Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/389 E. 2022/198 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/389 Esas
KARAR NO : 2022/198

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/07/2020
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 26/07/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından dava dışı … Ltd. Ştiye ait homeoffice olarak kullanılan işyeri … numaralı 16.01.2019 – 16.01.2020 başlangıç ve bitiş tarihli …Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 28.02.2019 tarihinde kaldırım altından geçen davalı … ait ana elektrik kablosunun patlaması ile oluşan yüksek akım nedeniyle sigortalı dairedeki elektronik cihazların hasarlandığını, sigortalı tarafından müvekkil şirkete yapılan bildirim neticesinde müvekkil şirket nezdinde ekspertiz çalışmaları yapıldığını, yapılan ekspertiz çalışmaları neticesinde müvekkil şirket nezdinde tanzim edilen poliçede yer alan “Elektronik Cihaz” teminatına ilişkin olarak verilen 2.250,00-TL teminat limitinin tamamının ödenmesinin uygun olduğunun tespit edildiğini, buna binaen müvekkil şirket tarafından ilgili poliçe gereği, iş hasara binaen teminat limiti tavanı olan 2.250,00-TL hasar ödemesi yapıldığını, müvekkil şirket nezdinde tanzim edilen ekspertiz raporundan anlaşılacağı üzere söz konusu hasara; kaldırım altından geçen davalı … ait ana elektrik kablosunun patlaması ile oluşan yüksek akıma sebebiyet verdiğini, dolayısı ile dava dışı sigortalı … Ltd. Ştinin uğradığı hasardan, davalı … sorumlu tutulması gerektiğinin görüldüğünü, kusursuz sorumluluk türleri altında düzenlenen bir sorumluluk olduğunu, … A.Ş’ ne karşı müvekkil şirket tarafından … 32. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine borçlu haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, dava açılmadan önce dava şartı olarak Arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu, ancak davalı tarafla anlaşmaya varılamadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, borca yetecek tutarda davalı/borçlunun taşınır , taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 24/08/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı ve dava dışı sigortalı tazmin için müvekkil şirkete süresi içerisinde müracaat etmediğini, davacı tarafın halefiyet ilkesi gereği tazmini talebinde bulunduğu zararların giderilmesi ve tazminine ilişkin olarak özel bir başvuru usulü ve süresi öngörüldüğü ilgili Yönetmelik hükmü nazarında görüldüğünü, dava dışı sigortalı ve davacı tarafından 10 günlük süreden çok sonra başvurulduğunu, bu nedenle bu düzenlemedeki sürelerin geçirilmesinden dolayı zararın müvekkil şirket tarafından karşılanması talebi usul ve yasayla uyarlı bir talep olmadığından reddine karar verilmesi gerektiği, davacı sigorta şirketinin, dava dilekçesinde sigortalısına ait tesisat ve hesap numarasını bildirmemesi dava dilekçesinin eksik olmasına yol açtığını, davacı taraftan istenen tesisat ve hesap numaraları bildirildiğinde müvekkil şirket arşivlerinde yapılacak inceleme ve değerlendirmelerin de çok daha sağlıklı olacağını, hasarın müvekkil şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklandığının davacı şirket tarafından ispatı gerektiğini, hasarın müvekkil şirketin dağıtım şebekesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı davacı tarafça tek taraflı olarak düzenlenen ekspertiz raporu dışında iddia olmaktan öteye geçemediğini, yasal süresi içerisinde zarara uğrayanlar tarafından başvuru yapılmasının yeterli olmadığını, hasarın müvekkil şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklı olması şartı arandığını, hasarın müvekkil şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklanmadığını, öyle olsa idi aynı koldan enerji alan başka binalarda da yangın ve hasar olması gerektiğini, müvekkil şirketin kayıtlarının incelenmesiyle anılan adreste hasar tarihinde dava dışı sigortalıyı etkileyen müvekkil şirket kaynaklı herhangi bir arıza ve kesintinin olmadığı, buna ek olarak dava dışı sigortalının işyerini besleyen trafonun voltaj değerlerinin normal olduğunun tespit edildiğini, dağıtım şebekesinden kaynaklı bir arıza olsa idi aynı trafodan beslenen diğer işyerlerinde de