Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/273 E. 2020/364 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/273 Esas
KARAR NO : 2020/364

DAVA : Genel Kurul Kararlarının Cebren Tescili
DAVA TARİHİ : 15/06/2020
KARAR TARİHİ : 10/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararlarının Cebren Tescili ve Kayyım Atanması davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 15/06/2020 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette %35,42 paya sahip hissedarı olduğunu, 03/04/2020 tarihinde davalı şirket açısından bakanlık komiseri gözetiminde 2016-2017-2018 ve 2019 yılları Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildiğini, iş bu genel kurulda Serdar İnal’ın yönetim kurulu üyesi seçildiğini, … 18 Noterliğinin …, …, … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile gerek davalı şirkete, gerek eski şirket yetkilisi dava dışı …’na ilgili genel kurul kararının tescil edilmesi için görev kabul ve imza beyannameleri gönderildiğini, ancak kötü niyetli eski şirket yetkilisi tarafından tescil işleminin bugüne kadar yapılmadığını, şirket genel kurul defterlerinin müvekkiline verilmemesi neticesinde tescil işlemini yaptırımayan müvekkili, her ne kadar davalı şirket ile irtibata geçmeye çalışsa da çabalarının boşa çıktığını, söz konusu tescil işleminin yapılmamasından dolayı müvekkilinin ve dolayısı ile tüm ortakların zararı doğacağını, 03/04/2020 tarihli olağan genel kurulunda iptal ettirilmeden şirketin diğer hissedarlarının yeni yönetim kurulu seçmeye çalıştıklarını bildirerek; davanın kabulüne, bakanlık komiseri gözetiminde gerçekleştirilen 03/04/2020 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanığında yer alan kayıtlar konusunda ve özellikle Serdar İnal’ın yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğine dair İstanbul Ticaret Odasında gerekli ilan ve tescillerin yapılması hususunda hüküm oluşturulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili sunmuş olduğu 14/07/2020 tarihli cevap dilekçesinde; davaya konu edilen 03/04/2020 tarihli usulsüz genel kurul toplantısı ve tescil ile ilanı talep edilen yönetim kurulu üyesi atama kararı sonrasında müvekkili şirket nezdinden 25/06/2020 tarihinde %100 katılımlı bir olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını, bu toplantıda yeni yönetim kurulu seçimine ilişkin alınan kararın 30/06/2020 tarihinde tescil edildiğini, davacı yanın iş bu davayı açmakta bir hukuki yararının bulunmadığından bahisle davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirket nezdinde 03/04/2020 tarihinde usulüne uygun teşkil etmiş ve müvekkil şirket yetkilileri tarafından tescil edilmesi gereken kararlar alınmış herhangi bir toplantı bulunmadığını, iş bu davaya konu toplantı ve kararların yok hükmünde olduğunu,davacı yanın Covıd-19 salgınının yarattığı fiziki durumu kötüye kullanarak iyi niyetli müvekkili şirkets kayba uğratmaya çalıştığını bildirerek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini istemiştir.
Birleşen İstanbul 18 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/309 Esas, 2020/290 Karar sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette hissedar olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulunun 04/02/2020 tarihinde aldığı karar ile 03/04/2020 tarihinde genel kurul toplantısı yapılarak yeni yönetim kurulu seçilmesi ve eski yönetim kurulu üyelerinin ibrası gündemli olağan genel kurul kararı aldığını, ortaklara usulüne uygun şekilde davet yapıldığını, 03/04/2020 tarihinde bakanlık komiseri gözetiminde, 2016-2017-2018 ve 2019 yılları olağan genel kurulunun yapıldığını, Serdar İnal’ın yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, finansal tabloların incelenmesi istemleri nedeni ile eski yönetim kurulu üyelerinin ibrasının ikinci toplantıya ertelendiğini, 03/04/2020 tarihinde alınan kararların eski şirket yetkilisi tarafından tescil ettirilmediğini, müvekkilince davalı şirket aleyhine 03/04/2020 tarihinde gerçekleştirilen genel kurul kararlarının cebren tescili konulu … 5 Asliye Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, eski yönetim kurulu üyesinin hukuka aykırı şekilde 25/06/2020 tarihinde yeniden yönetim kurulu seçimi gündemi ile olağanüstü genel kurul yapma kararı aldığını, yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu, eski yönetim kurulu üyesinin 03/04/2020 tarihli yapılan genel kurulu Covid -19 pandemisi sebebi ile batıl