Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/377 E. 2021/980 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/377 Esas
KARAR NO : 2021/980

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 22/07/2020 tarihli dava dilekçeside; Tarım Bakanlığının tebliği ile Gübre Takip sistemi (GTS) zorunluluğu getirildiğini ve GTS nin tek yüklenici olarak …Ticaret A.Ş. Nin belirlendiğini, müvekkil şirketin de GTS’ nın kurulumu konusunda gerekli adımları atarak sektörde öncü olduğunu, 1 temmuz 2018 tarihinde kompoze gübreler tebliğ gereği DNA bandrollü olarak üretilmeye başlandığını, yüklenici …’la müvekkil şirket arasında yapılan işle ilgili ticari, teknik ve operasyonel konularda, gerekse fiyatlandırma ve faturalandırmaların nasıl yapılacağı konularında mutabakata varılamadığını ve herhangi bir anlaşma yapılamadığını, süreçte Yüklenici … tarafından düzenlenen faturalara, müvekkili şirket tarafından noter kanalı ile düzenlenen ihtarnameler ile itiraz edilerek, kayıta alınmaksızın Yüklenici …’a iade edildiğini, sonrasında 17 eylül 2019 Salı günü saat 02:00 civarında GTS’ ne müvekkili şirket tarafından girilmek istendiğinde sayın GTS kullanıcısı diye başlayan 17 eylül tarihine kadar ödeme gerçekleştirmeyen tüm gübre üreticilerinin değil, sektördeki en büyük üretici olan müvekkili şirketin GTS’ye erişiminin kapatılmış olduğu bilgisine ulaşıldığını, 18 eylül 2019 tarihinde … ve Bakanlık yetkililerinin de katıldığı bir toplantı gerçekleştirerek ihtirazi kaydıyla ödeme mutabakatı yapmak zorunda kaldığını, … tarafından GTS’ ne giriş 17 eylül 2019 tarihinde saat 02:00 durdurulan sistem yapılan ödeme mutabakatı ile ayni gün saat 21:00 de aktif hale getirildiğini ve müvekkili şirket durdurulan üretime ancak 19 saat gibi bir süre geçtikten sonra başlayabildiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak gübre üretiminin ve sevkiyatının durdurulması sebebiyle müvekkilinin gerek maddi ve gerekse manevi zararı olduğunu, GTS’ nin durdurulması …, … ve … tesislerinde ilgililerce tutanak altına alındığını, toplamda ortalama 250 ton/saat üretim ve 1000 ton/saat torbalama kafasitesine sahip üç fabrikanın saatlerce çalışamaz duruma getirilmesinin ayrıca sevkiyatların da durdurulmuş olmasının müvekkili şirket yönünden büyük ekonomik zararlara sebep olduğunun son derece açık olduğunu, Müvekkili Şirketin gübre sektöründeki Pazar payı dolayısıyla bulunduğu konumu ve güvenirliği dikkate alındığında, yaklaşık 19 saat süre ile …, … ve … yer alan üç fabrikasında gübre üretimi ve sevkiyatı yapamayışı, ticari itibarının ciddi şekilde sarsılmasına sebep olduğunu, bu nedenle de müvekkili şirketin manevi zararının olduğunun aşikar olduğunu, müvekkili şirketin fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, Müvekkili şirketin uğramış olduğu maddi zararın HMK m. 107 hükümleri çerçevesinde belirlenmesine, tespitine, Müvekkil şirketin uğramış olduğu maddi zarar miktarının yargılama esnasında belirlendiği veya belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla başvuru tarihi itibarıyla miktarı bilinen asgari 1.000.000.-TL tutarındaki maddi zararın tahsiline, Ayrıca müvekkili şirketin 250.000.