Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/291 E. 2022/568 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/291
KARAR NO : 2022/568

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 23/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava konusu uyuşmazlık ile ilgili olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapıldığını, … başvuru tarih ve sayı ile dosyamızda tahkim yargılaması başladığını, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti 09.07.2019 tarihli ara karar ile uyuşmazlık konusu hasara ilişkin bir kısım belgelerin tarafımızca sunulmasını talep ettiklerini, komisyon tarafından talep edilen belgelerin bir kısmının dosyaya sunulduğunu, bunun üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti …sayılı kararı ile “..Taraflar arasındaki ihtilafın ancak, sigortalı firma ile onarımı yapan yetkili servis firmasının defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması halinde çözülebileceği, karar verme süresi ve yetkileri kısıtlı hakemlik eli ile farklı şehirlerde mukim firma kayıtları üzerinde bilirkişi inceleme yapılmasının yetki ve imkan olarak imkansız olması, nedeniyle adil bir şekilde hakem eliyle çözülmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla HMK 435 md. Hükmü gereği tahkim yargılamasının sonlandırılması gerekmiştir” gerekçesi ile başvuran tarafın genel mahkemelerde dava açmakta muhtariyetine karar verdiğini, tahkim yargılamasının Tahkim Komisyonu tarafından sona erdirilmesi akabinde bu defa da uyuşmazlığın arabulucu nezdinde çözümü için dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, arabulucu nezdinde yapılan oturumdan da netice alınamadığını, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığına dair tutanak tutulduğunu, Müvekkil …Ticaret A.Ş. 1925 yılında faaliyetlerine başlayan Türkiye’nin en büyük gruplarından …Grubu’nun bünyesinde yer alan grup şirketlerinden olduğunu, üretim, ihracat, istihdam rakamlarının büyüklüğü ve dünya pazarlarındaki rekabet gücüyle Türkiye ekonomisinde çok önemli bir yere sahip olan … Grubu, bugün 4000 çalışanı, 13 fabrikası ile başka Amerika, Almanya, İngiltere, Hollanda, Belçika, Yunanistan, Bulgaristan, Afrika ülkeleri olmak üzere 45 ülkeye ihracat yapıldığını, Müvekkil şirketin 25.07.2018 tarihinde … adresli işletmesinde bulunan … seri numaralı, 2005 model … marka 2000 Yıldız karıştırıcı hasarlandığını, gövde ile şanzuman arasındaki dişlide kırılmalar meydana geldiğini, hasarın poliçe teminatı altında olduğu ve hasarın tutarı konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık/ihtilaf ‘ın söz konusu olmadığını, Somut olaya ilişkin … Ltd. Şti. tarafından 06.08.2018 tarihinde ekspertiz işlemi yapıldığını, hasara konu makine ve onarıma ilişkin tekliflerin incelendiğini, tüm bu hususlar ilgili ekspertiz raporunda olduğunu, eksperin “işletme içerisinde yapılan fiziki incelemelerde; poliçede yer alan sigorta bedeli ile gün değerinin uyumlu olduğu ve eksik sigorta durumu bulunmadığı kanaatine varılmıştır” diyerek eksik sigorta hususunda da değerlendirme yapıldığını, yine ilgili eksper hasarı poliçe şartları çerçevesinde hesap etmiş ve hasara ilişkin ödenmesi gerekli tutarın (muafiyet tenzili sonrası) 64.201,50 TL olduğunu belirttiğin, ilgili ekspertiz raporunda ısrarla onarımı yapılan hasara ilişkin fatura talebinde bulunulduğunu, sigorta hukuku kanun ve ilkelerine aykırı olarak konu ile ilgili olmayan Vergi Usul Kanunu’na değinildiğini, bunların yanı sıra ilgili eksper “Hasar Vukuunda Sigortalının Yükümlülükleri” şartlarını da alıntılandığını, ancak ilgili şartlar ve yükümlülükler incelendiğinde görüleceği üzere sigortalının “onarım faturası sunma zorunluluğu” vb söz konusu olmadığını, Müvekkil şirketin bunun üzerine davalı … şirketine konuya ilişkin detaylı e-postalar iletmiş, sonuç alamadığını, müvekkil şirkete vekaleten davalı … dosya sorumlusu ile yapılan yazışmalar neticesinde davalı … hiçbir yasal dayanak sunamadan %50 tutarında ödeme yapmayı kabul ettiklerini, eksper tarafından hesap edilen ana paranın %50’si olan 32.100.