Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/318 E. 2021/566 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/318 Esas
KARAR NO : 2021/566

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2010
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 100 yıllık bir süre içinde Türkiye de … adlı ajandaların kendileri tarafından üretilip piyasaya sürüldüğünü,tüketiciler nezdinde her ne kadar … kelimesi ürünün kendisi taraf etmeye yarasada ajandan kelimesi ile … kelimesinin bir bütün olarak değerlendirildiğini tanınırı hale geldiğini ancak davalının kendi ürünü ile renginde şekliyle genel görünümüyle içerik bilgileriyle içerik tasarımıyla birebir aynı olarak … adıyla bir ürünün piyasaya sürüldüğünü bu ürünün kendi ürünleriyle iltibas yaratacak derecede birbirine benzediğini alıcının orta seviyede bir alıcı olsa dahi bu iltibasa aldandığını ve davalının daha düşük kalitedeki bu ürünü ile davalı şirketin ürününe rekabet ettiğini şirketin bu nedenle karının azaldığını ticari itibarinin zedelendiğini bu nedenle şekil görünüm ve içerik itibariyle davalı şirket tarafından üretilen gıpta kasa ajansı imalatı dağıtımı ve satımının haksız rekabet teşkil ettiğin haksız rekabetin önlenmesini menini haksız rekabet sonucunda oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasını gıpta kasa ajandalarının toplatılmasını hüküm özetinin 3 büyük gazete ilanın şimdilik 10.000 TL maddi 20.000 TL manevi zararı dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davalı şirketin … da mukim bir şirket olduğu davanın yetki yönünden reddini ayrıca görülme yerinin de Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi olduğunu önce yetkisizlik sonrada görevsizlik kararı verilmesini ve yine davanın esası yönünden de davacı ürünlerinin tescilli bir endüstriyel tasarıma sahip olmadığını davacının bu konuda yaptığı başvurusunun dava tarihi olan 24.12.2010 tarihinden önce 1.12.2010 tarihine iptali edildiğini husumetten reddedilmesi gerektiğini ortada tescilli bir tasarımın bulunmadığını davacının 554 sayılı yasadan yararlanamayacağını ayrıca … isimli ürüne rağmen piyasada uzun yıllar değişik unvan ve ad altında değişik ürünlerin satışa çıkarıldığını … olayının anonim bir hale geldiğini bu nedenle davacının hukuki bir korumasının söz konusu olamayacağını bu nedenle açılan davanın reddini istemiştir.
Birleşen İstanbul 43. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/39 esas sayılı dosyasına ait dava dilekçesinde özetle; dava konusu olan ve müvekkili firma tarafından 100 yıllık bir geçmişe dayanan “…”nın Türkiye’de … kullanan neredeyse herkes tarafından gayet iyi bilinen, yaygınlıkla kullanılan ve güvenilen bir ürün olma özelliğini bünyesinde barındırdığını, “…”nın öncelikle ismiyle/isim tamlamasıyla tüketici zihninde yer ettiğini ve her ne kadar “…” kelimesi ürünün kendisini tarif etmeye yarasa da bu özel örnekte tüketici zihninde … kelimesi ile “…” kelimesini bir bütün olarak benimsediğini, bir bütün olarak bilir ve tanır hale geldiğini, bu yoğun çalışma ve emek sonucunda “…”nm ayırt edici bir karakter ve ayırt edici bir ürün olarak ülkemizin ajandası vasfını kazandığını, “…”nm rengiyle, şekliyle, genel görünümüyle, içerik bilgileri ve içerik tasarımıyla kendine özgü ve tercih edilen bir ürün olduğunu, davalı şirket tarafından üretilerek “…” adıyla piyasaya sürülen ürünün, müvekkili şirket tarafından basım ve yayını yapılan “…”na şekil, görünüm ve içerik itibarıyla yasal sınırladı aşan biçimde ve iltibas düzeyinde benzediğini, huzurdaki davada bahse konu iltibas objjşktif olarak mevcut olup, normal ve orta seviyede bir alıcının şekil benzerliği nedeniyle vafıılma ve aldanmaya düşüp düşmeyeceği ölçüsü gerçekleşmiş bulunduğunu, daha düşük kalitedeki bir ürünü ile davalı şirketin haksız rekabeti nedeniyle müvekkili şirketin elde edebileceği karın azaldığını, müvekkili şirketin ve “…”’nın ticari itibarının zedelendiğini bildirerek, müvekikili şirket tarafından üretimi yapılan ve kamuoyunda …”olarak yaygınlıkla bilinen ürüne şekil, görünüm ve içerik itibarıyla yasal sınırlan aşan biçimde benzeyen ve davalı şirket tarafından üretilmekte olan “… imalinin, dağıtımının, satımının müvekkili şirket yönünden haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve önlenmesine, “…” isimli ürünün basım, yayın, pazarlama, satım ve sair tüm ticari faaliyetlerinin men’ine, haksız rekabet sonucu oluşmuş maddi durumun ortadan kaldırılması amacıyla halen tedavülde bulunan “…”nın toplatılmasına ve hüküm özetinin Türkiye genelinde en yüksek tirajlı üç büyük gazetede 12 punto olarak ilanına, bahse konu haksız rekabet nedeniyle şimdilik 10.000 TL maddi ve 20.000-TL manevi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte giderilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul 43. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/39 esas sayılı dosyasına ait cevap dilekçesinde özetle; öncelikle Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Ankara mahkemelerine gönderilmesine, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde davada İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin görevli olduğundan görevsizlik kararı verilerek davanın bu mahkemeye gönderilmesine, davaya konu endüstriyel tasarımın tescili davacı yanın talebi üzerine iptal edilmiş olması nedeni ile davacı yanm yargılamaya konu olayda davacı olma sıfatı olmadığından davanın husumetten reddi gerektiğini, davacı yan tarafından müvekkili şirket aleyhine … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin…esas sayılı dosyasında daha önce aynı konuda dava açıldığını ve bu davanın halen derdest olduğundan davanın öncelikle derdestlik nedeni ile reddilmesi, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine veya bu dava sonucunun davada bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da uyuşmazlık