Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/227 E. 2020/386 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/227 Esas
KARAR NO:2020/386

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/04/2015
KARAR TARİHİ:15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin …’nun % 51 hisse, … firması olan …. şirketinin ise % 49 hisse ile 22/03/2006 tarihinde kurulmuş bir şirket olduğunu, dünyanın önde gelen mobilya tedarik markalarından … nin Türkiye tedarikçisi olarak faaliyet gösterdiğini, davacının … şirketi tarafından tasarlanan ve üretilen mobilya komponentlerinin Türkiyedeki satışını yürüttüğünü, en önemli ofis mobilya markalarının davacı tasarımı ve üretimi olan mobilya parçalarını ürünlerinde kullandığını, müvekkilinin satmış olduğu ürünlerden birinin de … ismindeki model olduğunu, bu ürünlerin satışının ülkemizde sadece müvekkilince yapılır iken davalının da bunları üretteğini ve sattığını tespit ettiklerini beyan ile haksız rekabet olduğunun tespitini, haksız rekabetin menini, haksız rekabet sonucu uğradıkları maddi zararın ortadan kaldırılmasını, haksız rekabeti oluşturan ürünlere ve kalıplarına el konulmasını, davalı aleyhinde şimdilik 250.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini, dava konusu iç dış plastik sırtlık, çift kollu lama mekanizması ürenlerinin üretiminin tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının dava dışı … şirketinin Türkiye distribütörü olduğunu ispat eder sözleşmeyi dosyaya sunması gerekğini, ayırca … isimli ürünün var ise hak sahipliğinin de davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, davacnın kendisine ait olduğunun iddia ettiği modellerin son 2 yıldır sadece ülkemizde dahi en az 3 firma tarafından yapıldığını, söz konusu modellerin harcı alem olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davanın haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, haksız rekabet konusu ürünlerin toplatılması, üretim kalıplarına el konulması, haksız rekabet konusu uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, 2015/418 Esas 2016/551 Karar sayısı ile 14/06/2016 tarihinde, davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davacı tarafça temyiz edilmekle, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce yapılan temyiz incelemesi neticesinde, 2016/11492 Esas 2018/4792 Karar sayısı ile 26/06/2018 tarihinde “… ihtisas mahkemelerinin görevi dahilinde olduğu nazara alınarak, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle işin esasını incelemek suretiyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle mahkememiz hükmü bozulmuş, davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Anılan Yargıtay ilamına karşılık davalı tarafça karar düzeltme isteminde bulunulmuş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4562 Esas 2020/2149 Karar sayılı 27/02/2020 tarihli ilamı ile davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davacının, tescilsiz tasarım hakkına dayalı olarak haksız rekabetin tespiti ve önlenmesini ile bu nedenle oluşan zararlarının davalı taraftan tazminin talep ettiği, davalının dava konusu tasarımlar için dava tarihinden önce yapılan tasarım başvurusunun kabul edilerek müvekkili adına tescil edildiğini savunduğu, mahkememizce yapılan araştırma neticesinde, davalı şirketin 27/01/2015 tarihinde Türk Patent Enstitüsü Endüstriyel Tasarımlar Dairesi Başkanlığı’na başvurduğu, başvuruya ilişkin ilanın 01/06/2015 tarihinde 230 Sayılı Resmi Gazetede yayınlandığı görülmüş, taraflar arasındaki ihtilafın tescilli tasarım hakkından kaynaklandığı ve dava konusu uyuşmazlığın çözümünde 554 sayılı KHK hükümlerine ilişkin değerlendirmenin ihtisas mahkemelerinin görevi dahilinde olduğu anlaşılmakla, davacının davasının görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve davaya bakmaya … Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Davaya bakmaya Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, davanın GÖREV yönünden REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık yasal sürede talep halinde görevli Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve masrafların görevli mahkemesinde nazara alınmasına,dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2020

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır