Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/26 E. 2021/748 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/26 Esas
KARAR NO : 2021/748

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 13/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı …Ltd.Şti./ … 01.07.2019’da 3.şahıs …Ltd.Şti./ … ile …da bulunan kış bahçesinin; … Arka-1, …Arka-2 ve …-Ön bölümlerinin “… işlerinin” yapılması için gerekli olan cam ve doğrama profillerinin imalat ve montaj işlemlerinin yapılması için anlaştıklarını, davacının bu sözleşme kapsamındaki işlerin bir kısmını (alüminyum doğrama ve cam sistemlerinin imalatı) davalıya taşere ettiğini, davalı ile işin yapılacağı alan ve mahallin gezilip görüldüğünü, davalının işi kabul etmesi, yüklenmesi ve işi yapacağına duyulan güven nedeni ile 05.07.2019 tarihli banka ödeme dekontu ile davalıya “alüminyum doğrama ve cam sistemleri imalat bedeli” açıklamasıyla 100.000,00 TL gönderildiğini, ödeme yapıldıktan sonra hiçbir imalat ve üretim yapılmadığını, malzeme temin edilmediğini ve işçilik yapılmadığını, bu durumda alınan ödemenin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini ve derhal iadesinin istendiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini ve itirazının haksız olduğunu, bu nedenle davalının … 8.İcra Dairesi… Esas sayılı icra takibindeki itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın faizi ve ferileri ile birlikte ödetilmesine, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 11/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddia ve beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından huzurdaki dava ile ileri sürülen iddiaları kanıtlamak için gerek ödeme emri gerekse de dava dilekçesi ekinde sunulmayan belge ve delillerin bu aşamadan sonra sunulmasına muvafakat etmediklerini, davacının dava dilekçesinde, 100.000,00 TL “alüminyum doğrama ve cam sistemleri imalat bedeli” açıklamasıyla ödeme yapıldığını ancak ödeme yapıldıktan sonra hiçbir imalat ve üretim yapılmadığını iddia ve beyan etmekte ise de; gerek huzurdaki davaya dayanak icra takibine ilişkin ödeme emri ekinde gerekse de dava dilekçesi ekinde iddia etmiş olduğu hususları kanıtlamak için herhangi bir belge ve delil sunmamış olduğunu, davacının huzurdaki davayı afaki olarak hiçbir yazılı delil ve belge sunmaksızın nesnellikten uzak bir şekilde ikame ettiğini, bu nedenle davalının beyanları hukuki dayanaktan yoksun birer iddia olmaktan öteye gidemediğini, müvekkil tarafından taraflar arasındaki anlaşma ile üstlenilen edimler süresi içerisinde tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmiş olmasına rağmen davacı tarafça haksız ve hukuka aykırı nitelikte bir icra takibi başlatıldığını, müvekkil tarafından davacıya alınacak malzemelerin ölçüsü ve niteliği sorulmuş ve davacının da onayı kapsamında gerekli malzemelerin temin edildiğini, müvekkil tarafından sözleşme kapsamında imalat yapıldığını, gelinen noktada, dava konusu işin müvekkil tarafından sözleşmeye uygun olarak %80 oranında tamamlandığını ve teslim edildiğini, davacı tarafça ödendiği iddia edilen bedel dava konusu işe ilişkin malzemelerin temini ve müvekkilin yapmış olduğu işlere ilişkin hak edişlerin bedeli olduğunu, müvekkil şirket tarafından sözleşme ile taahhüt edilen iş ve işlemler taraflarca kararlaştırıldığı şekilde ve süresi içerisinde yerine getirilmişse de davacı tarafça kalan meblağın müvekkile ödendiğini, müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, sözleşme ile üstlenmiş olduğu edimlerin harfiyen eksiksiz olarak yerine getirildiğinden haksız ve hukuka aykırı nitelikteki takibe müvekkil tarafından süresi içerisinde itiraz edildiğini ve takip durdurulduğunu, bu nedenle başlatılan icra takibinin iptaline, Davacının icra inkar tazminatına ilişkin taleplerinin reddine, karşı tarafın, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 100.000,00 TL asıl alacağın tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 13/12/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 25/01/2021 celse ara kararı uyarınca, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek öncelikle işin yapıldığı yerde HMK m.218 uyarınca teknik ve sektörel bilirkişilerce yerinde inceleme yapılması, devamında dosyadaki belgeler, tarafların beyanları, sözleşme ve mahalde yapılan gözlemler ile davalı tarafından yapılan işin toplam bedelinin ne kadar olabileceği, davalı tarafından alüminyum doğrama ve cam sistemleri imalatının yapılacağı dikkate alınarak bu işin toplam işin ne kadarlık kısmını oluşturduğu, davalı tarafından işin ne kadarlık kısmının yapıldığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, İnşaat mühendisi… ., Borçlar Hukukunda Nitelikle Hesaplamalar Uzmanı … ve Alüminyum Doğrama ile Cam Sistemleri Konusunda Uzman Sektör Bilirkişisi … tarafından ibraz edilen 02/08/2021 tarihli raporda özetle; “Davalı ile davacı arasında akdedilen taşeronluk sözleşmesine istinaden davacı/işveren tarafından davalı/taşerona peşin olarak 100.000 TL tutarında iş bedeli ödemesi yapıldığı, davalı/taşeronun