Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/269 E. 2021/230 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/269 Esas
KARAR NO : 2021/230

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/06/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 12/06/2020 tarihli dava dilekçesinden özetle; Davacı, Davalı … Limited. Şirketi.’nin % 40 hisse ile ortağı olduğunu, Şirketin geri kalan % 60 hissesinin tamamının, Müvekkili Davacının öz ağabeyi olmakla birlikte, aralarındaki hukuki ve ailevi birçok problem nedeni ile yaklaşık beş yıldır görüşmediği …’na ait olup, … Davalı Şirketi, hisse oranı itibariyle büyük ve hakim ortak olarak ve münferit imza yetkilisi sıfatıyla uzunca bir süredir tek başına idare etmekte olduğunu, … Ticaret Odası internet sitesinde başka bir hususta araştırma yapan Müvekkili Davacının, ağabeyi ile ortak oldukları Davalı şirketin, Tasfiyeye sokulmuş ve ağabeyi …’nun münferiden tasfiye memuru olarak atanmış olduğunu tesadüfen fark ettiklerini şirket karar defterine geçirilen 25/02/2020 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirketin tasfiyesine ve …’nun münferiden tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiğini ve bu kararın, … 16. Noterliğine … tarih … yevmiye numarasıyla tasdik ettirilerek … Ticaret Odasına verilmek suretiyle 28/02/2020 tarihinde tescil ettirildiğini öğrendiklerini, tasdik ve tescil ettirilmiş olan, Davalı Şirketin tasfiyesine ilişkin 25/02/2020 tarihli ortaklar kurulu kararında, Müvekkili Davacının isim ve TC numarası altına atılan imzanın müvekkili davacıya ait olmadığını, bu sahtecilik eylemi ile ilgili olarak, Savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, “Belgede Sahtecilik ve Nitelikli Dolandırıcılık” suçlarından başlatılan soruşturmanın … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … halen devam ettiğini, bu soruşturmanın konusu suç teşkil eden eylem neticesi oluşturulan, 25/02/2020 tarihli sahte ortaklar kurulu kararının, geçersizliğinin tespiti ile iptaline karar verilmesini, şirketin hukuka ve kuruluş amacına uygun olarak ortakların yararına olacak şekilde idare edilmesi için tasfiye işlemlerinin durdurularak kayyum atanması yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun duruşma gün ve saatini bildirir davetiye gönderilmiş davalı sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ortaklar kurulu kararının imzalanmak üzere davacıya bırakıldığını, imzanın davacıya ait olup olmadığının bilinemeyeceğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde dosyamız davacısı …, davalı şirketin diğer ortağı … hakkında 25/02/2020 tarihli Ortaklar Kurulu kararında imzasının sahte olarak atıldığını bildirerek belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan şikayette bulunduğu, yapılan soruşturma sonucunda özel belgede sahtecilik suçundan … hakkında … 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında dava açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 18/06/2020 tarihli tedbir kararı ile “… Davalı şirketin iki ortaklı olduğu, 25/02/2020 tarihli Ortaklar Kurulu kararıyla davalı şirketin tasfiyeye sokulduğu davacının ortaklar kurulu kararındaki imzasını inkar ettiği sahtecilik iddiasıyla … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu soruşturmanın halen devam ettiği ortaklar kurulu kararının adi yazılı belge olduğu, HMK’nun 209/1.Maddesinde adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar o senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağının düzenleme konusu yapıldığı, HMK.nun 389. Maddesin de mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceğinin veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK.nun 390/3 maddesine göre tedbir talep eden tarafın, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunun düzenlendiği, … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası, ortaklar kurulu kararındaki imzasının sahteliğini iddia edildiği dikkate alındığında HMK 209/1 ve HMK 390/3 maddesindeki şartların davacı lehine gerçekleştiği anlaşıldığından ileride telafisi zor olacak kayıpların önlenebilmesi için dava konusu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 03 Mart 2020 tarih ve 10028 no.lu nüshasında yayınlanan … Ticaret Limited Şirketinin 25/02/2020 tarihli Ortaklar Kurulu Kararının Yürütülmesinin HMK’nın 389. ve devam eden maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde İlanına, şirkette münferit imza ile yetkili temsilcisinin, temsil ve ilzam yetkisinin kullanılmasının mahkemece atanacak bir denetim ve onay kayyımının onayına bağlanmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizce Kayyum olarak atanan … tarafından sunulan ön raporda; göreve başlanır başlanmaz taraf vekillerine bilgi verilerek irtibat kurularak mahkeme kararına göre hareket edileceği ve şirkette yerinde tespit yapılacağı bilgisi verilmiş olup, taraf vekillerinin bilgisi ile kararlaştırılan günde adrese gidilerek