Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/369 E. 2020/367 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/369 Esas
KARAR NO : 2020/367

DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 06/02/2015
KARAR TARİHİ : 10/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 06/02/2015 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine 16.08.2013 keşide tarihli ve 294.000 TL bedelli çek sebebi ile … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ve 28.08.2013 keşide tarihli ve 140.000 TL bedelli çek sebebi ile … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine girildiğini, İcra takipleri, 19.09.2013 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emirlerinin davalı şirket tarafından tebellüğ edilerek itiraz edilmemesi sebebi ile kesinleştiğini, bu sebeple 10.10.2013 tarihinde davalı borçlu şirket adresinde haciz tatbik edilmek istenmiş ise de davalı şirket yetkilisinin 14 gün içerisinde borcu ödeyeceğini taahhüt etmesi sebebi ile başkaca herhangi bir işlem yapılmamış olduğunu, fakat buna rağmen davalı şirketin ne tarafına nede icra dosyalarına bir ödeme yapmadığını, tarafınca muhtelif şirketlere ve çok sayıda bankaya birinci haciz ihbarnamesi gönderilmiş fakat herhangi bir alacağın bulunmadığı gerekçesi ile tümüne itiraz edildiğini, bunun üzerine 03. 02.2014 tarihinde bir defaya mahsus olmak üzere İİK md. 43 gereğince mevcut takip yolunun Kambiyo Senetlerine Özgü İflas Yolu ile takibe dönüştürülmesini talep edip ve icra dairesince söz konusu talebe uygun olarak davalı borçlu şirkete her iki icra dosyasından da yeniden ödeme emri gönderildiğini, söz konusu her iki icra dosyasında da gönderilen ödeme emri davalı şirket tarafından her ne kadar 06.02.2014 tarihinde tebellüğ edilmiş ise de herhangi bir ödeme veya itirazda bulunulmadığını, bu gelişmeler karşısında İİK nın 171. md. gereğince davalının iflasını talep etmek hak ve zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek Kambiyo Senetlerine Özgü İflas Yolu ile takipte her iki icra dosyasından da gönderilen ödeme emirlerini tebellüğ etmesine rağmen borcunu ödemeyen ve itirazda bulunmayan davalı borçlu şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı şirket süresi içerisinde herhangi bir cevap sunmamıştır.
Mahkememizce verilen 2015/138 Esas, 2016/949 Karar sayılı, 17/11/2016 tarihli gerekçeli karar ile davanın kabulüne, … ticaret sicil müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Paz. Tic Ltd Şti’nin iflasına karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, davalı tarafın temyiz taleplerinin değerlendirilmesi açısıdan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/1382 Esas, 2020/2391 Karar sayılı 01/07/2020 tarihli ilamı ile takipli iflas davası açılabilmesi için icra takibinin kesinleşmiş olması ön koşulu olduğu, davalı şirkete yapılan iflas ödeme emri tebligatları “ Adreste daimi çalışan evrak memuru olduğunu beyan eden …’e” tebliğ edildiğinin bildirildiği, ancak şirket yetkilisinin tebligatın yapıldığı sırada nerede olduğunun tespit edilerek tebligat mazbatasına yazılmadığı, söz konusu tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu, bu nedenle usulsüz tebliğ nedeniyle kesinleşmemiş icra takiplerine dayalı olarak iflas davasının açılamayacağı gerekçesi ile mahkememiz kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/1382 Esas, 2020/2391 Karar sayılı 01/07/2020 tarihli ilamına uyularak yargılamaya mahkememizin 2020/369 Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılama devam edilmiş olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi neticesinde; davanın kambiyo takibine dayalı iflas davası olduğu, takipli iflas davası açılabilmesi için icra takibinin kesinleşmiş olmasının ön koşul bulunduğu, davalı şirkete yapılan iflas ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu, usulsüz tebliği nedeniyle kesinleşmemiş icra takibine dayalı olarak iflas davası açılamayacağı anlaşıldığından, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2017/132 esas, 2020/2391 Karar sayılı 01/07/2020 tarihli ilamı doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 27.70 TL harçtan mahsubu ile eksik olan 26,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan toplam 123,85 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 10 günlük sürede TEMYİZ yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/09/2020

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.