-TI tutarında manevi zararının tahsiline, Maddi ve manevi zarar taleplerine haksız fiilin işlendiği 17.09.2019 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, Yargılama, giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacının herhangi bir zararının olmadığını, bunun belirlenebilir olduğunun ortada olduğunu, buna ilişkin müvekkili şirket tarafından verilebilecek bir bilginin mevcut olmadığını, Maddi tazminata ilişkin davanın hukuki yarar yokluğundan reddini talep ettiklerini, GTS sisteminin mevcut yasalar ve yasaların verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan piyasaya arz edilen gübrelerin izlenmesine yönelik tebliğ (2017/17) 6 nisan 2017 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren tebliğ kapsamında kurulduğunda, yasal düzenlemenin var olduğunu gösterdiğini, müvekkili … A.Ş. ile T.C. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı arasında 7.7.2017 tarihinde DNA Barkod ile GTS Kurulumu ve İşletilmesi Sözleşmesi imzalandığını, DNA barkot ücretlendirmesi bu sözleşme kapsamında Bakanlıkça belirlenmekte olduğunu, müvekkilin tek başına … A.Ş. ına ücret belirleme yetkisi bulunmadığını, GTS’ nin kurulumundan 17.09.2019 tarihine kadar davacının siparişi üzere üretilen DNA barkad ve bandrolleri kullanmasına rağmen müvekkile hiçbir ödeme yapmadığını, davacı tarafın üretim kapasitesi fazla olsa da DNA barkot ücretlendirmesi bakımından ve yükümlülükleri yönüyle 1 kg üreten üretici ile aralarında bir fark olmadığını, aksi halde diğer gübre üreticileri açısından haksız rekabet olacağını, “Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde” kendi edimini yerine getirmeyen kimse, karşı taraftan edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğini, ücret ödenmeden mal ve hizmet alımının devam ettirilmesi beklenemeyeceğinden, esasen bu husus BK 97. Maddesine aykırılık teşkil edeceğinden, davalının ücret ödenmemesi halinde mal ve hizmet vermeyeceğine ve sistemi kapatacağına ilişkin ihtarında kanuna aykırı bir yön bulunmadığını, davacının aldığı yararlandığı bir ürünün/hizmetin bedelini ödemek zorunda olduğunu, müvekkili … A.Ş. ile T.C. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı arasında imzalanan DNA Barkod ile GTS Kurulumu ve İşletilmesi Sözleşmesinin 11.2 maddesinde de; yüklenici ödeme yapmayan kullanıcılara DNA barkod ve karekod sağlamaz dendiğini, Barkod bedellerini ödemediği için davacıya sunulan hizmetin durdurulması son derece doğal bir durum olduğunu, ayrıca ödeme yapılmaması halinde barkod gönderilmeyeceği hususunun davacıya gönderilen 4 kasım 2018 tarihli mailde belirtilmiş olması nedeniyle, müvekkilinin bu uyarısının dikkate alıp ihtirazi kayıtla da olsa ödeme yapmak zorunda olduğunu, davacının ticari itibarının zedelendiği iddiasının da asılsız olduğunu, manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, Tazminat istenebilmesi için kusur veya hukuka aykırı bir fiilin şart olduğunu, müvekkiline izafe edilebilecek kusurlu bir davranışın olmadığını, verdiği hizmet ve ürünün ücretini isteme hakkının olduğu gibi, davacı uyarılmasına rağmen basiretli bir tacir gibi davranmadığını bu sonucu kendi eylemi ile istemiş gerçekleşmesine kendi kusurlu davranışı ile neden olduğunu, bu nedenle maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 03/12/2020 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı gereğince; … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davalının ticari defter ve kayıtları resen seçilecek bir mali müşavir vasıtası ile incelenmek suret ile davacının gübre takip sisteminin kapandığı tarihe kadar davacının borçlu olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu konusunda tespiti konusunda rapor düzenlemesinin istenilmesine karar verilmiş olup, talimat mahkemesinin bilirkişi raporunda; Davalının