Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/236 E. 2020/298 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/236 Esas
KARAR NO : 2020/298

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 07/05/2020
KARAR TARİHİ : 02/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 07/05/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … A.Ş. aleyhine … 16. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile hatalı iş kolu kodunun düzeltilerek itibari hizmet süresinden yararlanmasının tespiti dava açıldığını, … 16. İş Mahkemesince … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … A.Ş.’nin kayıtları ile şirketin faal olup olmadığı, faal değil ise ne şekilde terkin edildiği, devir birleşme olup olmadığı, var ise bunlara ilişkin kayıtlar ile şirketin en son adres ve temsilcilerinin bildirilmesi istenildiğini, … Ticaret Sicil Müdürlüğünce verilen cevabi yazıda şirketin …’nun 26/03/2009 tarih ve 200/105 sayılı kararı gereğince sicilden terkin edildiği hususunun 13/08/2009 tarihinde müdürlükleri tarafından resen tescil edildiğinin bildirildiğini, … 16. İş Mahkemesince taraflarına… A.Ş.’nin ihyası ve tasfiye memuru tayini için ilgili mahkemede dava açmak ve dava açıldığında dosya numarasını bildirmek üzere 2 aylık kesin süre verildiğini beyan ederek, dava dışı … A.Ş.’nin tüzel kişiliğinin TTK’nun 547. Maddesi anlamında ihyasına ve şirkete tasfiye memuru tayin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Müdürlüğüne usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı sunmuş olduğu 30/06/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; tasfiye memuru tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurun sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacaklarını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … 16. İş Mahkemesine müzekkere yazılarak mahkemelerinin … Esas sayılı dosyalarının bir örneği celp edilmiş, dosya örneğinin incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından ihyası talep edilen … A.Ş. ile T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na karşı müvekkilinin hatalı iş kolu kodunun düzeltilerek itibari hizmet süresinden yararlanmasının tespiti talepli davanın açıldığı, … 16. İş Mahkemesince … Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazı ile İhyası istenen … A.Ş.’nin …’nin 26/03/2009 tarih ve 2009/105 sayılı kararı gereğince sicilden terkin edildiği, bu hususun 5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümlerine uygun olarak 13/08/2009 tarihinde re’sen tescil edildiği görülmüştür.
… tarafından … A.Ş.’nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 134.madesinin 9.fıkrası ile 02.09.2006 tarih ve 26277 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürülüğe giren …’nin kontrolündeki şirketlerin tasfiyesine dair yönetmeliğin 6-7 ve 8.1 maddeleri çerçevesinde tüzel kişiliğinin devam etmesinin fon alacaklarının tahsili açısından yarar sağlamayacağı ve borca batık olduğu tespit edildiğinden fon kurulunun 26/03/2009 tarih ve 2009/105 sayılı kararı gereğince ilansız olarak sicilden terkinin yapıldığı,… Ticaret Sicil Memurluğundan getirtilen kayıtlardan anlaşılmıştır.
TTK’nun 547.maddesi gereğince, tüzel kişilik dava açıldıktan sonra sona ermişse, ihyası yoluna gidilmek gerekmekte ise de, davalı şirketin … tarafından tasfiyesi sırasında uygulanan 5411 sayılı kanunun 134/9 maddesiyle …’nin kontrolündeki şirketlerin tasfiyesine dair yönetmeliğin 7/4 maddesi gereğince fon kurulunca tasfiyesine karar verilen şirketlerin iflası ve ihyasının istenemeyeceği, aynı yönetmelik hükümlerine göre tasfiye olunan şirketler aleyhine açılan alacak davalarının kanuni halef sıfatıyla fon tarafından devam ettirilebileceğinin düzenlendiği anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … Müdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı yanca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde, taraflara iadesine,
Dair tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/07/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır