Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/141 E. 2021/699 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/40 Esas
KARAR NO : 2021/651

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket ile davalı firma arasında 16/02/2016 tarihli “Yazılım Lisans ve Hizmet Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmenin süresinin 26/02/2016 tarihinden itibaren 3 yıl için olduğunu, projenin test için hazır hale getirme tarihinin 10/07/2016, canlı kullanıma geçiş tarihinin ise 10/08/2016 olarak kararlaştırıldığını, müvekkil şirket tarafların ortak mutabakatı ile imzalanan tüm hizmetleri belirlenen usul ve esaslara uygun olarak davalıya kullanıma hazır olarak sunduğunu, davalı firma tarafında yaşanan operasyonel bazlı problemler ve kullanıcı hataları nedeniyle tamamen davalı firmadan kaynaklanan bazı sorunlar yaşandığını, sözleşmede “Müşteri iş süreçlerini … yazılı olarak vermekle yükümlüdür” hükmünün yer almasına rağmen davalının bu maddeye aykırı davranarak müvekkilin haberi, bilgisi ve izni olmadan ürün kategorilerini değiştirdiğini, müvekkilin davalıya sormasına rağmen bu konuda bilginin verilmediğini, akabinde sistemin çalışmadığından bahisle bedeli ödemekten kaçındığını, uygulama sorumluları ve danışmanlar atama işi de sözleşmede belirtilmesine rağmen davalı tarafından yerine getirilmediğini, sözleşmede 10/08/2016 olarak belirlenen canlıya geçiş tarihinde müvekkili 22.500 USD ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ancak davalı firma müvekkil tarafından sözleşmedeki tüm taahhütler yerine getirildiği halde çeşitli bahaneler ve tamamen davalı tarafından kaynaklanan bazı gerekçelerle müvekkile ödemesi gereken bedeli ödemediğini, 05/04/2017 tarihli 22.500 USD bedelli faturanın davalı firmaya gönderildiğini ve davalının iadesi üzerine … 51. Noterliğinin … yevmiye numaralı … tarihli ihtarnamesinin gönderildiği, faturanın ödenmesi ve teminat senedinin iade edilmesinin talep edildiği, süresinde taleplerin yerine getirilmediğini bu yüzden 16/02/2016 tarihinde sözleşmenin feshedildiği, davalı tarafından ihtarnameye cevaben … 30. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturanın iade edildiği, ödemenin yapılmadığı ve teminat senedinin iade edilmediğinin görüldüğü, davalı şirket aleyhine … 3. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve davalı şirket tarafından kötü niyetli olarak takibe itiraz edildiği ve takibin durduğunu bildirerek davalının … 3. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın her ne kadar dava dilekçesinde sözleşmede belirtilen hizmetlerin usulüne uygun bir şekilde müvekkile sunulduğunu belirtmiş ise de bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkil şirket ile davacı arasında akdedilmiş olan 16/02/2016 tarihli “Yazılım Lisans Hizmet Sözleşmesi” ile davacı yan sistem yazılımlarının müvekkil şirket sistemine kurulmasını ve sistemin devreye alınmasını taahhüt ettiğini ancak davacı tarafın sözleşme ile yüklendiği edimlerini süresinde ve layıkıyla yerine getiremediğini, programın müvekkil şirkete canlıya geçiş için sunulduğunda müvekkil şirket tarafından ana fonksiyonlarının dahi çalışmadığını, SAP sistemi için üretilen dataların hata verdiğini, sözleşmenin imza tarihinden itibaren bu yana ilgili yazılımın müvekkil şirket sistemine entegrasyonunu sözleşmeye uygun bir şekilde sağlanamamış olmasından dolayı müvekkil şirket işleyişinde bir çok sorun yaşandığını, bu sorunların davacı tarafa şifahen ve defalarca yazılı olarak bildirildiği ancak olumlu bir netice alınamadığını, davacıya … 40. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarında bahsi geçen aksaklıklar ve eksikliklerin 3 gün içerisinde giderilmesinin gerektiğini aksi takdirde sözleşmenin feshedilerek hiçbir ödeme yapılmayacağını, ilgili teknik yardımın farklı bir yazılım firmasından alınacağının bildirildiği, ihtarnamenin tebliğinden sonra davacı tarafın müvekkil şirket ile iletişime geçerek sorunların en kısa zamanda giderileceğini bildirdiğini, ancak vermiş oldukları bu taahhüdü de yerine getirmediklerini, bunun üzerine … 30. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde ilk ihtarda belirtilen aksaklıkların giderilmediğini ve sözleşme ile yüklenmiş olduğu edimlerini kendi kusuru ile yerine getirilmemesi halinde teminatın gelir olarak kaydedileceğinin belirtilmiş olması sebebiyle sözleşmenin kurulması aşamasında muhataba ödenen 22.500 USD’nin 3 gün içerisinde müvekkil şirket hesabına yatırması aksi halde teminat senedinin irad olarak kaydedileceği ve icra işlemlerine başlanacağının bildirildiği, davacı yanın beyanlarının gerçeği yansıtmadığını bildirerek davacının haksız davasının reddi ile kötüniyetli olduğundan %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacının 81.967,50 fatura alacağı, 3.840,12 TL sabit oranlı faiz olmak üzere toplam 85.807,62 TL’nin davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
… 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas …Karar ve 13/12/2018 tarihli yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilmiş, 2019/40 Esas sayılı sıraya kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce, 20/05/2019 tarihli ara karar uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları, mail yazışmaları, sistem kayıtları ve dosya incelenerek taraflar arasındaki sözleşme gereği yazılım hizmeti verilip verilmediği, bu hizmetin kapsamının ne olduğunu, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir …ve Bilgisayar Mühendisi … tarafından ibraz edilen 12/11/2020 tarihli raporda; “Davacının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin yasal tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, aynı şekilde davalının da dava konusu döneme ait ticari defterlerinin yasal açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, bu itibarla tarafların ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, taraflar arasında imzalı Yazılım Lisans Ve Hizmet Sözleşmesi olduğu, bu sözleşmeye göre teslim edilen yazılımın canlıya geçiş aşamasının 10.08.2016 tarihi olarak belirlendiği, rapor içeriğinde gösterilen e-mail yazışmalarından canlı aşamasına geçilmediğinin anlaşıldığı, yerinde yapılan incelemede yazılımın mevcut durumu üzerinde canlı ortamda tespitinin mümkün olmadığı, sözleşme konusu işin eksik olarak ifa edildiğinin kabul edilebileceği, davacının … 51. Noterliği’nden keşide ettiği … tarih ve … sayılı ihtarname ile … tarih … numaralı 22.500,00 USD bedelli faturayı davalıya tebliğ ettiği, davalının ihtarnameye cevaben keşide olunan … 30. Noterliğinin …tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturanın iade edildiği, TTK 21’de düzenlenen iade şartlarını haiz olduğu, davalının ticari defterlerine dava konusu faturayı kayıt etmediği, davalı ticari defterlerinde dava konusu bakiyenin kayıtlı olmadığı, davalı ticari defter kayıtlarına göre davacıya borçlu olmadığı, dosyaya sunulan fatura ve davacı ticari defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu, bu tespite göre davacı alacağı 22.500,00 USD’nin davacı ticari defterlerinde davalı adına tutulan muavin hesap kayıt bakiyesinde 81.967,50 TL olarak kayıtlı olduğu, Sayın Mahkeme’nin davacının dava konusu alacağa hak kazandığı kanaatinde olması halinde davacı ticari defterlerine göre davacının icra takibi ve dava tarihi itibari ile 81.967,50 TL alacaklı olduğunun kabul edilebileceği, davacının dava konusu alacağa hak kazandığının kabulü halinde, davalıya … 51. Noterliğinin … yevmiye numaralı, … tarihli ihtarnamesi ile tebliğ edilen faturanın tebliğinden itibaren sözleşmenin 7. Maddesine göre 30 içinde ödenmesi gerektiği vade süresinden sonra sonra aylık %1,5 temerrüt faizi talep edilebileceği” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce, 30/12/2019 tarihli ara karar uyarınca, dosyanın önceki bilirkişilere tevdii ile davacı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi ve denetime açık hüküm kurmaya elverişli bir rapor tanzimi konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir …ve Bilgisayar Mühendisi … tarafından ibraz edilen 24/02/2020 tarihli ek raporda; “bilirkişi kök raporundaki görüş ve kanaatinde herhangi bir değişiklik oluşmamıştır” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce, 14/09/2020 tarihli ara karar uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, yazılıma ait log kayıtları, derlenebilir durumdaki kaynak kodları, yazılıma ilişkin teknik dökümanlar ve yazılımın bizzat davalının oturumu veya kullanıcı bilgisi ile ona tahsis edilen yazılım üzerinde inceleme yapılarak yazılımın mevcut durumunun tespiti, hangi aşamada olduğunun belirlenmesi, canlıya geçişin yapılıp yapılmadığı, canlıya geçiş yapılmış ise durumu, geçiş yapılamamış ise nedeni, mail yazışmaları ve tüm belgeler ile tarafların önceki raporlara yapmış olduğu beyan ve itirazlar değerlendirilerek, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri doğrultusunda yazılım hizmeti verilip verilmediği, hizmetin kapsamının ne olduğu, yazılımda ayıp ve hata olup olmadığı, hata ve ayıp olması durumunda yazılımın beklenen faydayı davalıya sağlayıp sağlayamayacağı tespit edilerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi …, … ve … tarafından ibraz edilen 12/03/2021 tarihli raporda; “Davacı tarafın sunduğu dosyalar ve yazılım kaynak kodları üzerinde yapılan teknik incelemeler sonucu verilen derlenmiş kaynak kodların yerel bilgisayarda tüm bileşenleri (web sitesi, el terminali, veritabanı) ile kurularak çalıştırıldığı, mal ve depo hizmetleri mal girişi, çıkışı, sipariş, sevkiyat vb. depo yönetim sisteminin sözleşmede belirtilen temel işlemlerini yerine getirdiği gözlenmiştir. Ayrıca verilen kaynak kodlar derlenmiş, derlenen kaynak kodların verilen yazılımla uyumlu olduğu gözlenmiştir. Derlenmiş yazılımla yapılan testlerde de lisans sözleşmesinde atıfta bulunulan depo yönetim sistemi temel işlemlerini yerine getirebileceği belirlenmiştir. Temel işlemler dışında performans ve kapasite faktörlerine yönelik olarak test istenirse bunların yazılımın kurulacağı gerçek sistem özelliklerinin belirtilmesine bağlı faktörler olduğu dikkate alınmalıdır. Zira sunucu işlemci, bellek, iletişim bant genişliği, maksimum saniyedeki talep sayısı gibi faktörler performans sınırlarını belirlemektedir. Buna karşın taraflar arasındaki sözleşmede temel işlevler dışında donanım kaynaklarına göre işlem hız oranı türünden başarım kriterlerini içeren kıstaslar dosyadaki belgeler ya da eklerinde bulunamamıştır. 13/10/2020 tarihinde taraf avukatlarının katıldığı ve uzmanlarının da telefon bağlantısı ile görüş bildirdiği ön inceleme oturumu yapılmıştır. Tarafların imzaladığı tutanakta da yer aldığı üzere davalı taraf avukatı ve avukatının aracılığı ile görüş bildiren uzman, kendi taraflarındaki kurulu yazılımın sistemden muhtelif ihtiyaçlara binaen kaldırıldığını, zira kullanılmadığını ve sanallaştırma yapılan sistemde bir kapasite işgal ettiği bilgisini sözlü olarak belirtmişlerdir. Devamında, kurulu yazılımın yedeklerinin bilirkişi heyetine gönderilebileceği bildirilmiştir. Buna karşın, davalı taraf, bilirkişi heyetine davacı tarafın, taraflar arasındaki lisans sözleşmesi kapsamında kurcuğu, ayıplı olduğu bilirkişiden sorulan yazılımın kendisi tarafından teslim alınan ve yedeklenen kopyasını bilirkişi heyetine sunmamıştır. Bunun yerine özel bir firmadan aldığı ve ön inceleme tarihi sonrasında hazırlandığı görülen, 26/10/2020 tarihli bir dahili teknik tespit tutanağını iletmiştir. Bu tutanak, davalı firmanın anlaşmazlığa konu olan yazılımı kendi tasarrufu ile kaldırması sonrasında, ön incelemede beyan ettiği yedeklenen kopyasına da teknik nedenlerle erişilemediğini göstermektedir. Bu durum, anlaşmazlığa konu olan lisans sözleşmesine bağlı olarak davacı tarafından sunulan yazılım ile davalı tarafına kurulmuş olduğu dosyadaki belgelerden anlaşılan yazılımın birebir aynı sürüm