Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/283 E. 2021/902 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/283 Esas
KARAR NO : 2021/902

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirket ile davalı şirket arasında süregelen ticari ilişki bulunduğunu, bu sebeple müvekkilinin davalıdan alacağı bulunmasına rağmen davalı tarafça müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin davalıdan olan alacağının ödenmesi için … 2. Noterliği … tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile bakiye alacağın ödenmesi ihtar edildiğini, davalı tarafça … 41. Noterliği … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve cevapta … sözleşmesi gereğince müvekkilin alacağı olduğunun belirtildiğini, ancak eksik işlerin olduğunun beyan edildiğini, davalı tarafça verilen cevap üzerine asıl işveren olan … A.Ş.’ne … 2. Noterliği … tarihli … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini ve davalı taraf ile … kapsamında kesin kabullerin yapılıp yapılmadığının bildirilmesinin talep edildiğini, … A.Ş. tarafından … 5. Noterliği … tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile verilen cevapta kesin kabullerin yapıldığının ifade edildiğini, ihtarnamelerden anlaşılacağı üzere, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı müvekkilinin alacağının bulunduğunun sabit olduğunu, müvekkili tarafından yükümlülüklerin eksiksiz yerine getirildiğini, taraflar ve dava dışı 3. kişiler arasındaki ihtarnamelere verilen cevaplar ve ticari defterler ile cari hesap kayıtları ile anlaşıldığını, davalı tarafça icra takibine haksız şekilde itiraz edildiğini beyan ile itirazın iptali ile takibin devamına ve likit olan alacak yönünden davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirket ile davacı şirket arasında müvekkil şirketin yapımını üstlenmiş olduğu … Projesi’nin 2. Etap 1. Kısım, 4, Etap 1. Ve 2. Kısım, 5. Etap 1. Kısım Elektrik ve Elektrik Altyapı İşlerinin yapılması amacıyla 03.11.2008 tarihli … tarihli … adlı sözleşmeler ile …’nin Elektrik İşlerinin yapılması konulu 07.01.2011 tarihli … adlı sözleşme ve bu sözleşmelere ek zeyilnameler akdedildiğini, sözleşmeler kapsamında davacının iddiaları dikkate alındığında davacının 151.848,49-TL tutarında var olan alacağının … Projesi Kapsamında üstlenmiş olduğu işlere ilişkin olduğunu, davacı yanca sunulan ve davadışı … A.Ş.’ye gönderilen … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamede açıkça ifade edildiğini, ilgili sözleşmeler kapsamında davacının üstlenmiş olduğu işlerin geçici kabullerinin 25.01.2012 tarihinde tamamlanmış olduğunu, davacı yanın işbu davada talep etmiş olduğu alacakları bakımından beş yıllık zamanaşımının gerçekleştiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler kapsamında davacı yanca müvekkili şirketin yapımını üstlenmiş olduğu … Projesinde ve … Projesinde Elektrik işlerinin yapılması üstlenildiğini, üstlenilen işlere ilişkin olarak eksiksiz ve kusursuz bir biçimde Elektrik işlerinin yapılması taahhüdünde bulunulmasına rağmen davacı yanca taraflar arasında akdedilen sözleşmeler gereğince üstlenilen iş eksiksiz ve kusursuz olarak teslim edilmediğini, davacı yanca akdedilen sözleşmeler uyarınca davacının yapmış olduğu imalatlara ilişkin garanti yükümlülüğünün bulunmasına karşın yapılan imalatlardaki ayıp ve eksiklikler giderilmediğini, bunun üzerine sözleşmelerde yer alan hükümler çerçevesinde ilgili eksiklikler davacı nam ve hesabına müvekkili şirket tarafından 3. kişilere yaptırıldığını, gizli ayıpların ise garanti süresinin dışında olduğunu, aylık süre geçmiş olsa dahi, yüklenici ayıbın ortaya çıktığı tarihten itibaren makul bir süre içinde ayıpların giderilmesinin veya bedelinin talep edebileceğinin düzenlendiğini, bu maddeler kapsamında davacı tarafından sözleşme hükümleri uyarınca ortaya çıkan bozulma ya da eksikliğin garanti kapsamında giderilmesinin gerekeceğini, ancak davacı yanca garanti yükümlülüğü kapsamında herhangi bir işlem yapılmadığını, müvekkil şirket tarafından ilgili eksiklikler davacı nam ve hesabına giderilmek zorunda kalındığını, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından davacının eksik ve kusurlu imalatları nedeni ile 3. kişilere yaptırılan işlere ilişkin ödenen bedellerin sözleşme hükümleri çerçevesinde davacı yan hakkedişlerinden kesildiğini, sözleşme hükümleri uyarınca işin ayıpsız olarak teslim edilememesi nedeni ile müvekkil şirket’in sözleşme bedelinden hakediş kesintisi yapabileceğinin hüküm altına alınmış bulunduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca taraflar delil sözleşmesi imzalandığını, davacının ticari defter ve mali kayıtları ile her türlü bilgisayar kayıtlarının ve davacı ürünü yazışmaların huzurda görülen davada delil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, bu düzenleme uyarınca davacının ticari defter ve kayıtları ile diğer davacı ürünü yazışmaların huzurda görülen davada delil niteliği olmadığını, davacı yanca alacağa ilişkin faiz talebinde bulunulmuşsa da kendilerince ikrar edildiği üzere talep edilen alacağın teminat alacağı olduğu dikkate alınarak ilgili alacağa faiz talep edilmesinin mümkün olmadığını,
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca kötü niyetli takip dolayısıyla takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, cari hesaptan olan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya konu alacağın kaynaklandığı, taraflar arasındaki sözleşmeye konu iş nedeni ile kesin kabul olup olmadığı, var ise buna ilişkin belgeleri sunmaları, davaya konu alacağın hangi hak edişe dayandığı, buna ilişkin belgeleri sunmaları, taraflar arasındaki tüm ihtarname ve bu ihtarnamelerin tebliğine ilişkin tebliğ şerhlerini ve sözleşme konusu işin projesinin olup olmadığı, ayrıca sözleşme konusu işin hali hazırdaki durumuna ilişkin ve keşfen inceleme gerekip gerekmediğinde dair beyanları alınmakla dosyamıza eklenmiştir.