defter incelemesi ile ilgili olarak 2018 ve 2019 yılına ait (Yevmiye Defteri, Kebir Defteri) E- defterlerin Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) sistemine süresinde yüklenerek Açılış ve Kapanış onayının yapıldığı ve Beratı (e- defter onay belgesi) alındığı, 2018 ve 2019 yılına ait Envanter Defterinin açılış tasdikinin zorunlu olduğu, açılış tasdikinin TTK mad. 64 hükmü gereğince yasal süresinde yaptırılmış olduğu, yeni TTK hükümleri gereğince kapanış tasdiki zorunlu olmadığı için kapanış tasdiki yaptırılmadığı, davalının incelenen 2018-2019 yıllarına ait defterlerinin, genel olarak muhasebenin temel kavram ve genel kabul görmüş ilkeleri ile yürürlükteki TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiğini, defterlerin delil niteliği taşıdığını, HMK 222 hükmü gözetilerek takdirin mahkemeye ait olduğunu, davalının hesap incelemesi ile ilgili olarak; alıcılar (120.004.688 Hesap Kodu) hesabında; 2018 yılında herhangi bir kaydının olmadığını, 2019 yılında davacıya düzenlenmiş olduğu 69.871.353,87-TL fatura alacağından, yapmış olduğu 3.096.639,61-TL tahsilatı düşmek suretiyle 31/12/2019 tarihinde defter kayıtlarında davacıdan 66.774.714,26-TL alacak bakiyesinin mevcut olduğu, Satıcılar (320.100.080 Hesap Kodu) hesabında; 2018 yılında davacının düzenlemiş olduğu 1.050,00-TL faturayı defter kayıtlarına almak suretiyle 31/12/2018 kapanış Fişi Bakiyesinin 01/*01/2019 Açılış Fişi Bakiyesine eşit olduğu, 2019 yılında (devir bakiye dahil) davacının düzenlemiş olduğu 79.802,00-TL fatura borcundan, yapmış olduğu 3.232,00-TL ödemeyi düşmek suretiyle 31/12/2019 tarihinde defter kayıtlarında davacıya 76.570,00-TL borç bakiyesinin mevcut olduğu, (GTS) Gübre takip Sisteminin kapandığı 17 Eylül 2019 tarihine kadar davacının borçlu olup olmadığı ile ilgili olarak; davalı tarafından Ağustos 2019’da düzenlenen faturaların davacı tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edilerek kayıtlara alınmaksızın ihtar ile gönderilmesi ile davalı tarafından defter kayıtlarına alınmadığı, davalının defter kayıtlarında (gübre takip sisteminin kapandığı) 17 Eylül 2019 tarihinde davacıdan alacak bakiyesinin mevcut olmadığı, 76.570,00-TL borç bakiyesinin mevcut olduğu, görüş ve kanaati ile hukuki yönü ve delillerin takdirinin mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davacının ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalı tarafından üretilmiş olan DNA barkod ve bandorolleri alıp almadığı, 06 nisan 2017 tarihli resmi gazetede yürürlüğe giren 2017/17 tebliğ ile ilgili olarak bu barkod ve bandoroller olmaksızın satış yapılıp yapamayacağı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2018 -2019 yılı ticare defter kayıtları, mutabakat mailleri, sevk irsaliyeleri, ve fatura içerikleri değerlendirilerek davacının aldığı hizmet karşılığı davalıya 17/09/2019 tarihi itibari ile borçlu bulunup bulunmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu, takip sisteminin kapatılmasının haklı olup olmadığı, davacının takip sisteminin kapatılmasından dolayı maddi zarara uğrayıp uğramadığı varsa miktarının ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi vasıtasıyla, ibraz edilen 03/09/2021 tarihli raporda: Tarım Bakanlığının tebliği ile gübre takip sistemi zorunluluğu getirildiği ve bu sistemin tek yüklenicisinin davalı … Ticaret A.