konusu olayın temelini oluşturan “…” isimli ürünün yıllardır değişik ünvan ve ad altında üretilip satışa sunulduğundan anonim hale gelmiş olup, bu nitelikteki bir ürünün yeni bir tasarım ile aynı hukuki korumadan yararlandırılması sonucunu ortaya çıkaracak davacı yan taleplerinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, belirtmiş oldukları durumlar nedeni ile davac ıyanın ileri sürdüğü taleplerin öncelikle davacı yanın “…” isimli ürüne ilişkin “Tasarım Tescili”ne sahip olmamaları nedeniyle ortada korunması gereken tescilli bir tasarım bulunmadığından reddine, bir an için söz konusu tescile sahip olduklarının kabulü halinde ise taleplerin tasarım tescili dolayısı ile korunmasından yararlandıkları 554 Sayılı KHK’dan kaynaklanan talepler olduğunun açıkça ortada bulunması ve davacı lehine yapılan tasarım tescilinin hukuka aykırı olması nedeni ile davacı şirketin söz konusu korumadan yararlanmasının mümkün bulunmaması karşısında davacı şirket vekili tarafından ileri sürülen iddiaların ve işbu davnın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizin 2010/756 esas sayılı hükmü uyarınca Esas davada davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından üretimi yapılan ”… 2010 olarak” yayınlanan ve davalı şirket tarafından üretilen ‘…” davacı ürününe haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve önlenmesine, … isimli davalı ürününün basım yayın pazarlama satım vs tüm ticari faaliyetlerin menine, Haksız rekabet sonucu oluşmuş maddi durumun ortadan kaldırılması amacıyla tedavülden bulunan gıpta kasa ajandaları-2010’un toplatılmasına hüküm özetin Türkiye genelinde yüksek trajlı 3 büyük gazetede ilanına, Esas davada davacının istediği maddi tazminat olan 28.521,24 TL lik maddi tazminatın ve manevi tazminat olarak takdiren 2.500 TL nin tayinine, Manevi tazminat konusundaki fazla talebin reddine, Maddi tazminatın 10.000 TL sına dava tarihinden itibaren 18.521,24 TL sına ise ıslah tarihi olan 22.06.2012 tarihinden itibaren değişen oranlardaki yasal faizin uygulanmasına yönelik karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 02/04/2014 havale tarihli dilekçesi ile mahkeme kararını tehiri icra talepli olarak temyiz talepli dilekçesini ibraz ettiği, davalı vekilininde 01/04/2014 havale tarihli dilekçesi ile tehiri icra talepli olarak mahkeme kararının temyiz edilmesini talep etmesi üzerine dosya Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/6942 esas, 2014/16651 karar sayılı 01/11/2014 tarihli bozma ilamında;
” 1-Asıl ve birleşen dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı, davalı tarafından üretilen ajandaların kendisine ait ”…” ile iltibasa neden olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporu karar vermeye yeterli değildir. Zira, bilirkişi raporunu düzenleyen heyette, sektör bilirkişisi ya da tasarım uzmanı bilirkişi bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkemece, davaya konu davacı ve davalı ajandalarının aslı getirtilerek, taraf ajandalarının benzeyip benzemediği ve iltibasa neden olup olmadığı hususunda sektör bilirkişisi ve gerektiğinde tasarımcı bilirkişiden denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, bu konuda uzman olmayan hukukçu ve iktisatçı bilirkişilerden alınan rapora itibar edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın taraflar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ” yönelik karar verilmiştir.
Bozma sonrasında Mahkememizce dosya 2015/181 esas sayılı sırasına kaydı yapılarak İİBF Öğretim Üyesi …, Endüstri Ürünleri Tasarım Bölüm Öğretim üyesi …, Fikri ve Sınai Haklar Uzmanı … ile Sektör bilirkişisi … tarafından tanzim olunan 29/03/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu benzerlik ve ayırt edici nitelik yönünden değerlendirilen tasarımlar “…” tasarımıdır. Karşılaştırılan Ajandaların ölçü ve oranlarının birbirleri ile aynı oldukları, karşılaştırılan ürünlerin yüzeyleri aynı renk ve dokuda oldukları, ajandaların ön yüzeylerinde üst bölgede Marka bilgisi ile ait oldukları yıl yer aldığı, markaların farklı oldukları okunaklı bir biçimde görülmekte olup, yüzey üzerindeki yerleşimleri ve Font renkleri birbirleri ile benzedikleri, ajandaların ön yüzeylerinde kenarlarda çerçeve yer almakta olup, çerçevelerin oranları benzer, iç desenleri farklı olduğu, ajandaların arka yüzeylerinde davacı tarafa ait ürünlerde de çerçeve uygulaması yer alırken, davalı tarafa ait ürünlerde bulunmadığı, karşılaştırılan ajandaların sırt bölgelerinde marka bilgileri yer almakta olup, markaların farklı oldukları okunaklı bir biçimde görülmekte olup, yüzey üzerindeki yerleşimleri ve Font renkleri birbirleri ile benzeri olduğu, karşılaştırılan ajandaların dış yapılarının gerek biçimsel, gerekse oran, renk ve yüzey grafik özellikleri bakımından son derece benzer olduğunun tespit edildiği, ajandalar arasında Marka bilgileri dışında bulunan farklar küçük ayrıntılarda olup, ürünlere ayırtedici bir özellik kazandırmamaktadır.
Davacı ve davalı tarafa ait ajandaların sayfa tasarımlan incelendiğinde Türkçe/İngilizce yazılı Gün ve Ay bilgileri ile rakam ile belirtilen gün bilgilerinin Grafik tasarım olarak biçimlerinin, yerleşimlerinin ve oranlannın son derece benzer olduğu, her iki grafik çalışmada da yukarında tanımlanan bölgenin hemen altında sayfa dış kenarında hafta bilgisi gri bir alan içinde gösterilmiş olup, bu alanın dış konturlan birbirinden farklı olduğu, sayfanın kalan yüzeyi yatay ve dikeyde çizgilerden oluşturulmuş farklı genişliklerden oluşan grid yapıda olduğu, karşılaştırılan tasarımlarda yer alan ve grafik tasarımı oluşturan bu gridlerin gerek oranlan gerekse çizgi renk ve kalınlıklan birbirleri ile son derece benzer olduğu, ajandalar arasında Marka bilgileri dışında bulunan farklar küçük ayrıntılarda olup, ürünlere ayırtedici bir özellik kazandırmamaktadır.
