Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/169 E. 2021/243 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/172 Esas
KARAR NO : 2021/242

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/01/2018 tarihinde … işletme Müdürlüğünün sorumluluk sahası içinde bulunan … ilçesi, … Mah. … Sok. N:… adresinde davalı tarafından yapılan çalışma kapsamında müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına zarar verildiğini, oluşan zarar kapsamında müvekkilinin onarım ve işçilik bedeli olarak masraflar yaptığını, masraf bedelinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında … 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın tam yargı davası olduğundan idari yargı da görülmesi gerektiğini, olayından haksız fiile dayandığından görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu yerde müvekkilinin herhangi bir çalışmasının bulunmadığından müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından hasar bedeline ilişkin olarak toplam 1.780,60 TL bedelin alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu ve süresinde huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişiye Elektrik Mühendisi ile Makine Mühendisi bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 09/11/2020 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; davacı … yeraltı 4×16 mm2 kesitli kablosu işletmede iken … Genel Müdürlüğü tarafından kablonun hasarlandığı belirtilmiştir. … Genel Müdürlüğü ise hasarın kendileri tarafından verildiğini kabul etmemekle birlikte 19.03.2020 tarihli yazısında … ilçesi, … Mah. …. Sokağında 08.01.2016 tarihinde kazı çalışması yapılması için kuruma herhangi bir kazı ruhsaö verilmediği belirtilmiştir. Söz konusu mahal ile ilgili olarak kazı ruhsatı verilmediğinden kendileri ve yüklenici firmaları tarafından da herhangi bir kazı çalışması yapılmadığı mahkemenin bilgilerine sunulmuştur. Kazı ruhsatı olmadan … Genel Müdürlüğü ve yüklenicilerinin kazı yapmaları mümkün değildir.
Teknik olarak …’ın yer altı kablosu hasarl andığın da meydana gelen elektrik kesintisi sonrasında … no’lu telefona birkaç dakika içinde anza ihbarları gelmektedir. … sisteme düşen arıza ihbarı sonrasında o vardiyada görevli olan ekibi arıza yeri ne göndermektedir. Aksi söylenmedikçe ve arıza sayısına göre ekip ama yerine vardiyası içinde gidebilmektedir. Bu nedenle hasarın 08.01.2018 günü verildiği kabul edilmelidir. Bu durumun yukarıda belirtilen kazı ruhsatı olmadığı bilgisi ile çeliştiği görülmektedir. Davacı tarafın dava dilekçesi ekine koyduğu 08.01.2018 tarihine ilişkin Hasar Tespit Tutanağı, Hasar Bedel Formu ve Tranşe İşlerine ait formlar Alçak Gerilim kablosunun onarımına ait olup bu formlarda hasarın … Genel Müdürlüğü’nin yaptığı kazı çalışması sebebiyet verdiği belirtilmiş ise de, bu formlarda sadece … Genel Müdürlüğü’nün ismi geçmekte, … Genel Müdürlüğünü temsilen şantiye şefi, ekip şefi veya ekipten herhangi birinin ismi veya imzası yoktur. … Genel Müdürlüğü’nün ruhsat hakkında bilgileri dikkate alındığında, hasarın kim tarafından verildiği kesin olarak tespit edilemediğinden, … Genel Müdürlüğüne atfı kabil kusur verilemeyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Ancak, …’ın bu kanaatimize itiraz edeceği gayet açık olup dosyaya özellikle olay yerine giden her Anza Onarım Bakım ekibinin çektiği olay yeri fotoğrafları. Belediyede ve kendilerine olması gereken 4xl6 mm2 lik kablonun plan, proje, güzergâh ya da krokisi etrafta başka bir … kablosunun olup olmadığı, bu kablonun ne zaman kim tarafından işletmeye alındığı gibi kablonun geçmişini gösterecek bilgilerle, bu sokakta mevcut … hattının güzergahım gösteren kroki gibi bilgilerin dosyaya sunulması durumunda yeniden bir değerlendirme yapılabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazları kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 24/02/2021 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; … vekilinin dosyaya sunduğu itiraz yazısındaki bilgiler incelendiğinde, söz konusu hasarın … Genel Müdürlüğü ve/veya taşeronu tarafından yapıldığına dair kesin bir tespite varmak mümkün olmamıştır. Hasar Tespit Tutanağında kabloya hasarın nasıl verildiği belli değildir. Bu gibi hasarlarda genelde …’ye yada yüklenicisine ait kepçe olay yerinde bulunmaktadır. Oysa, olay yerinde bir kepçe olduğu rapor edilmemiştir. …’nin kazıları genelde geniş alana yayılmakta olup, bir iş makinası kullanılması durumunda bunun olay yerinde bulunması gerekir. … ve yüklenicisinin … ekipleri gelinceye kadar olay yerini terk etmesi mümkün görülmemektedir. Hasar tutanağında hasarın nasıl verildiğine dair bir tespittte bulunmamaktadır. Kabloya verilen hasarın kim tarafından ne amaçla yapıldığını dosyadaki bilgilerden anlamak mümkün değildir. Neticede, görüş ve kanaatimiz aynen kök rapordaki gibidir. Mahkemenin ara kararına uygun olarak yapılan hesaplamada ise davacı tarafın toplam zararı 1.670,23 TL hesaplanmıştır. Davalı tarafın bu zarardan, dolayısıyla icra takibinden sorumlu tutulup tutulamayacağı takdirinin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı şirketin enerji dağıtım alt yapısına hasar verildiği iddiasıyla açılan zararların tazminine ilişkin davadır.