Ş.’nin belirlendiği, davalının bu hizmete ilişkin olarak düzenlemiş olduğu faturaların davacı tarafından kabul edilmediği ve ödenmediği, bunun sonucunda da davalı tarafından davacıya ait sistemin 17 Eylül 2019 tarihinde davacının ihtirazi kayıtla faturaları ödediği ana kadar 19 saat arayla kapatıldığı hususlarında bir ihtilaf bulunmadığını, davacının iddiası, belirlenen ücretin fahiş olduğu bu nedenle düzenlenen faturaların ödenmemesinin haklı nedene dayandığı, dolayısıyla sistemin kapatılmasının hukuka aykırı olduğu yönünde olduğunu, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden Tarım Bakanlığı tarafından “Piyasaya Arz Edilen Gübrelerin İzlenmesine Yönelik Tebliğ”i çıkarıldığı, bu tebliğe dayanılarak Tarım Bakanlığı ile davalı arasında 07.07.2017 tarihinde DNA Barkod ile GTS Kurulumu ve İşletilmesi Sözleşmesi imzalandığı, DNA barkot Ücretlendirmesinin Bakanlık ile birlikte belirlendiği, davalının tek başına ücreti belirleme yetkisinin bulunmadığı, dava konusu ücretin de bu sözleşme kapsamında belirlendiği ve bütün firmalara aynı ücretlendirmenin uygulandığının görüldüğünü, bu bakımdan davacının faturalara konu ücretin fahiş belirlendiği, firmalar arasında haksız rekabet oluşturulduğu yönündeki iddiasının yerinde olmadığını, davalı tarafından davacıya gönderilen 4 Kasım 2018 tarihli mailde, ödeme yapılmaması halinde barkot gönderilmeyeceği hususunun açıkça belirtildiğinin de görüldüğünü, basiretli davranma yükümlülüğü bulunan davacının belirlenen faturaların fahiş olmaları halinde ihtirazi kayıtla bedellerini ödeyerek dava açması gerekirken davacının sistemin kapandığı ana kadar bu yola başvurmadığının anlaşıldığını, bu yönüyle de davacının alacak talebinin yerinde olmadığını, bir an için davalı tarafından sistemin haksız olarak kapatıldığı kabul edilse dahi, sorumluluk için “hukuka aykırılık” tek başına yeterli olmadığını, Kusur sorumluluğunun Esaslarının zarar, kusur, hukuka aykırılık ve illiyet bağı olduğunu, bir başka deyişle iddia sahibinin, uğramış olduğu zararın miktarını, hukuka aykırılığı ve iliyet bağını ispatlaması gerektiğini, 19 saat süreyle kapatılmış olması nedeniyle davacının satış kaybi olarak değerlendirilebilecek bir zararının tespit edilmediğinden davacının bu nedenle de alacak talebi yerinde olmadığını, bütün bunlarla birlikte, Mahkemenin aksi kanaate olması halinde, davacının araçlar ile ilgili yaşanan durum sebebiyle nakliye sevkiyat, yükleme boşaltma, depo hizmet giderleri ve ücretler ile ilgili giderlerinin tüm yıl içerisindeki aksamanın yaşandığı güne tekabül eden kısmı 46.072,23 TL hesaplarımış olup hesaplanan bu bedelin davacının zararı olarak nitelendirilmesi mümkün olduğunu, davalı tarafından düzenlenen fatura bedellerinin fahiş olmadığı ve sadece davacıya özgü bedeller içermediği, Fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle sistemin kapatılmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, Bir an için sistemin kapatılmasının hukuka aykırı olduğu kabul edilse dahi “hukuka aykırılık” tek başına sorumluluk için yeterli olmadığı, zarar ve illiyet bağının da bulunması gerektiği, sistemin kapatılmış olması nedeniyle davacının uğramış olduğu bir zararın bulunmadığı, bütün bunlarla birlikte, Mahkemenin aksi kanaate olması halinde, davacının araçlar ile ilgili yaşanan durum sebebiyle nakliye sevkiyat, yükleme boşaltma, depo hizmet giderleri ve ücretler ile ilgili giderlerinin tüm yıl içerisindeki aksamanın yaşandığı güne tekabül eden kısmı 46.072,23-TL hesaplanmış olup hesaplanan bu bedelin davacının zararı olarak nitelendirilmesinin mümkün olduğunu bildirmişlerdir.
