Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/331 Esas
KARAR NO : 2021/992
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/07/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.02.2012 tarihinde müvekkilinin ulaşım amacı ile kullandığı dolmuştan inip yoluna yaya olarak devam ederken yolun karşısına geçmek istediğini, bu esnada … plakalı araç sürücüsü …’ın idaresindeki dolmuş ile çarparak ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin yaralanmasında asli kusurlu olduğunu, yolun gidiş ve geliş olarak çift şeritli, karşı şeride kesin geçiş yasağı olduğunu, sahil yolunda sollama yasağının sadece caddeye bağlanan ev ve sokakta dönüş için belirli birkaç metrelik mesafeler için kaldırıldığını, …’ın önünde duran aracı geçmeye başladığı yaya geçidinin önünde ve arkasında kesin sollama yasağı olduğunu, önünde yolcu indiren minibüsü beklemek yerine hiz sınırını aşıp karşı şeride geçerek müvekkiline çarptığını, KTK 84/e maddesine uymadığı ve asli kusurlu olduğunu, bedensel zarara maruz kalan müvekkilinin kolunda kalıcı hasar meydana geldiğini, kazadan sonra uzun süre yardım almadan yaşamını idare ettirmesinin mümkün olmadığı ve yatağa bağlı kaldığını, sosyal yaşamını olumsuz etkilediğini, KTK 85/1 maddesi uyarınca aracın işleteni konumundaki …’nun ve poliçe kapsamında … Sigorta A.Ş.’nin zarardan sorumlu olduklarını, 07.02.2020 tarihinde … Sigorta A.Ş.’ye başvuruda bulunulmasına rağmen geri dönüş yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmaya varılamadığını, müvekkilinin yaralanarak … Hastanesine kaldırıldığını, 2 hafta hastanede kaldıktan sonra kontrole gelmek ve tedavi görmek için sık sık gidip geldiğini,1.000,00 TL üzerinde yol masrafının müvekkili tarafından karşılandığını, hastane masraflarının müvekkilinin sigortasından karşılandığını ve sigorta primlerinin artarak 4.000,00 TL üzerinde zarara uğradığını, evde bakımının sağlanması amacıyla 10.000,00 TL üzerinde bakım masrafı ortaya çıktığını, maddi tazminatın yapılacak incelemeler sonucunda belirlenmesinin mümkün olacağı diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın kabulünü, bedensel zarar nedeniyle toplanacak delillere göre tazminat hesabı yaptırılarak olay tarihindeki sigorta poliçesi dahilinde bulunan kalemlerin ödenmesini, işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ile vekalet ücretininde davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/11/2021 havale tarihli dilekçesi ile dava değerini toplam da 42.960,84 TL bedele yükselttiğini beyan ederek harcını yatırdığı anlaşıldı.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihinin 07.02.2012, dava tarihinin 06.07.2020 olduğunu, uzamış zaman aşımı süresinin dolduğunu, davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirkete yapılan 05.02.2020 tarihli başvuruda tazminat talebinin incelenebilmesi için erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmeliğe göre düzenlenmiş bir rapor ile başvuru yapılmadığını, … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, teminatın kişi başı 225.000,00 TL, sorumluluğun sigortalının kusur oranında olduğunu, ceza mahkemesinde düzenlenen bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunun belirtilmesine rağmen yargılama sırasında değişme ihtimali olduğunu, davacının yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu’na sevkinin sağlanarak “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde maluliyet oranının tespitinin gerektiğini, olaya 01.06.2015 tarihli yeni ZMS Genel Şartları hükümlerinin uygulanması gerektiğini, tazminat miktarının aktüerler siciline kayıtlı aktüer bilirkişi tarafından trafik sigortası genel şartlarına göre hesaplanmasının gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının müvekkili şirketi tarafından karşılanmasının mümkün olmadığını, sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağını, dolaylı zararların poliçe teminatı dışında olduğunu, faiz talebinin reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, dava açılmasına sebebiyet vermediğini, ilk başvuru tarihinde mevzuata uygun geçerli bir maluliyet