Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/206 E. 2021/794 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/206 Esas
KARAR NO : 2021/794

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 19/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Olay günü olan 07.02.2019 tarihinde … ili … İlçesi … mevkiinde … istikametinde … istikametine seyir halinde bulunan sürücü …’in sevk ve idaresinde … plakalı otomobil ile aynı istikamette önünde ve sağ şeritte ilerlemekte olan sürücü … idaresindeki aracın … plakalı aracın dönüş için sola manevra yapması sonucu , … idaresindeki aracın … plakalı araca yandan çarpması sonucu çift taraflı , yaralanmalı trafik kazası meydan geldiğini, davacı müvekkil …’ın, davaya konu kazada … plakalı araçta yolcu konumunda olduğunu, sürücü…’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 53/1-b maddesini ihlal ettiğini ve bu nedenle kazaya sebebiyet verdiğinin kaza tespit tutanaklarında açıkça anlaşıldığını, davacı müvekkil …, söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, … Hastanesi ve … Hastanesi ‘nde tedavi altına alındığını, müvekkilde kaza nedeniyle lomber vertabra kırığı meydana geldiğini, … Üniversitesi Tıp Fakültesi … Tıp Merkezi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından 12.11.2019 tarihinde düzenlenen Adli Kurul Raporuna göre müvekkilin geçirmiş olduğu kaza neticesinde %23 oranında maluliyeti olduğunun belirlendiğini, kaza nedeniyle … 5. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından… E. numaralı dosyanın açıldığını, ceza yargılamasının devam ettiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın davalı …Ş. ‘nin … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı …Ş.’nden karşılanması amacıyla doğrudan … SİGORTA A.Ş.’ine 24.06.2019 tarihinde başvurulduğunu ve ödeme yapılması için gerekli tüm evrakların davalı … şirketine teslim edildiğini, davalı … şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağının başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, davalı yanın, yapılan müracaat üzerine müvekkile 10.10.2019 tarihinde 75.981,49-TL ödeme yaptığını, kurum tarafından yapılan ödemenin müvekkilin gerçek zararını karşılamadığını,müvekkilin gerçek iradesinin bu olmamasına rağmen 75.981,49-TL ödemeyi kabul etmek durumunda kaldığını, 14.10.2019 tarihinde mevcut zararın karşılanmadığı gerekçesi ile yeniden hesaplama yapılarak aradaki farkın müvekkile ödenmesi için fark dilekçesi hazırlanarak mail ekinde sigorta şirketine teslim edildiğini, 18.10.2019 tarihinde sigorta şirketinin müvekkile 10.10.2019 tarihinde 75.981,49-TL ödeme yaptıklarını ve ek bir değerlendirme yapılmayacağını ileterek tazminat talebini reddettiklerini, kurumun ödemek zorunda olduğu tazminatın, 2918 sayılı yasadan kaynaklandığını, Karayolları Trafik Kanununun 111. maddesine göre, bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olacağını, yapılan ödemenin ve imzalanan ibranamenin ancak bir makbuz niteliği taşıdığını, Arabuluculuk Bürosu’na başvurulduğunu ve davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, davacı müvekkil …, 02.10.1965 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle 54 yaşında olduğunu, bu nedenle davacıya ödenmesi gereken 5.390,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının davalı …Ş. ‘nin ilk ödeme tarihi olan 10.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 16/07/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkil şirkete başvurduğunu ancak müvekkil şirketin ilgili başvuruyu değerlendirebilmesi için gerekli olan evrakın eksik olduğunun görüldüğünü, evrakın tamamlanması adına davacıya 29/05/2019 ve 24/06/2019 tarihlerinde iki defa yazı gönderildiğini, davacı tarafından söz konusu eksik belgelerin tamamlanmadığını, davacı tarafından Müvekkil’e usulüne uygun yapılan herhangi bir başvuru olmadığını, davacı tarafından davadan önce müvekkil şirkete tazminat talebi ile usulüne uygun yazılı başvuru yapılmadan huzurdaki davanın ikame edildiğini, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, gerçekleşen trafik kazasına karışan aracın müvekkilin sigortalısına ait araç olduğunu, davanın … T.C. Kimlik nolu …’a ait MERNİS adresine dava ve cevap dilekçelerinin gönderilerek ihbar edilmesini, davalı müvekkil tarafından davacıya yaşamış olduğu trafik kazası dolayısıyla maluliyet oranına istinaden 75.981,49-TL tutarında tazminat ödendiğini, ödemeye ilişkin 27/09/2019 tarihli bir ibranamenin düzenlendiğini, ibranamenin davacı vekilince de imzalanmış olup, ibranameye konu tazminat bedelinin davacıya