Sonuç olarak; davacı tarafa ait 2010 ve 2012 yılı ajandaları ile Davalı tarafa ait 2012 yılı … tasanmlannın birbirleri üzerinde iltibas oluşturacak derecede benzer oldukları yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan bilirkişi kurulunca tanzim olunan 19/10/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda;
Esas dava yönünden maddi tazminat tutarının belirlenmesi; 6762 sayılı TTK.nun 58/e bendinde yazılı olduğu üzere, haksız rekabet sebebiyle davacının uğradığı zarar açıkça saptanamadığı hallerde hakim davalının bu haksız rekabet sebebiyle elde ettiği veya etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığı kadarına davalının davacıya ödemesi gereken tazminat tutarı olarak hükmedebilir.
Bu esasa göre davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminat tutarı toplamda 28.521,24 TL olarak hesaplandığı, 2010 yılına ait ajandaların 2009 yılı içinde, 2011 yılına ait ajandaların 2010 yılı içinde, 2012 yılına ait ajandaların 2011 yılı içinde üretilmesi ve satılması esastır. Davalı şirketin 2009 yılına ait ticari defter kayıtlarına göre 01.01.2009 tarihi itibariyle … Stokları 612.458,81 TL, 31.12.2009 tarihnde itibariyle 158.093,48 TL olmakla 01.01.2009 – 31.12.2009 döneminde yapmış olduğu … Satışlarının Maliyetinin 612.458,81 – 158.093,48 = 454.365,33 TL olduğu, davalının 2009 yılında sattığı Ajandaların maliyeti 2009 yılı satılan mal maliyetleri içinde 454.365,33 : 20.443.996,77 = % 2,22 paya sahiptir.
2009 Yılı Satış Hasılatının Hesaplanması: Maliyet x 100 + Net Kar Oranın 454.365,33x 107.67= 489.215,15 TL 2009 Yılı Net Kar / Net Satış Oram % 5.83 davalının 2009 yılında yaptığı 2010 yılı kullanımlı … Satışından Net Karı: 489.215,15 x % 5.83 =) 28.521,24 TL olarak hesaplanmıştır.
Birleşen dava yönünden maddi tazminat tutarının belirlenmesi; birleşen dava konusu olayda, davacının, davalının 2012 kullanımlı 2011 satışlı 2012 … satışlarından kaynaklanan haksız rekabet sonucu uğradığı zarar tutarı kurulumuzca dosyaya sunulu verilere dayanarak aşağıdaki şekilde 13,144,77 TL olarak hesaplanmıştır.
a. … sektöründe 2012 yılı kullanımlı … satışları büyük ölçüde 2011 yılında gerçekleşir.
Birleşen davada, davacının 2011 yılma ait ticari defter kayıtlarına uygunluğu tespit edilen 01.01.2011-31.12.2011 dönemine ait gelir tablosunun tetkikinden davacının 2011 yılı satış ve karlılık durumunun aşağıdaki şekilde oluştuğu, 31.12.2011 tarihi itibariyle Net Satışlar 507.887,00 TL, Maliyet ve Yönetim Giderleri (-) -333.150,03 TL, Faaliyet Karı 174.736,97 TL, diğer Faaliyet Gelirleri 60,53 TL, dönem Karı 174.797,50 TL olduğu,
b. Davacı şirketin, 2012 yılı kullanımlı “…’ndan 2011 yılında miktar olarak kaç adet ürettiği ve kaç adet sattığı, davalı şirketin de haksız rekabete konu 2012 yılı kullanımlı “…’ndan 2011 yılında miktar olarak kaç adet ürettiği ve kaç adet sattığı, ispata muhtaçtır.
c. Davalı şirketin, dosyaya sunulu 2010 yılma ait kayıtlarına göre 01.01.2010- 31.12.2010 döneminde sadece haksız rekabete konu 2011 … satmadığı, satışlarının çok büyük bir kısmının muhtelif defter satışlarından oluştuğu, 2010 yılından 2011 yılına devreden 2010 … 138.390,77 TL den ibaret bulunduğu, davalı şirketin 2010 yılına ait muhtelif defter ve … net satışları toplam 33.577.642,49 TL, 2010 yılı dönem karı 2.523.377,29 TL olmakla, Dönem Karı/Net Satış oranı (2.523.377,29/33.577.642,49=) 0,0752 ye isabet etmekle, davacının davalının 2012 kullanımlı 2011 yılı satışlı haksız rekabete konu 2012 … satışından dolayı uğramış olduğu zarar, davacının 2011 yılma ait dönem kanna (174.797,50 TL) x davalının 2010 yılma ait karlılık oranının (0,0752) tatbiki suretiyle (174.797,50×0,0752=) 13.144,77 TL olarak hesaplanmıştır.
Sonuç olarak; Esas Davada: Davacının, davalının 2010 yılı kullanımlı 2009 yılı satışlı 2010 … satışlarından kaynaklanan haksız rekabeti sebebiyle, davalıdan 28.521,24 TL tutarında, maddi tazminat talebinde bulunabileceği,
Birleşen Davada: Davacının, davalının 2012 yılı kullanımlı 2011 yılı satışlı 2012 … satışlarından kaynaklanan haksız rekabeti sebebiyle, davalıdan 13.144,77 TL tutarında, maddi tazminat talebinde bulunabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin 2015/181 esas 2018/625 karar sayılı 30/05/2018 tarihli mahkeme ilamında; davacının esas dava olan 2015/181 esas sayılı dosyasında davalı aleyhine açtığı davanın kabulüne, mahkememiz dosyasıyla birleşen … 43. ATM’nin …esas sayılı birleşen dosyada davacı tarafından davalı layehine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin 17/08/2018 tarihli dilekçesi ile mahkeme kararını temyiz etmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/4990 esas 2020/2288 karar sayılı 03/03/2020 tarihli bozma ilamında özetle; “Asıl ve birleşen dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı, davalı tarafından üretilen ajandaların kendisine ait ”…” ile iltibasa neden olduğunu ileri sürmektedir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yeniden bilirkişi raporu alınmış ve yazılı gerekçelerle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, Dairemiz bozma ilamı sonrasında alınan ek bilirkişi raporunda, tarafların davaya konu … ürünleri incelenirken, öncelikle kapak tasarımları yönünden değerlendirme yapılmış ve gerek biçimsel gerek oran, renk ve yüzey grafik özellikleri bakımından davalının kapak tasarımının davacı ürüne son derece benzer olduğu sonucuna varılmış, dava dışı tasarım örneklerine de fotoğraf olarak raporda yer verilmiştir. Aynı zamanda ajandaların sayfa tasarımları da incelenmiş ve aynı şekilde birbiri ile son derece benzer bulunmuştur.
