Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/268 E. 2021/906 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/268 Esas
KARAR NO : 2021/906

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirketten davalı …’ın ürün satın aldığını, söz konusu ürünlerin davalı şirkete teslim edildiğini, düzenlenen faturalara konu borçlara ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, faturaları dosyaya sunmuş olduklarını, sunulan bu faturalardan kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine, davalı şirket hakkında … 28. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasıyla faturalara dayalı olarak genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalının 15.03.2017 tarihli dilekçe ile borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, takibe yapılan itirazın taraflarına tebliğ edilmediğini, tetkikleri neticesinde öğrendiklerini, borçlunun iddiaları haksız, kötü niyetli ve alacağın tahsili sürecini uzatmaya yönelik olduğunu, borçlu olmadıkları yönündeki iddiaların tümüyle başlatılan yasal takibi durdurmaya ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu, takibim dayanağı olan faturaların taraflar arasında mevcut bir ticari ilişkiden kaynaklı ve ticari ilişki ttk. 1530. maddesine tabi olduğunu, bu ticari ilişkinin varlığının faturalar ve sevk irsaliyeleri, sipariş formları ile sabit olduğunu tarafların ticari defterlerinin ve kayıtlarının, banka kayıt ve belgelerinin ve Vergi Dairesi kayıtlarının, celp edilecek BA/BS formlarının ve toplanacak diğer tüm delillerin bilirkişi marifetiyle incelenmesiyle de ortaya çıkacağını, faturaların içerik olarak V.U.K md. 230’da öngörülen şekil şartlarına uygun düzenlendiğini, faturaların davalı şirkete teslim ve tebliğ edildiğini, buna rağmen içeriğine itiraz edilmediğini, davalı şirketin takibin dayanağı olan faturalara yasal süre içinde itiraz etmemek suretiyle faturaların münderecatını kabul etmiş olduğundan borçlu olmadığını ileri süremeyeceğini, bu anlamda alacaklarının varlığınında belgeye dayalı olarak ispat edilmiş olduğunu, takibe konu edilen faturaların …,…, …, …, …, …,…, …, …, … sıra nolu faturalar dışında takibe konu edilmeyen … sıra nolu faturanında dosyaya sunulduğunu, takibe konu edilmeyen fakat taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kanıtlayan, toplam muaccel alacağın hesabında dikkate alınacak faturalar ve sevk irsaliyelerinin de dosyaya sunulduğunu, bu faturalar karşılığı davalı –borçlu müvekkilinden tüm malları tam ve eksiksiz biçimde teslim aldığını, buna ilişkin sevk irsaliyeleri ve faturaların örnekleri de dosyaya sunulduğunu, cari hesap ekstresi ve 11 adet faturayı da sunduklarını, borçlunun mutabakat mektubu ile borcu kabul etmiş durumda olduğunu, 20.10.2016 tarihli mutabakat mektubunda borçlunun el yazısı ile imzasının bulunduğunu, BA/BS formlarının da alacaklarının varlığını doğrulayacağını, delillerin toplanmasını, mahallinde bilirkişi incelemesi talep ettiklerini, faize itirazın hukuka aykırı olduğunu, icra takibinde “3095 S.Y. 2/2 maddesine göre TCMB reeskont işlemlerinde uygulanan avans faizi oranında olmak üzere fatura vade tarihleri ile 31.12.2016 tarihi arasında işlemiş yıllık %10,50, 31.12.2016-06.03.2017 tarihleri arasında işlemiş yıllık %9,75 ticari temerrüt faizi” talep edildiğini, tarafların tacir olduğundan bu talebin hukuka uygun olduğunu, faizin başlangıç tarihinin de taraflar arasındaki hukuki ilişki ttk. 1530. maddesine tabi olduğundan hukuka uygun olduğunu, talep edilen faiz oranının borçlu lehine olduğunu, talep edilen faiz oranının yasaya ve hukuka uygun olduğu, borçlunun faiz yönünden itirazının da iptalinin gerektiği, alacağın likit olduğunu, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar taminatına hükmolunmasına karar verilmesini, söz konusu alacağımıza dayalı takibe itiraz eden borçlunun itirazı nedeniyle takip işlemlerine devam edemediğimizden bu davayı ikame etmek zaruretinin doğduğunu, borçlunun itiraz edilen alacak tutarının %20 si oranında icra inkar tazminatının da hüküm altına alınmasını, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarımız saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davamızın kabulünü, … 28. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile, takibin devamını, davalı borçlunun en az %20 oranında icra inkâr tazminatına mahkûmiyetini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının davaya cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Dava; taraflar arasındaki mal alışverişi kapsamında, davacı tarafından düzenlenen fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 02/04/2019 tarih ve 2018/627 Esas, 2019/306 sayılı görevsizlik kararı nedeni ile dosya … 10. Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmiş, … 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı karşı görevsizlik kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2020/103 Esas, 2020/788 karar sayılı, 01/06/2020 tarihli kararıyla kararın kaldırılması ve yargı yeri olarak mahkememizin belirlenmesi üzerine, dosya resen ele alınarak esas defterimizin 2020/268 Esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce dava konusu … 28. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinden; davacının davalı aleyhinde toplam 21.444,82-TL’ nin tahsili bakımından 06/03/2017 tarihinde takibe geçtiği görülmüştür.