raporu sunulmadığını, yargılama gideri, faiz ve vekâlet ücretinden sorumlu olmadığını diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasına karışan … plakalı aracın olay tarihinde ruhsat sahibi olduğunu, sürücü … tarafından kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğunu, sigortalı çalışanı olmadığını, KTK 34 ve 91 maddelerinde belirtilen fenni muayene ve zorunlu mali sorumluluk sigortasını, düzenli olarak servis bakımlarını yaptırdığını, kazaya sebebiyet verecek fenni bir kusuru olmadığını, müteselsilen sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, ceza mahkemesinde tanzim edilen bilirkişi raporunda kullanılan krokiyi incelemek gerektiğini, karşı şeride geçiş yasağının olmadığını, kesikli yol çizgilerinden anlaşıldığını, olaydan kısa süre sonra hazırlanmış krokinin esas alınması gerektiğini, yol şerit çizgilerinde daha sonradan değişiklik yapılmış olabileceğini, kaza mahallinde sollama yasağı olmadığını, davalı sürücü …’ın aracı sollamaya başladığı noktanın yaya geçidinin bittiği noktadan başladığını, 12 metre genişliğindeki sahil şeridinde bulunan yolun sağlı sollu 3’er metrelik alanın İspark tarafından işletilen umumi park alanları olduğunu, sürücünün önünde duran aracı geçmek için sol şeride geçtiğini, geçilen araç durduğu için hızını arttırmaya gerek bulunmadığını diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin kusur durumunun tespiti amacıyla İstanbul ATK Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunca 30/07/2021 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; mevcut belgelere göre; … kızı, 14.11.1959 doğumlu …’un 07.02.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 VII(2Aa……….30)A %34×1/5×0,8=%5, E cetveline göre %7.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin kusur durumunun tespiti amacıyla İstanbul ATK Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunca 10/09/2021 tarihinde tanzim olunan raporda özetle;
mevcut belgelere göre; … kızı, 14.11.1959 doğumlu …’un 07.02.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 1.11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 VII (2Aa……….30)A %34×1/5×0,8=%5, E cetveline göre %7.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin, 15. Maddesi kapsamında, iyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde 1 ay süresince bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer ve kusur bilirkişilerine tevdii edilen dosyaya 25/10/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; 07.02.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; Kusur durumuna ilişkin olarak; Davacı yaya …’un %20 oranında tali kusurlu olduğu, Davalı … A.Ş.’ye ZMS (Trafik) poliçesi ile sigortalı, davalı …’na ait … plaka numaralı minibüs sürücüsü …’ın %80 oranında asli kusurlu olduğu, Olayın meydana gelmesinde, yaralanma ile sonuçlanmasında, dava konusu zararın doğmasında ve artmasında başkaca kusurlu kişi, kurum, kuruluş veya etkili faktör bulunmadığı,
Maddi zarar hesabına ilişkin olarak; Davalıların %80 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre bu olayda yaralanan davacı …’un; Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 1.682,74 TL, Sürekli (daimi) iş göremezlik dönemine ait %7 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 40.568,90 TL, Bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 709,20 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 07/02/2012 tarihinde davacı yayanın uğramış olduğu trafik kazası nedeniyle geçici iş göremezliğe, sürekli iş göremezliğe ve bakıcı giderine ilişkin bedensel zararların tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
İstanbul ATK Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 10/09/2021 tarihli raporunda, davacının 07.02.2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 1.11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, E cetveline göre %7.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin, 15. Maddesi kapsamında, iyileşme (iş göremezlik) süresi içerisinde 1 ay süresince bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceği tespit edilmiştir.
