Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/284 E. 2021/150 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/284 Esas
KARAR NO : 2021/150

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 19/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 3 ortaklı davalı şirketin %41,5 pay ile ortağı bulunduğunu, kuruluş anında ortaklara aralarında atacakları müştereken imza ile temsil yetkisi verildiğini, 09/04/2020 tarihinde tescil edilen karar ile, diğer ortakların yönetim kuruluna seçilerek müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiğini, … 34.Noterliğinden keşide edilen … tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile davalı şirketin Olağanüstü Genel Kurul Toplantısına ait çağrı ile toplantı gündeminin 3.maddesinin TTK 395 ve 396 maddelerine göre yönetim kuruluna izin verilmesi ve 4.maddesinin yönetim kurulu üyelerine verilecek ücret, huzur hakkı, ikramiye gibi hakların belirlenmesini içerdiğini, 22/05/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında oy çokluğu ile alınan kararlarda, gündemin 3.maddesinde; hissedar ve yönetim kurulu üyelerinin şirket konularına giren işlerde bizzat veya başkaları adına faaliyette bulunmak üzere, TTK 395 ve 396 maddelerine göre izin verildiğini bu işlemin TTK. 436/1 gereği dürüstlük kuralına uymadığına, alınan kararın nisap yönünden oy yoksunluğunu gerektirdiğini, gündemin 4.maddesinde alınan karar ile Mayıs 2020 döneminde itibaren yönetim kurulu üyelerinin her birine 30.000 TL ücret ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu tutarın fahiş olduğunu, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olduğu dönemlerde TTK 394 ve 395 maddelerine ilişkin iznin diğer ortaklarca verilmediğini ve huzur hakkı tutarının belirlenmesinde şirketin menfaatinin bulunmadığını belirterek gündemin 3.ve 4.maddelerinin iptalini ve kararların icrasının durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili sunmuş olduğu 27/07/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkette 41.500 adet hisse ile pay sahibi olduğunu, dava dışı hissedarların 58.500 adet hisseye sahip olduklarını, gündemin 3 ve 4.maddesinde ilişkin alınmış kararların %100 toplantıya iştirak etmiş pay sahiplerinin oy çokluğu kararı ile alındığını, alınan kararların karar nisabı yönünden genel kurulun iptalini gerektirmediğini, davacının da yönetim kurulu üyesi olduğu dönemler içerisinde yönetim kurulunun 30/01/2020 tarihinde almış olduğu karar yönetim kurulu üyelerinin her birine aylık 20.000 TL ücret ödenmesine karar verildiğini, 3 aylık dönemde davacının da bu ücreti aldığını, daha önce 3 kişilik yönetim kurulu üyeleri için belirlenmiş olan 60.000 TL’lik bütçenin değiştirilmediğini, genel kurulda alınan karar ile toplam 60.000 TL’lik bütçenin 2 yönetim kurul üyesine paylaştırıldığından alınmış genel kurul kararlarının iptalini ve alınan kararların yürütülmesinin geri bırakılmasını gerektirir bir husus bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek 22/06/2020 tarihli genel kurulda alınan 3 ve 4 numaralı kararların iptalinin gerekip gerekmediğinin tespiti konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 02/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin 09/04/2020 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulunda alınan 3 nolu kararın objektif iyi niyet kurallarına aykırılık, 4 nolu kararın ise kanuna aykırılık nedeniyle iptali koşullarının oluştuğu bildirilmiştir.
