Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/373 E. 2021/652 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/184 Esas
KARAR NO : 2021/704

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/04/2013
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin anneleri …’ın … A.Ş. … Şubesi’nden ev kredisi kullanarak ipotek ile bir ev satın aldığını, …’ın ev kredisi almak amacıyla gittiği … Şubesi’nde tüm bankaların yaptığı gibi kendisine uzatılan yığınca evrakı inceleme fırsatı dahi olmadan imzaladığını, kredi evrakları arasında … Şirketi’ne ait sigorta poliçesini de kredi evrakları arasında müvekkiline imzalattırdığını ve primlerini de tahsil etmeye başladığını, sigorta poliçe başlangıç tarihinin 11/08/2011 olduğunu, müvekkillerinin annelerinin ölüm tarihinin ise 25/10/2012 tarihi olduğunu, sürece bakıldığında gerçek anlamda hayat sigortası yaptırma iradesi olmayan …’a banka kendi alacağını sağlama alma endişesiyle bir çok evrak arasından poliçeyi de imzalattığını, müvekkiline mevcut hastalıklarının ne olduğunu dahi asla ve asla sormadığını belirterek, sigorta bedelinin tazminini ve davanın kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … Sigortası ‘nın kişilerin kendi istekleri ve rızalarıyla yapılan, zorunlu olarak yapılması gerekmeyen sigortalardan olduğunu, davacıların annneleri … ‘ın da ev kredisi almak amacıyla … A.Ş. … Şubesi’ne gittiğini, ev kredisi kullandığını, ve akabinde de … Sigortası’ndan yararlanmak istediğini bildirdiğini, … Sigortası Soru Formunu dolduran …’ın acente tarafından kendisine … Sigortası yapılmasını sağladığını ve buna ilişkin primlerini de ödediğini, 25/10/2012 tarihinde vefat eden …’ın vefat dosyasının incelenmesinde ölüme sebep olan hastalık veya durumun ”Kolon Ca” yani kolon kanseri olarak tespit edildiğinin anlaşıldığını, … için düzenlenmiş bulunan … nolu hayat sigortasının poliçesi incelendiğinde , … Şubesi lehine dain-i mürtehin kaydı bulunduğunu, … ‘ın müvekkili şirket ile aralarında imzaladıkları … Poliçesinin bir eki olan ”…” nun incelendiğinde bugüne kadar önemli bir hastalık geçirip geçirmediğine, ameliyat veya şua tedavisi olup olmadığına, herhangi bir sakatlığı olup olmadığına, kalp, kanser veya AIDS tedavisi görüp görmediğine ilişkin sorulara hayır yanıtı verdiğini, belirterek, davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava, davacıların murisi …’ın … A.Ş. … Şubesi’nden kullanmış olduğu ev-tüketici kredisine ile birlikte davalı şirket tarafından yapılan hayat sigortasına istinaden vefat nedeniyle öngörülen sigorta teminatının ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosyanın bankacı bilirkişi …, banka ve finans uzm. …, sigortacı bilirkişi …’a verilerek; dosya üzerinden inceleme yapıp, davacıların miras bırakanının dava dışı halk bankasından kullandığı konut kredisi sırasında davalı ile yaptığı sigorta poliçesi kapsamında ölüm sonrası ödenmeyen sigorta bedelinin tahsil şartlarının oluşup oluşmadığı, davacıların miras bırakanının sigorta poliçesi kapsamında eksik yükümlülüğünün olup olmadığı, varsa neden ibaret olduğuna dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmekle, dosyamız bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti; 05/01/2021 tarihli raporlarında, davacıların murisi …’a dava dışı … A.Ş. … Şubesinden 11.08.2011 tarihinde 67.500,00 TL tutarında 120 ay vadeli konut kredisi kullandırıldığını, davalı … A.ş. ile davacıların murisi … arasında 1. Yıl ve 2. Yıl vefat tazminatı 67.500,00 TL teminatı olan, sigorta başlangıç tarihi 11.08.2011 Sigorta bitiş tarihi 11.08.2021 tarihi olan … Sigortası poliçesi düzenlendiğini ve davacıların murisi …’dan 1.484,87 TL Sigorta Priminin tahsil edildiği, dolayısıyla 10 yıl süreli hayat sigortası poliçesi imza edildiğini, davacıların murisinin 25.10.2012 tarihinde vefat etmiş olduğunu, özetle kredi kullandırımı ve hayat sigortası poliçesinin düzenlendiği tarihten itibaren 1 yıl, 2 ay, 2 hafta (441 gün) sonra vefat etmiş olduğunu, dava dosyasında mübrez … içerisinde yer alan sigortalının Sağlık Bildirimi bölümünde muris …’ın “bugüne kadar önemli bir hastalık geçirip geçirmediğine, ameliyat veya şua tedavisi olup olmadığına, herhangi bir sakatlığı olup olmadığına, kalp, kanser veya AIDS tedavisi görüp görmediğine” ilişkin sorulara “Hayır” yanıtını vermiş olduğunu, “şimdi tamamen sıhhatte mi?” sorusuna “Evet” yanıtını vermiş olduğunu, formun altında yer alan “Bu formdaki bütün sorulara tam ve doğru cevaplar verdiğimi beyan ederim” kısmını imza etmiş olduğunu, … tarafından yayınlanmış olan …Şartları içerisinde “C.2 Sözleşmenin Yapılması Sırasındaki Beyan Yükümlülüğü” bölümündeki Madde 2.2’de; “Gerek sigorta ettiren, gerekse sigortalı ve temsilci, sigorta sözleşmesinin yapılması sırasında kendisince bilinen ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ihlali halinde sigortacı durumu öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeden cayabilir veya sözleşmeyi yürürlükte tutarak sekiz gün içinde prim Jarkını talep