Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/239 E. 2020/736 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/239 Esas
KARAR NO : 2020/736

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2020
KARAR TARİHİ : 26/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunulan 08/05/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının kuyum imalatı ve satışı işlerini yürütmek amacıyla dava dışı eşi ile birlikte 1993 yılında yine dava dışı… Ltd. Şti.’ni kurduğunu, müvekkilinin 1990 tarihinden itibaren kuyum imalatıyla ilgilendiğini, müvekkili ile davalının 10/03/2009 tarihi itibariyle ortak olduklarını, ortaklık çerçevesinde işlerin gerçekleştirilebileceği bir atölye kurulmasına karar verildiğini, şirketin tüm mali işleri ile davalının ilgilendiğini ancak dava dışı çalışan …’un hırsızlığı ile müvekkili ile davalı arasındaki anlaşmazlıkların davalının açmış olduğu haksız ve mesnetsiz davalar ile devam ettiğini, söz konusu davalardan sonra ve işlerin istenilen şekilde gitmemesi nedeniyle atölyenin 12/02/2018 tarihli ortaklar kurul kararı ile kapatıldığını, atölyede var olan taşınabilir malların mağazaya götürüldüğünü, atölyenin kapatılmasından sonra altınların adil bir şekilde paylaşımının ardından ortaklığın sona ereceği konusunda davalı ile anlaşıldığını ancak davalının bu anlaşmaya uymadığını, davalının atölyenin kapatılmasından sonra yapılan tüm satışları ve bu kapsamda elde ettiği tüm geliri kendi uhdesinde tuttuğunu, davalının şirkete ait altınları uhdesine geçirmiş ve geçirmeye devam ettiğini, söz konusu durumun kayyım raporları ile sabit hale geldiğini, şirket ve müvekkili hakkında telafisi güç ya da imkansız zararların ortaya çıkmasını engellemek amacıyla öncelikle davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkuller üzerine ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz şerhlerinin uygulanmasına karar verilmesini, akabinde ise şirket uhdesinde kayden bulunmasına rağmen fiziken bulunmayan altının tespit edilerek şirkete iadesine, bunun mümkün olmaması halinde davalı uhdesinde bulunan altın karşılığı paranın ve yine uhdesine geçirmiş olduğu paraların tespiti ile davalının eylemleri sebebiyle şirketin uğramış olduğu zararın ticari faizi ile tazminine ve bu kapsamdaki şimdilik 2.000.000,00 TL belirsiz alacağın işleyecek ticari faizi ile davalı ortaktan tahsil edilerek şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesi ile; davacının mağazada 2018 yılı sayımında 94 kilo altın bulunduğunu, ancak kayyımın raporları ile nakit ve altın toplamını yaptığında bu rakamın çıkmadığını belirttiğini, öncelikle 2018 yılı başında ortaklığın bitirilmesi sayımının yapıldığını, ancak imalatta sayılan 94 kg altının yarısı olan 47 kg.’ın davacıya teslim edildiğini, kayyımın raporu ile de görüleceği üzere imalattan gönderilen mamüllerin üzerindeki fişlerde tartım gramının bulunduğunu, fişlerdeki sayımı bu gramlara göre yapıldığını, imalattan gönderilen altın miktarını buna göre belirlendiğini, ancak kayyım ile birlikte hesap yapılırken fişlerdeki altın gramı ile mamüldeki altın gramın aynı olmadığını, mamüllerin taşlı olduğunu, ayrıca hesaplama yapıldığında imalattan gönderilen net altın gramının fişte yazan rakam gibi olmadığının tespit edildiğini, davacının müvekkilini dolandırdığını, davacının dilekçesinde bir sahte belgeden bahsettiğini, nitekim bu yönde savcılığa da suç duyurusunda bulunulduğunun belirtildiğini, sahte bir belgeden bahsedebilmek için bu belgenin fiziken davacının elinde olması ve davacının bu belgeyi inceleyerek imzalarını denetlemesinin gerektiğini, ancak davacı dilekçesinde bu sahte belgeyi bahsetmesine rağmen, deliller kısmında “bilahare bu belge sunulacaktır” diye beyan ettiğini, yani elinde böyle bir belgenin bulunmadığını, savcılık dilekçesi tüm ekleriyle beraber müvekkili tarafından temin edildiğini, davacının iddialarının sadece iftira mahiyetinde olduğunu, davacı hakkında Adliyeye karşı işlenen suçlar kapsamında gerekli işlemlerin yapılacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacının dava dilekçesi ile delil niteliğinde bildirmiş olduğu … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaları celp edilmiş, dosyaların tetkikinde; … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas ve … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyalar ile dosyamız davacısı … ve dava dışı …Tic. Ltd. Şti. tarafından, dosyamız davalısı … aleyhinde ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin davanın açıldığı, … 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile de dosyamız davacısı … ve dava dışı … Ltd. Şti. tarafından, dosyamız davalısı …, dava dışı …, …, …, …, … ve …. aleyhinde Şirket Yöneticilerinin kusurundan kaynaklanan tazminat davasının açıldığı, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas ve … 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı davaların, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği görülmüştür.
Mahkememizde görülmek olan dava ile … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas ve … 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyalarının birleştiği … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosya ile görülmekte olan davanın taraflarının aynı olduğu, bu davadaki uyuşmazlığın aynı dava konusundan kaynaklandığı, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas ve … 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaların birleştirildiği, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında görülmekte olan dava arasında taraf, uyuşmazlık ve vakalar açısından hukuki ve fiili irtibatın bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği anlaşılmıştır.
… 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davanın 14/05/2018 tarihinde açıldığı, halen derdest olduğu, dolayısıyla dava açılış tarihi ve dosya kapsamı bakımından mahkememiz dosyasından daha ileri bir aşamada olduğu anlaşılmıştır.
HMK.’nın 166. maddesi hükmü gereğince; aynı mahkemede görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. 14.02.1992 gün, 1999/3 Esas ve 992/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince; bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde, birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından “aynı mahkeme” sayılır.
Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında “bağlantı” olduğu varsayılır. (HMK.Md:166)
Aralarındaki irtibat nedeniyle … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas ve … 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyaları ve bu dosyaların birleştirilmesine karar verilen, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyaların örneklerinden, mahkememizde görülmekte olan işbu dava konusunun aynı uyuşmazlıktan kaynaklandığı, tüm davalar arasında uyuşmazlık ve vakalar açısından hukuki ve fiili irtibatın bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerlerini etkileyeceği, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas ve … 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaların da birleştirildiği, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının derdest olduğu anlaşıldığından mahkememiz dosyasının daha ileri aşamada olan … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasın ile birleştirilmesine ve yargılamanın bu mahkemede devam edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aralarındaki hukuki ve fiili irtibat bulunan mahkememiz dosyası ile … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının birleştirilmesine, yargılamaya daha ileri aşamada bulunan … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair davacı vekili, davacı asil ve davalı vekili ve davalı asilin yüzüne karşı esas hüküm ile birlikte istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/11/2020

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E İMZA ile imzalanmıştır.