-TL’yi ilgili hasara istinaden ödediklerini, müvekkil şirket tarafından fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, hiçbir feragat yahut ibra yapılmadan %50’lik ödeme davalı şirket tarafından yapıldığını, davalı şirketin hasarın tamamını 64.201,50 +KDV tutarını tazmin etmesi gerekirken %50 oranında hasar ödemesi eksik olduğundan; kalan %50’lik tutarı net 32.100.-TL +KDV ve hasar tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte talep etme gereği doğduğunu, davalı şirket uygulamalarının sigorta hukuku ilke, norm ve uygulamalarına tamamen aykırı olduğunu, davalı … şirketinin hasarın ekspertiz sırasında giderilmiş olması, fatura ibraz zorunluluğu gibi sigorta uygulamaları dışı bir takım yaklaşımlar ile öncelikle hasarı ödememe yoluna gittiğini, sonrasında sebebi anlaşılamayan bir karar ile tazminatın %50’lik kısmını ödemeyi önerdiğini, tüm bu hususlar gerek davalı şirketin antetli 05.09.2018 tarihli yazısı ile gerekse tarafımız ile yaptıkları e-posta yazışmaları ile ortada olduğunu, akabinde 32.100.-TL dışında ödeme yapmayacağını belirterek kalan tutarı ödemeyeceğini net bir şekilde ifade ettiğini, nitekim kalan %50’lik orandaki ödemenin de yapılmadığını, davalı … şirketinin talep ettiği faturaya bir gereksinimi mevcut olmadığı gibi müvekkil sigortalının da yasalar gereği fatura ibrazı zorunluluğu olmadığını, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini, 37.878,00-TL (net 32.100.-TL + KDV) tutarındaki bakiye hasar tazminatının hasar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek avans faizi ile ödenmesini, Sigorta Tahkim Komisyonu Tahkim yargılamasında tarafımızca yapılan yargılama giderlerinin (570-TL başvuru ücreti) karşı tarafa yüklenmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 25/08/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı sigortalı … Ticaret A.Ş. vekili tarafından müvekkil şirket aleyhine işbu davada, 25.07.2018 tarihinde sigortalı makinede meydana gelen hasarların sigorta poliçe teminatı kapsamında olduğunu ve taraflar arasında hasar miktarında uyuşmazlık bulunmadığını, ekspertiz raporunda tespit olunan muafiyet sonrası 64.201,50.-TL hasarın kendilerine ödenmesi gerekirken yasal dayanağı bulunmayan onarım faturasının ibraz edilmemesi sebebine dayalı olarak bu miktarın % 50’sine karşılık gelen 32.100,00.-TLyi ödeyip bakiyenin haksız şekilde ödenmediğini ileri sürerek, net 32.100,00.-TL + KDV nin hasar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte müvekkil …A.Ş.’den tahsilinin talep edildiğini, davacı sigortalının açmış olduğu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sigortalı makinede iddia olunan hasarın, makine kırılması sigorta poliçesi dönemi ve teminatı kapsamında gerçekleşen bir olay sonucunda meydana geldiğine dair iddia dışında somut hiçbir bilgi ve belge bulunmadığını, Makine Kırılması Sigorta Poliçesi ile verilmiş olan teminat, sigortalı makinenin sigorta süresi içerisinde meydana gelen her türlü hasarına her halükarda verilmiş olan bir teminat olmayıp, sigortalı ya tazminat ödenebilmesi için tazminata esas hukuki prosedürün tam olarak yerine getirilmesi bu kapsamda öncelikle TTK ve Makine Kırılması Sigortası Genel Şartlarında öngörüldüğü üzere hasarın süresinde ihbarı ve akabinde tazminat ödenebilmesi için üzerine düşün tüm yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiğini, bu ilkeden hareketle müvekkil sigorta şirketinin poliçe gereğince sigortalısına sigorta poliçesi uyarınca ödeme yapabilmesi ancak hasarın sigorta poliçesi dönemi içinde ve sigorta kapsamında gerçekleşen bir olay sonucunda meydana geldiğini ve ayrıca hasarın teminat dışı sayılan haller kapsamında olmadığının tespiti halinde olanak dahilinde olduğunu, davaya konu olayda; Makine Kırılması Sigorta Poliçesinin tanzim tarihi : 28.05.2018, İddia olunan hasar tarihi : 25.07.2018, Makinenin onarım tarihi : 27.08.2018, İddia olunan hasarın müvekkil şirkete ihbar tarihi : 31.07.2018 olduğunu, ekspertiz raporu içeriğinden; davaya konu iddia olunan hasarın yasada ve sigorta mevzuatında öngörülen süre içerisinde müvekkil şirkete ihbar edilmediği, 25.07.2018 tarihinde hasarlandığı iddia olunan makinenin, müvekkil şirkete ihbar edilmeden 2 gün içerisinde 27.07.2018 tarihinde alelacele tamir edildiğinin beyan edildiğini, olayın 31.07.2017 tarihinde yani sigorta eksperine olayın nasıl meydana geldiğini fiilen tespit etme imkanı bırakılmadan onarımın yapılmasından 4 gün sonra müvekkil şirkete ihbar edildiğini, ihbar üzerine olay mahalline gelen sigorta eksperinin makinenin şanzıman hasarının onarıldığını, aktif olarak çalışmasından dolayı şanzımanı kapalı olan makineyi içten kontrol edemediğini, makinenin sigorta şirketine ihbar edilmeden ve sigorta eksperi beklenmeden alelacele onarılmasını haklı gösterecek bir neden de ortaya konulmadığını, sigortalı makinede gerçekte bir hasarın olduğunu ve hasarın sigorta poliçe döneminde gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit edebilmek için iddia olunan onarıma ilişkin özellikle talep olunmasına karşın sigortalı tarafından somut hiçbir belge fatura, ödeme dekontu da ibraz edilmediği sonuçta müvekkil şirkete sigortalı bulunan makinenin iddia olunan olay nedeniyle hasarlandığının anlaşılamadığını, dava dilekçesinde, davacı sigortalının davaya konu hasarı ispat zımnında gösterdiği delillerin, ekspertiz raporu, müvekkil şirket yetkilileri ile yapılan e posta yazışmaları, hasar dosyası ve sigorta poliçesine dayalı ve sınırlı olduğu nazara alındığında bu delillerle sigortalı makinede davaya konu olayda oluştuğu iddia olunan hasarın, sigorta poliçe döneminde ve sigorta teminatı kapsamında gerçekleşen bir olay sonucunda meydana geldiğini iddiadan öte hukuken ispat edilmesinin mümkün olmadığını, Sigorta ettirenin riziko gerçekleşmesi durumunda TTK’nun 1446. Maddesi uyarınca gecikmeksizin, Makine Kırılması Genel Şartları’nın 11.maddesi uyarınca ise hasarın vukuunu öğrendiği tarihten itibaren en geç 5 gün içinde sigortacıya ihbar etmek zorunda olduğunu, aynı Genel Şartların 11-e maddesi uyarınca sigorta ettiren riziko gerçekleştikten sonra zaruri haller dışında hasar konusu yer veya mallarda bir değişiklik yapmama yükümlülüğü altında olduğunu, Sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmesi durumunda TTK’ ve Genel Şartlarda bu yönde yükümlülükleri bulunmasına karşın somut olayda iddia olunan hasarın, iddia olunan tamirattan 4 gün sonra müvekkil şirkete ihbar edilmesi, makinenin şanzumanının onarıldığının ihbar edildiği tarihte onarılmış olması, gerek hasar akabinde müvekkil şirkete yapılan ihbar dilekçesi içeriğinden gerekse dava dilekçesinde sigortalı makinenin sigorta eksperi beklenmeden alelacele onarım yapılmasını haklı gösterecek bir neden ortaya konulmadığı gibi gerek hasarın poliçe döneminde gerçekleştiğine gerekse onarımın yapıldığını ispatlayacak somut hiçbir delilin ortaya konulmamış olması, makinenin önceki döneme ait poliçesinin bulunmaması ve hasar tarihi ile poliçe başlangıç tarihi arasında 2 aylık bir süre olduğu nazara alındığında muhtemelen sigortalının sigorta poliçesinin tanziminden önce gerçekleşmiş olan makinenin (şanzuman) hasarını, müvekkil şirkete hasardan sonra sigorta poliçesi düzenleterek ve makul bir süre geçirildikten sonra ihbar etmek suretiyle müvekkil sigorta şirket nezdindeki sigorta poliçesinden haksız şekilde tazmin edilmeye çalışıldığını ortaya koyduğunu, aynı zamanda tacir olan sigortalının, sigortalı makinenin onarıldığını iddia etmesine karşın, müvekkil şirketin ısrarla onarımı yapan firmadan onarım faturasının ve ayrıca onarım karşılığı ödeme dekontunun ibraz edilmesine yönelik taleplerini yanıtsız bırakması ve bugüne kadar bu yönde hiçbir belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesi eklerinde de bu yönde bir delile dayanmaması sigortalı iş makinesindeki hasarın poliçe döneminden önce meydana geldiğine dair görüşü kuvvetlendirdiğini, müvekkil şirketi somut olayda, gerek sigorta mevzuatına ve hayatın olağan akışına aykırı şekilde hasar ihbarının makinenin onarımın gerçekleştirilmesi öncesinde yapılmamasını, gerekse sigortalı makinenin iddia olunan 25.07.2018 tarihli hasarının sigorta poliçe döneminde ve sigorta teminatı kapsamında gerçekleşen bir olay sonucunda hasarlandığını ortaya koyan herhangi bir belge ve bilgi ibraz etmemiş olmasını nazara alarak aslında tamamıyla teminat dışı olan hasarda, müşteri memnuniyeti kapsamında lütuf (ex gratia) ödemesi dışında kalan sigortalının hasar tazmin talebini haklı olarak reddedildiğini, sigortalı makinede hasara neden olan olay, sigortalı tarafından müvekkil şirkete kasten doğru şekilde ihbar edilmediğinden, ttk’nun 1439/2. maddesi uyarınca müvekkil sigorta şirketinin sigortalıya tazminat ödeme borcu bulundığını, dava konusu olayda ise sigortalı makinede meydana gelen hasar, yukarıda anılan TTK ve Makine Kırılması Genel Şartları uyarınca müvekkil şirkete sigorta ettiren tarafından doğru şekilde ihbar edilmediğini, Makine Kırılması Genel Şartlarının 11/c bendinde, makinede meydana gelen kısmi hasarların, işletmenin faaliyetini idame noktasından zaruri olması durumunda ancak önceden sigorta şirketine ihbarı yapılmak kaydı ile onarılabileceği belirtilmiş olmasına karşın somut olayda müvekkil sigorta şirketine bu yönde bir hasar ihbarı yapılmadan makinenin onarıldığının ileri sürülmesi ve onarıma ilişkin hiçbir somut belge ortaya konulmaması ve son aşamada dava dilekçesinde ekspertiz raporunda yazılı olmasına karşın bu yönde bir delil sunmadan sigorta şirketi tarafından neden talep edildiği ve sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki yükümlülükleri göz ardı edilerek alay edercesine onarım faturası sunma zorunluluğu, “hasar vukuunda sigortalının sorumlulukları arasında sıralanmamıştır” açıklaması ile tazminat talep edilmiş olması hususları bir bütün olarak değerlendirdiğinde olayda rizikonun gerçekleşmesi aşamasında sigortalının ihbar yükümlülüğünün kasten yerine getirmediği sonucu ortaya çıkmakta olup sigortalının hasarın gerçekleşme şeklini doğru şekilde ihbar etmemesinin kasıtlı olduğundan ve ihbar mükellefiyetinin ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı bulunduğundan TTK’nun 1439/2 maddesi uyarınca davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, somut olayda sigorta ettiren tarafından, davaya konu olayda hasara uğrayan iş makinesinin kendisi gibi tacir olan yetkili serviste onarıldığı iddia olunduğuna göre, öncelikle yapılan onarıma ilişkin tamir faturasının ve onarımı yapan yetkili servise yapılan ödemenin belgeleriyle ispatlanması gerektiğini, bu iddianın doğruluğunun ancak bu belgelerin ortaya konulması ile ispatlanabilir olduğunu, davada talep olunan miktar da ekspertiz raporunda belirtilen miktarın (64.201,50.