Davalı vekili, dava konusu kasa ajandası tasarımının uzun yıllardır sektörde birçok firma tarafından kullanıldığını ve kamuya mal olup anonim hale geldiğini savunmuş ise de, gerek bilirkişi raporunda gerekse mahkeme kararının gerekçesinde bu yöne ilişkin herhangi bir tespit yada değerlendirme yapılmamıştır. Oysa ki söz konusu … ürünü için davalının seçenek özgürlüğünün değerlendirilmesi gerekir. Davalının ürününde kullandığı siyah ve sarı renk de seçenek özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Nitekim renk, kimsenin tekeline verilebilecek bir unsur değildir. O halde, söz konusu kasa ajandasının kapak tasarımı yönünden seçenek özgürlüğü ile içerik bilgileri ve içerik tasarımının sektörde herkes tarafından kullanılan ve işin gereği sayılabilecek özellikte olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğinden, mahkemece bu hususta gerekirse işin uzmanlarından oluşturulacak yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, bilirkişilerce tazminatın belirlenmesi için dava konusu edilen ajandaların kaç adet üretildiği ve kaç adet satıldığının ayrıca tespit edilmesi gerekirken, dönem başı ve dönem sonu stok sayıları üzerinden işlem yapılması ile dava konusu edilmeyen farklı tür … satışlarının da hesaba katılması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, mahkemece verilen 02.12.2013 tarihli ilk hükümde asıl davanın kısmen kabulü ile 28.521.-TL maddi 2.500.-TL manevi tazminata hükmedilmiş, birleşen davanın reddine karar verilmiş, işbu karar taraf vekillerince temyize konu edilmiş ise de, davacı vekili yalnızca birleşen dava yönünden temyiz gerekçelerini sunmuştur. Davacı vekili, asıl davada 20.000.-TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, ancak mahkemece manevi tazminat talebi kısmen kabul edilmesine rağmen bu husus temyize konu yapılmadığından, artık 03.11.2014 tarihli Dairemiz bozma ilamı ile davalı lehine usuli kazanılmış hak doğduğu nazara alınmaksızın, davalının usuli kazanılmış hakkını ihlal edecek şekilde asıl davada yeniden kurulan hükümde daha yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, aynı zamanda, birleşen davada davacının talebinin 10.000,00TL maddi 20.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsili yönünde olduğu, ıslah beyanı ile müddeabihin arttırılmadığı, davacının 22.06.2012 tarihli ıslah beyanının yalnızca asıl davaya yönelik olduğu da gözden kaçırılarak birleşen davada talebi aşar şekilde 13.144,77TL maddi tazminata hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın bu yönüyle de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına bozulmasına,” şeklinde karar verilmiştir.
Bozma sonrasında tarafların iddia ve savunmalarının yeniden değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir, tasarımcı, haksız rekabet uzmanı ile akademisyen sektörel bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya tanzim olunan 10/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle;
TEKNİK DEĞERLENDİRME:
Heyetimiz tasarım ve sektör bilirkişisinin benzerlik değerlendirmeleri şu şekildedir;
“Dava konusu olan ajandalar hep dış yüzeyleri hem de iç blok olarak incelenmiştir. Bu incelemeyi ait tespitler aşağıda mevcuttur:
Ön kapağa ait tespitler:
Her iki … eşit boyutlardadır.
Her İki … da siyah cilt bezi kullanılmıştır.
Her iki … da ön kapak yüzeyinde varak yaldız uygulaması ile baskı mevcuttur.
Her iki … da ön kapakta farklı tasarımda olmakla birlikte gofre çerçeve uygulaması mevcuttur.
Arka kapağa ait tespitler:
… arka kapağında varak yaldız ve gofre uygulaması mevcuttur. … arka kapakta herhangi bir baskı veya gofre uygulaması mevcut değildir.
İç bloğa ait tespitler:
Her iki … da I. Hamur kağıt kullanılmıştır.
Her iki … da tarih kısmı sayfa ortasında hizalanmıştır.
Her iki … da günler sayfa üstünde tarih kısmının iki tarafında hizalanmıştır.
Her iki … da sayfa numarası sayfa sağ tarafında siyah zemin içinde dişi (beyaz) olarak yazılmıştır.
Her iki … da sayfa 7 sütuna bölünmüştür.
Her iki … da bloklar farklı renk çizgi renginde belirtilmiştir. … sütunları ayırmak için kullanılan renk magenta iken, … bayrak kırmızı renk kullanılmıştır.
Her iki … da her bir sütundaki bölümlere eşit sayıdadır.
Her iki … da her bir satır 8 mm mesafededir.
Her iki ajandanın son sayfalarında mevcut olan yıllık gelir-giderlerin belirtilmesi için bulunan sayfalar mevcuttur.
Her iki … da ay ismi ortada hizalanmıştır.
Her iki … da ayın sol kısmına gelir, sağ kısmına gider yazıları mevcuttur.
Her iki … da bu sayfalar 3 sütundan ve 31 satırdan oluşan tablo mevcuttur.
Her iki … da tablonun sol tarafından aşağıya günleri temsilen 1-31 kadar rakam mevcuttur.
… ajandasında tablo altında SUS, EURO, ALTIN ve IMKB değerlerini yazmak için alan bırakılmış iken, … tablo altında herhangi bir yazı mevcut değildir.
