı “… prim üretim ölçütleri önceden belirlenmeksizin üretim yetersizliği sebebiyle veya bağlı bulunulan sigorta şirketince belirlenen riziko kabul esaslarına uygun biçimde acentelerce aracılık edilen sigorta sözleşmelerinden elde edilen prim gelirleri ile tazminat ödemeleri arasındaki dengesizlik nedeniyle portföyün verimli olmamasının gerekçe gösterilmesi gibi hallerin “acentenin kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olması” kapsamında değerlendirilmesinin ve bu noktada acentenin tazminat hakkının düşmesinin hakkaniyete uygun olmayacağı değerlendirilmektedir…” şeklindedir.
Y. 11. HD. 18.01.2007 T. 2005/13606 E. ve 2007/430 K. sayılı ilamı “…fesih nedeni olarak ileri sürülen pirim artışının azlığı ve hasar pirim oranının yüksekliğinin, dosya kapsamına göre haklı bir fesih nedeni sayılamayacağı…” şeklindedir.
Acentenin denkleştirme talebinde bulunabilmesi için gerekli şartlar TTK Madde 122’de şu şekilde düzenlenmiştir. “Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;
Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
…, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücreti isteme hakkını kaybediyorsa ve somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, … müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.”
Davalı … 47. Noterliğinin … tarihli, … yevmiye sayılı fesih ihtarnamesinde davacı ile olan … sözleşmesini sebep bildirmeden tek taraflı fesih ile sonlandırdığı, acentenin zarar doğuran satışları, satışları yenileyemeyişi ve satışlarda belirli bir kotayı tutturamayışı hususlarının taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinde bu hususların gerçekleşmesinin halinin fesih sebebi olarak belirlenmemesi nedeniyle … kusuru olarak nitelendirilemeyeceğinden fesih haksızdır. Haksız fesih nedeniyle davacı tarafın kar mahrumiyeti bedelini talep edebileceği gözetilerek davalıya fesih için 3 ay süre verilmesi nedeniyle geçmiş dönem komisyon gelirleri ve mali tabloları kapsamında mahrum kaldığı 1 aylık karın 887,89 TL olarak mali raporda tespit edilmekle 3 aya tekabül eden 2.663,67 TL kar kaybı bedelinin davalıdan istenebileceği dikkate alınarak davacının kar kaybı davasının kısmen kabulü ile 2.663,67 TL kar kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacının sunmuş olduğu 600 satış gelirleri hesabında davalı şirket ile birlikte …, … Şirketlerinden prim gelirlerinin mevcut olduğu, davacının salt davalı acentesi olmayıp … Sigorta ile ilgili komisyon gelirleri olduğu, davalı tarafından poliçelere ilişkin sunulan digital dökümlere göre toplam 213 adet poliçeden 13 adet poliçeye ilişkin yenileme olduğu, 200 poliçeye ilişkin yenileme olmadığı, davalının davacının portföyünde 11 adedinin zorunlu trafik, 2 adedinin kasko olduğu, davalının davacının portföyünden yararlandığının söylenmesinin hesaben mümkün olmadığı hususlarının hükme elverişli mali raporda tespit edilmesi nedeniyle TTK 122 maddesi kapsamında davalının önemli menfaatler elde etmediği ve tazminat ödenmesinin hakkaniyete uygun olmadığına mahkememizce kanaat getirilmekle davacının denkleştirme tazminatı davasının reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının denkleştirme tazminatı davasının REDDİNE,
2-Davacının kar kaybı davasının KISMEN KABULÜ ile 2.663,67 TL kar kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 181,96 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 159,59 TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 181,96 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.495,5‬0 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 199,18 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.663,67 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT m. 13/3 gereğince 2.663,67 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
8-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Arabuluculuk ücreti olan 175,80 TL bedelin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
10-Arabuluculuk ücreti olan 1.144,20 TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/09/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”