Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/129 E. 2021/856 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/129 Esas
KARAR NO : 2021/856

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasında yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.11.2019 tarihinde …, … ve … plakalı araçların karıştığı kaza sonucunda … plakalı araçta müvekkilinin yolcu olarak bulunduğunu, müvekkilinin yaralandığını, kalçasında kırık bulunduğunu, kaza tutanağında … plakalı araç sürücüsü olan …’in ve … plakalı araç sürücüsü olan …’nun kusurlu olduklarının anlaşıldığını, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, araç maliki …’un müvekkilinin kardeşi …’ın eşi ..’ın babası olduğunu, ağabeyinin kayınpederinin aracında taşınmasında maddi ve manevi menfaat bulunduğunu, yakın akrabalar arasında hatır taşımasının söz konusu olmadığını, yakın akrabalar arasında taşımanın menfaat karşılığı yapılmasının söz konusu olmadığını, hatır taşıması nedeniyle indirim uygulanamayacağını, … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş.’ne, … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş.’ne 390.000,00 TL teminatlı ZMS poliçeleri ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sürekli iş göremez hale geldiğini, tedavi süreci içerisinde geçici olarak iş göremezlik halinde olduğunu, %100 iş göremez halde olduğunu, bakıma muhtaç olduğunu, hayatı boyunca sürekli olarak bakıma muhtaç olup olmadığının alınacak raporla belirlenebileceğini, kazadan önce KTÜ Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduğunu, yeni mezun bir edebiyat öğretmeninin kazancının Milli Eğitim Bakanlığı’ndan öğrenilmesini, davalı … Sigorta A.Ş.’ne 06.01.2020 tarihinde başvurunun tebliğ edildiğini, 8 iş günü içerisinde ödeme yapılmadığını, 17.01.2020 tarihinde temerrüde düştüğünü, 15 günün dolması sonrasında dava açma zaruretinin hasıl olduğunu, arabuluculuk müzakereleri neticesinde anlaşmaya varılamadığını, yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğu diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla maddi zararların tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğunu, arttırılmak üzere şimdilik sürekli iş göremezlik zararı için 80,00 TL, geçici iş göremezlik zararı için 10,00 TL, bakıcı gideri zararı için 10,00 TL olmak üzere asgari 100,00 TL maddi tazminat bedelinin kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde temerrüt tarihi olan 17.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dava öncesi müvekkiline usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, başvuru şartının gerçekleşmediğini, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluğun sigortalının kusuru oranında ve ölüm-sakatlık halesinde kişi başına azami 390.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatına dahil olmadığını, tutanakta belirtilen kusur atıflarının kabulünün mümkün olmadığını, …’nun idaresindeki … plakalı araç ile bir anda şerit değiştirdiğini, gireceği şeritte bulunan sigortalı araç sürücüsü …’i uyarmadığını, geçişini beklemediğini, kontrolleri yapmadan şerit değiştirdiğini, …’nun tam ve asli kusurlu olduğunu, dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdi edilerek kusura ilişkin rapor alınmasını talep ettiklerini, maluliyetin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’ e göre tespit edilmesi gerektiğini, genel şartlara göre geçici iş göremezlik, tedavi ve geçici bakıcı giderlerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi gideri içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, sağ giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olduğunu, davacının emniyet kemeri takmadığı için müterafik kusurlu olduğunu, yaralanmasını ağırlaştırdığını, hatır taşıması nedeniyle tazminattan belli bir ölçüde hakkaniyet indirimi yapılması ve sürekli sakatlık tazminatı belirlenirken vergilendirilmiş gelir yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, davanın haksız fiilden kaynaklı ikame edildiğini, olay tarihinden itibaren aiz işletilmesi talebinin haksız olduğunu, davacı tarafından eksikliklerin giderilmeden usulüne uygun başvuru yapılmadığını, temerrüde düşülmediğini, sigortalı aracın ticari olmadığını, hususi olduğunu, avans faizi talebinin yerinde olmadığını, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini diğer hususlarla birlikte savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, 06.01.2020 tarihinde yapılan hasar ihbarı sonucunda hasar dosyası açılarak inceleme başlatıldığını, olayda 01.06.2015 tarihli yeni genel şartların uygulanmasını, dava yoluna gitmeden önce müvekkili şirkete genel şartlar uyarınca başvuru yapılmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, hesaplama yapılırken TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faizin esas alınmasını, kalıcı maluliyet oranı belirlenirken Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerinin esas alınmasını, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, poliçe genel şartları gereğince talep edilen geçici iş göremezlik giderinden, tedavi giderinden, tedaviye bağlı sair giderlerden, bakıcı giderinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu’na ait olduğunu, ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olduğunu, avans faizi isteminin haksız olduğu diğer hususlarla birlikte savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla kusur ve aktüer bilirkişiye tevdii edilen ve dosyaya 21/09/2021 tarihinde sunulan rapor dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 10/11/2019 tarihli trafik kazası nedeniyle davacı yolcunun uğramış olduğu geçici ve kalıcı maluliyete dayalı tazminat davası ile bakıcı giderine ilişkin tazminat davasıdır.
Kazazede yolcu davacı …’ın 1996 doğumlu ve olay günü 23 yaşında olduğu, sol sakrum fraktür ve sol pubik kol superior fraktür şeklinde basit tıbbi müdahale ile giderilemez ve hayati tehlike olmayacak nitelikte yaralandığı, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 27.10.2020 tarihli raporda; hastada meydana gelen sol pubik kol ve sakrum kırığı dikkate alınarak “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında sekel mahiyetinde bir arızası tespit edilemediğinden bedensel özür oranı tayinine mahal olmadığı, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyacı süresinin 1 ay olduğu, tıbbi itileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, Adli Tıp Kurumu İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 05.04.2021 tarihli raporda; “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 ay boyunca başka birinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir.
Dosya kapsamına alınan hükme elverişli 21.09.2021 tarihli kusur ve aktüer bilirkişi heyet raporuna göre, 10.11.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; … plaka numaralı otomobil sürücüsü …’in % 75 oranında asli kusurlu olduğu, …plaka numaralı otomobil sürücüsü …’nun % 25 oranında tali kusurlu olduğu, sürücünün yeterli sınıf ehliyete haiz olduğu, alkol vb. durumunun bilinmediği, … plaka numaralı otomobil yolcusu davacı …’ın kazanın oluşumunda, olayın yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında ve artmasında kusursuz olduğu, kazazede yolcu davacı …’ın dikkatsiz ve tedbirsiz davranış sergileyen sürücülerin hatalı doğrultu değiştirmeleri sonucunda meydana gelen çarpışmada ve akabinde çarpışmaların şiddeti ile savrularak devrilmelerinde etkili olan hatalı bir davranışı, sürücüye-direksiyona fiziki müdahalesi vb. etkili rolü, kazaya engel olabilmek adına alabileceği herhangi bir tedbir bulunmayan, kendi can güvenliği ve sağlığına göstermesi gereken azami dikkat ve özen gereği emniyet kemeri kullanması durumunda da benzer şekilde yaralanabileceği, emniyet kemeri hususunun zararın doğmasında ve artmasında etkili bir faktör olmadığı, yaralanması ile sonuçlanmasında illiyet bağının bulunmadığı, maddi zarar hesabına ilişkin olarak; davalı … Sigortanın % 75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacının geçici iş göremezlik döneminde % 100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının 4.850,83 TL, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 1.918,80 TLolduğu, davalı … Sigortanın % 25 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacının geçici iş göremezlik döneminde % 100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının 1.616,94 TL, bakıcı gideri nedeniyle maddi zararının 639,60 TLolduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı 22.06.2019 tarihinde Edebiyat bölümünden mezun olmuş ise de; davacının mezun olduğu tarih ile kaza tarihi arasında 5 ay gibi bir süre bulunması, davacı iddiası gibi bir an için davacının öğretmen olarak çalışacağının kabulü halinde dahi öğretmen olarak atanması için gerekli prosedür ve süre dikkate alındığında davacının kaza tarihinde öğretmen olarak çalışmasının mümkün olmaması ve fiilen öğretmen olarak çalışıyor olmaması nedenleriyle öğretmen için bildirilen emsal ücrete göre hesap yapılması mümkün değildir. Bu durumda zorunlu olarak kaza tarihinde geçerli olan asgari ücretlere göre hesaplama yapılması uygundur.