işlerin yapımına başladığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, davalı/taşeronun ne miktarda iş yaptığı ve bu işlere istinaden ne miktarda iş bedeli alacağına hak kazandığı noktasındadır. Raporumuzun Teknik Kısmındaki tespitlere göre, davalı/taşeron toplamda 30.500 TL + KDV fiyatlı iş yapmıştır. Bu duruma göre, davacı/işverenden (100.000 TL — 30.500 TL -) 69.500 TL fazla iş bedeli ödemesi tahsil etmiştir. Dolayısıyla da, fazladan tahsil etmiş olduğu 69.500 TL’lik ödeme tutarını davacı/işverene iade etmekle yükümlü olduğu, davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle 69.500 TL tutarında bedel iadesi alacağı bulunduğu; bu alacağın talep gibi ödeme tarihi olan 05.07.2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği,”
sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Davacı taraf, dava dışı … Şti. ile “…” işlerinin yapılmasına ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında yapılacak işlerin bir kısmının yapılması konusunda davalı ile anlaşıldığını ancak davalının üstlendiği işi yapmadığını beyan ederek iş karşılığı ödenen 100.000,00 TL’nin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı taraf işlerin %80’nin tamamlandığını, davacıya teslim edildiğini, halen tamamlanmakta olduğunu beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davalı olarak gösterilen … açısından yapılan değerlendirmede; …’un tüzel kişi sıfatının bulunmadığı, davalı …’in şahıs işletmesi olduğu anlaşıldığından taraf ve dava ehliyeti bulunmadığı sonucuna varılarak HMK m.114/1-d ve m.115/2 hükümleri uyarınca davalı … açısından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı … arasında dava dışı “…” da bulunan… alüminyum doğrama ve cam sistemlerinin imalatı işlerinin yapılması konusunda yazılı olmayan bir eser sözleşmesi yapıldığı, davalının alüminyum doğrama ve cam sistemlerinin imalatı işlerini yapmak borcunu üstlendiği, davacının da bunun karşılığında ödeme yapmak borcunu üstlendiği, davacı tarafından davalıya 05/07/2019 tarihinde “alüminyum doğrama ve cam sistemleri imalat bedeli” açıklamalı 100.000,00 TL gönderildiği, davalı taraf savunmasında eserin ve işin tamamlanmadığını kabul ettiği, davalı tarafından işin %80’inin yapılıp davacıya teslim edildiğinin iddia edildiği, davacı ile dava dışı … Ltd. Şti. Arasında akdedilen “…” işlerinin yapılmasına ilişkin sözleşmenin incelenmesinde toplam maliyetin 525.000,00 TL+KDV olarak belirlendiği, davacı tarafından yapılan işin karşılığında dava dışı …Şti.’ye 14/10/2020 tarihli 252.500,18 TL bedelli ve 30.11.2019 tarihli 413.000,00 TL bedelli iki adet fatura tanzim edildiği, davacı ile dava dışı …arasında davalı tarafından yapılmayan işlerin yapılması konusunda taşeron sözleşmesi akdedildiği, iş bedelinin 120.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, bilirkişiler tarafından yerinde yapılan incelemede tüm imalatların tamamlandığı ve işin bitirildiği, davalı tarafından yarın bırakılan işin davacı tarafından tamamlatıldığı, davalı tarafından yapılan işleri tespit edemedikleri, davacının beyanına göre davalının yaptığı işlerin toplam değerinin 30.500,00 TL+KDV olduğu, bu durumda davacının yapılan işin karşılığından 69.500,00 TL fazla ödeme yaptığının tespit edildiği, davalı tarafın yüklenici olarak eseri teslim etmekle yükümlü olduğu, davalının eserin %80 oranında tamamlayıp teslim ettiğine ilişkin bir belge veya delil sunulmadığı, ispat yükü üzerinde olan davalı tarafından delil sunulmadığından davacının kabul ettiği iş miktarı dikkate alınmış ve dosya kapsamındaki taşeron sözleşmesi ile faturalar kapsamında değer kadri maruf görülmüş ve bu nedenlerle davacının davalının yapmış olduğu işin karşılığından 69.500,00 TL ödeme yaptığı ve sözleşme kapsamında üzerine düşen edimi yerine getirmeyen davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bu miktarı talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin … açısından 69.500,00 TL üzerinden devamına, diğer davalı … açısından davalının ayrı bir taraf ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine, alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin … açısından 69.500,00 TL üzerinden devamına, diğer davalı … açısından davalının ayrı bir taraf ehliyeti bulunmadığından davanın usulden REDDİNE, icra inkar tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 4.747,55 TL karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 1.207,75 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 3.539,80 TL karar ve ilam harcının davalı … tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.207,75 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.262,15 TL harcın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.143,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.184,73 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.835,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 402,60 TL’nin davacıdan, 917,40 TL’nin davalı …’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2021

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.