Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/15 E. 2020/555 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/15 Esas
KARAR NO : 2020/555

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2013
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin davalı bankanın teşvik ve yönlendirmesi ile … A.Ş. … şubesine 12.850,-TL mevduatını 07.10.1999 tarihinde 200,-TL mevduatını ise 04.11.1999 tarihinde vadeli olarak yatırdığını, henüz paranın vadesi gelmeden 21.12.1999 tarihinde BDDK tarafından banka yönetimine el konulması sonucunda parası … Ltd. adlı paravan banka hesabına aktarılmış olduğunu ve sigorta güvencesinde olmadığı gerekçesi ile ödenmediğini,bu bankanın … A.Ş. den ayrı olarak bankacılık alt yapısı personeli ve sermayesinin bulunmadığını, …’ın bankacılık faaliyetlerinin durdurularak …’a (… Banka) satılması sonucunda da paravan bankanın bankacılık yapma olanağı kalmadığını, yıllık 20.000,-USD lisans bedelini dahi yatıramadığından bankacılık yapma lisansı iptal edilerek kapatıldığını,banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan murakıp raporlarında ve … 8.Ağır Ceza mahkemesince verilen mahkumiyet kararlarında davalı banka yönetiminin … de paravan … Ltd. adlı paravan banka kurarak bankaları aracı olarak kullanmak suretiyle -dolaartıorjiık sucundan mahkumiyet kararı bulunduğunu, müvekkilinin kasıtlı olarak … banka adına açılan hesaba mevduat yatırmasını sağlayan ve bu bankanın paravan bir banka olduğunu gizleyen davalı banka müvekkilin ödenmeyen mevduatından dolayı sorumlu bulunduğunu, zira davalı banka müvekkilinin mevduatını … banka hesabına aktarılması için müvekkilin iradesini sakatladığını,bu bankanın kendilerine ait olduğunu, vadesi geldiğinde kendisi tarafından ödeneceğini daha yüksek verileceğini bildirerek bankanın paravan olduğunu gizlediğini, davalı bankanın paravan bankanın arkasına gizlenerek ve kanuna karşı hile yaparak mevduat topladığını, bu inançlı işlemin aslında bir karz/vedia akdi olduğunu,karz/vedia akdi gereğince belirli bir faiz oranı ile geri iade edilmek üzere mevduat toplayan banka bu mevduat alacağını vade sonunda işlemiş faizi ile birlikte iade etmekle yükümlü olduğunu,müvekkilinin … A.Ş. ne yatırdığı mevduat görünüşte … de kurulu …Ltd. adlı paravan bankaya havale edilmiş gibi işlem yapılmasına rağmen gerçekte bu para … A.Ş. yönetimi tarafından …. Grubuna ait şirketlere aktarıldığını, … A.Ş. bu şekilde müvekkil aleyhine sebepsiz zenginleştiğini,… Yöneticilerinin kanunun yasakladığı sonucu elde etmek için giriştikleri haksız fiil sonucu müvekkile zarar verdiklerini, yargılandıkları ceza mahkemesinde mahkum olduklarını, yapılan kanuna karşı hile yolu kullanılarak ve bankalar aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık olduğunu, bu suç tüzel kişiliğe sahip banka aracı kılınmak suretiyle işlendiğini, bu şekilde yapılan haksız fiilden dolayı verilen zararlarda kişilerin yanında tüzel kişiliğin de hukuki sorumluluğu bulunduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak üzere;müvekkili tarafından … şubesine yatırılan 12.850,-TL mevduat alacağının hükmen tahsiline, bu paranın bankaya yatırıldığı 07.10.1999 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,müvekkili tarafından … şubesine yatırılan 200,-TL mevduat alacağının hükmen tahsiline, bu paranın bankaya yatırıldığı 04.11.1999 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bank vekili tarafından mahkememize verilen cevap dilekçesinde; … bünyesinde bulunan ” … A.Ş., … A.Ş., … Bankası, … A.Ş., … T.A.Ş., … Bank devir ve birleşme suretiyle … A.Ş. bünyesinde birleştirildiğini, daha sonra … A.