10.11.2019 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı sigorta şirketlerinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti sakatlık ve tedavi gideri bakımından ayrı ayrı 390.000 TL’dır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/10149 E. sayılı kararı “..hastanelerce sunulan sağlık hizmet bedelleri yönünden sigorta şirketlerinin ve … Hesabının yükümlülükleri sona erecektir. Kazazedelerin, bunun dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair harcamaları, sigorta şirketlerinin ve … Hesabının tedavi teminatları kapsamında, yine sigorta şirketleri ve … Hesabı tarafından karşılanmaya devam edecektir..” şeklindedir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra Yargıtay kararlarında ortada kanuni bir düzenleme bulunmadığından önceki içtihatlar gereğince 2008 tarihli yönetmeliğe göre maluliyet raporu alınacağından ve hesaplama yapılacağından poliçe genel şartları olayda uygulanmayacaktır.
Davacının yukarıda belirlenen maddi zararları poliçe limitleri içinde kalmaktadır. Diğer yandan; Davalı … Sigorta tarafından dava devam ederken davacıya 39.550,00 TL ana para ödemesi yapılmıştır. Yapılan bu ödeme davacının müştereken ve müteselsilen %100 kusuruna göre oluşan maddi zararının oldukça üzerindedir.
Davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç maliki ile davacı arasında yakın akrabalık ilişkisi bulunması nedeniyle olayda hatır taşıması indirim koşulları bulunmamaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama devam ederken davacı vekili tarafından ibraz edilen 16/09/2021 havale tarihli beyan dilekçesi ile davadan feragat edildiği, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ise 21/09/2021 havale tarihli beyan dilekçesi ile tarafların sulh olduğunu bildirmiştir. Bu nedenle davalı Mapfre Sigorta yönünden davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Dava devam ederken davalı … Sigorta tarafından davacıya 39.550,00 TL ana para ödemesi yapılmış ve anılan davalı hakkındaki davadan feragat edilmiş olup, ödenen tutarın davacının müştereken ve müteselsilen %100 kusura isabet eden zararının üzerinde olduğu, Türk Borçlar Kanunu’nun 166/I maddesi gereğince “Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur.” hükmü gereğince her iki davalının da bu dava kapsamındaki sorumluluklarının sona ermiş olacağı kanaatine varılmakla ifa nedeniyle yapılan feragatin diğer davalıya müteselsil sorumlulukla ilgili TBK 166 hükmü gereğince sirayeti nedeniyle diğer davalı yönünden de davanın reddine karar verilmiştir. Dava açıldığı tarihte davacı bu davalı yönünden dava açmakta haklı olduğundan dava devam ederken ödeme yapıldığından bu davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Yine sulh sözleşmesinde davacı ile davalı … Sigortanın yargılama giderleri konusunda da anlaştıkları görülmekle bu davalı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğinden davacının ve davanın başlangıcındaki davacı haklılık durumuna göre bilirkişi raporundaki kusur oranına göre davalı … Sigorta aleyhine arabuluculuk ücretine hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın feragat nedeniyle her iki davalı yönünden ayrı ayrı REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye‬ 4,90 TL harcın davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin talepleri gibi taraflarca yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davacı ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin talepleri gibi taraflara vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 100,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Haklılık oranına göre Arabuluculuk ücreti olarak hesap olunan 330,00 TL bedelin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
7-Haklılık oranına göre Arabuluculuk ücreti olarak hesap olunan 990,00 TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 16/11/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”