olduklarının anlaşılmasını ve dolayısıyla temel işlem özellikleri dışında uygulamada başarım eksikliğine dayalı ayıplı mal halinin olup olmadığı konusunun incelenmesini tamamen imkânsız hale getirmektedir. Taraflar arasındaki e-posta yazışmaları incelendiğinde imzalanan lisans sözleşmesi dâhilinde, davacı tarafın davalı tarafın donanımlarına, ürün kurulumunu yaptığı ve kurulan yazılımın temel işlevlerim yerine getirmesine karşın davalı tarafın kendi sistemindeki veritabanı uyuşmazlığı ve temiz veri sağlayamamasına bağlı sorunları gidermesi için davacı tarafla iletişim içinde olduğu görülmektedir. Bu sorunlar davalı tarafın talep mesajlarında da yer almaktadır. Davalı tarafça bu sorunlar entegrasyon yükümlülüğünün davalı tarafta olduğu şeklinde görüldüğü anlaşılmaktadır. Davacı taraf ilgili taleplere itiraz etmemiş olmamakla birlikte sözleşmenin EK-3 5.6 maddesine göre “verilerin istenen formatta hazırlanmasının müşteri sorumluluğunda olduğu” hükmü gereği bu konu davalı tarafta da teknik yükümlülük oluşturmaktadır. Buna karşın, davalı taraf yazılımın lisans sözleşmesi kapsamını zorlayıcı şekilde davacı tarafın yazıltmındaki teknik kusurların buna neden olduğunu iddia etmektedir. Mahkeme dosyasındaki sözleşme eklerinin içerisinde teslim edilecek yazılımın genel lisans sözleşmesi ve işlevlerinin ana başlıkları dışında detay özellikler ve performansa dayalı kabul kriterleri olmadığı görülmüştür. E-postalardan görüleceği üzere, yazılımın kurulduğu tarihlerde canlı işletime geçiş başlamıştır ancak davalı tarafın ürüne ilişkin şikayet bildirimleri bundan sonra da sürmüştür. Canlı işletime geçişin tamamlandığını gösteren bir e-posta, iş bitirme belgesi ya da benzer yazılı bir başka belge dava dosyasında bulunmamaktadır. Yukarıda belirtilen nedenlerle, yazılım, kurulu olduğu haliyle sistem üzerinde bilirkişi incelemesine sunulamadığı için davacı tarafından kurulan ürünün canlı işletime geçişinin yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa şikâyete konu sorunların heyetimiz tarafından yerinde tespiti mümkün olmamıştır. Heyetimizde mali konularda uzman bilirkişi olmadığı için taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisi hakkında inceleme yapılmamıştır. Ancak 12/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişi heyeti tarafından “dosyaya sunulan fatura ve davacı ticari defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu” yanı sıra Türk Lirası ve Döviz cinsinden tutarlar bildirilmiştir” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; taraflar arasında akdedilen Yazılım Lisans ve Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili istemiyle başlatılan … 3. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine karşı davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı taraf, Yazılım Lisans ve Hizmet Sözleşmesi ile ek protokollerdeki yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı tarafından kaynaklanan operasyonel bazlı problemler ve kullanıcı hataları nedeniyle sorunlar yaşandığını, davalı tarafından üstlenilen yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, canlıya geçiş tarihinin bu nedenle geciktiği beyan edilerek sözleşme kapsamında canlıya geçiş tarihinde ödenmesi gereken bedelin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf, davacının sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, yazılımın canlıya geçiş için sunulduğunda ana fonksiyonlarının çalışmadığını, Sap sisteminde mükerrer kayıt oluştuğunu, stok ve raporlama hatası olduğunu, sayı ve belgelerin işlenmesinde hata bulunduğunu, entegrasyonun sözleşmeye uygun olarak sağlanamadığını, davacının canlı kullanıma geçiş yapılacağını taahhüt ettiği tarihte işi eksiksiz olarak yapmadığını, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Dolayısıyla uyuşmazlık; sözleşme kapsamındaki yazılım hizmetinin verilip verilmediği, yazılımda hata ve ayıp olup olmadığı, bu durumun kimin kusurundan ileri geldiği noktalarına ilişkindir.
