Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/272 E. 2021/82 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/272 Esas
KARAR NO : 2021/82

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 15/06/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkilinin tekstil işi ile uğraştığını, davalı şirketin ise müvekkilinin iş yerinin bulunduğu binanın elektrik sağlayıcısı olduğunu, elektrik sayacının bozuk olmasından dolayı davalı şirket yetkilileri tarafından 07/02/2020 tarihinde sayaç değişiminin yapıldığını, sayaç değişiminden yaklaşık 1 ay sonra davalı şirket tarafından müvekkili şirketin kaçak elektrik kullandığının bildirildiğini, bildiriden sonra davalı şirket tarafından müvekkiline 01/06/2020 tarihinde 23.116,88 TL ve 24.345,19 TL olmak üzere 2 adet fatura gönderildiğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını ancak davalının elektriği kesmesi ihtimaline karşın faturalardan birini ödemek zorunda kaldığını, diğer faturanın ödenmemesi durumunda ise 19/06/2020 tarihinde elektriğin kesilmesi için gelineceğini bildirmekle davanın kabulüne, 23.116,88 TL ve 24.345,19 TL bedelli faturalardan borçlu olmadığının tespitine, müvekkili tarafından davalıya ödenmiş olan 23.120,00 TL’nin yasal faizi ile müvekkiline iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; husumet itirazlarının bulunduğunu, davanın … A.Ş.’ye yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin abonelik verilmesi, elektriğin perakende satışı ile ilgilendiğini, davada ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan zorunlu arabuluculuk sürecinin işletilmediğini, davacının sayacının 07/02/2020 tarihinde değiştirilerek laboratuvara sevkinin gerçekleştiğini, yapılan incelemede davacının kaçak elektrik kullanımı yaptığının tespit edildiğini, kaçak kullanım nedeni ile 07/02/2020-17/01/2020 tarihleri arasında 21 günlük süre için 23.116,88 TL, 03/03/2020-07/02/2020 tarihleri arasındaki 25 günlük süre için 24.245,19 TL kaçak kullanım faturasının tahakkuk edildiğini, 23.116,88 TL tutarındaki faturanın 19/06/2020 tarihinde, 24.345,19 TL tutarlı faturanın ise 03/06/2020 tarihinde ödendiğini, ödenen borçlar sonucunda davanın konusuz kaldığını, davaya istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiğini bildirmekle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … A.Ş.’ye müzekkere yazılarak davacı ile akdedilen abonelik sözleşmesi, son 1 yıllık faturalar, kaçak elektrik tutanağı, sayaç numarası, sayaçlara ilişkin raporlar ve tutanakların mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Davacı taraf, davalının ticari abonesi olduğunu, davalı tarafından 07/02/2020 tarihinde sayaç değişimi yapıldığını, davalı tarafından sayaçta kaçak elektrik kullanımı yapıldığı iddia edilerek 2 adet fatura kesildiğini, faturanın birinin ödendiğini beyan ederek ödemiş olduğu 23.120,00 TL faturanın iadesini, her iki fatura açısından da borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı taraf, husumetin … A.Ş’ye yöneltilmesi gerektiğini, beyan ederek husumet itirazında bulunmuştur. Ayrıca arabuluculuk itirazı ileri sürmüştür.
Uyuşmazlık, davacının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı, kaçak elektrik faturalarından dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktalarına ilişkindir.
Dosya kapsamından, 03/03/2020 ve 08/04/2020 tarihlerinde … A.Ş tarafından davacının işyerinde kaçak elektrik kullanıldığına dair tespit tutanakları düzenlendiği, dava konusu edilen 20/05/2020 tarihli 23.116,88 TL bedelli ve 20/05/2020 tarihli 24.345,19 TL bedelli faturaların bu tutanaklara istinaden davacı aleyhine … A.Ş tarafından düzenlendiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 53. maddesine göre, davacı ve davalı olma sıfatı maddi hukuktaki talebin sonucuna ilişkin tasarruf yetkisine ve bu hakka katlanma yükümlülüğüne göre belirlenir. Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114/1-e hükmüne göre dava takip yetkisi dava şartıdır. Dava takip yetkisinin davalıya yansıması pasif husumet ehliyeti şeklindedir. Pasif husumet ehliyeti, maddi hukuka göre talebin tarafı olabilme ehliyetidir. Somut olayda, dava konusu edilen kaçak elektrik faturaları dava dışı … A.Ş tarafından tanzim edildiğinden ve kaçak elektrik tespitine ilişkin tutanakların yine … A.Ş tarafından tutulduğundan, pasif husumet ehliyeti dava dışı … A.Ş’ye aittir. Davacı ile davalı arasında elektrik tüketimine ilişkin abonelik sözleşmesi mevcut olmakla birlikte uyuşmazlık bu sözleşmeden değil dava dışı … A.Ş tarafından tanzim edilen kaçak elektrik faturalarına ilişkin olduğundan, davalı ile … A.Ş iki ayrı tüzel kişilik olduğundan davalının pasif husumet ehliyeti yoktur.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; pasif husumet yokluğu nedeniyle HMK m.114/1-e ve 115/2 uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Pasif husumet nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 810,54 TL harçtan mahsubu ile fazla olan 751,24 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 6,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT m.7/2 uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