Olayda yönetimindeki … plaka numaralı ticari minibüs ile bölünmemiş, iki yönlü cadde yolunun sağ şeridini takiben İstinye istikametinden Sarıyer istikametine düz seyir halinde iken aksine davranarak hızını meskun mahal yolun icap ve şartlarına uygun şekilde ayarlamayan, ilerisinde yaya geçidi ve yaya geçidinden 35 metre sonra Fırıncı sokak yolundan oluşan kavşak kesimine yavaşlamadan yaklaşan, yolun sağ ilerisinde yolcu indirmek-bindirmek amacıyla duraklarken gördüğü ve farkında olduğu ticari minibüsün çevresinden her an değişik yaşlarda yayaların yola çıkabileceği tehlikesini ön görmeyen, müteyakkız ve ön tedbirli davranmayan, daimi dolu çizgi bulunmasına-yasak olmasına rağmen duraklayan minibüsü geçmek amacıyla kavşak yaklaşımında karşı şeride giren, korna gibi işitsel donanımını kullanarak varlığı hususunda uyarılarda bulunmayan, emniyetle duramayacak mesafede yaklaştığı esnada da ön kesimleri ile indiği minibüsün önünden yürüyerek karşı şerit içerisine girmiş durumdaki davacı yayaya çarpan, zamanında etkili fren tedbiri uygulayamayan, uyguladığı anda ise hız, süre ve mesafe nedeniyle etkisiz kalan, dikkatsiz, özensiz, kontrolsüz ve tedbirsiz davrandığı mütalaa edilen davalı sürücü …’ın olayın meydana gelmesinde, zararın doğmasında %80 oranında asli kusurlu olduğu, vücudunun değişik kesimlerinden kırık şeklinde yaralanması ile sonuçlanan olayda aksine davranarak yolun karşı kesimine geçmek için değişik sürücülerin idarelerindeki değişik taşıtlar ile değişik manevra, konum ve hızlarda seyir halinde olabilecekleri kaplama üzerine duraklamakta olan ticari minibüsten inerek yolun karşı tarafına görüşün nispeten kısıtlı olduğu minibüsün önünden kontrolsüz çıkmayı tercih eden, yaklaşık 30 metre gerisindeki yaya geçidini kullanmayan, hemzemin yaya geçidi bulunmayan kesimde tehlikelere açık ve korunmasız halde kaplama üzerine çıkmadan önce yolu gereği gibi etkin şekilde kontrol etmeyen, sol tarafından yasak olmasına rağmen minibüsün yanından geçmek üzere karşı şeride girip emniyetle duramayacak mesafede yaklaşan ticari minibüsü, konumunu, hız ve mesafesini dikkate almayan, yolun yarısını bitirip diğer şeride girdiği esnada şerit tecavüzü ile düz yaklaşan davalı sürücü yönetimindeki minibüsün ön kesimleri ile sadmesine maruz kalan, kendisini sakınmayan, kendi can güvenliği ve sağlığına azami dikkat ve özeni göstermeyen, tehlikeleri ön görmeyen, dikkatsiz, tedbirsiz ve özensiz davrandığı mütalaa edilen davacı yaya …’un olayın meydana gelmesinde, yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında %20 oranında tali kusurlu olduğu hükme elverişli kusur raporundan anlaşılmıştır.
Sigorta poliçesinin düzenlenme tarihi ile olay tarihi 01.06.2015 tarihinden öncesine ait olduğundan somut olaya 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarının uygulanma imkânı bulunmamaktadır.
07.02.2012 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre sigorta şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti sakatlık teminatı bakımından 225.000,00 TL.dır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/16455 E. ile 2013/2073 E. sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2011/10149 E. sayılı kararında özetle “..hastanelerce sunulan sağlık hizmet bedelleri yönünden sigorta şirketlerinin ve … Hesabının yükümlülükleri sona erecektir. Kazazedelerin, bunun dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair harcamaları, sigorta şirketlerinin ve … Hesabının tedavi teminatları kapsamında, yine sigorta şirketleri ve … Hesabı tarafından karşılanmaya devam edecektir..” şeklindedir.
Karayolları Trafik Kanunun 99. Maddesine göre yapılan davacı başvurusunun, davalı tarafından 07.02.2020 tarihinde kendilerine ulaştığı beyan edildiğinden başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası davalı … şirketi bakımından temerrüdün 20.02.2020 tarihinde ve araç sürücüsü ve işleten bakımından ise herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüt 07.02.2012 olay tarihinde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Sürücüsü %80 kusurlu bulunan … plakalı aracın ticari nitelikte yolcu taşıyan minibüs olması nedeniyle avans faizine hükmedilmiştir.
Davalıların %80 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre bu olayda yaralanan davacı …’un; geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının 1.682,74 TL, sürekli (daimi) iş göremezlik dönemine ait %7 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 40.568,90 TL, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 709,20 TL olduğu hükme elverişli aktüer raporundan anlaşılmakla davacının maddi zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı görülmekle davanın kabulü ile 42.960,84 TL tazminatın davalı … şirketi yönünden 20/02/2020 tarihinden itibaren ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 42.960,84 TL tazminatın davalı … şirketi yönünden 20/02/2020 tarihinden itibaren ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.934,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL + 477,51 TL tamamlama harcından oluşan toplam 531,91 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.402,74 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç ile 477,51 TL tamamlama harcından oluşan toplam 531,91 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olan 1.919,06 TL ile 1.070,00 TL ATK rapor tanzimi amacıyla düzenlenen fatura bedelinden oluşan toplam 2.989,06 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 6.384,91 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar … ile … tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı asiller …, … yüzlerine karşı diğer davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/12/2021
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”