Dosyanın Mali Müşavir Bilirkişi …, Makine Mühendisi …, Elektrik Mühendisi Bilirkişi …, Elektrik Elektronik Mühendisi …, İnşaat Mühendisi Bilirkişi …’e verilerek; taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaparak; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapılan iş nedeniyle geçici ve kesin kabul yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise tarihleri, hakedişlerin yapılıp yapılmadığı, hakediş ödemelerinin yapılıp yapılmadığı, davacının hakedişlerinden kesinti yapılıp yapılmadığı ve yapılmış ise tarih ve mitarı, eksik iş yapımı olup olmadığı, var ise davalının eksik işleri tamamlamak bakımından yaptığı harcama miktarının ne kadar olduğuna ve takip tarihi itibariyle davacı alacağının ne kadar olduğuna dair rapor düzenlenmelerinin istenilmesine karar verilmekle, dosyamız bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyete 03/08/2021 tarihli raporlarında, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapılan işler nedeniyle geçici kabullerin 25.01.2012 tarihinde yapılmış olduğu ve geçici kabule engel olabilecek eksik-kusur ve arızaların bulunmadığının tespit edildiğini, kesin kabul yapıldığına dair dosyasında kesin kabul tutanağına rastlanılmadığının anlaşıldığını, hakediş raporlarının yapılmış olduğu fakat hakkediş raporlarında tarafların imzalarının bulunmadığının tespit edildiğini, … projesine yönelik olarak hakediş ödemelerinin yapılmış olduğunu, … projesinde davacı hakedişleri üzerinden, davalının tarafından kesinti yapılmış olduğunu, yapılan kesinti tutarının 162.039,28 TL olduğunu, davalı tarafından eksik işlerin varlığı gerekçesi ile katlandıkları masrafların davacıya yansıtılmış olduğu, Davacı tarafından 7.902,21 TL tutarındaki masrafın kabul edilmemiş olduğunu, davalının davacı ile yaptığı diğer proje işleri sebebiyle yapılan ödeme ve bu işlerden kaynaklı alacağının bir kısmının … projesindeki Davacıya olan teminat borcundan mahsup edilmiş olduğunu, mahkemenin kanaati doğrultusunda diğer projelerden kaynaklanan işlemlerin bu projedeki alacaklardan mahsubunun yapılabileceğine ve davalı tarafından katlanıldığı ileri sürülen ilave masrafların toplam alacaktan mahsup edilebileceğine kannat getirilmesi durumunda davalının davacıya olan kalan teminat borcunun 45.379,13 TL olduğu, aksi durumda … projesinden kaynaklı olarak Davacının kalan teminat alacağı bakiyesinin 151.846,49 TL olduğunu rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacı ile davalı arasında Sinpaş … Projesinin 2. etap 1. kısım, 4. etap 1 ve 2. kısım ile 5. etap 1. kısım elektrik ve elektrik altyapı işlerinin davacı tarafça yapılması hususunda anlaşıldığı ve 03/11/2008, 25/01/2010 ve 07/01/2011 tarihli sözleşmenin akdedildiği, davalının anılan projede yüklenici, davacının ise taşeron olduğu, davacının icra takibinde 151.846,49 TL cari hesap alacağının 14/03/2017 tarihinden itibaren işletilen 64.003,30 TL tutarındaki faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği, davacı tarafça 07/03/2017 tarihli ihtar ile anılan ana para alacağının ödenesinin davalıya ihtar edildiği, davalının cevabi 15/03/2017 tarihli ihtarında … Projesinden doğan hiçbir hak ve alacaklarının bulunmadığının, nakit teminat ve alacakların iade edilmesi için işin eksik ve ayıplı kısımlarının giderilmesi, kesin hesap mutabakatının sağlanmasının gerektiğinin, ödeme taleplerinin kabul edilmediğinin bildirildiği, bundan başka davacının asıl iş sahibi Sinpaş şirketine kesin kabullerin yapılıp yapılmadığı, teminatların iade edilip edilmediği hususunda ihtarının bulunduğu, anılan şirketçe noter kanalı ile ihtara cevap verildiği ve …şirketi ile kesin kabulün yapıldığının, eksik ve ayıplı imalatlar nedeni ile 13/07/2017 vadeli 400.000 TL bedelli banka teminat mektubunun tutulduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacının icra takibinde, sözleşme ile üstlendiği işleri yerine getirmesi ve asıl iş veren ve yüklenici-davalı arasında kesin kabuller yapılmış olmasına rağmen hakedişlerden yapılan kesintilerden doğan cari hesap alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiğ, davalının, davacının