Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/177 E. 2020/777 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/177 Esas
KARAR NO : 2020/777

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 09/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil firma ile davalı bankaya 2004 yılı öncesi taahhüt işleri olmak üzere 2004 yılından başlayarak Genel Müdürlük sözleşmesinin 30/09/2019 diğer hizmet binalarının sözleşmelerinin ise 31/07/2019 tarihinde haksız olarak feshine kadar her yıl yinelinin Teknik Hizmet Sözleşmeleri kapsamında bina teknik hizmeti verdiğini, davalı …’in 02/12/2011 tarihinden hizmet sözleşmesinin feshi olan 10/10/2019 tarihine kadar müvekkil firmada Usta Öğretici-Elektrik Teknisyeni olarak davalı bankanın Genel müdürlük binasında firma elemanı olarak görevini ifa ettiğini, davalı …’in müvekkil firmaya hiçbir haber vermeden iş akini zımnen ve haksız olarak feshederek davalı firma … A.Ş’de 01/01/2019 tarihinde işe başladığını, davalının SGK’ya geriye dönük olarak çıkış bildirimi yaptığını, davalı banka bu süreçte müvekkil firmadan hizmet almaya devam ederken ve söz konusu işi ihale ile vereceğini bildirerek müvekkilden teklif istediğini fakat ihale sonuçlarını açıklamadan ihale konusu işi davalı … A.Ş ile sözleşme imzalayarak bu firmaya verdiğini, bu haberi alan müvekkil firma davalı banka ve davalı firmaya … 3. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek yapılan haksız eylemin sona erdirilmesinin ihtar edildiğini fakat davalı firmanın haksız eylemlerine devam ettiğini, müvekkil firmanın davalı …’in bu eyleminden dolayı zarara uğradığını, davalı …’in müvekkil firmaya karşı 01/02/2019 tarihli Beyan ve Taahütname başlıklı genel hükümlerde “kendi isteğim ile işten ayrılmam halinde, ve aynı ve benzer işi yapan bi şahıs yada şirket bünyesinde çalışmam durumunda iş bu sözleşmeye ve rekabet etmeme taahhüdüne, aykırılık sebebi ile …Tic. Ltd Şti’ne 5.000,00 USD cezai şartı ödemeyi” kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili firmanın doğmuş ve doğacak zararlardan davalı …ve yeni işveren sıfatıyla davalı firma ve davalı bankanın birlikte sorumlu olduğunu bildirerek davanın kabulü ile davalı tarafların … 11. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, TBK m.99 uyarınca ödeme zamanındaki kur karşılığından tahsiline, davalıların takip bedeli üzerinden %20 icra inkar tazminatı ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Bankası A.Ş vekilinin sunmuş olduğu 22/06/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, iddia edilen eylem ve işlemlerin ispatla yükümlü olduklarını, husumet itirazlarının bulunduğunu, rekabet yasağı kapsamında müvekkil bankaya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, yeni işveren eski işveren ile işçi arasındaki rekabet sözleşmesinde taraf olmadığından yeni işverene sorumluluk atfedilemeyeceğini, müvekkil bankanın hukuka aykırı bir eylemi mevcut olmayıp davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, davacı ile müvekkil banka arasındaki hizmet ilişkisinin … … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 31/07/2019 tarihi itibariyle …, …, …, …, …., …, …, … ve Tarihi bina lokasyonlarda 31/09/2019 tarihi itibariyle hizmet alınan tüm lokasyonlar için sözleşmenin sona ereceğinin bildirildiğini, davacının zararının soyut olduğunu, ne denli bir zararı uğradığını ve miktarını hiçbir şekilde somutlaştıramadığını, davacının rekabet yasağı iddialarına dayanak olarak ileri sürülen diğer davalı şahsa ait beyan ve taahhütnamede yer, zaman, ve işlerinin türü bakımından hiçbir sınır çizilmediğini ve işçinin ekonomik geleceğini açık bir şekilde tehlikeye düşürecek nitelikte olduğunu, bu yüzden beyan ve taahhütnamenin geçersiz olduğunu bildirerek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin sunmuş olduğu 30/06/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul İş Mahkemeleri olduğunu, müvekkilin ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı bir şekilde tek taraflı borç altını sokulduğu, işbu taahhütnamenin geçersiz olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilin aylık ücreti ve pozisyonu karşısında 4.000,00 USD tutarında bir taahhüt altına sokulması abesle iştigal etmekte ve davacının kötü niyetinin ortada olduğunu gösterdiğini, müvekkil tarafından imzalanan beyan ve tahhütnamede süre, yer ve konu unsuru bulunmadığı gibi, davacının baskı ve tehditleri nedeniyle zorla imzalandığını, davacının iddialarının kendi içerisinde çeliştiğini ve hayatın olağan akışı ile mantık kurallarıyla bağdaşmadığını, müvekkili …’in 01/01/2019 tarihinden itibaren diğer davalı …. A.