Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/180 E. 2021/310 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/180 Esas
KARAR NO : 2021/310

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2014
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın davalı/borçlu bankanın … Şubesi … nolu müşterisi olduğunu, Müvekkili firmanın dayalı banka şubesine ticari kredi talebi ile başvurduğunu, başvurusu neticesinde, müvekkili firma yetkilisine teminat gösterilmesi karşılığında 4,000,000.00 USD kredi kullanabileceğinin bildirildiğini, sonrasında davalı banka tarafından 28.05.2014 tarihinde müvekkiline kredi başvurusunun onaylandığının bildirildiğini ve 13.06.2014 tarihinde müvekkili firma hesabına (Herhangi bir virman ya da hesaba geçme talimatı olmamasına rağmen) 4,000,000.00 USD yatırıldığını, ancak muhatap banka tarafından, kredinin teminatlandırılmadığı gerekçesi ile bu para üzerine aynı zamanlı bloke konularak müvekkili firmanın bu para üzerinde tasarruf yetkisine haiz olamadığını, müvekkili firma hesabına yatırılan para üzerinde bloke bulunduğundan ve müvekkili firmaca dayalı bankaya teminat gösterilemediğinden hesapta yatan paranın hiçbir surette müvekkili firma tarafından kullanılamadığını, buna rağmen söz konusu kredinin ilk taksiti imzalamış olduğu kredi sözleşmesi gereği, müvekkili firmaca temerrüde düşmemek ve hesabında 4,000,000 USD para olmasına rağmen; hesaba nakit para yatırılmak sureti ile 14.07.2014 tarihinde 68.048,33USD’ı anapara, 30.825,00 USD’ı faiz olmak üzere ve 51,54 USD kur farkı eklenmek suretiyle 98.924,87 USD olarak muhatap bankaya ödendiğini, daha sonra 05.08.2014 tarihinde muhatap bankaca müvekkiline ait hesapta bulunan 3,931.952.39 USD banka tarafından çekilerek bu kez de kredinin erken kapama olarak kapatıldığını, Müvekkili firma, ticari ihtiyaç nedeni ile kredi kullanıp firmayı ödemeler ve yatırımlar bakımından rahatlamak isterken tam tersine kullanmadığı bir para için de haksız yere faiz ödemek zorunda bırakıldığını, davalı banka tarafından kredi sözleşmesi ile yüklenen kredi kullandırma yükümü yerine getirilmemiş olmasına rağmen, müvekkilinden haksız biçimde faiz ve sair masraflar tahsil edildiğini, davalı bankanın müvekkili aleyhine haksız zenginleştiğini, bu nedenle de müvekkilinden haksız biçimde tahsil edilen paranın iadesi için davalı bankaya … 2.Noterliğinin … yevmiye numaralı … tarihli ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamenin davalı bankanın … Şubesine … tarihinde tebliğ edildiği, ancak davalı tarafından işbu ihtara herhangi bir cevap verilmediği ve davalı/borçlu bankanın 20.10.2014 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü, davalı banka … Şubesi tarafından müvekkil firmaya kullandırılmayan kredi için müvekkili firmadan haksız bir biçimde 30,825.00 USD faiz, 25.00 TL komisyon ücreti, 750.00 TL kredi teklif ücreti, 51.55 USD kur farkı tahsil edildiğini, söz konusu ödemelerin müvekkilince hiçbir şekilde kullanılamayan bir krediden dolayı tahsil edilmiş olduğunu, işbu ödemelerin tamamı hukuka aykırı biçimde tahsil edildiği ve bu sebeple müvekkiline iadesi gerektiğini,bir an için taraflar arasında ticari sözleşme kurulmuş olsa dahi, bu durumda da müvekkilinden alınan 25.000,-TL komisyon ücreti ile 750.00 TL kredi teklif ücretinin haksız alınması nedeniyle bu paraların da faiziyle birlikte müvekkile iadesi gerektiğini, tahsil edilen, komisyon ücreti, kredi telif ücreti gibi kalemler genel işlem şartına aykırılık teşkil etmesi nedeniyle ve iadesi gerektiğini, arz ve izah olunan nedenler ve bunları doğrulayacak deliller karşısında, davanın kabulü ile davalı/borçlunun … 34. icra müdürlügü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamı, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalı bankanın toplam alacak miktarının %20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesine özetle; davacı firmaca 4 Milyon USD tutarındaki yatırım kredisi teklifinde bulunulduğunu, kredi kullandırım şartlarında; Firmanın faaliyetlerini yürüttüğü ve … Tic. A.Ş. adına kayıtlı yer üzerine müvekkili Banka lehine 1.dereceden 1,50 marjla ipotek alınması, Söz konusu ipotek işlemi için …Tic. A.Ş. ‘nin muvafakat namesi ve ipotek belgesine imzasının alınması, İpotek alınacak yer ile ilgili … San. Bölgesi yönetiminden müvekkil Banka lehine ipotek alınabileceğine dair yazılı onay/muvafakat alınması, Boşalan limitten kullandırım yapılmayacağı, daha kısa vadeye münakale alınmayacağı ve Ödemesiz dönem söz konusu olmayacağı, 4 mil USD’lik kredinin hesapta blokeye alınacağı, rehin blokaj; taahhütnamesi alınarak hesap üzerine rehin koyulacağı, İlgili kredi, firmanın mal ahırımdan kaynaklı 30.06.2014-31.01.2005 tarih aralığındaki …Tic. A.Ş. çeklerinin finansmanı amacıyla tahsis edileceği ve Sadece bu firmanın çeklerinin ödenmesi amacıyla serbest bırakılacağını, Kredinin peyderpey serbest bırakılmasının onaya tabii olduğu ve çek vadelerinde bölge kredilerden onay alınacağı, Firmanın mali verilerinin 3’er aylık dönemlerle bölge krediler ile paylaşılacağı, bu yüzden revizyon vadesinin kısa tutulduğunu, koşulları ile onaylanmış olduğunu, 13.06.2014 günü saat 19:37de firmaya 8.496 Milyon TL (4 Milyon USD) tutarında taksitli ticari kredi kullandırılarak meblağ firmanın … nolu vadesiz USD hesabına yatırıldığını, müvekkil Banka … Şubesi tarafından 17.06.2014 günü saat 17:47’de taksitli ticari krediye ait ödeme planı, firmanın kullandığı ve kurumsal e-posta adresi olan … ve …(…’ ın firmanın muhasebe ve finans müdürü olduğu öğrenilmiştir) isimli e-posta adreslerine gönderildiğini, (EK2). Davacı firma kredi kullandırmana ilişkin talimatı olmadığını iddia etmesine karşın, firma yetkilisi tarafından kredi kullandırım günü 10 Milyon TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesi ve kredi tutarı olan 4 Milyon USD tutarında nakit blokaj sözleşmesi imzalanması maddi olgusu karşısında, davacının iddiasının haklı olmadığı anlaşılacağını, müşteri ile ipotek alınacağı hususunda mutabık kalınan gayrimenkul, hâlihazırda davacı firmanın faaliyetini de sürdürdüğü … Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yer alan bir taşınmaz olduğunu, taşınmazın malikinin …Tic. A.Ş. olduğunu, (EK6). Davacıya kredi kullandırımı ardından tebliğ mektubunda belirtildiği şekilde … firması taşınmazın ipotek verilmesi için muvafakat vermeyi istemediğini bunun üzerine söz konusu taşınmaz üzerinde ipoteği alınamadığı ve bu nedenle 05.08.2014 tarihinde davacıya kullandırılan kredi kapatıldığını. Tacir olan müvekkili Banka’nın sözleşme gereği, verdiği hizmet karşılığında ücret isteme hakkı bulunduğunu, Genel Kredi Sözleşmesi gerek TTK hükümleri ve sair yasal düzenlemeler çerçevesinde olduğunu, 27.07.2012 tarihinde imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi’nin Komisyon, Vergi ve Masraflar başlıklı 2.10. maddesinde kredi sözleşmesine istinaden kullandırılacak kredi masraflarının davacı tarafından ödeneceği davacı tarafından kabul ve taahhüt edildiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun Ücret İsteme Hakkı başlıklı 20.maddesinde yer alan; “Tacir olan veya olmayan bir kimseye ticari işletmesi ile ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir münasip bir ücret isteyebilir. Ayrıca tacir verdiği avanslar ve yaptığı giderler için ödeme tarihinden itibaren faize de hak kazanır. ” Düzenlemesi gereğince ve işbu konuda Yargıtay kararlarında da yer verildiği üzere ticari bir işletme olan müvekkili Banka’nın ticari işletmesi ile ilgili olarak bir iş veya hizmet görmesi durumunda ücret isteme hakkı bulunduğunu, sonuç olarak, kredi kullandırımı için faaliyette bulunduğu taşınmaza ekspertiz yaptıran, GKS ve kredi tutarında nakit blokaj sözleşmesi imzalayan, kredinin izlendiği TL ve USD hesaplarda çok sayıda Bankacılık işlemi ve cüzdan yazdırma işlemi gerçekleştiren, hesaplarında bulunan kredi bakiyesine ait varlık bilgisini kredi kapanana kadar İnternet Şubesi üzerinden bir çok defa görüntüleyen, taraflarınca tutulan 2014 yılı 6.ayma ait detay mizanda bile Banka kredisine yer veren, ihtarnamede krediden ilk defa haberdar olduklarını gösterdikleri ilk taksit ödemesinin üzerinden 3 ay, kredi kapamasının gerçekleştirildiği zamandan sonrali 2 ay boyunca herhangi bir itirazda bulunmayan firmanın Banka kredisinin bilgileri dahilinde kullanılmadığı yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığının açıkça ortada olduğu beyanlarında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 34. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında toplam 25.932,36 TL ile 30.988,22 USD alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 2014/1418 esas 2017/265 karar sayılı 12/04/2017 tarihli mahkeme ilamında davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 22/06/2017 tarihli dilekçesi ile mahkeme ilamını istinaf etmesi üzereinde dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesinin 2017/4136 esas 2020/508 karar sayılı 28/02/2020 tarihli ilamı; “Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık; bloke nedeni ile kullanılmayan kredinin Banka tarafından kapatılması üzerine haksız olarak tahakkuk ettirildiği iddia edilen faiz, masraflar ve kur farkının iadesi istemi ile başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu; … 34. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalı vekili borca, faize ve icra dairesinin yetkisine yönelik itirazda bulunmuştur. Mahkemece öncelikle davalının takipte yetki itirazının değerlendirilmesi gerekir. Kabule göre ise; davacının komisyon masrafı ve kredi teklif ücretinin makul olup olmadığı yönünden diğer bankaların emsal uygulamaları değerlendirilerek bir sonuca gidilmesi gerekirken bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmamış olan rapora göre karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin bu aşamada kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına” şeklindedir.
