Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/277 E. 2021/637 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/391 Esas
KARAR NO : 2021/650

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalılar … ve … müvekkil …’nin 292 ortak numaralı üyeleri olduğunu, davalıların … ili, … ilçesi, … mevkii … Pafta nolu 1464 Ada nolu 6 parsel numarasında yer alan arsa nitelikli taşınmaza 1/2 oranda malik olup, davacı kooperatifin üyeleri olduğu, davalı …, yönetim kurulunun 14/06/2010 tarihinde yapmış olduğu toplantısında “1465/6 parseldeki hissenin yarısını …’den devraldığından …’in ortaklığa kabulüne” şeklinde karar verildiğini ve iş bu yönetim kurulu kararıyla üye sıfatını kazandığını, yine davalılardan …, yönetim kurulu yedek üyeliğine seçildiği 06.03.2012 tarihinde yapılan 2011 yılına ilişkin Olağan Genel Kurul Toplantısma , asaleten, … (…) ve …’ya vekaleten katıldığını ve hazirun cetveline imza attığını, ayrıca iş bu genel kurul toplantısında m2 başına düşecek aidat ücreti ile aidat ücretini düzenli ödemeyen üyelere %3 gecikme zammı uygulanacağı kararlaştırıldığını, davalılardan …, müvekkili Kooperatife 27/06/2016 tarihinde 400-TL 26/08/2016 tarihinde 400-TL,09/09/2016 tarihinde 400-TL olmak üzere çeşitli aylara ilişkin aidat borcunu ifa ettiğini, dolayısıyla kendisinin üye olduğunun açıkça görüldüğü, iş bu üyeliği nedeniyle davalıların aidat ve sair gider borçları doğduğunu ve doğmaya devam ettiğini, aidat ve gider borçlarının toplanması ve ilgili kurumlara ödenmesinde kooperatif yönetiminin sorumluluğu olduğunu, 2014 yılı Olağan Genel Kurulunda alınan kararlarda 500 TL İski ve 2500-TL … olmak üzere tesisatlar için yapılacak harcamalar, dükkan başına 3000 TL maliyetli olarak belirlendiği, ve üyelerinden kooperatif tarafından sağlanan hizmetlere karşılık üyelik aidatı alındığını, ancak davalılar her iki borç bakımından da herhangi bir ödeme yapmadığını ve temerrüde düştüğünü, davalıların ortaklaşa malik oldukları mağazaya kooperatif tarafından İski ve İgdaş ile yapılan anlaşmalar doğrultusunda ayrı su saati ve doğalgaz getirildiği ve ayrıca üyeliğinden kaynaklanan aidat ve sair gider borçlarını 2016 yılı Ağustos ayından beri ödemediğini, bu sebeplerle davalı aleyhine … 28. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiği, 2016 Ağustos – 2018 Aralık ayları arasındaki aidaü alacağı ile … ve … tesisat giderlerinin tahsili talepli ödeme emri gönderildiği, buna karşın ödeme emri tebliğ alan davalılar icra takibine itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu bildirerek davalıların … 28. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazların iptali ile takibin devamına, kötü niyetli davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Yapı kooperatifi olan davacı, kooperatif ana sözleşmesinin amacı kapsamında; … İlçesinde kain … Sitesinin kapsamı alanında kalan gayrimenkuller ile alakalı kooperatif üyeleri lehinde ferdi mülkiyeti tesis etmesiyle birlikte amacına ulaştığını ve hukuki ehliyetinin sona erdiğini, mülkiyet tesis edildiği tarihten itibaren tüzel kişiliği sona eren davacı adına yetkili ve sorumlu olduğunu iddia eden kişiler aracılığıyla yapılacak işlemlerin, davacının hak ehliyetinin bulunmaması nedeniyle yokluk mahiyetinde olduğunu, davacının hak ehliyetinin dolayısıyla taraf ehliyetinin bulunmaması nedeniyle usulden reddinin gerektiğini,
işbu itirazın iptali davasının dayanağı olan 14.1.2019 tarihli … 28. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı ilamsız icra takibine konu igdaş, iski altyapı alacağı ve kooperatif aidat alacağına yönelik olarak davacı tarafından davalılar hakkında 6.9.2017 tarihinde … 5.İcra Müdürlüğü … Esas ve … 5. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı ilamsız icra takipleri başlatıldığını, bu takipte vaki olan itirazlarımıza karşı davacı tarafından itirazın iptali davası açılması gerekirken davacı tarafça aynı alacak için yeniden ilamsız icra takibi açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalıların ilgili kooperatife üyelik başvurusu ve böylece kooperatif üyeliği hiç bir zaman için mevcut olmadığını, Kooperatif Kanunu Madde 18 kapsamında, ”Her ortağın üyelik haklarının, ada yazılı ortaklık senedi ile temsil olunması şarttır.” davalıların ise kanunun belirttiği şekilde ortaklık senedi bulunmadığı böyle bir senedin kooperatif tarafından hiç bir zaman düzenlenmediğinin sabit olduğu, 6.3.2012 tarihinde yapılan 2011 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısına davalı …’in katılması ve hazirun cetveline imza atması davalının kooperatif üyesi olması sonucunu doğurmayacağını, müvekkilinin kooperatif yönetimi adına hareket ettiği iddia eden ve ilgili sitede dükkan sahibi olan tanıdıklarının kendisini yanlış bilgilendirmesine bağlı olarak … İli … İşçesi … Meckii … pafta nolu 1464 Ada, 6 Parselde bulunan gayrimenkulün 1/2 hissesini satın alması nedeniyle doğal üye sıfatı kazandığını düşündüğünü ve ilgili toplantıya katıldığını, fakat davalı … kooperatif üyelik talebi bulunmamasına rağmen, davacı adına hareket ettiğini iddia eden …, …, …, …, … tarafından14.6.2010 tarihinde kooperatif ortaklığına kabul edildiği şeklinde usul ve yasaya aykırı karar alındığını, davacı tarafından zımni üyelikle bağdaştığını düşündüğü geçmiş zaman içerisinde yapılan ödemeler de yine davalıların ilgili kişiler tarafından yanlış bilgilendirmesi ve yönlendirmesi ile yapılan ödemeler olduğunu, iradelerinin yanıltılmasıyla birlikte esasında üyesi olmadıkları ve gerçekte hukuken de varolmayan bir yapı kooperatifi adına davalılar tarafından yapılan ödemelerin istirdadı ve sorumlu şahısların cezai takibatına ilişkin talep, dava ve şikayet hakkımızı saklı tutulduğunun bilinmesinin talep edildiği, davacı vekili tarafından dava dilekçesinin 2 numaralı kısımında 11.5.2017 tarihli genel kurul toplantısına davalı …’in katıldığı ve imza verdiği iddia edilmesine rağmen hazirun cetvelindeki imzanın davalı …’e ait olmadığını, İski ve doğalgaz altyapısı için takdir ve talep edilen ek ödeme yükümlülüğünün dayanağı ancak kooperatif ana sözleşmesi olabileceğini, yapılan yıllık olağan toplantıda alınan kararla birlikte kooperatif ana sözleşmesinde bulunmayan bir konuda hak sahipleri yönünden ek yükümlülük tayin edilmesi hukuken geçersiz olduğunu bildirerek iş bu davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise izah edilen gerekçeler kapsamında esastan reddini, davanın dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatı takdir edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Dava; kooperatif üyeliğinden kaynaklanan aidat ve gider borcunun tahsili istemi ile başlatılan … 28. İcra müdürlüğünün … e. Sayılı icra takibine karşı davalıların borçlu bulunmadığını, kooperatif üyesi olmadıklarını, kooperatifin işlevinin tamamlandığını ve dava ehliyetinin olmadığını, aynı konuda daha önce icra takibi başlatıldığını belirterek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Dava şartları davada mevcut olması gereken, eksikliği davanın esasına girmeye engel oluşturan şartlardır. Dava şartlarındaki eksiklik yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebilir ve mahkeme tarafından re’sen nazara alınır. Dava şartlarında eksiklik olması durumunda 6100 sayılı HMK madde 115/2 gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. 6100 sayılı kanununun yetkiye ilişkin hükümleri incelendiğinde yetkinin kesin yetki halleri ve kesin olmayan yetki halleri olarak ikili bir ayrıma tabi tutulduğu görülmektedir. Kesin yetki hallerinde mahkemenin yetkili olması madde 114/1-ç’ de dava şartları arasında sayılmıştır. Yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkisi kamu düzenini ilgilendirdiğinden dolayı mahkemenin yetkisizliği, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkeme tarafından da re’sen göz ününde bulundurulur.
HMK madde 14/2 uyarınca özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.
Bu hüküm uyarınca kooperatifin aidat borcunun tahsili amacıyla üyesine karşı açacağı davada kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkeme kesin yetkilidir.
Dosya kapsamından; davacı kooperatifin merkezinin … olduğu görülmektedir. … ilçesi … Adliyesinin yargı çevresi sınırları içerisinde olduğundan somut davaya bakma konusunda … Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin kesin yetkili olduğu sonucuna varılmıştır. (İstanbul Bam 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/1678 E. 2020/2061 K. Sayılı ilamı da bu yöndedir. )
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın 6100 sayılı HMK’nın 14/2. maddesi gereğince kooperatifin ikametgahı sayılan mahal mahkemesinde görülmesinin gerektiği, bu yetki kuralının kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olduğu ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği, TMK’nın 51. maddesi gereğince hükmi şahısların ikametgahının anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yer olduğu, davacının ikametgahının … olduğu, … ilçesinin … Adliyesinin yargı çevresi içerisinde bulunduğu, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu sonucuna varılarak mahkememizin yetkisizliğine, kesin yetki kuralı nedeniyle HMK m.114/1-ç uyarınca yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, kesin yetki kuralı nedeniyle HMK m.114/1-ç uyarınca yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine,
2-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