Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/212 E. 2023/26 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/212 Esas
KARAR NO : 2023/26

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/03/2020
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Olay günü olan 06.04.2019 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … yönünden gelip … köprüsünü takiben … yönünde seyir halinde iken köprü bitimde … ayrımına geldiğinde müvekkil …’a çapmasıyla tek taraflı ,yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı müvekkil … işbu kazada yaya konumunda olduğunu, sürücü … ’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-b maddesini ihlal ettiği ve bu nedenle kazaya sebebiyet verdiği kaza tespit tutanaklarında açıkça anlaşılacağını, davacı müvekkil …’ın, söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını,… Eğitim Araştırma Hastanesi ve … Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındığını, başvurucu müvekkilde kaza nedeniyle tıbia kırığı, kalça kırığı ve beyin kanaması meydana geldiğini, söz konu kazada müvekkilin … Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimler Bölümü’nden alınan 13.11.2019 tarihli rapor doğrultusunda %32 sürekli iş göremezlik maluliyeti olduğu belirlendiğini, vuku bulan kaza nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … soruşturma numaralı dosya açıldığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç davalı … Sigorta A.ş. ‘nin … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı … Sigorta A.Ş.’nden karşılanması amacıyla doğrudan doğruya … Sigorta A.ş.’ine ödeme yapılması için 24.09.2019 tarihinde başvurulmuş ve ödeme yapılması için gerekli tüm evraklar davalı sigorta şirketine teslim edildiğini, maluliyet beyanı ile sigorta şirketinden medikal inceleme neticesinde sakatlık oranının tespit edilmesi talep edildiğini, davalı sigorta şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, söz konusu kaza 06.04.2019 tarihinde gerçekleşmiş olduğundan müvekkilimizin maluliyetine ilişkin Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe” “göre sağlık kurulu raporununda %32 sürekli maluliyet ve 180 gün geçiçi maluliyeti oranlarının sunulduğunu, maluliyet raporu ile sigorta şirketince kabul edilmeyerek kendi belirlemiş oldukları devlet hastanesinden rapor talepleri olması nedeniyle anlaşılamadığını, 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiş ve konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirildiğini, dava şartının yerine getirilmesi için Arabuluculuk Bürosu’na başvurulduğunu, büro dosya numarası:… , Arabuluculuk numarası:… olduğunu, başvuru neticesinde davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, davacı müvekkil …, 04.06.1982 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle 37 yaşında olduğunu, davacıya ödenmesi gereken şimdilik 5.390,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatın davalı … Sigorta A.ş. ‘ne başvuru tarihi olan 24.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava ile davacı …’ın 06.04.2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu yaralanması neticesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak 5.390,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı isteminde bulunduğunu, dava konusu kazaya karışan … plakalı, … Ltd. Şti. adına kayıtlı araç … poliçe numarası ile 24.11.2018-24.11.2019 tarihleri arasında müvekkil şirket nezdinde Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkil şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluğumuz, sigortalımızın kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 360.000,00-TL ile sınırlıdır. Teminat limiti bildirmemiz davayı kabul anlamına gelmediğini, Manevi tazminat talepleri Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi teminatı dışında olduğunu, Müvekkil şirket tarafından kazaya karışan … plakalı araca ilişkin Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlenmiş olması tek başına poliçede yer alan teminat tutarının tamamının müvekkil şirket tarafından ödeneceği anlamını taşımadığını, davacı tarafından müvekkil şirket sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ispatı gerektiğini, 06.04.2019 tarihli trafik kazası tespit tutanağı ile davacı tarafından kişisel müracaat sonucu, tek taraflı olarak alınan ve Sayın Mahkeme nezdinde herhangi bir bağlayıcılığı bulunmayan bilimsel mütalaa raporunda sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini, dava konusu kazanın hangi sebeple meydana geldiği her durumda araştırılmalı, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiğini, Adli Tıp Kurumu Kanunu ve bu kanunun Uygulama Yönetmeliği ile trafik kazalarından doğan uyuşmazlıklarda trafik kazaları ile ilgili tahkikat dosyaları üzerinde incelemeler yaparak kazaya ilişkin kusur oranlarının bilirkişi raporu ile tespit edilmesi hususunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin görevlendirildiğini, öte yandan dava konusu kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kaza meydana geldiği esnada alkollü içki ve uyuşturucu madde etkisi altında olup olmadığının, Müvekkil Şirket nezdinde sigortalı araç sürücülerinin ve davalının dava konusu kazaya ilişkin kusur oranlarının belirlenmesinin yanı sıra davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti ve maluliyetin varlığı halinde dava konusu kaza ile irtibatı belirlenmesi gerektiğini, …. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından tanzim edilen 13.11.2019 tarihli kurul raporunda “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre davacı için bildirilen %32 sürekli engellilik oranını kabul etmediklerini, Hazine Müsteşarlığı’nın 05.02.2010 tarih ve …sayılı genelgesi uyarınca, aktüer hesaplamalarının Müsteşarlık nezdinde tutulan Aktüer Siciline kayıtlı aktüerler tarafından yapılması uygun görüldüğünü, davacıların ancak dava tarihinden itibaren işleyecek olan faizi talep edebilmesinin mümkün olmadığını, zira müvekkil şirket müdebbir bir tacir olarak genel kanunların ve poliçe genel ve özel şartlarının kendisine yüklediği tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olmakla herhangi bir temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, bu nedenlerle kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, davacının maluliyetinin “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik”e göre belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’na gönderilmesine, mahkeme tarafından kusur ve maluliyetin tespitinin ardından aktüeryal hesaplamanın Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüerler tarafından yerine getirilmesine, herhangi bir tazminata hükmedilmesi durumunda tazminat tutarına uygulanacak faiz tür ve başlangıç tarihinde dilekçemizde belirtilen hususların dikkate alınmasına, davaya yönelik tüm beyanların dikkate alınmak suretiyle şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mahkememizin 14/12/2020 tarihli celse ara kararı gereği, davacının muayenesinin yapılarak kaza nedeniyle sürekli maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğramış ise maluliyet oranının ne olduğunun, Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine Göre tespit edilip düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 30/09/2021 tarihli raporda özetle, Mevcut belgelere göre; … ve … kızı, 04/06/1982 doğumlu, …’ın 06/04/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Zihinsel, Ruhsal, Davranışsal Bozukluklar, Geçici Fonksiyon Kaybına Neden Olan Ruhsal Hastalıklar, B- Beyin Hasarı, Beyin İşlev Bozukluğuna Bağlı Davranış Bozuklukları (organik kişilik bozukluğu, frontal lob sendromunu içerir, beyin sarsılması sonrası-postkontüzyonel sendrom) Tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen, İşlevselliğe göre yapılan değerlendirmede (40×2/5) özürlülük oranı %16, Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, ayak bileği hareket kısıtlılığı, Tablo 3.10 ve Tablo 3.11’e göre alt ekstremite özürlülük oranı %7 olup Tablo3.2’ye göre %4 (yüzdedört) olup Balthazard formülü ile, Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %19(yüzdeondokuz) olduğu, 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri yönetmenliği ile bu yönetmenlik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için,11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında yapılan değerlendirme ile meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; E cetveline göre:%19.2 (yüzdeondokuznoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatlerini bildirilmişlerdir.
Mahkememizin 02/03/2022 tarihli celse ara kararı gereği, davacının daimi sakatlık tazminatı talebi açısından öncelikle kusur durumunun oransal olarak belirlenmesi bu konuda ceza dosyasındaki raporlarında incelenmesi, kusur dağılımına göre trh2010 tablosu ve progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılması konusunda rapor alınmasına, Bilirkişiler Aktüer …ve Kusur bilirkişisi…’ın 26/04/2022 tarihli raporunda özetle, Kusur Durumu Değerlendirilmesi Neticesinde; …plakalı kamyonet sürücüsü …’nın davacı mağdur yaya …’ın yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %15 (yüzde on beş) oranında alt düzeyde tali derecede kusurlu davacı mağdur yaya …kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %85 (yüzde seksen beş ) oranında asli derecede kusurlu olduğu kanaatini bildirir rapor olduğunu, Tazminat Yönünden Değerlendirme Neticesinde; davacı …’ın nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 48.604,51 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 23.03.2020 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 17/05/2022 tarihli celse ara kararı gereği, Dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine sevki ile ceza dosyasında alınan raporlar, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda …tarafından belirtilen kusur konusundaki görüş, kusur konusunda davacı tarafından dosyaya sunulan bilimsel mütalaa incelenerek raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi, kusur dağılımının net olarak belirlenmesi konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 09/08/2022 tarihli raporda özetle, Sürücü … ‘nın %10 oranında kusurlu olduğu, davacı yana …’ın %90 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatlerini bildirilmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 06/04/2019 tarihli trafik kazasında davacının maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğramış ise daimi maluliyet tazminatından davalının ZMMS hükümleri kapsamında sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Davalı vekili tarafından 19/10/2022 tarihli dilekçe ile dava konusu talepler yönünden sulh olunduğuna dair dilekçe sunulduğu ve ekinde sulh protokolünün ekli olduğu görülmüş olup, davacı tarafa tebliğ edildiği, davacı tarafça sulh protokolüne karşı beyanda bulunulmadığı ve belirlenen gün ve saatte duruşmaya katılmadığı anlaşılmıştır.
HMK’nın 315 maddesinde” Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir” düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda taraflar sulh olduklarını bildirmiş ve sulhe göre karar verilmesini istemediklerini beyan etmişlerdir. Bu nedenle HMK’nın 315/1 maddesi uyarınca tarafların sulh olması nedeniyle HMK 315/1 mad. Uyarınca konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 315/1 Mad. Uyarınca tarafların sulh olmaları nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90- TL karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 125,50- TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Taraflarca talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin yargılama giderlerinden olması ve davacı tarafça, davalı taraftan yargılama gideri talep edilmediğinden davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Tarafların yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.17/01/2023

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”