İstinaf incelemesi neticesinde tarafların iddiaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla bankacı bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 01/02/2021 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; davacının komisyon masrafı ve kredi teklif ücretinin makul olup olmadığı, diğer bankaların emsal uygulamalarına ilişkin müzekkerelerine verilmiş olan cevabı yazılarına ilişkin bilgiler raporda ayrıntılı olarak dökümü yapılmıştır.
Davacı taraf, dava dilekçesi 4 ve 5. Maddesinde; davalı banka … Şubesi tarafından müvekkili firmaya kullandırılmayan kredi için müvekkili firmadan haksız bir biçimde 30.825,00 USD faiz, 25,000.00 TL komisyon ücreti,750.00 TL kredi teklif ücreti, 51.55 USD kur farkı tahsil edildiğini, söz konusu ödemelerin müvekkilince hiçbir şekilde kullanılamayan bir krediden dolayı tahsil edilmiş olduğunu, işbu ödemelerin tamamı hukuka aykırı biçimde tahsil edildiği ve bu sebeple müvekkiline iadesi gerektiğini,
Yukarıdaki beyanlarımıza halel gelmemek kaydı ile bir an için taraflar arasında ticari sözleşme kurulmuş olsa dahi, bu durumda da müvekkilinden alınan 25.000,-TL komisyon ücreti ile 750,00,-TL kredi teklif ücretinin haksız alınması nedeniyle bu paraların da faiziyle birlikte müvekkile iadesi gerektiği
Diğer Bankalar yönünden Kredi Teklifine ilişkin veri sunan Ziraat 500,00 TL, …bank 25,00 TL, … Bankası Kredi tutarı üzerinden Binde beş üzerinden kesinti yaptığı, emsal banka uygulamalarının, davalı banka kesintisi ile mukayese edildiğinde makul bir seviyede olduğu, kredi komisyon oranı olarak emsal banka verileri incelendiğinde %2 kesinti oranı belirlendiği, davalı banka ile diğer banka uygulamaları ile paralellik içinde olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı tarafın davalı banka tarafından kendisine tahsis edilen kredinin, bloke konularak kullandırılmadığı halde faiz komisyon ve kur farkı ödediğinden bahisle bu alacakların tahsili amacıyla yapmış oldukları icra takibinin davalı tarafın süresi içinde açılmış olan itirazın ipali davasıdır.
Davalı taraf icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiş ise de taraflar arasında imzalanan “ticari kredi uygulamasına ilişkin nakit blokaj, mevduat hesap rehin sözleşmesinin 17. Maddesi gereğince İstanbul İcra Müdürlüklerinin ve Mahkemelerinin uyuşmazlıkta yetkili olacağı kararlaştırıldığından tarafların tacir olmaları nedeniyle geçerli bir yetki sözleşmesi bulunması nedeniyle davalının icra müdürlüğünün yetkisine itirazında haksız olduğu anlaşılmıştır.
İstinaf kaldırma ilamı doğrultusunda bankalardan emsal bedel araştırması yapılmış olup dosyaya sunulan hükme elverişli bankacı bilirkişi raporunda davalı banka tarafından davalı kredi borçlusundan tahsil edilen 25.000 TL komisyon ücreti ile 750,00 TL kredi teklif ücretinin dosyaya sunulan emsal banka uygulamaları kapsamında makul seviyelerde olduğu tespit edilmekle davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.155,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.095,75‬ TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan; posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 47,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 13.059,88 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.13/04/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”