06/04/2017 tarihli 30030 sayılı resmi gazetede yayınlanan piyasaya arz edilen gübrelerin izlenmesine yönelik 2017/17 nolu tebliği uyarınca Tarımda kullanılan organik , orgamineral gübreler ve toprak düzenleyiciler ile mikrobiyal enzim içerikli ve organik kayıtlı ürünlerin üretimi, ithalatı, ihracatı ve piyasa arzına dair yönetmelik kapsamında yer alan gübrelerin son kullanıcıya kadar takibine yönelik içerik ve ambalajların işaretlenmesi ile gübre dağıtıcılarının depo ve satış yerlerine kamera takılmasına ilişkin usul ve esasların düzenlendiği, bu yönetmelik ile DNA barkodlu takip sistemine geçiş yapıldığı, davalı ile Tarım Bakanlığı arasında tebliğe uygun olarak 07/07/2017 tarihinde DNA Barkod ile DTS kurulumu ve ücret sözleşmesi imzalandığı, DNA barkod ücretlendirilmesinin Tarım Bakanlığı ile belirlendiği, davalının tek başına DNA barkod ücretini belirlemediği bu konuda da herhangi bir yetkisinin bulunmadığı, gübre üretimi yapan tüm firmalara aynı ücretin uygulandığı, davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarında ticari ilişkinin 14/10/2019 tarihinde davalı faturası ile başladığı, Ekim 2019 Aralık 2019 tarihleri arası 4 adet toplam 69.871.353,87-TL tutarındaki faturanın davalı alacağı olarak kaydedildiği, Ekim, Kasım, Aralık 2019 döneminde toplam 3.096,639,61-TL ödemenin davalı borcu olarak kaydedildiği, 66.774.714,26-TL davalı alacağının 2020 yılına devrettiği, 17/09/2019 tarihinden önceki dönemlerde davacının ticari defterlerindeki kayıtlarda davalı faturası ve davacı ödemesi kaydı bulunmadığı, davalının incelenen ticari defterlerindeki kayıtlara göre davalı tarafından davacı adına Ağustos 2019 tarihinde düzenlenen 7 adet fatura bedeli toplamının 13.723.299,35-TL olduğu, GİB sistemi üzerinden gönderilen e-faturaların, davacı tarafından yasal süresi içerisinde … 6. Noterliği’nin … Tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kayıtları alınmaksızın davalıya gönderildiği, 2019 yılı itibariyle davacıya düzenlenmiş 69.871.353,87-TL fatura alacağından davacının yapmış olduğu 3.096.639,61-TL tahsilatın düşülmesi sonucunda davalının davacıdan 66.774.714,26-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafından ” dava dışı Tarım Bakanlığı ile imzalanan sözleşmenin 11/2 maddesi uyarınca; ödeme yapmayan kullanıcılara DNA barkod sağlanmayacağı, DNA Bandrol ve DNA kullanım uygulama borçlarının projenin başlangıcı olan 01/01/2018 tarihinden beri ödenmediği, bu sebeple kantar DTS işlemlerinin dondurulduğu, davacı tarafından borçları ödeninceye kadar sistemin devreye alınmayacağı, üretim sevk ve satışın Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Projesi olan GTS’ nin kontrolü ve güvencesi altında olmayacağı “şeklinde 4 Kasım 2018 tarihli e-mailin gönderildiği, davacı tarafından ekranın kapatıldığı 17 Eylül 2019 tarihine kadar herhangi bir ödemenin yapılmadığı, ekran kapatıldıktan sonra ihtirazi kayıt ile ödemenin yapıldığı, davalı tarafından davacıya gönderilen 4 Kasım 2018 tarihli mailde ödeme yapılmaması halinde barkod gönderilemeyeceği hususunun açıkça belirtildiği, davacının fatura bedellerinin fahiş olduğu iddiasının ihtirazi kayıt ile bedeller ödendikten sonra açılacak bir dava ile ileri sürülmesi gerektiği, davacının sistemin kapatılması anına kadar bu yola başvurmadığı, davalının da ücreti tek başına belirleme yetkisi bulunmadığı ve bütün firmalara aynı fiyatın uygulandığı dikkate alındığında ekranın 19 saat süre ile kapatılmış olmasında davalı tarafa yüklenebilecek herhangi bir kusurun olmadığı, ekran kapatılmasında davalının haksız olmadığı, bu sebep ile davacının alacak talebinin yerinde olmadığı hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın Reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30-TL’nin, peşin alınan 21.346,88-TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 21.287,58‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 76.550,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından aşağıda dökümü yapılan 66,10-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/12/2021

Başkan
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Katip
E-imzalıdır.