Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/22 E. 2021/552 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/22 Esas
KARAR NO : 2021/552

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 10/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflarının, alacaklarının sağlanması amacıyla borçlu aleyhine … 32. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile 12.09.2019 tarihinde ilamsız cebri icra takibi başlattıklarını, borçlunun yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrine borçlu olmadıklarını iddia ederek itiraz ettiğini, taraflarca … nolu başvuru ile itirazın iptali istemiyle dava şartı olan arabuluculuk birimine müracaat edildiğini, arabuluculuk süreci sonunda davalı tarafın görüşmelere gelmemesi sebebiyle uyuşmazlık konusunda anlaşmaya varılamadığını, borçlunun itirazının haksız olduğunu, dayanaksız ve varit olmadığını belirterek; borçlunun icra takip dosyasına vaki haksız ve dayanaksız itirazının iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 30/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, yetkili mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğunu bu sebeple yetki yönünden itirazları olduğunu, davacının dava dilekçesinin HMK’ya uygun olmadığını, dava dilekçesinde bulunması gereken bilgilerin neler olduğunun HMK 119. maddede belirtildiğini, bunlardan birinin de davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerle ve delillerin nelerden ibaret olduğunun beyan edilmesi olduğunu, davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları, ispat bakımından somutlaştırma yükü bulunmasına rağmen olayları açıklamadığını, ispat açısında somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının … 32. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile tarafları aleyhine takip başlattığını, takip dayanağı olarak 01/01/2019 tarihli 20.478,22-TL tutarlı Cari Hesabın gösterildiğini ve taraflarınca süresi içinde icra takibine, asıl alacağa, icra takibinde gösterilen borca (faizi ve tüm ferileriyle birlikte), ayrıca ve açıkça işlemiş faize, işlemiş faizin faiz oranına, işleyecek faize, işleyecek faizin faiz oranına ve tüm ferileriyle birlikte borcun tamamına yapmış oldukları itiraz sonucunda takibin durduğunu, davanın duran takibin devamını sağlamak amacıyla açıldığını, tarafları ile davacı şirket arasında kısa süre bir süre alım satım ticari ilişkisi olduğunu, yapılan alım satımlardan dolayı hiçbir borçlarının kalmadığını, somut olayda takip dayanağı olarak 01/01/2019 tarihli 20.478,22-TL tutarlı Cari Hesap gösterildiğini ancak cari hesaba kayıtlı olan bu borcun neye ilişkin olduğunun belirtilmediğini, ayrıca ödeme emri ile birlikte ne bir cari hesap dökümü ne de cari hesaba dayanak olabilecek bir fatura sureti gönderilmediğini, İİKnın 61/1. maddesi (2). cümlesi gereğince de belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesinin zorunlu olduğunu, ancak taraflarına gönderilen ödeme emrini içerir tebligat mazbatasında sadece ödeme emri yazdığını, dava dilekçesine ve ödeme emrine ek olarak cari hesap dökümü sunulmadığından, sunulacak herhangi bir belgenin içeriğine, usulüne, tanzimine ve diğer tüm hususlarına ilişkin tüm itiraz haklarını saklı tuttuklarını, öncelikle iddia edilen cari hesap dökümü ve bu cari hesabın dayanağı olan irsaliye belgesinin yahut faturanın dava dilekçesi ekinde sunulması ve tarafımıza gönderilmesi gerektiği halde sunulmadığından bundan sonra sunulmasına da, aynı şekilde iddianın genişletilmesini içerir hiçbir açıklamaya da muvafakat etmediklerini, davacının dava dilekçesinde, taraflarının arabuluculuk sürecinde görüşmelerin hiçbirine gitmediğinden uyuşmazlık konusunda anlaşılamadığından bahsedilmiş olsa da taraflarına tebliğ edilen bir arabuluculuk daveti bulunmadığını, taraflarının haklı itirazlarının davacı tarafından kötü niyetli itiraz olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığını, taraflarının karşı tarafa borcu olmadığını ve haklı olarak icra takibine itiraz ettiklerini, davacı tarafın talep ettiği inkar tazminatının da haksız ve yersiz olduğunu, haksız ve kötü niyetli takip yapanın davacı taraf olduğunu, tazminattan sorumlu tutulması gerekenin de davacı taraf olduğunu belirterek; yetki itirazlarının kabulüne ve yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, tarafları hakkında açılmış bulunan haksız ve yersiz olan işbu davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere icra tazminatının haksız ve kötü niyetli davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 32. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 20.478,22 TL cari hesap alacağının tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 25/09/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize, borcun tüm ferilerine ve icra takibine itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 26/10/2020 celse ara kararı uyarınca, … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinin istenildiği, talimat mahkemesince belirlenen inceleme günü ve saatinde davalı tarafın hazır bulunmadığı ve ticari defterlerin ibraz edilmediği görüldü.