… Genel Müdürlüğü 19.03.2020 tarihli yazısında, … Sokağında 08.01.2016 tarihinde kazı çalışması yapılması için kuruma herhangi bir kazı ruhsatı verilmediğinden kendileri ve yüklenici firmaları tarafından da herhangi bir kazı çalışmasının yapılmadığını dosyaya bildirdiği, kazı ruhsatı olmadan … Genel Müdürlüğü ve yüklenicilerinin kazı yapmalarının mümkün olmadığı, davacı tarafın dava dilekçesi ekine koyduğu 08.01.2018 tarihine ilişkin Hasar Tespit Tutanağı, Hasar Bedel Formu ve Tranşe İşlerine ait formlar Alçak Gerilim kablosunun onarımına ait olup bu formlarda hasarın … Genel Müdürlüğü’nin yaptığı kazı çalışması sebebiyet verdiği belirtilmiş ise de bu formlarda sadece … Genel Müdürlüğü’nün isminin geçtiği, … Genel Müdürlüğünü temsilen şantiye şefi, ekip şefi veya ekipten herhangi birinin isim ve imzasının bulunmadığı, … Genel Müdürlüğü’nün ruhsat hakkında dosyaya sunduğu bilgileri dikkate alındığında, hasarın kim tarafından verildiğinin kesin olarak tespit edilemediği, bu nedenle … Genel Müdürlüğüne atfı kabil kusur verilemeyeceği kök raporda tespit edilmiş olup itiraz üzerine alınan ek raporda da … vekilinin dosyaya sunduğu itiraz yazısındaki bilgilerin incelenmesinde, dava konusu hasarın … Genel Müdürlüğü veya taşeronu tarafından yapıldığına dair kesin bir tespitin mümkün olmadığı, Hasar Tespit Tutanağında kabloya hasarın nasıl verildiğinin belli olmadığı, hasar tutanağında hasarın nasıl verildiğine dair bir tespitin bulunmadığını, kabloya verilen hasarın kim tarafından verildiğinin dosyadaki bilgilerden anlaşılamayacağı tespit edilmekle davalının sorumlu olmadığı belirtilmiş ise de duruşmada yeminli dinlenen tanık beyanından çalışmanın davalı kurum tarafından yapıldığı anlaşıldığından davalının sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Y. 4 HD. 29/03/2017 T. 2016/16067 E. 2017/1920 K. Sayılı ilamı; “Uyuşmazlık, haksız eylem sonucu uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olduğundan, zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Davacı bir anonim şirkettir. Şirket faaliyetinin devamlılığının sağlanması için sürekli olarak istihdam ettiği işçileri bulunmaktadır. Davacının zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler, şirketin faaliyetinin devamlılığı için yapmak zorunda olduğu genel idare giderleri kapsamındadır ve haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir.” şeklindedir.
Ek bilirkişi heyeti raporuna göre kablo hasar bedelinin 96,26 TL, bu bedelin 17,32 TL’sinin KDV bedeli olmak üzere toplam hasar bedelinin 113,58 TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile takibin 96,26 TL asıl alacak, 17,32 TL KDV olmak üzere toplam 113,58 TL üzerinden devamına, 113,58 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, asıl alacak olan bu bedel haricindeki bedellerin genel idare giderleri olduğu, bunun aksine davacı tarafça bir belgenin de dosyaya sunulmaması nedenleriyle fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davalının itirazında kısmen de olsa haklı olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin 96,26 TL asıl alacak, 17,32 TL KDV olmak üzere toplam 113,58 TL üzerinden devamına, 113,58 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.424,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 90,83 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 113,58 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 113,58 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.235,80 TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
9-Arabuluculuk ücreti olan 84,20 TL bedelin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 24/03/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”