Dosya kapsamından; taraflar arasında 16/02/2016 tarihli Yazılım Lisans ve Hizmet Sözleşmesi ve ek protokollerinin akdedildiği, sözleşmenin 2. maddesinde, sözleşmenin konusunun davacının fikri mülkiyet haklarının sahip olduğu … Lojistik Yönetimi sistemi yazılımının davalıya teslimi ve kullanım hakkının verilmesi, davalının teslim aldığı yazılımların davacının teknik ve yönetsel desteği altında kurulup devreye alınması, davalının personellerine eğitim verilmesi, davalının Ek-1’de belirtilen yıllık bakım hizmetlerinin verilmesi olarak düzenlendiği, yine sözleşmenin 2. maddesinde proje başlangıç aşamasında kavramsal tasarım dokümanı hazırlanacağı, bu dokümanın her iki tarafça imzalanacağı, projenin analiz aşaması tamamlandığında kullanıcı kabul testi (UAT) senaryoları oluşturulacağı, mal ve yerleştirme kabul senaryolarının yazılacağı, yazılım testinden yazılımın geçmesi halinde işin biteceği, müşterinin kullanıcı kabul testi senaryosunu oluşturmaması halinde davacının test prosedürlerini kabul etmiş sayılacağının düzenlendiği, sözleşmenin 4. maddesinde süresinin 26/02/2016 tarihinden itibaren 3 yıl olduğunun düzenlendiği, sözleşmenin 5. maddesinde kavramsal tasarım dokümanının tamamlanmasına müteakip proje alanı oluşturulacağı, karşılıklı onaylanacağı, projenin test için hazır hale getirme tarihinin 10/07/2016 tarihi olduğu, proje teslim kullanıcı kabul testleri bitimi ve onaylanması itibariyle canlı kullanıma geçiş tarihinin 10/08/2016 tarihi olarak belirlendiği, yine sözleşmenin 5. maddesinde projenin müşteriden kaynaklanan nedenlerle gecikmesi halinde davacının sorumlu olmayacağının düzenlendiği, sözleşmenin 6. maddesinde davacının sözleşme kapsamında belirtilen işleri zamanında ve tam olarak gerçekleştirebilmesi için davalının bilgi, belge ve kişilere erişim sağlamakla yükümlü olduğu, sözleşmenin 7. maddesinde Yazılım Lisans, İmplementasyon Hizmeti ve bakım hizmet bedelinin Ek-1’de belirtilen toplam bedel olduğu, ödeme dönemlerinin Ek-4’te belirtildiği, sözleşmede aksi belirtilmediği takdirde faturanın davalıya tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde ödenmesi gerektiği, Ek-4’te belirtilen ilk ödemenin 26/02/2016 tarihinde yapılacağı, yabancı para cinsinden belirlenen ücretin fatura kesim tarihinde TCMB döviz satış kuru esas alınarak TL cinsine çevrileceği, geciken ödemelerde ödeme vadesinden itibaren aylık %1,5 gecikme faizi uygulanacağının düzenlendiği, sözleşmenin 12. maddesinin (2) numaralı bendinde, tarafların sözleşme kapsamında yüklendiği edim ve taahhütlerine tam ve zamanında yerine getirmemesi halinde ihlal etmeyen tarafından gönderilecek ihtarname ile verilen 3 iş günü içerisinde söz konusu aykırılığın giderilmemesi halinde ihlal etmeyen tarafın sözleşmeyi tek taraflı olarak ve herhangi bir tazminat ödemeden derhal feshedebileceğinin düzenlendiği, (6) numaralı bendinde sözleşmenin feshi halinde fesih tarihinde tahakkuk etmiş haklara dokunulmadan işlem yapılacağının düzenlendiği, Ek-1 protokolünde lisans bedelinin 45.000,00 USD olarak belirlendiği, Ek-4 protokolünde sözleşmenin imzalanmasıyla 9.000,00 USD, kavramsal tasarım dokümanının onaylanmasıyla 13.500,00 USD ve 10/08/2016 tarihi olarak belirlenen canlıya geçiş tarihinde 22.500,00 USD ödeneceği ve kavramsal tasarım aşamasında belirlenen canlıya geçiş tarihi müşteri tarafından veya müşteriden kaynaklanan nedenlerle ertelenirse sözleşmede kararlaştırılan ödemenin ertelenemeyeceği, belirlenen tarihte ödeneceğinin düzenlendiği, Ek-3 protokolünde eğitim ve danışmanlık süresi boyunca tüm toplantı notları ve alınan kararların mail yoluyla bildirileceği, ilgili mailler alındıktan sonra 2 iş günü içerisinde itiraz edilmediği takdirde mail içeriklerinin kabul edilmiş sayılacağı, müşteri tarafından projede çalışmak üzere atanan proje ekibi üyelerinin tam zamanlı olarak proje için çalışacağı, proje ekiplerinde gerçekleşen bir değişiklik veya atanan proje personelinin gerekli zamanı ayırmamasından kaynaklı gecikmelerden davalının sorumlu olacağının düzenlendiği görülmüştür.