şirket hakkında yerinde bilgi alınmış ve onay ve denetim kayyumu olarak izahatta bulunulduğunu, yapılacak iş ve işlemlerin denetimi ve onayına tabi olduğunu bildirildiğini, ancak şirket çalışanı olmadığını beyan edildiğinden hazır olan şirket vekili ile tutanak tutulduğunu, adreste mevcut şirketin pay defteri mevcut hali ile teslim alındığını, şirketin çalışanının bulunmadığı, şirketin mali kayıt durumu tespiti için muhasebe evrakları ile birlikte ticari defter ve belgelerin adreste bulunmadığının belirlendiğini, hazır bulunanlar tarafından şirketin mali müşavirin bulunmadığı, ticari defter kayıt mevcut olmadığı, beyan edildiğini şirketin mali durumunun tespitine ilişkin beyannamelerin vergi dairesinden istenmesi hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu, işin mahiyeti itibariyle öncelikle mevcut durumuna ilişkin tespitlere dair bu ön raporunun sunulduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup 13/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporundan özetle; inceleme konusu …Ticaret limited şirketinin 25/02/2020 tarih ve 1 karar numaralı tasfiye kararında … adına atılı bulunan imza ile … isimli şahsın mevcut mukayese imzalarının optik aletler yardımıyla karşılaştırmalı olarak incelendiği ve imzaların genel şekilleri itibarı ile kısmi benzerlikler görülmüş isede yapılan ileri analiz ve mukayeseli incelemeler neticesinden aralarında imzaların başlangıç formları ile tersim ve teşekkül tarzları imzalar içerisindeki el hareketlerinin örgü ve istifleniş usulleri imzaların son bölümlerini oluşturan hatların inşa tarzı , imzaların son bölümdeki noktalama itiyadı, imzaların eğim özellikleri, itibariyle farklılıklar bulunduğunu, imzalarına atfen … nun eli mahsulü olmadığı kanaatine vardığını bildirmiştir.
Davalı şirketin 29/11/2013 tarihinde kuruluşu yapılarak sicile tescil edildiği, toplam pay adedinin 50.000-TL olup, …’nun 30.000-TL lik %60 paya, …’nun 20.000-TL lik %40 paya sahip olduğu, 25/02/2020 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirketin faaliyetine devam etmesinde fayda görülmediğinden tasfiyeye girmesine, şirket müdürlerinin tasfiyeye girinceye kadar yapmış olduğu işlemlerden dolayı ibra edilmesine tasfiye işlemlerinin … tarafından yürütülmesine, …’nun tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiği, kararın Ticaret sicil Memurluğunda 28/02/2020 tarihinde tescil edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı, 25/02/2020 tarihli ortaklar kurulu kararındaki imzanın kendisine ait olmadığını, alınan kararın geçersiz olduğunu iddia etmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda; 25/02/2020 tarihli ortaklar kurulu kararındaki … adına atılı olan imzanın … eli mahsulü olmadığı tespit edilmiştir.
6102 TTK nun 636. Maddesinin 1/b fıkrasında limited şirketin genel kurul kararı ile sona ereceği, TTK’ nun 616/1-i maddesinde şirketin feshine karar vermenin genel kurulun devredilemez yetkileri arasında bulunduğu, TTK’nın 621. Maddesinde de önemli genel kurul kararlarının düzenlendiği, bu düzenleme içinde 621/1-i maddesinde “ Şirketin feshinin önemli karar olarak nitelendirildiği, Önemli kararların temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması halinde alınabileceğinin madde hükmünde açıklandığı, davalı şirketin iki ortağının olduğu, her iki ortağın da aynı yönde oy kullanmaması halinde önemli kararlardan sayılan şirketin sona ermesine ilişkin genel kurul kararı bakımından nisabın oluşmasının mümkün bulunmadığı, şirket ana sözleşmesinde şirketin sona ermesine ilişkin TTK daki düzenlemeden başka bir düzenlemeye gidilmediği, 25/02/2020 tarihli şirketin tasfiyesine ilişkin ortaklar kurulu kararındaki imzanın pay sahibi davacı …’na ait olmadığı, bu sebep ile TTK nun 621/1 maddesindeki nisabın gerçekleşmediği kararın geçersiz olduğu anlaşıldığından; davanın kabulüne,… San ve Tic. Ltd. Şti.’nin 25/02/2020 tarih 1 nolu kararın yok hükmünde olduğunun tespitine, Mahkememizce verilen 18/06/2020 tarihli tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenle;
1-Davanın kabulüne, … Ltd Şti’nin 25/02/2020 tarih 1 nolu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine,
2-Mahkememizce verilen 18/06/2020 tarihli tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına,
3-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30 TL’nin, peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik harç olan 4,9-TL’nin tahsil kabiliyeti olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücreti ve peşin yatırılan 44,40 TL harç ile toplam 7.050-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yanca yatırılan gider avansından kalan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/03/2021

Başkan …
E imzalıdır.
Üye …
E imzalıdır.
Üye …
E imzalıdır.
Katip …
E imzalıdır.

DAVACI YARGILAMA GİDERİ
800-TL B.KİŞİ
6.000-TL. KAYYUM
250- TL POSTA
7.050-TL TOPLAM YARGILAMA

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.