Mahkememizce 15/09/2020 tarihli duruşma ara karar uyarınca dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup, dosyanın Mali Müşavir Bilirkişi …’e verilerek; taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapıp, takibe konu faturanın taraf defter ve belgelerinde yer alıp almadığı, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, fatura içeriği malların teslim kaydının olup olmadığı, taraf defter ve belgelerine göre davacının takip tarihi itibariyle alacağının ne kadar olduğuna dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş olmakla, bilirkişiler tarafından 01/02/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; “ilgili yıllara ait belgeler davacı yandan talep edilmiş, Talep ettiğim “2016 Yılı Muavin Dökümü, E defter ise 2016 yılı Ocak ve Aralık Beratları, Envanter defteri tasdik bilgileri, 2016 yılı defteri” kayıtlarının; … A.Ş. ile birleşen … A.Ş.’nin muhasebe kayıtlarından yani arşivden temini ve hazır edilmesi sırasında Covid pandemisi nedeniyle ilgili personelin uzaktan ve dönüşümlü çalışması sebebiyle mahkemece tayin edilen 1 aylık süre içerisinde hazır edilmesi elimizde olmayan sağlık kaynaklı mücbir sebeplerle vakit aldığını, Bu sebeple raporun tanzim edilmesi için ek süre verilmesi için sayın mahkemeye talepte bulunduklarını, Bildirmişlerdir bu sebepten dolayı ticari defter incelemesi yapılamamıştır. İnceleme dosya içindeki 2015, 2016 dava konusu yıllara ait cari hesap dökümü, fatura fotokopileri ve dosya içindeki bilgi ve belgeler ile hazırlanmıştır, mahkemenizin 15.09.2020 tarihli ara kararı ile “Davalı yana ticari defter ve belgelerini inceleme günü hazır etmesi için meşruhatlı tebligat çıkartılmasına” karar verilmiş ve davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen davalı yan incelemeye gelmediği Ticari defterlerini sunmadığı, dava Dosyasına Sunulu 20.10.2016 tarihli mutabakat mektubu üzerinde yapılan İncelemelerimiz de Davalı yanın 21.380,50 TL borcu olduğunu belirttiği kaşe ve imza olduğu görülmektedir, davalı yanın icra takibine itiraz dilekçesinde takibe konu faturalardan dolayı borçlarının bulunmadığı yönde itirazlarının olduğu, Faturalar üzerinde yapılan incelemelerde ise fatura muhteviyatının …, …, …, …, …, …, …, …., … Mal Bedeli olduğu ancak Fatura Muhteviyatına ilişkin taraflar arasında akdedilmiş ve dosyaya sunulu bir sözleşmenin mevcut olmadığı, Faturaların incelenmesinde aşağıda detayı belirtilip 12.672,78 TL lik kısmın teslim alan kısımda imza olduğu, 7.707,8 TL’lik kısmında sadece kaşe olduğu görülmekle, Davacı yan ticari defter yevmiye kayıtları ve tasdik bilgileri görülmemiş olup, Takdiri Yüce Mahkemenize aittir.Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığını” rapor etmiştir.
Mahkememizce 06/04/2021 tarihli duruşma ara karar uyarınca dosyanın ek rapor alınması için tekrar bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup, dosyanın Mali Müşavir Bilirkişi …’e verilerek ek rapor düzenlemesinin istenilmesine karar verilmiş olmakla, bilirkişi tarafından 01/08/2021 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; “Rapor içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı ve davalı yana ait 2016 yılına ait ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı … A.Ş. tarafından incelemeye sunulan 2016 yılı ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı … tarafından incelemeye sunulan 2016 yılı ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, dava Dosyasına Sunulu 20.10.2016 tarihli mutabakat mektubu üzerinde yapılan İncelemelerimiz de Davalı yanın 21.380,50-TL borcu olduğunu belirttiği kaşe ve imza olduğu görülmektedir, davalı yanın icra takibine itiraz dilekçesinde takibe konu faturalardan dolayı borçlarının bulunmadığı yönde itirazlarının olduğu, Faturalar üzerinde yapılan incelemelerde ise fatura muhteviyatının …, …, …, …, …, …, …, …, … Mal Bedeli olduğu ancak Fatura Muhteviyatına ilişkin taraflar arasında akdedilmiş ve dosyaya sunulu bir sözleşmenin mevcut olmadığı, Sunulan Cari hesap dökümlerinde Davacı yanın takibin başlatıldığı 06.03.2017 tarihi itibariyle 20.380,58-TL bakiye cari hesap alacaklı olduğu görülmektedir. Davalı yanın incelenen cari hesap dökümüne göre takibin başlatıldığı 06.03.2017 tarihi itibariyle 15.999,00-TL bakiye cari hesap borçlu olduğu görülmektedir. Ancak yukarıda detayları ve farkları belirtilen ve belgeleri görülen incelemeler sonucunda davacı yanın 01.09.2016 tarihli, … nolu, 1.604,97-TL tutarlı fatura ile 30.09.2016 tarihli, … nolu, 10,63-TL tutarlı faturaların belgeleri görülmüş olup alacağa dahil edilmiştir. Davacı yanın diğer kayıtlarının belgeleri görülmediğinden ispata