Ş. ‘nin hisseleri 019/08/2001 tarihinde … ile … ( … ) arasında akdedilen hisse devir sözleşmesi ile … ‘a devreldildiğini, … hisseleri … ‘a devir eder ikin hisse devir tarihi olan 09/08/2001 tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanan borçları ve bu borçlara ilişkin her türlü mali ve hukuki sorumluluğu hisse devir sözleşmesinin 6.13.maddesiyle kendi üzerine aldığını, müvekkil banka ile … Ltd farklı tüzel kişilere sahip kuruluşlar olduğunu, başka bir kuruluş nezdindeki alacak için müvekkil bankaya husumet yöneltilmesi usule aykırı olduğunu, davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusu paranın … bankasına gönderilmesinin üzerinden dahi on yıldan fazla zaman geçtiğini, davada zaman aşımını geçtiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, esas yönünden reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili tarafından mahkememize verilen müdahale dilekçesi ile müdahilliğin kabul edilmesine ve davanın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, … Bank’a husumet yöneltilemeyeceğini, davacının müterafik kusurunun bulunduğunu beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili tarafından mahkememize verilen müdahale dilekçesi ile müdahilliğin kabul edilmesine, müvekkil kurumun davalı borçlunun borçlarını üstlenmediğini, davanın asıl muhatap olan … ‘ye tevcih edilmesini beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizden (Kapatılan 38.ATM) verilen 2013/337 E. 2014/224 Karar sayılı 01/07/2014 tarihli kararda “…dosya içerisinde bulunan … 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … karar sayılı sureti, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; her ne kadar para … hesabına havale edilmiş ise de açılan hesapların … A.Ş. ‘de açılan hesaplarla aynı güvenirliğe sahip olduğu ve açılan hesapların davalı bankanın garantisinde olduğuna ilişkin telkinlerde bulunduğu, bütün işlemlerin …A.Ş. Şubelerinde yürütüldüğü, verilen cüzdanlarda … kelimesinin bulunduğu bu nedenle müşterilerde her iki bankanın birbirlerinin uzantısı olduğu yolunda kanı oluştuğu ve davalı bankanın bu kanının oluşması için her türlü çabayı gösterdiği dosya içerisinde bulunan … 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğundan davalı … ‘ın yatırılan mevduat alacağından sorumlu olduğu , gerçekleşen satış ve birleştirme işlemleri nedeniyle davalı … Bank’ın davacı mevduat alacağından sorumlu olduğu mahkememizce kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, 12.850 TL’nin 07/10/1999 tarihinde itibaren, 200 TL nin 04/11/1999 tarihinden itibari ile işleyecek avans faizi işleyerek davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ıslah edilen davanın reddine…” karar verilmiştir.
Mahkememizden (Kapatılan 38.ATM) verilen 2013/337 E. 2014/224 Karar sayılı 01/07/2014 tarihli karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/17407 Esas, 2015/1906 Karar sayılı, 13/02/2015 tarihli kararı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, bu karar, karar düzeltme incelemesinde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2015/8016 E. 2016/1375 K. Sayılı 11/02/2016 tarihli ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce dava dosyası 2016/502 Esas sırasına kaydedilmiş, usul ve yasaya uygun Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2015/8016 E. 2016/1375 K. Sayılı tarihli ilamına uyulmasına karar verilmiş ve dosyamız üzerinde inceleme yapılması için, dosyanın önceki bilirkişilere tevdi edilerek, Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlara ilişkin hesaplama yapacak şekilde rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 15/12/2016 tarihli raporda; Davacı … tarafından … A.Ş. aracılığı ile 07.10.1999 tarihinde … Ltd. gönderildiği belirtilen 12.850,00 TL tutar için 04.11.1999 tarihine kadar, 04.11.1999 tarihinden daya tarihi olan 04.05.2016 tarihine kadarki süre için de 200,00 TL ilavesi ile 13.050,00 TL için Yargıtay bozma ilamında belirtildiği gibi avans faiz oranlarına göre toplam 73.387,54 TL faiz hesapladığı, dört kalemde 545,55 TL ödenen faizler toplamı düşüldükten sonra kalan 72.841,98 TL net faiz ve 13.050,00 TL ana para toplamı olan 85.891,98 TL talep edilebileceği bildirilmişlerdir.