Her iki ajandanın iç bloğunda özel gün, tarihleri, fihrist vb. farklı özellikleri içeren sayfalarda mevcuttur.
Sonuç olarak; Her iki … birbiri ile karşılaştırıldığında cilt şekilleri, ciltteki mevcut yaldız baskı, gofre uygulamaları bakımından benzerdir. Her iki ajandanın iç blokları değerlendirildiğinde tablo üzerinde ay adı ve günlerin tablo üzerindeki yerleşimi, tablodaki temel unsurlar olan sütun sayısı, sütunların bölünme şekli, sütunların bölünme sayısı, sütunlar arası mesafeler birbiri ile aynıdır. Özellikle sayfa numarasının alandaki konumu, rengi ve yerleşimi her iki … da aynıdır . Her iki ajandanın iç bloğunun en arkasında bulunan yıllık gelir ve giderlerin belirlendiği kısımlarda tablo üzerindeki bilgilerin yerleşimi, tabloyu oluşturan temel unsurlar sütun sayısı, sütunların bölünme şekli, sütunların bölünme sayısı, sütunlar arası mesafeler, satırlar ve satırlar arasında mesafeler birbiri ile aynıdır. Her iki … iç bloğu oluşturan farklı olsa da her iki ajandanın kullanım amacını sağlayan sayfaların birbiri ile benzer olduğu görülmektedir”.
TİCARİ DEFTERLER YÖNÜNDEN MALİ DEĞERLENDİRME :
Davacı tarafından incelemeye ticari defter sunulmamış olup takdiri mahkemeye aittir.
Davalı tarafından incelemede “Yargıtay öncelikle iltibas olup olmadığı yönünde inceleme yapılmasını söylemiştir, varlığın olması düşünüldüğünde defteri inceleme demektedir., öncelikle iltibas olup olmadığı yönünde inceleme yapılmasını aksi kanaatte ise duruşmada belirttiğimiz üzere defterlerimizin Ankara Temmelli adresindedir, büyüklüğü nedeniyle Ankara Batı Adliyesine talimat yazılmasını talep ediyoruz.” Şeklinde beyanının takdiri mahkemeye aittir.
HASIZ REKABET YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME :
Yargıtay bozma kararı doğrultusunda Sayın Mahkemece heyetimize tevdi edilen görev davalının kasa ajandasının kapak tasarımı yönünden seçenek özgürlüğü ile içerik bilgileri ve içerik tasarımının sektörde herkes tarafından kullanılan ve işin gereği sayılabilecek özellikte olup olmadığının değerlendirilmesidir.
Bu çerçevede öncelikle davacı kasa ajanları ilşe davalı kasa ajandaları arasında benzerliklerin bulunup bulunmadığı değerlendirilecek daha sonra bu benzerliklerin seçenek özgürlüğü, harcıalem unsurlar ve sektörel uygulama dikkate alınarak davacıya haksız rekabete dayalı hak ihlali yaratacak talepte bulunma hakkı verip vermediği irdelenecektir.
Bilindiği üzere haksız rekabet, TTK m.54 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, dürüstlük kuralına aykırı olarak ekonomik düzeni bozan, ekonomik düzenin aktörleri aleyhine sonuçlar doğuran hareket ve fiillerin tümünü ifade eder. Haksız rekabet hukuku da haksız fiilin bir türü olarak, haksız rekabet faili ile mağduru arasında dürüstlük kuralına uyma şeklinde hukuk düzeni tarafından tahmil edilen vazifeye muhalefet sebebiyle doğan bir zararı veya zarar tehlikesini bertaraf etmeyi amaçlayan hukuki bir kurumdur. Haksız rekabette korunan hak herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir hak olup bu hakkın mutlaka ticari bir işletme ile ilgili olmasına ve tarafların rakip olmasına da gerek yoktur.
TTK 55/1-a-4 bendine göre; “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” haksız rekabet sayılır”. Karıştırılma(iltibas), ticari alandaki faaliyetlerde, şeyler arasında bir benzerliği veya karışımı ifade etmekte olup, satın alınan iki mal arasında veya kullanılan iki unvan arasında veya iş mahsullerinde birbirinden ayrılmayacak derecede benzerliğe istinat ettirilmesidir2. Bu rekabet türünde fail başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işlerinden karışıklık yaratmak suretiyle haksız yarar sağlamaktadır. Bu haksız yararlanma başkasının emek harcayarak yarattığı beyan ürettiği malları, iş ürünleri, faaliyetlerin sahibi lehine oluşturduğu artı değerin bir kısmını veya tamamını ele geçirmeye yöneliktir. Bu bent kapsamında haksız rekabetin söz konusu olabilmesi için; sahipleri farklı iki mal, iş ürünü, faaliyet, iş vb olmalı, iki farklı mal, iş ürünü, faaliyet, iş vb. daha önce meydana getirilmeli, sonradan meydana getirilen mal, iş ürünü, faaliyeti veya işlerin başkası tarafından önceden meydana getirilenler ile dış görünüş veya duyuruş yönünden aynı veya benzer olarak yaratılmalıdır.
Karıştırılmanın (iltibasın) varlığının kabul edilebilmesi için, davacının tanıtma işaretini davalıdan önce “haklı olarak kullanmış” olması zorunludur. Karıştırılma(iltibas), aynen veya benzerini kullanma şeklinde gerçekleşebilir. Serbest yararlanma ve benzetmenin, taklit ve halkı aldatıcı düzeydeki benzerlik boyutuna ulaşması ve bir işletmenin yıllar süren yatırımı ve özenli çalışması sonucunda oluşturduğu imajı simgeleştiren bir ürünün taklidi halinde haksız rekabet vardır. Dürüstlük kurallarına aykırı olmamak koşulu ile herkes başkasının emeğinin sonuçlarından yararlanarak daha iyisini gerçekleştirmek ve rekabete katılmak hakkını haizdir. Ancak, dürüstlük kurallarının ihlal edildiği noktada koruma başlar. Haksız rekabet hukukunun konusu, dürüstlük ilkesine aykırı ticaret yönetim ve uygulamalarına karşı işletmesel çabayı, birikimi ve yatırımı kapsayan emeğin korunmasıdır.
