Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/366 E. 2021/30 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/366 Esas
KARAR NO : 2021/30

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ : 21/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 20/07/2020 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili banka ile dava dışı … A.Ş. Firması arasında imzalanmış Genel Kredi Sözleşmesini, davalılar …, …, …Tic. A.ş. Ve … A.Ş. Müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, Genel Kredi sözleşmesi istinaden davalı şirkete nakdi, gayrinakdi krediler kullandırıldığını, davalı borçluların müvekkili bankaya kefaleten borçlu olduklarını, borçlarını zamanında ödemeyen borçlulara … 62.Noterliğinin … yevmiye ve … tarihli hesap kat ihtarının ekinde belirtilen şekilde göre dönüşlerin ihtara rağmen ödenmediğini ve borçluların mütemerrit olduklarını, bunun üzerine … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, borçlular tarafından takibe ve takipteki nakit gayrinakit alacağa, ferilerine, işlemiş faize, ödeme emrine, itiraz ettiğini, davalı borçluların … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki nakit borç miktarına, faize ve ferilere ilişkin itirazlarının iptali ile takibin takip talebinde belirtilen nakit alacaklarının ve ferilerinin üzeriden icra takibinin devamına, davalı borçluların %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … vekili tarafından 03/08/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde; Davacı banka tarafından müvekkillerinin aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine süresi içinde itiraz ettiklerini davacı tarafça açılan itirazın iptali davasının haksız ve dayanaksız olduğunu tümüyle reddini talep ettiklerini, hiçbir surette borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla; müvekkillerinin davacı bankadan herhangi bir kredi kullanmadığını, bu nedenle herhangi bir borçları bulunmadığını, takibe konu edilen genel kredi sözleşmesinin usulüne uygun düzenlenmediğini buna dayalı kefaletlerin ve muvafakatnamelerin de yine yasanın aradığı geçerlilik koşullarını taşımadığını, her iki müvekkilinin de Türk vatandaşı olmadığını, Türkçeyi sadece günlük konuşma dili olarak kullanmakta olduklarını ve kefil olarak imzaladıkları sözleşmelerden dolayı ne şekilde borç taahhüdü altına sokulduklarından bihaber olduklarını genel kredi sözleşmesinin 1. Sayfasının kenarına el ile yazdırılmış bulunan yan notta bile okudum, anlamadım, yazılı olduğunu, metnin ne anlama geldiğinden habersiz olduklarını, haksız ve dayanaksız davanın tümüyle reddine, davacı yan aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … , … vekili tarafından sunulan 10/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkillerinin davacı bankadan her hangi bir kredi kullanmadıklarını, takibe konu edilen genel kredi sözleşmesinin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, buna dayalı kefaletlerin ve muvafakatnamelerin de yasanın aradığı geçerlilik koşullarını taşımadığını, kabul anlamına gelmemek üzere takibe konu edilen genel kredi sözleşmesinde kefalet koşulları kanunen gerekli şartları taşımadığından geçersiz olduğunu, müvekkillerine müteselsil sorumluluk kapsamında başvurulmasının mümkün bulunmadtığını, TBK nun 584. Mad. gereğince eşlerden biri ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabileceğini, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce yada en geç kurulması sırasında verilmiş olmasının zorunlu olduğunu, geçerlilik koşullarını havi ibr eş rızası alınmadığını bu nedenle hukuken geçerli bir kefalet bulunmadığını, davaya konu icra takibinde davacı banka tarafından müvekkillerinin kefil oldukları iddiasıyla takibe katıldıklarını, ancak davacı banka tarafından davalı müvekkillerine usulüne uygun olarak ve süresi içinde ihtarname keşide edilmediğini, işbu nedenle muacceliyet ve temerrüt olgusunun gerçekleşmemiş olduğunu alacağın muaccel hale gelip temerrütün gerçekleşmesi için hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun biçimde düzenlenerek asıl borçlu ve bunun yanı sıra kefillere de ayrı ayrı tebliğinin zorunlu olduğunu, davacının %20 oranındaki mesnetsiz tazminat talebinin haksız olduğunu ve reddi gerektiğini, haksız ve dayanaksız davanın tümüyle reddine, davacı yanın aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 14/01/2021 tarihli celsede tüm davalıların icra dosyasına yapmış oldukları itirazdan vazgeçtiklerini, davanın konusuz kaldığını bildirmiş Mahkememizce … 28. İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta “…Tüm davalıların ödeme emrine karşı yapmış oldukları itirazlardan vazgeçtikleri…” bildirerek vazgeçme dilekçelerinin birer sureti mahkememize göndermiştir.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davalıların icra dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı yapmış oldukları itirazlarından vazgeçtikleri, davanın konusuz kaldığı, davacı vekili tarafından icra inkar tazminatı talep edilmemiş olduğu anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından talep edilmediğinden %20 icra inkar tazminatı konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafından talep edilmediğinden %20 icra inkar tazminatı konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30- TL’nin, başlangıçta icra veznesine yatırılan 95.625,67-TL ile Mahkememiz veznesine yatırılan peşin alınan 230.983,82-TL olmak üzere toplam 326.609,49-TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 326.550,19-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 326,50-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. Maddesi gereğince ön inceleme tutanağı imzalanmadan anlaşmazlık davanın konusuz kalması ile sonuçlanmış olduğundan Nispi vekalet ücreti olan 279.876TL.’nın yarısı olarak hesaplanan 139.938-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili yüzüne karşı davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/01/2021

Başkan …
E imzalıdır.
Üye …
E imzalıdır.
Üye …
E imzalıdır.
Katip …
E imzalıdır.

HARÇ BEYANI
K.H:59,30- TL
P.H:326.609,49-TL
İ.H: 279.876-TL

DAVACI GİDERİ
Posta ücreti : 326,50-TL