Ş nezdinde çalışmaya başladığını, 10/10/2019 tarihinde ise davacı Kare Makine nezdinde çalışma yaparken geriye dönük olarak iş akdini sona erdirdiğini, davacının bu iddialarının kabul edildiği varsayıldığında müvekkilin yaklaşık 9 ay boyunca Kare Makine’nin emir ve talimatları olmadan işe devam etmesi gerektiğini, böyle bir iddianın mümkün olmadığını, müvekkilinin mavi yaka personel olduğunu ve davacının zarara uğrama ihtimalinin bulunmadığını bildirerek öncelikle davanın görevsiz mahkemede açılmış olması sebebiyle dosyanın görevli ve yetkili İstanbul İş Mahkemelerine gönderilmesine, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekilinin sunmuş olduğu 03/07/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça iddia edilen her bir vakanın hangi delille ispat edileceğine dair dava dilekçesinde açıklama yapılmadığını, dava dilekçesinde 6100 Sayılı HMK m.119/d maddesinde belirtilen unsurların yerine getirilmediğini, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli ve yetkili mahkemenin İstanbul İş Mahkemeleri olduğunu, müvekkil şirketin huzurdaki davada taraf sıfatı olmadığından husumet itirazının bulunduğunu, davacının müvekkil şirket hakkındaki iddialarının gerçek olmadığını, davalı bankanın davacı ile sözleşmesini feshetmesinin müvekkil şirket ile ilgisinin bulunmadığını, davacı iddialarını ispata elverişli somut ve geçerli deliller sunamamış olup zarar iddiasının da soyut ve ispata muhtaç olduğunu, davalı personele ait beyan ve taahhütnamenin geçersiz olduğunu, dava konusu taahhütnamenin incelenmesinde sınırlamanın kapsamı ve süresine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığını, bu hal işçinin ekonomik geleceğinin korunması amacına aykırılık teşkil ettiğini ve tehlikeye düşürdüğünü bildirerek, öncelikle davanın pasif husumet yokluğu ve mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davanın reddine, davacının haksız ve mesnetsiz olarak ikame olunan davanın esastan reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; rekabet yasağına aykırılık ve sadakat yükümlülüğünün ihlali nedeniyle haksız rekabetten doğan cezai şartın davalılardan tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazların iptallerine ilişkindir.
Davacı taraf; davalı …’in 02.12.2011 tarihinden hizmet sözleşmesinin haksız feshi olan 10.10.2019 tarihine kadar işyerinde elektrik teknisyeni olarak çalıştığını, davalı …’in kendi yanında çalışırken davalı … A.Ş.’de 01/01/2019’da çalışmaya başladığını, bu şekilde davalının haksız rekabet içeren eylemlerde bulunması nedeniyle SGK’ya geriye dönük olarak çıkış bildiriminin yapıldığını, davalı banka ve davalı firmanın, yeni işveren sıfatı ile birlikte hareket ederek, ortak çıkarlarını elde edebilmek amacıyla davacı firma çalışanı olan …’i davacı ile olan iş akdini haksız olarak feshetmeye teşvik ettiklerini, bu nedenle uğranılan zarardan tüm davalıların sorumlu olduklarını iddia etmiştir.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.
Somut uyuşmazlıkta; iş sözleşmesinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinin mevcut olduğu anlaşılmakla görevli mahkemenin 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesi uyarınca İş Mahkemesi olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul İş Mahkemelerine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul İş Mahkemelerine gönderilmesine,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli İstanbul İş Mahkemelerine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; davacı vekili, Davalı … vekili, Davalı … vekili ve Davalı … Bankası vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2020

Katip
¸¸

Hakim
¸¸