Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/357 E. 2020/789 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/356 Esas
KARAR NO : 2020/853

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/02/2015
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 28/08/2012 tarihinde müvekkili … idaresindeki … plakalı motorsiklete, plakası belirlenemeyen bir aracın arkadan çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralanıp sakat kaldığını, müvekkiline çarpan araç ve sürücüsü belirlenemediğinden kazaya bağlı talep edilebilecek tazminat muhatabının davalı … olduğunu, dava konusu olayda davalının tam tazminatla mükellef olduğunu, kazaya bağlı olarak tazminat alınması için davalı şirkete 05/03/2013 tarihinde müracaat edildiğini, fakat davalı tarafın herhangi bir ödeme yapamayacağını beyan ettiğini beyan ile, müvekkilinin kalıcı işgücü kaybından doğan halihazırda ve geleceğe dönük maddi kaybının giderilmesi için 100,00 TL maddi tazminatın ve müvekkilinin mutad iştigalinden geri kalan ve çalışamayacak gelir kaybına uğradı için 100,00 TL olmak üzere toplam 200,00 TL’nin davalıya başvuru tarihini müteakip 8. İş günü bitimi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının yargılama öncesi maluliyet tazminatının tazmini adına 13/03/2013 havale tarihli dilekçesi ile müvekkil kuruma eksik belgelerle başvuruda bulunduğunu, bu başvuruya ilişkin olarak müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası oluşturulduğunu, müvekkili şirketinde 15/03/2013 ve 28/03/2014 tarihli dilekçeler ile eksik belgelerin tamamlanmasının talep edildiğini, ancak davacı tarafın bu durumu dikkate almadığını ve müvekkili şirketin tazminat ödeme konusundaki kararını beklemeksizin huzurdaki davayı açtığını beyan ile, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kazada yaralanma nedeniyle oluşan maluliyet ve kazanç kaybından doğan zararın kusurlu aracın sürücüsü ve araç plakası tespit edilemediğinden …ndan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacının davamıza konu kaza nedeni ile gördüğü tedaviye ilişkin tedavi belgeleri celp edilmiş, davacının sosyal ve ekonomik durumu ikametgahı kolluk birimince araştırtılmış ve tutulan zabıt dosyamız içerisine alınmıştır.
Davacının dava konusu kaza nedeniyle uğradığı maluliyet oranının tespiti bakımından, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş, aldırılan 26/05/2017 tarihli rapor ile davacının Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı şahsın olay tarihindeik yaşına göre %1.2 ve bugünkü yaşına göre de %1.3 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 3 (üç) ay olarak kabul edilmesinin uygun olacağı mütalaasına varıldığı hususu rapor edilmiştir.
Mahkememiz tarafından dosya üzerinde uzman bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiş, dosyamız Kusur Bilirkişisi … ve Aktüer Bilirkişisi …’ya tevdi edilmiş ve bilirkişiler; plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu, 28/08/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası soncunda, kaza tarihinden itibaren 3 ay iyileşme (geçici iş görmemezlik) süresinden sonra 26/05/2017 tarihine kadar %1,2 oranında, 26/05/2017 tarihinden itibaren ise %1,3 oranında makul kalan davacı …’in nihai ve gerçek maddi zararının 10.322,53 TL olduğu ve temerrüt tarihinin 25/03/2013 olacağı hususunu 16/10/2017 tarihinde rapor etmişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, 2015/242 Esas 2018/30 Karar sayısı ile 23/01/2018 tarihinde, ” davacının davasının kabulüne, 200,00 TL’nin 25/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” dair karar verilmiş, mahkememizin anılan hükmü davacı tarafça istinaf edilmiş olmakla, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/1625 Esas 2020/764 Karar sayılı 26/06/2020 tarihli ilamı ile ” tahkikatın bittiği ve sözlü yargılama aşamasına geçileceği belirtilmeden ve taraflara bu yönde bir ihtaratta bulunulmadan karar verildiğinin anlaşıldığı ve mahkemece 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan davacının haklarının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde, eksik incelemeyle ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmış, ve ayrıca davacı vekilinin aktüerye bilirkişi raporuna karşı süresi içerisinde itirazda bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin tarafından istinaf aşamasında 2018 yılı asgari ücret tarifesine göre maddi tazminatın hesaplanması gerektiğine ilişkin talebinin HMK’nın 357/1. maddesi kapsamında asgari ücret hesaplaması bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesi ile davacı vekilinin maddi tazminatın hesaplanmasına yönelik istinaf itirazları yerinde olmadığından bahisle bu yöndeki istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava dosyası mahkememizin 2020/356 Esas sırasına kaydedilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekiline esasa ilişkin beyanlarını sunmak üzere süre verilmiş, davacı vekili 16/11/2020 tarihli dilekçesi ile davayı ıslah etmiş, toplam dava değerini 10.322,53 TL ye çıkarmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dosya içerisinde bulunan soruşturma dosyası örneğinden; davacının 28.08.2012 tarihinde … plakalı motorsiklet ile seyir halinde iken sürücüsü ve plakası tespit edilmeyen aracın çarpması sonucu yaralandığı, aldırılan maluliyet raporuna göre davacının vücudunda geçici maluliyetin oluştuğunun tespit edildiği, yaptırılan bilirkişi raporu ile davacının kusurunun bulunmadığı, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 oranında tam kusurlu olduğu, oluşan
maluliyet nedeniyle davacının zararının 10.322,53 TL olduğu tespit edilmiş olup, davacının davasının kabulüne, 10.322,53 TL nın 25/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının KABULÜNE, 10.322,53 TL nın 25/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 705,13 TL’nin, peşin alınan 82,70 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 622,43 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatılan 82,70 TL harç ile, yine davacı tarafça yapılan 1.755,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın talep halinde taraflara iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 23/12/2020

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”

HARÇ BEYANI:
705,13 TL KH
82,70 TL PH
622,43 TL BİH