Yargılama sırasında yapılan bilirkişi incelemelerinde davalı şirket nezdinde dava konusu yazılımın hali hazırda erişilebilir olmadığı, bu nedenle yazılımın mevcut hali üzerinde inceleme yapılamadığı, taraflarca itirazlara uğramayan mail yazışmaları üzerinde yapılan incelemelerde taraflar arasında imzalanan sözleşme konusu yazılımın davacı tarafından geliştirildiği, yazılımda son test aşamalarına kadar gelindiği ancak bu süre zarfında hataların görüldüğü, bu hataların bazı durumlarda işleyişi olumsuz yönde etkilediği, sözleşmenin planlanan süre içerisinde tamamlanmadığı, yazılımın canlı ortama geçişinin yapılmadığının tespit edildiği, bunun üzerine mahkememizin 14/09/2020 tarihli ara kararı uyarınca tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, yazılıma ait log kayıtları, derlenebilir durumdaki kaynak kodları, yazılıma ilişkin teknik dökümanlar ve yazılımın bizzat davalının oturumu veya kullanıcı bilgisi ile ona tahsis edilen yazılım üzerinde inceleme yapılarak yazılımın mevcut durumunun tespiti, hangi aşamada olduğunun belirlenmesi, canlıya geçişin yapılıp yapılmadığı, canlıya geçiş yapılmış ise durumu, geçiş yapılamamış ise nedeni, mail yazışmaları ve tüm belgeler ile tarafların önceki raporlara yapmış olduğu beyan ve itirazlar değerlendirilerek, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri doğrultusunda yazılım hizmeti verilip verilmediği, hizmetin kapsamının ne olduğu, yazılımda ayıp ve hata olup olmadığı, hata ve ayıp olması durumunda yazılımın beklenen faydayı davalıya sağlayıp sağlayamayacağı tespit edilerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen 10/03/2021 tarihli raporda; ihtilafa konu yazılımın üzerinde inceleme yapılabilecek şekilde kurulu bir sürümünün bulunmadığı, bu yazılımın normal olarak çalışması beklenen el terminali ve bağlantılı bir sunucu bileşeni olduğu, davalının verilerin bulunduğu cihaza ulaşamadığından dosyadaki mevcut deliller itibariyle inceleme yapılmasını talep ettiği, maillerin kronolojik olarak incelenmesinde; görüşmelerin büyük bir bölümünün davalı tarafın kendi iç işleyişine uygun özelleştirmelerin davacı tarafından yazılıma eklenmesine istemesi ve davacı tarafın bu özelleştirmeleri adım adım tamamlayarak davalıya uygun terzi işi bir yazılım oluşturması aşamalarına işaret ettiğini, mail içeriklerinden bütünleştirmede ilerleme için atomik, normalize, kanonik, tam ve temiz veri tabanının davacı tarafla paylaşılmamış olduğu kanısına ulaşıldığı, davacı tarafından davalı tarafın donanımlarına ürün kurulumunun yapıldığı, kurulan yazılımın temel işlevleri yerine getirmesine karşın davalı tarafın kendi sistemindeki veri tabanı uyuşmazlığı ve temiz veri sağlayamamasına bağlı sorunları gidermesi için davacı tarafla iletişim içerisinde olduğu, davacı tarafın ilgili taleplere itiraz etmemiş olduğu, sözleşmede entegrasyon yükümlülüğünün davalı tarafta olduğunun düzenlendiği, verilerin istenen formatta hazırlanmasının davalının sorumluluğunda olduğu, bu konudaki teknik yükümlülüğün davalıda olduğu, sözleşme ve eklerinde teslim edilecek yazılımın ana başlıkları dışında detay özellikler ve performansa dayalı kabul kriterlerinin olmadığının görüldüğü, yazılımın kurulduğu tarihlerde canlı geçiş başladığı, davalı tarafın ürüne ilişkin şikayet bilgilerinin bu tarihten sonra da sürdüğü, davacı tarafından sunulan program ve dosya bileşenlerinin teknik incelenmesinde; yazılımın mal ve depo hizmetleri, mal giriş çıkışı, sipariş, sevkiyat ve depo yönetim sistemi gibi sözleşmede belirtilen temel işleri yerine getirdiği ayrıca verilen kaynak kodlarının yazılımla uyumlu olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki sözleşme ve protokoller, mailler, ihtarnameler ve bilirkişi tarafından yapılan teknik değerlendirme dikkate alındığında, dava konusu yazılımın davalının sözleşme kapsamındaki bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklı olarak tamamlanmasının geciktiği, canlıya geçiş aşamasına gelindiğinde bir takım eksikliklerin söz konusu olduğu ancak bu eksikliklerin temel işlevlere ilişkin olmadığı ve davalının bu konudaki teknik yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklandığı, mail içeriklerinin incelenmesinde son aşamalarda davalının canlıya geçiş testi yapmaktan kaçındığının anlaşıldığı, her ne kadar canlıya geçiş yapıldığına dair dosya içerisinde bir yazılı delil bulunmasa da bu konuda davacının yükümlülüklerini yerine getirdiği, davalının son aşamada bu konuda temerrüde düştüğü, canlıya geçişin sağlanmamasından yukarıda açıklanan teknik bilirkişi raporu ve sözleşme ile protokollerdeki düzenlemeler kapsamında davalının sorumlu olduğu, sözleşmenin Ek-4 protokolünde, 10/08/2016 tarihi olarak belirlenen canlıya geçiş tarihinde 22.500,00 USD ödeneceği ve kavramsal tasarım aşamasında belirlenen canlıya geçiş tarihi müşteri tarafından veya müşteriden kaynaklanan nedenlerle ertelenirse sözleşmede kararlaştırılan ödemenin ertelenemeyeceği, belirlenen tarihte ödeneceğinin düzenlendiği, davalının iddialarını ispatlayamadığı anlaşılmakla davacının sözleşme kapsamında davalıdan bakiye 22.500,00 USD alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
İşlemiş faiz açısından yapılan değerlendirmede; sözleşmenin 7. maddesinde yabancı para cinsinden belirlenen ücretin fatura kesim tarihinde TCMB döviz satış kuru esas alınarak TL cinsine çevrileceği, geciken ödemelerde ödeme vadesinden itibaren aylık %1,5 gecikme faizi uygulanacağının düzenlendiği, davacının fatura kesim tarihinde uyguladığı kurun sözleşmeye uygun olduğu ancak davacının … 51. Noterliğinin …tarihli ihtarnamesiyle faturanın ödenmesi konusunda davalıya yeniden mehil tanıdığı, ihtarname ile tanınan 3 iş günlük sürenin sonunda davalının 06/06/2017 tarihinde temerrüde düştüğü sonucuna ulaşıldığından dava konusu alacak bakımından temerrüt tarihinden takip tarihine kadar sözleşme uyarınca aylık %1,5 oranında gecikme faizi uygulanarak davacının talep edebileceği temerrüt faizinin 3.395,47 TL olduğu ve kusuruyla temerrüde düşen davalının bu miktar kadar faizi ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 85.362,97 TL üzerinden devamına, asıl alacak 81.967,50 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %18 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 85.362,97 TL üzerinden devamına, asıl alacak 81.967,50 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %18 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 17.072,60 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 5.831,14 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 1.036,34 TL peşin ve 429,04 TL icra harcı olmak üzere toplam 1.465,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.365,76 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.465,38 TL peşin ve icra harcı ile 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.501,28 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.767,65 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 4.742,94 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından belgelendirilen herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.897,19 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 444,65 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