Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/161 E. 2020/479 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/161 Esas
KARAR NO : 2020/479

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, bu kapsamda müvekkili tarafından davalıya mal satışı yapılarak tesliminin yapılmasına rağmen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla … 24. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak yapılan tebligat rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da davalı yandan gelen olmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; Davacı ile davalı arasındaki ticari iş ilişkisinden kaynaklı fatura alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilerek takibin durması üzerine açılan itirazin iptali davasıdır.
Adli yargı bakımından görev; bir davaya adli yargı içerisinde hangi mahkemenin bakacağına ilişkin bir usul kuralıdır. Kamu düzenindendir. Davanın tarafları tarafından yargılamanın her aşamasında mahkemenin görevine ilişkin bir itiraz söz konusu olabileceği gibi hakim de yargılamanın her aşamasında mahkemenin görevsiz olduğunu resen nazara alabilecektir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK m. 4-5 hükümlerinde düzenlenmiştir. Buna göre bir davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için davanın mutlak ticari dava veya nisbi ticari dava olması gerekir. Mutlak ticari dava; TTK. m. 4 kapsamında sayılan davalar ve tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın TTK’dan doğan davalardır. Nispi ticari dava ise TTK m. 5 gereğince her iki tarafın tacir ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlarda ortaya çıkan uyuşmazlıklarda gündeme gelen davalardır.
Somut olay değerlendirildiğinde; Davacı …Tic. Ltd. Şti.’nin dava konusu yaptığı fatura alacağı için mahkememizin görevli olabilmesi için davanın mutlak ticari dava veya nisbi ticari dava olması gerekmektedir. Dava TTK. m. 4 kapsamında mutlak ticari dava olmadığı gibi davalı …’ın VUK. 177. m. kapsamında … Vergi Dairesi Başkanlığı Kadifekale Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabına göre 2016 yılında işletme hesabına göre defter tuttuğunun tespit edilmesi dikkate alındığında davaya konu olan faturaların düzenlenme tarihinin 2016 yılı olduğu gözetildiğinde davalı …’ın tacir olmadığı anlaşılmakla davanın nisbi ticari dava niteliğinde de olmaması nedeniyle Mahkememizin görevsiz olduğu sonucuna varılarak, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda ebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”