Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/155 E. 2020/207 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/155 Esas
KARAR NO : 2020/207

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/10/2016
KARAR TARİHİ : 05/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; 10/08/2016 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyir halindeyken viraja hızlı girmesi sebebiyle karşı şeride geçtiğini ve karşı şeritten gelmekte olan müvekkilinin desteğini yitirdiği … plakalı motosiklet sürücüsü …’a çarptığını ve …’ın olay yerinde vefat ettiğini, olayda sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın asli kusurlu davrandığını, ayrıca araç sürücüsünün ağır araç kullanma izin belgeleri olan src ve pisko teknik belgelerinin bulunmadığını, tüm bu nedenler birlikte değerlendirildiğinde davalı araç sürücüsünün bu kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğini, trafik kazasında ölen davacıların çocukları …’ın çalışıarak ailesine yardım ettiğini, müvekkilillerinin destekleri olan oğullarının vefatıyla geçim sıkıntısı yaşacaklarının aşikar olduğunu, davacıların oğullarının ölümüyle onun maddi ve manevi destekliğinden yoksun kaldıklarını, müteveffanın sibat bir işte çalıştığını, ekte sunulan maaş bordrosundan da anlaşılacağı üzere aylık maaşının 1.800,00-TL civarında olduğunu, davalı işletene ait … plakalı aracın zorunlu trafik mali mesuliyet sigortasını düzenleyen davalı şirkete 09/09/2016 tarihinde yapmış oldukları başvurunun davalı … şirketince sürekli sürümcemede bıraktığından temerrüt tarihinden işletilecek faiziyle birlikte maddi tazminata hükmedilmesinin istendiğini belirterek, 6100 Sayılı Yasanın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere şimdilik … için 1.000-TL, … için 1.000-TL destekten yoksun kalma tazminat tutarlarının işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olarak davalılara ödetilmesine, baba … için 20.000-TL, anne … için 20.000-TL olmak üzere toplam 40.000-TL manevi tazminat tutarının olay tarihinden işletilecek faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme işleten ve sürücüden tahsiline, işletenin ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; 704 Sayılı kanun gereğince dava öncesinde müvekkil şirkete gerekli evraklar ile başvuru yapılması gerekirken evraklar taraflarına ulaştırılmaksızın dava açılmış olması sebebiyle dava şartı noksanlığından davanın reddine, usuli itirazlarının reddi halinde davaya yönelik tüm beyanları dikkate alınarak davanın reddine, aksi takdirde hesaplanacak olan tazminat tutarından dilekçede belirtilen indirim sebepleri de göz önünde bulundurularak indirim uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 23/02/2017 tarihli 2016/1030 Esas 2017/96 Karar sayılı kararı ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olup, davacılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 22/08/2017 tarihli istinaf dilekçesi ile mahkememiz dosyasının … Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği görülmekle, … Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesinin 25/10/2019 tarihli 2019/129 Esas 2019/303 Karar sayılı kararında; “Davacı vekili 02/02/2017 tarihli feragat dilekçesinde, protokol sunarak tarafların birbirini ibra ettiklerini beyan etmiş ise de; sunulan protokolden davacının davasından maddi tazminat yönünden sigorta şirketi ve sigortalıya karşı vazgeçtiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda davaya manevi tazminat davası olarak devam edilmesi ve maddi tazminat davası bakımından ise feragate konu ödemeden sonra police limiti üzerinde kalan bir zararın mevcudiyetine ilişkin ileri sürülen bir iddianın mevcut olup olmadığı ile BK’nın 166/3, 165 ve168/2. maddelerinde düzenlenen “Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşması, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtarır. Müteselsil borçlulardan biri, kendi davranışıyla diğerinin durumunu ağırlaştıramaz. Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” şeklindeki düzenlemeler doğrultusunda sigorta şirketi bakımından vaki feragat nedeniyle police limiti dahilinde kalan kısım bakımından araç sürücüsü ve işleten bakımından da borcun sona erip ermediği değerlendirilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken hukuki dinlenilme hakkı da ihlal edilerek dosya üzerinden karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Bu nedenlerle HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki kararı ile mahkememizin vermiş olduğu karar kaldırılarak ilgili dosyanın mahkememizin 2019/642 Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 2019/642 Esas sayılı dosyasının 02/03/2020 tarihli 1 numaralı celsesinin 1 numaralı ara kararı ile davalı … açısından davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine şeklinde karar verilmiş olup mahkememizin 2020/155 Esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
Davalı …Ş vekili 06/02/2017 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın protokol gereğince davadan feragat etmesi halinde taraflarınca hiçbir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunulmayacağı bildirilmiştir.
Davacılar vekilinin 02/02/2017 tarihli feragat dilekçesi ile görülen tazminat davasında davalı … vekili ile akdedilen 02/01/2017 tarihli protokol çerçevesinde sulh olunduğunu, tarafların birbirlerini dava konusu olay sebebi ile ibra ettiklerini belirterek iş bu davadan feragat etmiştir
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davadan feragat HMK. nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
Mahkememizce daha önce verilen, davanın feragat nedeniyle reddine dair karar … Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesinin 25/10/2019 tarihli 2019/129 Esas 2019/303 Karar sayılı kararıyla kaldırılmış ancak davalı … açısından feragat sebebiyle hüküm kurulmaksızın dosya karar verilmek üzere yeniden mahkememize gönderildiğinden, davacının davalı … yönünden feragati nedeniyle verilen hüküm kesinleşmediğinden ve bu konuda istinaf mahkemesince de hüküm kurulmadığından, feragat kesin hüküm sonucunu doğurduğundan bu konuda mahkememizce hüküm kurulması gerekmiştir.
HMK nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineyi irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
dair verilen karar tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.05/03/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”