Başkasının ürünlerinin dış takdim şekli ile ambalajlarını taklit etmek haksız rekabettir, ancak herkes tarafından kullanılan ve harcı alem olmuş dış şekillerden kimse kişisel hak iddiasında bulunamayacağından, dış şeklin bu özelliğinin olup olmadığının da irdelenmesi gerekir. Başka bir deyişle eğer dış şekil teknik bir zorunluluktan kaynaklanıyorsa bir işletmenin bu dış şekil için tescil belgesi alması ona inhisari bir hak kazandırmaz. Bir tacirin piyasaya arz ettiği malın daha önce başkası tarafından piyasaya sürülen mal ile gerek ambalaj, renk ve şekil, gerekse etiketi üzerindeki isim bakımından benzerliği varsa iltibas da söz konusu olacaktır. Farklı markaların ambalajları arasında kullanılan renk, ebat, şekil, kompozisyon bakımından benzerlik de iltibasa mahal verebilir. Ancak hemen belirtmek gerekir ki salt ebat aynılığı tek başına iltibasa yol açmaz. Salt ebat aynılığının iltibasa sebebiyet verebilmesi için ebatın emtianın zorunlu şeklinden kaynaklanmayıp harcıalem olmaması, emtianın diğer emtialardan ayırt edici bir şekilde söz konusu ebat ile özdeşleşmesi gerekir. Buna mukabil ürünün ambalajının renginin aynı olması tek başına yeterli değildir, zira bazen ilgili emtia grubunda belli bir renk yaygın biçimde kullanılıyorsa bu rengin tek bir kişinin tekeline verilmesi düşünülemez. Diğer taraftan bir işletmeye ait ürün ambalajının hiçbir zorunluluk olmadığı halde biçim, renk, tasarım, grafik düzeni, ebat veya oran yönlerinden başkasına ait aynı nitelikteki ürün ambalajı ile benzerlik yaratılması halinde ambalajda iltibas söz konusu olacaktır.
Tüm bilgiler çerçevesinde davacı kasa ajandası ile davalı kasa ajandaları arasında kapak tasarımlarının renk unsurları ve ebat olarak benzerlik taşıması, içerik bilgilerinin ve içerik unsurlarının benzerlik taşıması sektörde kasa ajandaları yönünden anonim unsurlar mı olduğu, seçenek özgürlüğünün bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirmesi yapıldığında tek başına siyah renk ve kapak yazısındaki renk benzerliğinin Yargıtay bozma kararında da belirtildiği üzere renkler kimsenin tekeline bırakılamayacağından iltibas yaratmayacağı, ajandaların ebatlarının aynı olmasının da bu tür ajandaların boyutlarının genellikle birbirine benzerlik göstermesi dikkate alındığında davacıya tekel hakkı sağlayamayacağı değerlendirilmektedir. İçerik bilgilerinde sütün ve satırların çizgilerin, numaralandırmaların birbirine benzemesinin ise “kasa” defterinin genel itibariyle muhasebesel kayıtların kolaylığı açısından yevmiye defterine benzetilmesi nedeniyle olağan kabul edilmesi gerektiği kanaati hasıl olmuştur.
Diğer taraftan Davacı ajandasının iç son kısmında da faydalı bilgiler başlığı altında 46 sayfalık özel bir bölüm olduğu bu bölümde resmi özel tatil günleri, miladi ve eski seneler, dini bayramlar, ilgili yıla ait Hicri- kameri aybaşlarını gösteren liste Musevi ve Hristiyan dini gün ve bayramları listesi, diğer dini günler, önemli günler ve haftalar, kurtuluş günleri, devamlı takvim, yılların çevirim cetvelleri, Türkiye ile diğer ülkelerin saat farkları, İstanbul’da saat 12 iken başlıklı bölüm, motorlu kara vasıtalarının il plaka numaraları, uluslararası kağıt ölçüleri, kullanılan ölçüler, uluslararası giyim ölçüleri, santigrad ile fahrenheıd karşılaştırma cetveli, romen rakamları, mürekkep faiz cetveli, vergi ödeme günleri, dönem sonu dolar kurları, dönem sonu mark kurları, ticari kısaltmalar, önemli web adresleri, banka genel müdürlüklerine ilişkin bilgiler, factoring kuruluşlarına ilişkin bilgiler, Türkiyede’ki Büyükelçilikler iletişim bilgileri, Türkiye’nin Yurt dışındadaki büyükelçilikleri iletişim bilgileri, Havayolları iletişim bilgileri, Yurt içi TCDD Danışma Telefonları, Türkiye İhracaatçı Birlikleri iletişim bilgileri, meslek odaları iletişim bilgileri, ticari meslek odaları iletişim bilgileri, ambulans ve ilk yardım iletişim bilgileri, İDO Bilet Satış noktaları, Hastaneler İletişim Bilgileri , Telefon kod bilgileri Ülkelerin tatil günleri, Ülke Bilgileri, Dünya Saat Dilimlerinin olduğu görülmektedir.
Davalı ajandasında ise son kısımda faydalı bilgiler başlığı olmaksızın; vergi ve mali yükümlülükler takvimi, Dönem sonu döviz kurları, dönem sonu Euro kurları, Bankalar genel müdürlükleri, bileşik faiz cetveli, özel servis numaraları, şehirlararası alan kodları, resmi kurum iletişim bilgileri, uluslararası telefon kodları, dünyada zaman, devamlı takvim, uluslararası birim değişim tablosu, uluslararası örgütler, ülkelerin para birimleri, uluslararası ticarette kısaltmalar, önemli günler ve haftalara yer verilmiştir. Davacı ajandasında son kısımda yer alan resmi özel tatil günleri dini milli bayramlar çizelgesi ise davalı ajandasında iç kısımda ilk sayfalarda yer almaktadır. Davacı ajandasında olup ta davalı ajandasında olmayan faydalı bilgiler ise şu şekildedir;
Hicri- kameri aybaşlarını gösteren liste, Musevi ve Hristiyan dini gün ve bayramları listesi, devamlı takvim, yılların çevirim cetvelleri, Türkiye ile diğer ülkelerin saat farkları, İstanbul’da saat 12 iken başlıklı bölüm, motorlu kara vasıtalarının il plaka numaraları, uluslararası kağıt ölçüleri, kullanılan ölçüler, uluslararası giyim ölçüleri, santigrad ile fahrenheıd karşılaştırma cetveli, romen rakamları, factoring kuruluşlarına ilişkin bilgiler, Türkiye’deki Büyükelçilikler iletişim bilgileri, Türkiye’nin Yurt dışındaki büyükelçilikleri iletişim bilgileri, Havayolları iletişim bilgileri, Yurt içi TCDD Danışma Telefonları, Türkiye İhracaatçı Birlikleri iletişim bilgileri, meslek odaları iletişim bilgileri, ticari meslek odaları iletişim bilgileri, ambulans ve ilk yardım iletişim bilgileri, İDO Bilet Satış noktaları, Hastaneler İletişim Bilgileri , Telefon kod bilgileri Ülkelerin tatil günleri, Ülke Bilgileri, Dünya Saat Dilimlerinin olduğu görülmektedir.
Bu çerçevede harcıalem ve sektörel kullanıma dayalı benzerlikler dışında davacının ajandaları ile özdeşleşmiş faydalı bilgiler kısmının anonim ve harcıalem teşkil etmeyen unsurlarının davalı ajandasına alınmamış olması, bu ajandaların alıcı kitlesinin muhasebesel kullanıma ihtiyaç duyan firmalar olması, bu firmaların da kasa ajandasını seçerken renk, ebat ve çizelge renklerine değil esas itibariyle ajandayı üreten şirketin markasının yanında özellik arz eden içeriklerine önem verdikleri bu çerçevede her iki … bütünsel olarak değerlendirildiğinde haksız rekabete yol açma eyleminin söz konusu olmadığı kanaati hasıl olmuştur.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 28/05/2021 tarihinde tanzim olunan ek bilirkişi raporunda; davalı ürününde tasarımcı hareket alanının genişliği açısından yazı karakteri, gofre deseni, yerleşimi açısından davacı ürününden farklılık arz ettiği, renk ve boyut seçeneğinin tekele indirgenemeyeceği, iç tasarımın ticari defter niteliği açısından işlevselliğinin gerekliği olduğu ve bu tarz ticari ajandaların söz konusu işlevsellikten faydalanmak isteyecek farklı meslek gruplarının kullanımına uygun olduğu, Yargıtay bozma kararında da belirtildiği üzere renkler kimsenin tekeline bırakılamayacağından iltibas yaratmayacağı, ajandaların ebatlarının aynı olmasının da bu tür ajandaların boyutlarının genellikle birbirine benzerlik göstermesi dikkate alındığında davacıya tekel hakkı sağlayamayacağı değerlendirilmektedir. İçerik bilgilerinde sütün ve satırların çizgilerin, numaralandırmaların birbirine benzemesinin ise “kasa”// “ticari” defter türünün genel itibariyle sayısal bağlamda tabir edilmiş olan muhasebel kayıtlar da dahil olmak üzere çeşitlilik arz eden kayıtların kolaylığı açısından olağan kabul edilmesi gerektiği, harcıalem ve sektörel kullanıma dayalı benzerlikler dışında davacının ajandaları ile özdeşleşmiş faydalı bilgiler kısmının anonim ve harcıalem teşkil etmeyen unsurlarının davalı ajandasına alınmamış olması, kasa/ticari tipte … seçilirken renk, ebat ve çizelge renklerine değil esas itibariyle ajandayı üreten şirketin markasının yanında özellik arz eden içeriklerine önem verdikleri bu çerçevede her iki … bütünsel olarak değerlendirildiğinde haksız rekabete yol açma eyleminin söz konusu olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Asıl ve birleşen dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı, davalı tarafından üretilen ajandaların kendisine ait ”…” ile iltibasa neden olduğunu ileri sürmüştür.
Yargıtay son bozma ilamında, davalı vekili tarafından dava konusu kasa ajandası tasarımının uzun yıllardır sektörde birçok firma tarafından kullanıldığı ve kamuya mal olup anonim hale geldiği savunulduğu halde bu yöne ilişkin herhangi bir tespit ya da değerlendirme yapılmadığı, … ürünü için davalının seçenek özgürlüğünün değerlendirilmesi gerektiği, davalının ürününde kullandığı siyah ve sarı rengin de seçenek özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, renk unsurunun kimsenin tekeline verilebilecek bir unsur olmadığı, dava konusu kasa ajandasının kapak tasarımı yönünden seçenek özgürlüğü ile içerik bilgileri ve içerik tasarımının sektörde herkes tarafından kullanılan ve işin gereği sayılabilecek özellikte olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğinden işin uzmanlarından oluşturulacak yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi belirtilmiş olup mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Bozma ilamında belirtilen hususlarda rapor alınmak üzere dosya mali müşavir, akademisyen niteliğinde endüstrüyel tasarım uzmanı, fikri sinai haklar uzmanı ile kırtasiye ürünleri konusunda uzman sektörel bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup alınan kök heyet raporunda, renkler kimsenin tekeline bırakılamayacağından iltibas yaratmayacağı, ajandaların ebatlarının aynı olmasının da bu tür ajandaların boyutlarının genellikle birbirine benzerlik göstermesi dikkate alındığında davacıya tekel hakkı sağlayamayacağı, içerik bilgilerinde sütün ve satırların çizgilerin, numaralandırmaların birbirine benzemesinin ise “kasa” defterinin genel itibariyle muhasebesel kayıtların kolaylığı açısından yevmiye defterine benzetilmesi nedeniyle olağan kabul edilmesi gerektiği, harcıalem ve sektörel kullanıma dayalı benzerlikler dışında davacının ajandaları ile özdeşleşmiş faydalı bilgiler kısmının anonim ve harcıalem teşkil etmeyen unsurlarının davalı ajandasına alınmamış olması, bu ajandaların alıcı kitlesinin muhasebesel kullanıma ihtiyaç duyan firmalar olması, bu firmaların da kasa ajandasını seçerken renk, ebat ve çizelge renklerine değil esas itibariyle ajandayı üreten şirketin markasının yanında özellik arz eden içeriklerine önem verdikleri bu çerçevede her iki … bütünsel olarak değerlendirildiğinde haksız rekabete yol açma eyleminin söz konusu olmadığı tespit edilmiştir.