-TL), müvekkil şirketin (32.100,00.-TL ) lütuf ödemesi düşülmekle bakiyesi olan 32.100,00.TL’ye KDV eklenmiş hali olduğunu, sigortalının sırf davada talep ettiği tazminat miktarı dahi, somut olayda makinenin sigorta poliçesi döneminde hasarlandığı ve onarımının yapıldığına dair sigortalı iddiasının mesnetsiz olduğunu ortaya koyduğunu, sigortalının gerçekleştirildiği iddia olunan onarım miktarına ilişkin bir tazminat talebinde bulunmadığını, ekspertiz raporuna dayalı talepte bulunması dahi aslında sigortalı tarafından bir onarım gerçekleşmediğini, gerçekleşmiş ise poliçe tanziminden önce gerçekleştirildiğini ve özellikle dava dosyasına sunulmadığını ortaya koyduğunu, davaya konu olaydan dolayı müvekkil şirketin yapmış olduğu lütuf ödemesi dışında sigortalıya tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığı aşikar olmakla birlikte kabul anlamında olmamak üzere huzurdaki davada net 32.100 TL + KDV ‘nin hasar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte talep olunduğunu, sigortalının herhangi bir fatura ibraz etmeden KDV alacağını ve ayrıca hasar tarihinden itibaren faiz talep etmesinin hukuki dayanağı olmadığını, bu nedenle davacının davasının reddi ile Sigorta Tahkim Komisyonu Tahkim ve zorunlu arabuluculuk aşamalarındaki yargılama giderleri de dahil olmak üzere tüm yargılama giderlerinin ve de vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davalı … şirketinden hasar dosyası celp edilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonunun … Karar sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir.
Davacı şirketin 2018 yılına ait BA formları vergi müdürlüğünden celp edilmiştir.
Mahkememiz 07/12/2020 tarihli ara kararı gereği, Sakarya AHM talimat yazılarak davacının ticari defter ve kayıtları incelenerek makine hasar tarihi ile onarım tarihi arasındaki 25/07/2018 – 31/07/2018 tarihleri arasında 64.200,00 TL bir ödeme yapılıp yapılmadığı, bu tarihler arasında veya bu tarihler dışında bu şekilde bir ödeme yapıldığına dair kayıt varsa bu kaydın incelenmesinin ve yapılan ödemenin tespit edilmesi konusunda bilirkişi incelemesi yapılması istenilmesine karar verilmiş olup, … 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin … Talimat sırasına kaydı yapılarak, Bilirkişi …’ın ibraz ettiği 11/02/2021 tarihli talimat raporunda özetle; Davalı yanın defterlerinde yapılan incelemede: davacının Ticari defterlerinde Davalı tarafın 32.101,TL. + KDV cari hesap borç ilişkisinin olduğu; davacının yasal faiz isteyebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 08/03/2021 tarihli ara karar gereği, yeniden talimat yazılarak önceki bilirkişiden davacının defter ve kayıtları incelenerek davacı tarafından 25/07/2018 – 31/07/2018 tarihleri arasında 64.200,00 TL tutarında onarım için başka bir şirkete ödeme yapılıp yapılmadığı, bu tarihler arasında veya dışında bu miktarda ödeme yapılmasına dair bir kayıt olup olmadığı, davacının sunmuş olduğu ödeme belgeleri faturalar ve çekler tespit edilerek, davacının ödeme tarihlerinin ticari defterlerden açıkça belirlenmesi konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, …. 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin …Talimat sırasına kaydı yapılarak, Bilirkişi …’ın ibraz ettiği 17/05/2021 tarihli ek raporda özetle, davacının Ticari defterlerinde Davalı tarafın 32.101,-TL, * KDV borç ilişkisinin olduğu; davacının yasal faiz isteyebileceği, davacının Katma Değer Vergisi Dâhil 4.7847,90 TL. ve 55.383,30 TL. Toplam 60.168,20 TL. Tutarında Malzemelere karşın fatura aldığı ve yasal defterine kayıt ettiği, davacının 320.50.01.