hasarların meydana gelmesi ve müvekkil şirkete bu konuda başvuru yapılması gerekirken böyle bir başvuru bulunmadığını, kofrada yapılan ölçümlerde faz-faz, faz-nötr gerilimlerinin normal ölçülerde olduğunun tespit edildiğini, müvekkil şirket tesislerinde; belirtilen tarih ve adreste herhangi bir kesinti ve arıza meydana gelmediğini, Elektrik İç Tesisat Yönetmeliği gereğince binanın sayaç girişinde tesisatı besleyen hatta ve daire içine ya da sayaç girişine Kaçak Akım Rölesi (KAR) koyulması, zorunlu olduğunu, genellikle bu önlemin alınmadığı durumlarda cihaz hasarı ve yangınla karşılaşıldığını, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği bu sorumluluğu abonelere yüklediğinden kaçak akım rölesinin bulunmadığı veya olması gerektiği şekilde çalışmadığı durumlarda da oluşan hasardan müvekkil şirket sorumlu tutulamayacağını, Kaçak Akım Rölesinin koyulmasından işyerinin maliki ve iş merkezinin yönetimi sorumlu olduğu için meydana gelen hasardan da onlar müteselsilen sorumlu olacağını, Apartman/Sitenin elektrik tesisatlarının düzeni, bakımı, yönetilmesi ve diğer işleri apartman/site yönetimi tarafından yerine getirildiğini, bu sebeple meydana gelen hasardan dolayı müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafın delil olarak dayandığı ekspertiz raporunun yeterliliği ve neye istinaden hazılandığı da belirli olmadığını, sigorta şirketinin açtığı rücu davasının, hukuki niteliğinin tazminat davası olması sebebiyle davacı sigorta şirketinin müvekkil şirketin kusurlu olduğunu ve zarar miktarını ispat etmesi gerektiğini, müvekkil şirkete yükletilebilecek bir sorumluluk doğarsa, müvekkil şirketin, hasardan ancak kusuru oranında sorumlu tutulabileceğini, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalıların alacağını temlik aldığına dair “ibra ve temlik belgesi” arandığını, bu nedenlerle davacının itirazın iptali talebinin reddine ve %20’den az olmamak kaydıyla davacının kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 32. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 2.303,82 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 30/07/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizin 21/06/2021 tarihli celse ara kararı gereğince; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek öncelikle Sigortalının iş yerinde keşfen inceleme yapılarak trafo, elektrik panosu, elektrik tesisatının incelenmesi, fotoğrafların çekilmesi, devamında davalı kurumun iş yerinde inceleme yapılması, olay günü patlama, arıza olup olmadığı, değişim yapılıp yapılmadığı, elektrik voltaj değerlerinin uygun olup olmadığının belirlenmesi, sigortalı iş yerinin sayacının incelenmesi ve sayaç numarasına göre gerekli incelemelerin yapılması, zararın davalıdan kaynaklı olup olmadığı, davacının sigortalısının kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti davacının davalıya rücu edebileceği miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Elektrik Mühendisi …’ın 17/12/2021 tarihli raporunda özetle; Dosyanın ön incelemesinde … kayıtlarının istendiği, … tarafından dosyaya gönderildiğini, Olayın 28.02.2019 günü gece saat 00:00 sıralarında olduğu söylendiğinden buna ilişkin olay yerinin enerji aldığı …’nin … kayıtları incelendiğinde, 00:00 öncesi ve sonrasında tüm üç faz akım, gerilim, güç faktörü ve aktif güçlerin normal seviyelerinde olduğu, herhangi bir stardart dışı gerilim dalgalanmasına işaret etmediği görüldüğünü, bu durumda binanın kofrasında meydana gelen patlama sadece dava dışı sigortalıyı ve muhtemel bina içinde başka aboneleri etkilediğini, keşif sırasında başka bir kat maliki kendi evinde de elektriğin kesildiğini, bazı cihazların arızalandığını keşif heyetine söylediğini, ancak, tekrar … kayıtlarını olay ile birlikte incelendiğinde, …’nin alçak gerilim tarafında herhangi bir elektrik kesintisi olmadığı görüldüğünü, …’ta kendi kayıtlarında herhangi bir kesinti olmadığını, bina önünde söylendiği gibi kaldırım kazılmak suretiyle kablolarda herhangi bir ekleme yapılmadığı beyan edildiğini, bu beyanın … kayıtları ile uyuştuğu görüldüğünü, gerçekten de kaldırımda yapılacak bir çalışma neticesinde enerjinin en az 2-3 saat kesik olacağı