üstlendiği işleri tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmediğinden, sözleşmenin 2. maddesi gereğince alacak talebinin yerinde olmadığı, işin geçici kabulleri 25/01/2012 tarihinde tamamlandığından dava konusu talepler yönünden 5 yıllık zamanaşımının gerçekleştiğinden davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki eser sözleşmesinden doğan alacağın kesin kabulünün yapılmamış olması nedeniyle, alacak davacının davalıya çektiği ihtarname ile muaccel hale geldiğinden, beş yıllık zamanaşımı süresi ihtarname tebliğ tarihinden itibaren geçmemiş ve takip ve dava bu süre içerisinde açılmış olduğundan, davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde, dava ve takip konusu alacağın 2011 ve 2012 yıllarında davacının davalıya kestiği hakediş faturaları üzerinden, yapılan kesintilerden kaynaklandığı, uyuşmazlığa ve taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin geçici kabulünün 25/01/2012 tarihinde yapıldığı, taraflar arasındak en son 04/05/2012 tarihinde, 31/03/2012 tarihi itibariyle mevcut borç/alacağa ilişkin hesap mutabakatı yapıldığı, kesin kabul tutanağının imzalanmadığı, 01/06/2017 tarihi itibariyle 10.192,79 TL borç düşüldükten sonra, davacının davalıdan 151.846,49 TL alacaklı olduğu, davalının defterlerine göre 31/12/2012 tarihi itibariyle davacıya 162.039,55 TL borçlu olduğu, davalı tarafça başka şirketlere yaptırılan işler nedeni ile katlanılan masraflar, davacı adına yapılan SGK ödemeleri mahsup edildiğinde, 31/12/2020 tarihi itibariyle davalının davacıya 45.379,13 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu işten ötürü davalının davacının hakedişlerinden yaptığı toplam kesintinin 162.039,28 TL olduğu, davalı tarafça bu meblağdan yapılan kesintilerin bir kısmının huzurdaki uyuşmazlık konusu projeden değil, taraflar arasındaki başka bir projeden kaynaklandığı, davalının başkaca projelerde taşeron-davacı tarafça yapılması gerektiği halde yapılmayıp yüklenici- davalı tarafça karşılanan giderler-katlanılan masrafların dava konusu edilen işe ilişkin hakedişlerden mahsubunun haklı ve yerinde olmadığı, davacının usul ve yasa hükümlerine uygun tutulup tasdiklerinin yapıldığı anlaşılan ticari defter ve kayıtlarındaki gibi davalıdan 151.846,49 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmış, davacı tarafça icra takibinde 151.846,49 TL ile birlikte, bu anapara alacağı üzerinden 14/03/2017 tarihinden itibaren işlemiş 64.003,30 TL temerrüt faizinin de talep edilmiş ise de, davacının 07/03/2017 tarihli ihtarının davalıya tebliği ile tanınan 7 günlük sürenin dolmasını takiben davalının temerrüdünün 17/03/2017 tarihinde oluştuğu, icra takip tarihi olan 10/02/2020 tarihi arasında % 15 i geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi talep edebileceği anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, davalının … 36. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, takibe itirazının iptali ile takibin 151.846,49 TL asıl alacak ve 55.819,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 207.665,81 TL üzerinden devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, … 36. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe itirazın iptaline, takibin 151.846,49 TL asıl alacak, 55.819,32 TL işlemiş faiz üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 15 oranının geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 14.185,65 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 3.686,18 TL peşin harcın (mahkememiz ve icra dosyasına yatırılan peşin harç toplamı) mahsubu ile bakiye 10.499,47 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.606,93 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan toplam 5.092,25 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 4.899,17 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 22.986,61TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 1.270,00 TL sının davalıdan, 50,00 TL sının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 30/11/2021
Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”