Kök rapora karşı taraf beyan ve itirazları alındıktan sonra Mahkememizin bozma sonrası 4 nolu celse ara kararı gereğince dosya aynı heyete tevdi edilmiş olup alınan teknik heyet raporunda, davacı tarafa ait … iç tasarımında da yer alan “SUS, EURO, ALTIN ve IMKB” değerlerinin yazılı olduğu sayfalar da bu ajandanın ticari … tanımına uyar nitelikte destekleyici bir unsur olduğu 09.02.2021 tarihli kök bilirkişi raporunda geçen “muhasebesel” tanımının ticari faaliyetleri tanımlayıcı genel bir terim olarak bu vasfı taşıyan ajandaların çeşitli detayları içeren not tutulmasına olanak sağlayacak bir iç tasarıma sahip olmasının beklendiği, bu vasfı taşıyan ticari ajandaların gereklilik doğrultusunda grid/ızgara bir yapı kullanmasının tekele indirgenemeyeceği gibi iç tasarımdaki farklılaşmanın yazı karakteri (font) ve renk bazında irdelenebildiğinden taraflara ait ürünlerin farklılık gösterdiği, bu ajandaların ticari … olarak geçmekle beraber, tarihsel planlama yapılmasına olanak sağlaması açısından günlük planlama yapmaya ihtiyaç duyan, sayısal hesaplamalar veya detaylı not tutulmasını gerektiren farklı meslek gruplarınca kullanılabildiği, taraflara ait her iki üründe de gofreli çerçeve süslemesi mevcut olduğu, gofre çerçeve uygulamasının ciltli defterlerde sıkça karşılaşılan bir uygulama olduğundan haksız rekabet açısından gofre çerçevenin tasarımsal benzerliğinin önem taşıdığı, davacı ürününde iç içe iki adet dikdörtgenin gofre olarak basıldığı, dıştaki dikdörtgenin çizgi kalınlığının içteki dikdörtgenden daha fazla olduğu, davalı ürününün dört adet dikdörtgen şekilden oluştuğu ve dıştan ikincinin diğerlerinden daha kalın çizgi kalınlığına sahip olmakla birlikte örgü deseni içerdiği, taraflara ait ürünlerdeki gofre çerçeve tasarımlarının benzer olmadıkları ve haksız rekabet unsuru oluşturmadıkları, ticari defterlerde kullanım alanlarının genel olarak resmiyet içermesi sebebiyle desenin tercih edilmediği ve tasarımlarda tek rengin tercih edildiği, farklı markalara ait ticari defterlerin incelenmesinde genel olarak sade tasarıma sahip ürünlerin, ince dikdörtgen bir şekle sahip oldukları, ağırlıklı tek renk üzerinden ilerlendiği, kapaklarındaki grafik öğelerin sade bir şekilde … yılı, markası vb unsurları içerecek şekilde gofre ve/veya yaldızlı şekilde uygulandığı, bu doğrultuda, renk ve boyutlar, gofre ve yaldız baskı kimsenin tekeline verilebilecek bir unsur olmadığından tasarımcının serbestisi üzerine uygulanabilecek yazı karakteri değişikliği, yerleşim yeri değişikliği, kullanım opsiyonu olarak gofre çerçeve vb unsurların farklı bir unsurun tasarımı olduğu, ajandanın içerik tasarımının ise ticari … kullanımında işin gereği sayılabilecek özellikteki farklı alan tanımlamaları sağlayan grid tasarımının tekele indirgenemeyeceği, yazı karakteri, yerleşimi, ilave ayrıştırıcı nitelikte çizgi renklerinin tasarıma ayırt edici özellik katabileceği, bu minvalde taraflara ait ürünlerde yazı karakteri, renk ve ton farklılıkları olduğu görüldüğü, neticeten davalı ürünün de tasarımcı hareket alanının genişliği açısından yazı karakteri, gofre deseni, yerleşimi açısından davacı ürününden farklılık arz ettiği, renk ve boyut seçeneğinin tekele indirgenemeyeceği, iç tasarımın ticari defter niteliği açısından işlevselliğinin gerekli olduğu ve bu tarz ticari ajandaların söz konusu işlevsellikten faydalanmak isteyecek farklı meslek gruplarının kullanımına uygun olduğu, renkler kimsenin tekeline bırakılamayacağından iltibas yaratmayacağı, ajandaların ebatlarının aynı olmasının da bu tür ajandaların boyutlarının genellikle birbirine benzerlik göstermesi dikkate alındığında davacıya tekel hakkı sağlayamayacağı, içerik bilgilerinde sütün ve satırların çizgilerin, numaralandırmaların birbirine benzemesinin ise “kasa”/ “ticari” defter türünün genel itibariyle sayısal bağlamda tabir edilmiş olan muhasebel kayıtlar da dahil olmak üzere çeşitlilik arz eden kayıtların kolaylığı açısından olağan kabul edilmesi gerektiği, harcıalem ve sektörel kullanıma dayalı benzerlikler dışında davacının ajandaları ile özdeşleşmiş faydalı bilgiler kısmının anonim ve harcıalem teşkil etmeyen unsurlarının davalı ajandasına alınmamış olması, kasa/ticari tipte … seçilirken renk, ebat ve çizelge renklerine değil esas itibariyle ajandayı üreten şirketin markasının yanında özellik arz eden içeriklerine önem verdikleri bu çerçevede her iki … bütünsel olarak değerlendirildiğinde haksız rekabete yol açma eyleminin söz konusu olmadığı tespit edilmiş olup bu tespitler mahkememizce hükme elverişli bulunarak iltibas şartlarının gerçekleşmediği kanaatine varılarak asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın REDDİNE,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 445,50 TL + 275,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 720,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 661,20 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen manevi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen maddi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT 13/4 uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen davanın REDDİNE,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 445,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 386,2‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen manevi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen maddi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”