Mahkememizce, 25/02/2021 tarihli ara karar uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen 29/03/2021 tarihli raporda; “Davalı şirket (…) adresine gönderilen talimat gereği defter ve belgelerini sunmadığından bilirkişi raporu düzenlenememiş ve davaya konu alacak tutarının davalı defterlerinde yer alıp almadığı tespit edilememiştir. Dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası ve davacı şirket (…) defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davacı şirketin, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiği, yevmiye defterlerinin kapanış tasdikini de yasal süresi içerisinde yaptırdığı dolayısıyla davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları tespit edilmiştir. Davacı tarafından davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlenen faturalar, davacı şirket defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alınmıştır. Faturaların içeriğinin taşınması ve teslimi amacıyla mevzuata uygun olarak sevk irsaliyelerinin düzenlendiği görülmüştür. Davacı şirketin, davalı şirketten takip tarihi (12.09.2019) itibariyle 20.478,22 TL (YirmibindörtyüzyetmişsekizTLyirmiikiKr) alacaklı olduğu hesaplanmıştır. Bu tutar davacının açmış olduğu icra takip tutarını doğrulamaktadır. Takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasa gereği yıllık % 19,50 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesi gerekeceği” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan … 32. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla her iki tarafın da ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, takip konusu faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi (12/09/2019) itibariyle 20.478,22 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarını inceleme gününde ibraz etmediği, sonuç olarak davacının 20.478,22 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer olan … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davalının ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Ancak … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/02/2021 tarihli yazısıyla davalı vekiline ve davalıya ihtarlı tebligat yapılmasına rağmen ticari defter ve belgeler sunulmadığından talimatın işlemsiz olarak iade edildiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, cari hesap alacağının konusunu oluşturan faturaların davalıya tebliğ edildiği, davalının faturalara yönelik bir itirazının bulunmadığı, nitekim davalının cevap dilekçesinde taraflar arasında alım-satım ilişkisi olduğunu kabul ettiği, davalının esas savunmasının bu ilişkiden borcun kalmadığına ilişkin olduğu, dolayısıyla borcun ödendiğini ispat etmenin davalının üzerinde olduğu, davalının bu hususta bir belge sunmadığı ve ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, TTK m.21 uyarınca davalı tarafın faturaların içeriğini kabul etmiş sayıldığı, HMK m.222/3 uyarınca davalının ticari defter ile kayıtlarını ibraz etmediği ve davacının ticari defter kayıtlarının aksini kesin bir delil ile ispatlayamadığı anlaşılmakla bilirkişinin mali incelemeleri sonucunda davacının takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı olarak 20.478,22 TL cari hesap alacağının olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline,takibin 20.478,22 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 20.478,22 TL’ye avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, itirazın iptaline, takibin 20.478,22 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 20.478,22 TL’ye avans faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.095,64 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.398,86 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 247,33 TL peşin ve 102,39 TL icra harcı olmak üzere toplam 349,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.049,14 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 349,72 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 404,12 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.009,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı tarafın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2021

Katip …
¸¸

Hakim … ¸¸