Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/252 E. 2020/246 K. 01.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/252 Esas
KARAR NO : 2020/246

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2015
KARAR TARİHİ : 01/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa …’ın 15/06/2015 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçıları olarak davacıların kaldığını, müteveffanın 26/11/2010 tarihinde tasfiye halindeki … A.Ş.’nin merkez şubesindeki … numaralı hesabından 21.099,99 Euronun davalı şirketin … numaralı hesabına virman yapılmasını talep ettiğini, müteveffa ile davalı arasında düzenlenen 26/11/2010 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat başlıklı sözleşmenin özel hükümler bölümünde kararlaştırılan düzenlemelerde paranın hangi vadelerde, taksitler halinde ödeneceği ile ödenen gündeki kur karşılığı kapsamında TL olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalı tarafından üzerine düşen edimleri yerine getirmemesi nedeniyle müteveffanın alacaklarının mirasçı müvekkillerine davalı tarafından ödenmesi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen sözleşmenin alacağın temliki değilde borcun nakli sözleşmesi olduğunu, borcu nakli sözleşmelerinde borcu devralan şirketin devreden şirketin sahip olduğu itiraz ve defileri ileri sürme hakkının bulunduğunu, … A.Ş.’nin tasfiye halinde olduğunu, bu nedenle tasfiye işlemleri sonuçlanıncaya kadar davacıların alacak talep etme hakkının bulunmadığını, davaya bakmakta yetkili mahkemeninde Zonguldak Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle öncelikle yetki yönünden reddi ile savunmaları doğrultusunda da davanın esastan reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizin 2015/1090 esas 2018/743 karar sayılı 27/06/2018 tarihli kararında; davanın kısmen kabulüne kısmen reddi ile 15.600 Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak Çaycuma Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/724 esas, 2015/766 karar sayılı veraset ilamındaki hisselerine göre davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davalı vekilinin 30/10/2018 havale tarihli dilekçesi ile istinaf edilmiş olmakla dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2018/1799 esas 2020/517 karar sayılı 30/04/2020 tarihli ilamında; dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine yönünde karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı tarafın kendilerinden dava dışı tasfiye halindeki … A.Ş.’den olan alacaklarını temlik alan davalı şirketin temlik sözleşmesinde belirtildiği şekilde taahhüt etmiş olduğu borçlarını ödememiş olması nedeniyle açılmış olan alacağın temliki nedeniyle alacak davası olduğu, alacak miktarının toplam 21.099,99 Euro ise de açılan davanın kısmi dava şeklinde açıldığı, bu aşamada 300 Euro’nun tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Somut olayda davacı tarafın temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki tasfiye halindeki … A.Ş. bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesiyle ilgili değildir. Davacıların murisi ve mirasçı olan davacılar tacir olmadığı gibi eldeki davada Ticaret Kanunununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Uyuşmazlık temlik sözleşmesinden kaynaklanmakta olup uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183.vd. maddeleri uygulanacağından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay 11. HD.’nin 04.04.2016 tarih ve 2015 /14950 Esas – 2016/3539 Karar sayılı; 13. H.D.’nin 22.02.2017 tarih ve 2015/15096-2017/2181 karar sayılı ilamı ve HGK’nun 2017/11 – 2630 esas, 2019/328 karar sayılı ve 21/03/2019 tarihli emsal ilamı aynı yöndedir.) Bu nedenlerle Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/06/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”