ödendiğini, davacı tarafından uygun görülerek kabul edilen bahsi geçen tazminat tutarı yaşanan maluliyet göz önünde bulundurulduğunda son derece ölçülü olup davacının bunun ötesindeki tazminat talebinin hukuken yerinde olmadığını, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının, ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, davacıların Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümlerine sevkine karar verilmesini, hazırlanacak bilirkişi raporunda maluliyet tespit edilmesi halinde; maluliyetin geçici nitelikte olup olmadığı, kaza ile netice arasındaki illiyet bağı bulunup bulunmadığı ve maluliyetin sürekli olup olmadığı konuları belirlenmesi gerektiğini, maluliyetin tazminat gerektirip gerektirmediği, tazminat ödemesinin söz konusu olabilmesi için; maluliyet oranının yanında, davacının çalışabilecek durumda olup olmadığı, mesleği, maluliyet sebebi ile mesleğini yerine getirip getiremediği konularının tespit edilmesi gerektiğini, davacının maluliyetine rağmen maluliyet halinden etkilenmiyorsa, kazanç kaybına uğramadan hayatını sürdürebiliyorsa, maluliyet tazminatına hükmedilmemesi ya da somut durum tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğini, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortası gereği üçüncü kişilere karşı sorumlu olabilmesi için kazada sigortalının kusurunun bulunup bulunmadığının, kusuru var ise oranlarının tespitinin, dosyanın tazminat miktarı hesabı için bilirkişilere gönderilmesi halinde, bilirkişilerce tazminattan indirim hallerinin göz önüne alınması gerektiğinin, davacı kaza sırasında emniyet kemeri takmadığını, davacının takılması zorunlu olan emniyet kemerini takmaması dolayısı ile davacının kazada olmasa bile maluliyette kusurunun bulunduğunun ortada olduğunu, tespit edilecek kusur oranında eğer bir tazminat hesaplanırsa bu kusur oranında indirim yapılması gerektiğini, davacının müterafik kusuru bulunduğunu, bakiye tazminat hesaplamasında ödeme tarihi verileri dikkate alınması gerektiğini, dava öncesi müvekkil şirkete herhangi bir müracaat bulunmadığından, müvekkil şirketin dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 23/09/2020 tarihli celse ara kararı uyarınca, dosyanın İstanbul ATK 2. İhtisas dairesine sevki ile maluliyet oranı tespiti konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, İstanbul ATK 2. İhtisas dairesi tarafından ibraz edilen 31/03/2021 tarihli raporunda özetle; “Mevcut belgelere göre; … ve … kızı, 02/10/1965 doğumlu …’ın 07/02/2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 X(1Aa……….15)A %19 E cetveline göre %23 (yüzdeyirmiüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, … ve … kızı, 02/01/1965 doğumlu, …’ın 07/02/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; I. Kas-İskelet Sistemi, Omurgaya ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, lomber omurganın özür oranları, Tablo 1.1, Kategori III’e göre;1. Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %13 (yüzdeonüç) olduğu, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 28/04/2021 tarihli ara kararı uyarınca, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek meydana gelen trafik kazasındaki kusur durumunun oransal olarak tespit edilmesi, belirlenen kusur oranı ile maluliyet raporu dikkate alınarak davacının sürekli iş göremezlik tazminatının muhtemel bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre belirlenmesi ve işleyecek devre hesaplamasında her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılmasıyla hesaplanması konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Aktüer bilirkişi …ve Kusur bilirkişisi…’ tarafından ibraz edilen 12/07/2021 tarihli raporda özetle; “Kusur durumu değerlendirilmesi neticesinde: … plakalı dava dışı otomobil sürücüsü …’in davacı yolcu …’ın yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 20 (yüzde yirmi) oranında tali derecede kusurlu olduğu, … plakalı davalı taraf otomobil sürücüsü…’ın davacı mağdur yolcu …’ın yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazası olayında % 80 (yüzde doksan) oranında asli derecede kusurlu olduğu, tazminat yönünden değerlendirme neticesinde: davacıya yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki verilere davacının maddi zararının fazlasıyla karşılandığı ve davacının ödeme tarihindeki verilere göre talep edebileceği maddi zararının kalmadığı; hal böyle olunca maddi tazminat yönünden davalı … şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceği, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacının maddi zararının