Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/193 E. 2020/251 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/193 Esas
KARAR NO : 2020/251

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 04/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 13/03/2020 tarihli dilekçesinde özetle; … Dış Tic Ltd Şti’nin münferiden sahibi ve yetkilisi …’in vefat ettiğini, merhum …’in mirasçılarının eşi … ile reşit olmayan 15/07/2002 doğumlu … ve 19/01/2007 doğumlu …’in olduğunu, mirasçılar tereke ve dolayısıyla … Tic. Ltd Şti’nin hisselerine el birliği ile malik olmakla birlikte menfaat çatışması olduğundan bir araya gelerek şirket genel kurulunu yapamadıklarını, şirket müdürü atayamadıklarını, şirket ile ilgili hiçbir karar veremediklerini, şirket yönetim organı olan müdürden yoksun olduğundan merhum …’in hayatta iken şirket adına keşide ettiği çeklerin vadesinin yaklaştığını, şirketin … Bankası nezdindeki hesabında para olmasına karşın müdür sıfatına haiz kimse bulunmadığından çeklerin muhatabı ….’e aktarımının yapılamadığını bildirerek; …Tic Ltd Şti’ne yeni müdür seçimine dek müvekkili …’in tedbiren ve nihayet yargılama ile kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerelendirildiğinde; Dava; Limited şirketin münferiden yetkilisinin vefatı üzerine talepte bulunan eş ile diğer yasal mirasçılar olan mütevaffanın çocukları arasında menfaat çatışması bulunması nedeniyle şirketin genel kurulunu yapamadığı ve şirketle ilgili hiçbir kararın alınamadığı bu sebeple temsil kayyımı atanması için Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı bu nedenlerle şirketin yönetim organı olan müdürden yoksun olması nedeniyle müteveffanın keşide ettiği çeklerin vadelerinin yaklaştığı, şirket adına bankada para bulunmasına rağmen müdür sıfatına haiz yetkili kişi olmadığından çek bedellerinin muhatap bankaya aktarımının yapılamadığı ve şirketin yönetim organından yoksun olması nedeniyle mütevaffanın eşi tarafından TMK. m. 427/4 uyarınca şirkete yeni müdür seçimine kadar kendisinin kayyım olarak atanması talebi ile açılan davadır.
Y. 11 HD. 19.11.2020 T. 2019/304 E. 2019/7377 K. Sayılı ilamı; “Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; TTK’da limited şirketlere kayyım atanmasını gerekli kılan sebeplere ve usulune dair özel bir düzenleme bulunmaması nedeniyle TTK’nın 1. maddesi yollaması ile TMK’nın bu konudaki ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği, TMK’nın 427. maddesinde yönetim kayyımlığının düzenlendiği, TMK’nın m.427/4’de belirtilen “gerekli organlardan yoksun kalma” halinin, limited şirketin zorunlu organlarından yoksun kalmasını vurguladığı, ancak kayyım atanması davasında husumetin mutlaka şirkete karşı da yönetilmesi gerektiği, Yargıtay kökleşmiş içtihatları ve yerleşmiş görünüşünün de bu yönde olduğu, ancak bu davanın şirkete yöneltilmediği, taraf ehliyeti dava şartlarından olup re’sen gözetilmesi gerektiği, davalı tarafta taraf ehliyeti bulunan kimse olmadığı, ayrıca HMK’nın 124. maddesinin bu davada uygulanma olanağının bulunmadığı gerekçesiyle HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklindedir.
Somut olayda dosyaya celp edilen ticaret sicil kaydına göre limited şirketin müdür sıfatıyla münferiden yetkilisinin müteveffa … olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan noterlik belgesine göre talepte bulunan eş ile birlikte müteveffanın üç çocuğunun yasal mirasçı olduğu anlaşılmakla birlikte yukarıda belirtilen Yargıtay ilamı ışığında mahkememizce yapılan değerlendirmede TMK m. 427/4 hükmünün “gerekli organlardan yoksun kalma” halinin limited şirketin zorunlu organlarından yoksun kalmasını vurguladığı, ancak kayyım atanması davasında husumetin mutlaka şirkete karşı da yönetilmesi gerektiğinden iş bu davada yasal mirasçı eş tarafından hasımsız olarak dava açıldığı ve şirkete karşı husumetin yöneltilmediği anlaşılmakla HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2- Harç peşin alınmış olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, kararın tebliğinden itibaren HMK 341.maddesi uyarınca 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/06/2020

Başkan
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.