muhtaç olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı yan cari hesap dökümündeki farkların belgelerini sunduğundan (15.999,00 + 1.604,97 TL + 10,63 TL) davacı ve davalı yanın incelenen ticari defterlerine göre davacı yanın davalı yandan takibin başlatıldığı 06.03.2017 tarihi itibariyle 17.614,60 TL bakiye cari hesap alacaklı olduğunu” rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacının davalıya fatura karşılığı mal ve hizmet temin ettiğinden, ancak fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle davalı aleyhinde 20.380,58 TL asıl alacak ve 1.064,24 TL işlemiş faiz toplamı 21.444,82 TL nın tahsili bakımından icra takibine geçtiği, davalının davaya karşı cevaplarını sunmadığı, icra takibine itirazında davacı-alacaklıya borcu bulunmadığından bahisle borca, faize ve tüm ferilerine itiraz eder olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında sözleşmeye dayalı bir ilişki bulunmadığı, ticari ilişki ve husumetin cari hesaptan kaynaklandığı görülmüştür.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişi vasıtası ile inceleme yaptırılmış, incelenen her iki taraf 2016 yılı ticari defter ve kayıtlarının usul ve yasa hükümlerine uygun tutulup tasdiklerinin yapılmış olduğu, davalının ticari kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davacıya 15.999,00 TL bakiye borcunun bulunduğu, davacının ticari kayıtlarına göre davalıdan icra takip tarihi itibariyle 20.380,58 TL alacaklı olduğu görülmüş, İcra ve dava konusu alacağa dayanak 31.03.2016 Tarih, … nolu 544,07 TL tutarlı faturaya fiilen ulaşma imkanı olmadığı ancak muavin kaydı olduğu belirtildiği, belgeleri görülmediğinden ispata muhtaç olduğu, 07.04.2016 Tarih, … nolu, 5,99 TL tutarlı fatura ulaşma imkânının olmadığı ancak muavin kaydı olduğu belirtildiği, belgeleri görülmediğinden ispata muhtaç olduğu, 7.04.2016 tarih, … nolu 169,41TL tutarlı faturanın müşteriye ait iade faturası olduğu, fiilen evraka ulaşma imkanı olmadığı ancak e-defter kaydı olduğu ve belgeleri görülmediğinden ispata muhtaç olduğu, 20.06.2016 tarihli 10.000 TL ve 8.000 TL’lik kayıtların belgelerinin görülmediği, fakat davalı yanın 30.09.2016 tarih 21.600,40 kaydının içinde olduğu ve belgeleri davalı yan tarafından sunulduğu görüldüğünden davalı ve davacı yanın cari kayıtlarında karşılıklı olarak görüldüğü, 01.09.2016 tarih, … nolu, 1.604,97 TL tutarlı satış faturasının tesliminde imza ve …isminin görüldüğü, 30.09.2016 tarih, … nolu, 10,63 TL tutarlı satış faturasının tesliminde imza ve … isminin görüldüğü tespit ve rapor edilmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının usul ve yasa hükümlerine uygun tutulup tasdikleri yapılmakla, tarafı lehine delil vasfı taşır olduğu, davalı tarafça icra takibine davacı yana borçlu olunmadığından bahisle itiraz edilmiş ise de kendi ticari kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davacıya 15.999,00 TL borçlu olduğu anlaşılmış, davacı tarafça icra takibinde davalıdan 20.380,58 TL cari hesap alacağının işlemiş faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş ise de, salt fatura kesilmesinin tarafı karşı taraftan alacaklı duruma getirmeyeceği, davacı tarafça alacak talebine dayanak olarak gösterilen faturalara istinaden, 17.614,60 TL tutarında fatura konusu mal ve hizmetin davalı tarafa teslim edildiği ve bedelinin ödenmediği anlaşılmış ve davalı tarafın yasal süresinde faturaya karşılık düzenlendiği iade faturalarının mevcut olmadığı yada fatura konusu mal ve hizmetin ayıplı olduğuna dair bir ihbarının da bulunmadığı görülmekle, davacının icra takip tarihi olan 06/03/2018 tarihi itibariyle davalıdan 17.614,60 TL alacaklı olduğu, davacının icra takibinden önce davalıyı temerrüde düşürmediği, taraflar arasında yazılı bir akdin de mevcut olmadığı dolayısı ile davacının icra takibinde işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe itirazının iptaline, takibin 17.614,60 TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren % 9,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan, alacak miktarı üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.203,25 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 473,46 TL peşin harcın (icra veznesine ve mahkememize yatırılan peşin harç) mahsubu ile bakiye 729,79 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 366,23 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan toplam 1.160,25 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 953,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.830,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 30/11/2021

Katip
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”