düşünülürse böyle kapsamlı bir çalışmanın olduğuna yönelik kesin delillerin olmadığı söylenebileceğin, trafonun alçak gerilim çıkışlarından biri üç faz olarak söz konusu binaya geldiğini, …’ın bu hattın kofraya giriş yapan kablo kısmından sorumlu olduğunu, kofra, içindeki bıçaklı sigortalar ve bina içi elektrik tesisatından …’ın sorumlu olmadığını, dava dışı sigortalıda enerjinin kesilmesi ve … de herhangi bir kesinti olmaması ancak kofranın bina içine giren üç faz kablılarının (kahverengi, siyah, gri) kendi aralarında iki fazının ya da bu fazlardan biri ile mavi renkli nötr arasında sıva altında bir yerde kısa devre olduğunu gösterdiğini, bu kısa devre neticesinde bıçaklı sigortalardan muhtemel iki adedi attığını, (109 A olanlar), bunların yerine sonradan 160 A olanlar yerleştirildiğini, bu nedenle kısa devre akımı anında sigortalar tarafından kesilerek (görevlerini yaparak) muhtemel daha şiddetli patlama ve yangn olması önlendiğini, bu olayın başka bir deyişle kısa devre noktası binanın kolon hattı üzerinde meydana geldiğinden … kısa devre noktası üzerinde herhangi bir sorumluluğunun olmadığının anlaşıldığını, …’ın olayla tek ilgisi … no’lu trafosunun binaya başka bir deyişle kısa devre noktasına gerilim (enerji) sağlamadığını, Olay sırasında muhtemel binanın 3 faz elektriğinden 2 fazının enerjisi kesilmiş, 3. faz kesilmediğin, söz konusu kısa devre şiddetli olmuş olacak ki, buraya tesisat açısından yakın olan dava dışı sigortah gerilim darbeleri aldığından o sırada çalışan ve/veya stand by konumundaki cihazların şebeke giriş (bağlantı) tarafları zarar gördüğünü, sonuç olarak, yukarıda detaylı açıklandığı şekilde teknik gerekçelerden dolayı, söz konusu kısa devre olayı, ani ve beklenmedik bir şekilde binanın ana kolon hattı üzerinde meydana gelen bir hata nedeniyle meydana geldiğinden ve …’ın olay ile ilgili uygun illiyet bağı tespit edilemediğinden, davacının itirazın iptali talebinde haklı olmadığı görüş ve kanaatlerine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı taraf sigortalısının iş yerinde davalı ana kablolarının patlaması sonucu yüksek akım nedeniyle sigortalısına ait elektronik cihazların zarar gördüğünü, sigorta poliçesi kapsamında ödeme yaptığını, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu iddia ederek ödemiş olduğu bedelin davalıya rücusu konusunda başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacının sigortalısına ait birtakım elektronik cihazların 28/02/2019 tarihinde meydana gelen olay sebebiyle hasar gördüğü, ekspertiz incelemesinde davalıya ait ana elektrik kablosunun patlaması ile oluşan yüksek akım sonucu sigortalı işyerinde bulunan elektronik cihazların hasar gördüğünün belirtildiği, davacı tarafından sigorta poliçesindeki elektronik cihaz teminatı kapsamında sigortalısına 2.250,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; davacının sigortalısının elektronik cihazlarında meydana gelen hasarların davalının enerji şebekesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığı konularına ilişkindir. Yargılama sırasında olayın meydana geldiği yerde uzman bilirkişi ile birlikte keşfen inceleme yapılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; inceleme sırasındaki gözlemler ile … kayıtlarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; söz konusu kısa devre olayının, ani ve beklenmedik bir şekilde binanın ana kolon hattı üzerinde bir hata nedeniyle meydana geldiği ve …’ın olay ile ilgili uygun illiyet bağı tespit edilemediği belirtilmiştir. Gerekçeli ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 50. maddesinde; zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; teknik bilirkişi raporunda meydana gelen olaydaki elektrik kesintisinin davalıdan kaynaklanmadığının tespit edildiği, meydana gelen zarara davalının sebebiyet verdiğini gösterir illiyet bağının bulunmadığı, dolayısıyla zararın davalıdan kaynaklandığının ispat edilemediği sonucuna varılarak ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,3‬0 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 2.303,82 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 8.000,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.