Mahkememizce 2016/502 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde 2017/755 Karar sayısı ile 10/10/2017 tarihinde, davacının davasının kabulü ile 13.050,00 TL’nin 15.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, mahkememiz kararı taraflarca temyiz edilmiş olmakla, Yargıtay 11. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi neticesinde, 2018/4066 Esas 2019/5400 Karar sayılı ilamı ile “.. taraflar arasında bir mevduat sözleşmesi kurulmadığından, davacının faiz alacağı temdit tarihleri sonunda anaparaya dönüşmeyeceği, davacıya akti faiz nedeniyle bir ödeme yapılmış ise bu miktarın davacı tarafından yatırılan ana paradan mahsubu gerektiği, bu nedenle önceki bozma kararına uyulmakla davalı yararına müktesep hak oluştuğu da gözetilerek davacıya ödenen faizin davacının yatırdığı ana paradan düşülerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği..” gerekçesi ile 16/09/2019 tarihinde mahkememiz kararı bozulmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda dava dosyası mahkememiz esas defterinin 2020/15 Esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Mahkememiz dosyasının devralındığı … 38. Asliye Ticaret Mahkemesi’ce … Esas … Karar sayısı ile 01/07/2014 tarihinde “davanın kısmen kabulüne 12.850 TL nın 07/10/1999 tarihinden, 200 TL nın 04/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” karar verildiği, anılan kararın davacı tarafça … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile infaza koyulduğu, …’nun takipte 13.050 TL asıl alacak, 1.566 TL ilam vekalet ücreti, 1.169 TL yargılama gideri, 14,16 TL işlemiş yasal faiz ve 69.623,11 TL işlemiş ticari faiz olmak üzere toplam 85.422,27 TL nın … A.Ş den haczen tahsilini talep ettiği, 18/08/2014 tarihinde kapak hesabının yapıldığı ve bakiye borcun 95.241,41 TL olarak hesap edildiği, davalı tarafça her ne kadar icranın geri bırakılması yönünde karar alınmış ise de, dosya borcunun 07/05/2015 tarihinde … Bank A.Ş vekili tarafından ödenmiş olduğu görülmüş olmakla, yapılan yargılama neticesinde verilen 01/07/2014 tarihli karar uyarınca hükmolunan meblağın takibe konu edildiği ve hesap edilen borç ile tüm ferilerinin davalı banka tarafından icra dosyasına itirazı kayıt ileri sürülmeksizin yatırıldığı, böylece takibin infazen kapandığı, sonuç olarak taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu olan miktarın davalı tarafça davacıya ödenmiş olduğu, böylece davanın konusuz kaldığı kanaatine varılmakla, dava konusuz kalmış olduğundan, hüküm oluşturulmasına yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Dava konusuz kalmış olduğundan, HÜKÜM OLUŞTURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-5411 sayılı kanunun 140. maddesi uyarınca, davalı harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına, karar kesinleştiğinde ve istek halinde peşin harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 222,90 TL ve 5,00 TL ıslah harcı olmak üzere 227,90 TL toplam harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça 01/04/2014 tarihinden sonra yapıldığı anlaşılan 794 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bozma öncesi yapılan 1.169,00 TL yargılama giderinin tahsil edildiği anlaşılmakla, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Mahkememizce verilen önceki karar gereği, avukatlık ücreti tahsil edilmiş olduğundan, yeniden tayin ve takdirine yer olmadığına,
6-Davalı ve feri müdahiller tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair davacı vekilinin, davalı vekilinin Feri Müdahil … ve … vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede Yargıtay açık olmak üzere karar verildi. 13/10/2020

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”