ÜÇ.03 Hesap Numarası ile Ticari defterlerinde kayıt altına aldığı …Şirketine; 08.08.2018 Tarihinde 10.000,- TL. Ödeme Yaptığı ve yasal defterine kayıt ettiği 25.08.2018 Tarihinde 16.000.- X 3 Toplam 48.000,- TL. Ödeme Yaptığı ve yasal defterine kayıt ettiği 04.11.2018 Tarihinde 9.742,- TL. Ödeme Yaptığı ve yasal defterine kayıt ettiği, davacı 31.12.2018 Tarihinde 320.50.01 .ÜÇ.03 Hesap Numarası ile Ticari defterlerinde kayıt altına aldığı … Şirketine 586,85 TL. Borçlu olarak 2019 Takvim yılına davacının Cari Hesap Borçlusu olarak hesabın kapatılarak devir işleminin yapıldığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 20/10/2021 tarihli ara kararı gereği, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, poliçe, ekspertiz raporu, hasar dosyası, BA formları, davacının ticari kayıtları ve dosya incelenerek davacı tarafından makinenin onarımına ilişkin sunulan faturalardaki onarım kalemleri doğrultusunda arızanın tespiti, 11/07/2018 tarihli 4.784,90 TL tutarlı ve 30/07/2018 tarihli 55.383,30 TL tutarlı faturaların poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı, faturaların kadri maruf olup olmadığı ve dava konusu olaya ilişkin olup olmadığı, davalının yapmış olduğu ödeme de değerlendirilerek davacının poliçe kapsamında bakiye alacağının belirlenmesi konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Makine Mühendisi …ve Sigortacı …’ün 26/05/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı işyerinde kullanılan 2000 Yıldız Karıştırıcı makinada 25.07.2018 saat 16:50 de 2000 Üçyıldız karıştırıcı makinanın hasarı ile oluşan makinada yapılan onarıma ilişkin sunulan belgeler ve olay değerlendirilmiş, Sigortacının ödeme yükümlülüğünün 25.07.2018 tarihinde gerçekleşen rizikonun doğurduğu zararın gidermeye yönelik olduğu, diğer bir anlatımla davalı … şirketinin belirtilen tarihte gerçekleşen riziko sebebiyle meydana gelen zararı tazminle yükümlü olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan faturalardan sadece 30/07/2018 tarihli fatura içeriğin hasarın giderilmesi ile ilgili olduğu ve ortaya çıkan zarar miktarının KDV dahil 55.383,30 TL olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeden sonra kalan bakiye hasar tutarının tahsili davasıdır.
Her ne kadar hasar giderilmesi nedeniyle hasara konu mal incelenememiş ise de, dosya kapsamı itibariyle hasar dosyası, taraf iddia ve savunmaları ile dosya kapsamında alınan teknik raporlardan anlaşıldığı üzere davalı tarafından sigorta edilen; davacıya ait işyerinde kullanılan 2000 Yıldız Karıştırıcı makinada 25.07.2018 saat 16:50 de 2000 Üçyıldız karıştırıcı makinanın şanzıman kısmından çalışma sesinden farklı ses gelmesi üzerine işyeri yetkilileri ve teknik servis tarafından yapılan inceleme sonucunda; Yıldız karıştırıcı makinenin rutin çalışma esnasında anlık yüke girmesi sonucunda artan gerilim basıncı sebebiyle şanzıman sistemi içerisinde bulunan disk ve plate adına verilen parçaların kırıldığı, kırılan parçadan dolayı oluşan metal talaşların tüm sistem içerisinde komple yayıldığı, sistem içerisinde birbiri ile sekronize vaziyette çalışan dişli grubuna sistem içerisinde bulunan yağ vasıtasıyla ulaştığı, yağ içerisinde bulunan metal talaş ve
kırılan disk ve plate parçalarının tüm sistem grubu içerisinde yayılması sonucu şanzıman grubuna ait miller üzerinde deformasyon olduğu, ayrıca miller üzerinde bulunan disk, plate, kırılan disk ve plate parçalarının tüm sistem grubu içerisinde yayılması sonucu şanzıman grubuna ait miller üzerinde deformasyon olduğu, ayrıca miller üzerinde bulunan disk, plate, yay ve balatanın da deforme olduğu, hasara konu parçaların üzerinde metal kopmalarının ve