edebilir…” hükümlerinin yer aldığını, yerleşik Yargıtay içtihatlerine göre, davacıların murisi …’ın … Genel Şartları hükümleri gereğince doğru beyan yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğinin tespitinin yapılabilmesi için, murisin ölümü ile önceki hastalıkları arasında illiyet bağı bulunup, bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, dava dosyasında çeşitli sağlık ve hastane kayıtları ile ölüm belgesinin mevcut bulunduğunu, ancak söz konusu belgelerin heyetimizin uzmanlık alanı dışında kalması sebebiyle değerlendirme yapılamadığını, söz konusu sağlık belgelerinin tıp uzmanı bir bilirkişi tarafından incelenerek murisin ölümü ile önceki hastalıkları arasında illiyet bağı bulunup, bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, dava dosyasında mübrez sağlık ve hastane kayıtları ile ölüm belgesihi tıp uzmanı bir bilirkişi tarafından incelenmesi neticesinde; davacıların murisi …’ın ölümü ile önceki hastalıkları arasında illiyet bağı bulunduğuna kanaat getirilmesi durumunda davalı … A.ş.’nin Hayat Sigortaları Genel Şartları ve 11.08.2011 tarihli Sigorta Poliçesi hükümleri doğrultusunda vefat teminatı ödeme yükümlülüğünün bulunmayacağını, davacıların murisi …’ın ölümü ile önceki hastalıkları arasında illiyet bağı bulunmadığına kanaat getirilmesi durumunda davalı … A.ş.’nin … Genel Şartları ve 11.08.2011 tarihli Sigorta Poliçesi hükümleri doğrultusunda vefat teminatı ödeme yükümlülüğünün bulunacağını rapor etmişlerdir.
Aldırılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve dava konusu ihtilafın çözülmesi ve davacıların miras bırakanının ölüm belgesinde ölüm nedeninin doğal ölüm olarak yazdığı, miras bırakanın sigorta işleminden önce beyanda bulunmadığı ve gizlediği hastalığının olup olmadığı ve ölümünün önceki hastalıklarından meydana gelip gelmediğinin araştırılması bakımından dosyamız bu kez Adli Tıp Uzmanı …, İç Hastalıkları Uzmanı … ve Nöroloji Uzmanı …’e verilerek rapor düzenlemelerinin istenilmiş, bilirkişi heyeti; 07/09/2021 tarihinde; davacıların murisinin 24.10.2012 tarihinde … Devlet Hastanesi Yoğun bakım ünitesine kolon malign neoplazmı tanısı ile yatırıldığını, ölüm belgesinde ölüm tarihi 25.10.2012 tarihi olduğunu, ölüm nedeninin Solunum yetmezliği ve Kolon CA nedeniyle olduğunu, dolayısı ile 11.08.2011 olan sigorta başlangıç tarihinden önce kolon CA olduğu bilinen davacıların mürisi …’ın sigorta olmadan önce hastalığının biliniyor olduğunu, müris …’ın ölümü ile Solunum yetmezliği ve Kolon CA hastalıkları arasında illiyet bağının olduğunu; mürisin sigorta işleminden önce beyanda bulunmadığını rapor ettikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davacıların, annelerinin davalı sigorta şirketinden yapılma hayat sigortası poliçesi teminatı olan 67.500,00 TL nın, annelerinin vefatı nedeniyle ödenmesini talep ettikleri, davalının davacıların murisinin hayat sigortası yapılması aşamasında yanıltıcı beyanda bulunup hastalığını saklandığını ve vefatının da bu hastalığından kaynaklandığından bahisle davanın reddi gerektiğini savunduğu, davacıların murisi …’ın … A.Ş. … Şubesinden 11.08.2011 tarihinde 67.500,00 TL tutarında 120 ay vadeli konut kredisi kullandığı, bununla birlikte davalı … A.Ş. den … poliçe numaralı 67.500,00 TL teminatlı 11.08.2011 başlangıç 11.08.2021 bitiş tarihli olan…poliçesi düzenlendiği, davacıların murisinin hastane ve ölüm kayıtlarının incelenmesinde, müteveffanın 23/07/2011 tarihinde sağlık problemleri nedeni ile hastaneye başvurduğu, 25/07/2011 tarihinde … Üniversitesi … Hastanesi tarafından Onkoloji Epikriz Formuna göre Kolon Malign Neoplazmı (Metastatik Kolon Ca) tanısı konduğu ve campto-altuzan tedavisine başlandığı, davacıların desteğinin konut kredisinin ve davaya konu hayat sigortası poliçelerinin hastalık teşhisi konulduktan 2-3 hafta kadar sonra 11/08/2011 tarihinde yapılmış olduğu, ihtilaf konusu poliçenin sağlık bildirimi bölümünde davacıların murisinin “bugüne kadar önemli bir hastalık geçirip geçirmediğine, ameliyat veya şua tedavisi olup olmadığına, herhangi bir sakatlığı olup olmadığına, kalp, kanser veya AİDS tedavisi görüp görmediğine” ilişkin sorulara “Hayır” yanıtını vermiş olduğu anlaşılmakla; …Genel Şartları’na göre sigortalının sözleşmesinin yapılması sırasında kendisince bilinen ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri bildirmekle yükümlü olduğunun düzenlendiği, davacıların desteğinin doğru beyan yükümlülüğünü yerine getirmediği ve murisin ölümü ile önceki haştalıkları arasında illiyet bağı olduğu kanaatine varılmakla, davacıların davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.151,95‬ TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 1.092,65‬ TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 100 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 9.575,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede YARGITAY YOLU açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2021 10:57:05

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”