fazlası ile karşılandığı tespit edildiğinden güncel verilere göre hesaplama yapmaya yer olmadığı” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; 07/02/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın içerisinde yolcu konumunda olan davacının kaza nedeniyle uğradığı daimi maluliyet tazminatının … plakalı aracın ZMMS ile sigortalısı olan davalıdan tazminine ilişkindir. Davalı taraf, 75.981,49 TL ödeme yaptığını, ibraname düzenlendiğini, sorumluluğunun sona erdiğini beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davacı taraf dava dilekçesinde; … Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden alınan 12.11.2019 tarihli Adli Kurul Raporu’nda kazan nedeniyle %23 maluliyete uğradığının tespit edildiğini beyan etmiştir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan raporda; davacının çalışma gücü kaybının 07/02/2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %23 (yüzdeyirmiüç) oranında olduğu, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; %13 (yüzdeonüç) oranında olduğu tespit edilmiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3676 E. 2021/4369 K. sayılı; “Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.” şeklinde ilamıyla kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yönetmelik belirlenmiştir. Somut olaydaki kaza 07/02/2019 tarihinde gerçekleştiğinden davacının çalışma gücü kaybının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tespit edilmesi gerekir. Adli Tıp Kurumu tarafından 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında davacının iş gücü kaybının %13 (yüzdeonüç) oranında olduğu tespit edildiğinden bu oran üzerinden tazminat miktarının hesaplanması gerekmiştir. Aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada; %13 çalışma gücü kaybı oranından TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak progresivve rant yöntemine göre yapılan hesaplamada davacının ödeme tarihindeki verilere göre sürekli iş göremezlik maddi zararının 77.557,34 TL olduğu, davalı tarafından 10/10/2019 tarihinde 75.981,49 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Kusur bilirkişisi tarafından yapılan değerlendirmede davacıya kusur oranı atfedilse de davacı yolcu konumunda olup meydana gelen kazada kusuru bulunmamaktadır. Kazanın meydana gelmesinde davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın sürücüsünün %20 oranında, … plakalı aracın sürücüsünün ise %80 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Hukukumuzda trafik kazasından kaynaklanan zararların ve sorumlulukların kapsamı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bu kanuna uygun olarak çıkarılan ZMMS Genel Şartları’ında düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu m.85’de belirtildiği üzere; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Karayolları Trafik Kanunu m.91’de; işletenlerin, 85. maddenin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortacı, işletenlerin 85. madde kapsamında üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı sigortalısının kusuru oranında hukuken sorumlu hale getirilmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. Maddesinde; tazminat miktarlarına ilişkin olup da,yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmaların veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebileceği düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; kaza nedeniyle davalı tarafından 10/10/2019 tarihinde davacıya 75.981,49 TL ödeme yapıldığı ve davacının ödeme tarihindeki verilere göre sürekli iş göremezlik maddi zararının 77.557,34 TL olduğu, davacının dava açarken sürücü…’ın kusuru nedeniyle kazanın meydana geldiğini beyan ederek sürücü…’ın sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olan davalıdan maddi zararının karşılanmasını talep ettiği, haksız fiilde kusur sorumluluğunun esas olduğu, bu nedenle işleten ve sigortacının sürücünün kusuru oranında sorumlu olduğu, davalının sigortalısı olan aracın kazanın meydana gelmesindeki kusurunun %80 oranında olduğu, kusur oranına göre davalının 62.045,87 TL zarardan sorumlu olacağı, davalının sorumlu olduğu miktardan fazla ödeme yaptığı ve davacının davalıdan talep edebileceği zararı karşıladığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30 TL’nin, peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik harç olan 4,90 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafında belgelendirilen yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; Davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2021

Katip … Hakim …
E-imzalıdır. E-imzalıdır.