TTK’nun 446. maddesine göre toplantıda hazır bulunupta karara olumsuz oy veren ve muhalefetini tutanağa geçirten toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın olumsuz oy kullanmış olsun veya olmasın çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına veya oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ileri süren pay sahipleri iptal davası açabilecekleri, TTK’nın 445.maddesinde de 446.madde de belirtilen kişilerin kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararlarına aleyhine karar tarihinden itibaren üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesinde iptal davası açabileceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Davacılar tarafından davalı şirketin 22/05/2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurulunda alınan 3 ve 4 numaralı kararlarının iptali talep edilmiştir. 22/05/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağının yapılan incelemesinde; toplantıya ait çağrının 05/05/2020 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan olunduğu, davalı şirketin 1.000 pay adedi ile 100.000 TL sermayeye sahip olduğu, davacı …’nin hisse payının 41.500 TL’ye dava dışı …’ün 41.500 TL’ye ve …’in 17.000 TL’ye karşılık geldiği, genel kurul toplantısında pay sahiplerinin %100 ünün asaleten temsil edildiği, davacının genel kurulda iptalini talep ettiği 3 ve 4 numaralı kararlara muhalif kaldığı, muhalefet şerhini tutanağa yazdırdığı, davalarını da Genel Kurul Tarihinden itibaren 3 aylık süre içerisinde açtığı anlaşıldığından, TTK.’nun 445 ve 446.maddesinde yer alan genel kurul kararının iptali davası açma şartlarının yerine getirildiği sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafından iptali talep edilen gündemin 3. maddesi ile alınan karar açısından; yönetim kurulu üyelerine TTK’nun 395 ve 396. maddeleri hükümleri gereğince yetki verilmesine ilişkin kararın yönetim kurulu üyelerinin oydan yoksunluğu dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
TTK’nun 395. Maddesinin 1. Fıkrasında “Yönetim kurulu üyesi, genel kuruldan izin almadan, şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapamaz; aksi hâlde, şirket yapılan işlemin batıl olduğunu ileri sürebilir. Diğer taraf böyle bir iddiada bulunamaz.”, TTK’nun 396. Maddesinin 1. Fıkrasında ” Yönetim kurulu üyelerinden biri, genel kurulun iznini almaksızın, şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi, aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla da giremez. Bu hükme aykırı harekette bulunan yönetim kurulu üyelerinden şirket tazminat istemekte veya tazminat yerine yapılan işlemi şirket adına yapılmış saymakta ve üçüncü kişiler hesabına yapılan sözleşmelerden doğan menfaatlerin şirkete ait olduğunu dava etmekte serbesttir.” şeklinde,TTK.’nun 436/1. maddesinde pay sahibinin kendisi eşi alt ve üst soyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri yada hakimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya her hangi bir yargı kurumu yada hakemdeki davaya ilişkin olarak müzakereler de oy kullanamayacağı, TTK 436/2. maddesinde ise şirket yönetim kurulu üyeleri ile yönetim de görevli imza yetkisine haiz kişilerin yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamayacakları düzenleme konusu yapılmıştır. Yönetim kurulu üyeleri kendi ibralarında oy hakkından yoksun oldukları gibi bir birlerinin ibrasında da oy kullanamazlar.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında yer aldığı gibi oydan yoksunluk halinde bu kimselerin oyları düştükten sonra kalan oyların kararın alınması bakımından yeterli olup olmadığına bakılarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Yönetim kurulu üyeleri genel kurulun 3.gündem maddesinin onaylanmasında oy kullanma hakkından yoksundurlar. Yönetim kurulu üyelerine kendileri ile ilgili rekabet yasağının kaldırılması, yetki verilmesine ilişkin karar ortak ile şirket arasında şahsi bir işe ilişkin olduğundan oy yoksunluğu hali gündeme gelmektedir. Davalı şirketin genel kurulunda TTK.nun 395, 396 kapsamında yönetim kurulu üyelerine izin verilmesine ilişkin yapılan oylamada dava dışı yönetim kurulu üyelerinin ortaklıktan doğan oyları düşüldüğünde bu kararın alınması bakımından oy nisabı yeterli olmadığından 3 nolu gündem maddesinin iptali gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda; 2018 yılı itibariyle net karının gerilediği, net karında %841 lik bir azalış olduğu, 2019 da da, azalışın devam ettiğinin tespit edildiği, amacı kar etmek olan şirketin mali durum itibariyle maliyetlerini azaltma eyleminde olması gerektiği, iptali talep edilen 4 nolu gündem maddesi ile yönetim kurulu üyelerinin her birine 2020 mayıs ayı döneminden itibaren aylık net 30.000 TL huzur hakkı ödenmesine karar verildiği, TTK.nun 394.maddesi gereğince yönetim kurulu üyelerine tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararı ile belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kardan pay ödenebileceği, davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmasının ardından gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulda 2020 Mayıs döneminden itibaren yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesine ilişkin alınan kararın davalı şirketin net karındaki düşüşler dikkate alındığında çoğunluğu elinde bulunduran aynı zamanda pay sahibi olan yönetim kurulu üyelerinin kar dağıtılmaması yönündeki kararlardan etkilenmesini önleyeceği, yönetim kurulu üyesi olmayan pay sahibine nazaran kendilerini daha avantajlı konuma getireceği , bu sebeple alınan kararın objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğu anlaşıldığından iptali gerektiği sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davalı şirketin 09/04/2020 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulunda alınan 3 nolu kararın objektif iyi niyet kurallarına aykırı olması, 4 nolu kararın ise yasaya aykırı olması nedeniyle iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne, davalı şirketin 09/04/2020 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulunda alınan 3 ve 4 nolu kararlarının iptaline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın tahsil kabiliyeti olmadığından, bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 2.237,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/02/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Harç Beyanı
K.H: 59,30 TL
P.H: 54,40 TL
B.H: 4,90 TL

Davacı yargılama gideri
Bilirkişi ücreti : 2.000,00 TL
Posta ücreti : 237,50 TL
Toplam : 2.237,50 TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.