kırılmalarının söz konusu olduğu, oluşan hasarın …Şirketi tarafından giderildiği ve anılan şirketin davacı şirkete 11/07/2018 tarihli 4.784,90TL tutarlı ve 30/07/2018 tarihli 55.383,30 TL tutarlı faturaları keşide ettiği, davacı tarafın anılan faturalara istinaden yapmış olduğu ödemeleri davalı … şirketinden talep ettiği, davalı … tarafından yapılan eksper incelemesi sonucunda, makinede meydana gelen hasarın, sigorta eksperine olayın nasıl meydana geldiğini fiilen tespit etme imkanı bırakılmadan onarımın yapılmasından 4 gün sonra ihbar edildiği, makinenin sigorta şirketine ihbar edilmeden ve sigorta eksperi beklenmeden alelacele onarılmasını haklı gösterecek bir neden de ortaya konulmadığı, sigortalı makinede gerçekte bir hasarın olduğunu ve hasarın sigorta poliçe döneminde gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit edebilmek için iddia olunan onarıma ilişkin özellikle talep olunmasına karşın sigortalı tarafından somut hiçbir belge fatura, ödeme dekontu da ibraz edilmediği gerekçeleri ile 32.100,00.-TL lütuf ödemesi yapıldığı, davacının da işbu dava ile bakiye 32.100,00 TL ve KDV değerinin (toplam 37.878,00TL) talep ettiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın, sigortalı malın sigorta poliçesi döneminde hasarlanıp hasarlanmadığı, sunulan faturaların kadri maruf olup olmadığı, davalı … şirketinin bakiye bedel yönünden sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamından taraflar arasında akdedilen Makine Kırılması Sigorta Poliçesinin tanzim tarihinin 28.05.2018, iddia olunan hasar tarihinin 25.07.2018, makinenin onarım tarihinin 27.08.2018, hasarın sigortacıya ihbar tarihinin 31.07.2018 olduğu, meydana gelen hasara ilişkin sunulan faturaların 25.07.2018 saat 16:50 de meydana geldiği belirtilen hasarla ilgili olup olmadığının değerlendirilmesine yönelik olarak Makine Mühendisi Bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmede özetle hasara ilişkin onarım için sunulan teklife uygun fatura içeriğinin 30/07/2018 tarihli fatura ile uyumlu olduğu, fatura bedelinin kadri maruf olduğu, diğer faturanın11/07/2018 tarihli oluşu göz önüne alındığında, faturaya konu işlemelerin 25/07/2018 tarihinde oluşan hasara ilişkin onarım ile ilgili olmadığı kanaatine varıldığının belirtildiği, raporun içeriği itibari ile denetlenebilir nitelikte olduğu bu hali ile hükme esas alınabileceği değerlendirilerek 25/07/2018 tarihinde oluşan hasarın giderilmesine ilişkin olarak 30/07/2018 tarihli fatura içeriğinin hasarın giderilmesi ile ilgili olduğu ve ortaya çıkan zarar miktarının KDV dahil 55.383,30 TL olduğu, davalı … tarafından hasara ilişkin olarak 32.100,00 TL ödeme yapıldığı nazara alındığında bakiye 23.283,03 TL yönünden kısmi ödeme tarihi olan 31/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı … şirketinin sorumluluğunun devam ettiği kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; ,
1-Davanın kısmen kabul- kısmen reddi ile, 23.283,03 -TL’nin kısmi ödeme tarihi olan 31/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.590,46 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 646,87 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 943,59‬ TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 646,87 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 701,27 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.727,75 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.676,71 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı, kabul edilen bedel yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı, reddedilen bedel yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 508,62 TL’nin davacıdan, 811,38 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/09/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”