Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/148 E. 2020/483 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/148 Esas
KARAR NO : 2020/483

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından Genişletilmiş Premium Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davalının işleteni olan … plakalı aracın 13/11/2017 tarihinde müvekkili tarafından sigortalanan araca çarpması neticesinde hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, sigortalı araca 8.055 TL hasar tazminatı ödendiğini, ödenen bedelin davalı tarafından ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla … 31. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak yapılan tebligat rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da davalı yandan gelen olmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; Davacı kasko sigortacısı sigorta şirketinin sigortalısına ödemiş olduğu hasar bedelinin rücuen davalıdan tahsiline ilişkin açmış olduğu tazminat davasıdır.
Adli yargı bakımından görev; bir davaya adli yargı içerisinde hangi mahkemenin bakacağına ilişkin bir usul kuralıdır. Kamu düzenindendir. Davanın tarafları tarafından yargılamanın her aşamasında mahkemenin görevine ilişkin bir itiraz söz konusu olabileceği gibi hakim de yargılamanın her aşamasında mahkemenin görevsiz olduğunu resen nazara alabilecektir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK m. 4-5 hükümlerinde düzenlenmiştir. Buna göre bir davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için davanın mutlak ticari dava veya nisbi ticari dava olması gerekir. Mutlak ticari dava; TTK. m. 4 kapsamında sayılan davalar ve tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın TTK’dan doğan davalardır. Nispi ticari dava ise her iki tarafın tacir ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlarda ortaya çıkan uyuşmazlıklarda gündeme gelen davalardır.
Somut olay değerlendirildiğinde; davacı kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş, sigortalısı … plakalı aracın işleteninin haklarına TTK. m. 1472 gereğince kasko poliçesi kapsamında ödeme yaparak halef olmuştur. … plakalı aracın ruhsat kaydına göre kullanım amacının hususi olduğu ve davalı şirkete ait … plakalı aracın kullanım amacının ticari nitelikte olduğu tespit edilmiş olup davacı …, sigortalısının haklarına halef olarak iş bu davayı açtığından sigortalısı bu davayı açmış olsaydı hangi mahkeme görevli olacaksa iş bu davada da o mahkeme görevli olacağından TTK m. 5 kapsamında dava dışı sigortalı işleten Ahmet Karaarslan tacir olmadığı gibi sahip olduğu araç da hususi nitelikte olduğundan nisbi ticari davanın şartları oluşmadığından mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla haksız fiile dayalı hasar bedelinin rücuen tazminine ilişkin davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatine varılarak Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda ebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”