olduğu iddiası ile yeniden genel kurul daveti yapıldığını bildirdiğini, pandemi döneminde yapılan genel kurulun iptali yoluna gidilmeden tekrar ikinci toplantının gerçekleştirildiğini, 25/06/2020 tarihinde yapılan toplantıda eski yönetim kurulu üyesi … (…)’nun tekrar yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini ve bu kararın 30/06/2020 tarihinde sicile tescil edildiğini, bu karar ile ilgili itiraz ve davaların açılacağını, … 5 Asliye Ticaret Mahkemesinde devam eden … esas sayılı tescil dosyası karara bağlanana kadar şirketin yönetiminin ciddi risk altında olduğunun bu nedenle İstanbul 5 Asliye Ticaret Mahkemesine ait dosyanın karar aşamasına gelene kadar, şirketin ve diğer tüm ortakların üçüncü şahısların zarara uğramaması adına, özenli ve düzgün faaliyet raporları ve bilançoların oluşturulabilmesi, olağan işlerin yapılabilmesi ve davalı şirket yetkililerin şirkete vermekte oldukları zararların engellenebilmesi için MK403,426/3 ve 427/4.2 gereğince davalı şirket yöneticilerinin yönetim ve temsil haklarının kaldırılarak davalı şirkete geçici olarak kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
Asıl davada; davacı, davalı şirketin 03/04/2020 tarihinde gerçekleştirdiği 2016-2017-2018-2019 yıllarına ait olağan genel kurulunda yönetim kurulu üyesi olarak seçilen Serdar İnal’ın TTK’nun 354/1. Maddesi uyarınca ticaret siciline tescil edilmesini talep etmiştir.
Asıl davada uyuşmazlık, ticaret siciline tescil ve ilan istemlerine ilişkindir. Ticaret siciline yapılacak tescilleri isteme hakkı TTK.’nun 28/1. maddesinde belirtildiği üzere ilgililere ait bulunmaktadır. Bu ilgililerin kimler olacağı Ticaret Sicili Nizamnamesi’nin 31. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre tacirin hükmi şahıs olması halinde onun yetkili uzuvları veya temsilcileri ilgili kişi olarak kabul edilmektedir. Somut olayda, davacının davalı şirkette %35,42 oranında paya sahip ortak olduğu, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı, bu hususta istemde bulunma hakkının davalı şirket tüzel kişiliğini temsil ve ilzama yetkili kılınanlara ait olduğu anlaşıldığından, ticaret siciline tescil ve ilan işlemlerinin yerine getirilmesi ile ilgili olarak ticaret sicil memurluğuna doğrudan başvuruda bulunma hakkından yoksun olan davacının açtığı asıl davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada davacı, davalı … A.Ş. yöneticilerinin yönetim ve temsil haklarının kaldırılarak davalı şirkete yönetici kayyımı atanmasını talep etmiştir. Yönetim kayyımı tayini talep edilen davalı anonim şirket olup, yönetim kayyımı atanması şirketin yönetim kurulunun yönetim yetkisinin kaldırılması anlamına gelmektedir. TTK’nun 364/1 maddesi gereği yönetim kurulu üyeleri esas sözleşmeyle atanmış olsalar dahi gündemde ilgili bir maddenin bulunması veya gündemde bir madde olmasa dahi genel kurul kararıyla her zaman görevden alınabilirler. Anonim şirket yönetim kurulunu atama ve değiştirme yetkisi, şirketin genel kuruluna verilmiştir,davalı şirkette organ boşluğu bulunmamaktadır, TTK’da kayyım atanmasına ilişkin özel bir düzenleme mevcut olmayıp TMK 403/2 maddesinde kayyımın belirli işleri görmek veya mal varlığını yönetmek için atanacağı, 427.madde ile de bir tüzel kişi gerekli organlarından yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamış ise kayyım atanacağı belirtilmiştir. Davalı şirketin 25.06.2020 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyesi seçimi yapılmış, bu genel kurulda alınan kararlar 30.06.2020 tarihinde ticaret sicil memurluğunda tescil edilmiştir. Davalı şirketin 25.06.2020 tarihli genel kurulunda alınan kararların butlanı için dava açıldığı, yargılamanın halen devam ettiği, 25.06.2020 tarihli genel kurulda alınan kararların geçersizliği yönünde alınmış bir karar bulunmadığı, bu hali ile şirketin gerekli organlarından yoksun olmadığı, anonim şirketlerde yönetim kurulunun seçimi ve görevden alınmasının genel kurulun yetkisi dahilinde bulunduğu, TMK’nun 427/4. Maddesindeki şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Asıl davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Birleşen davanın REDDİNE,
3-Asıl dava yönünden;
4-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
8-Birleşen dava yönünden;
9-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
12-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/09/2020

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.