Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/117 E. 2020/841 K. 21.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/117 Esas
KARAR NO : 2020/841

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 17/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu firma ile müvekkil firma 24/04/2018 tarihli sözleşme ile 1 Adet … Marka … Model Jeneratör alım ve satımı hususunda anlaştıklarını, sözleşme konusu jenaratör bedeli 16.500,00 Euro olduğunu, teşvik kapsamında satış yapıldığından dolayı KDV bulunmadığını, davalı taraf anılan sözleşme gereğince 24/04/2018 tarihinde … Bankası … Şubesinin 31/07/2018 keşide tarihli 27.500,00 TL bedelli, 31/08/2018 keşide tarihli 27.500,00 TL bedelli ve 28/08/2018 keşide tarihli 27.500,00 TL bedelli 3 adet çek verdiğini, davalı firma ile müvekkili firma arasında imzalanan sözleşmenin ödeme başlıklı kısmında “ortalama kur bugünkü dövize göre baz alınmıştır. Ödemenin ödeme tarihindeki döviz kuru dikkate alınarak doğabilecek fark/farklar karşılıklı olarak + ya da – olarak gününde tahsil edilecektir. Dövize bağlı ödemelerde, fiili ödeme tarihindeki T.C Merkez Bankası Dolar- Euro efektif satış kuru dikkate alınarak TL’na çevrilerek belirlenecektir.” şeklinde olduğunu, aynı sözleşmenin diğer şatrlar başlıklı e bölümde ise dövize bağlı ödemelerde vade tarihlerine göre hazırlanan çek/çekler ödeme günlerine göre tahmini kur belirlenerek tespit edilmiş olup asıl çek/çekler bedeli fiili ödeme tarihindeki T.C Merkez Bankası efektif satış kuru dikkate alınarak TL’ye çevrilerek dikkate alınarak belirlenecektir. Doğabilecek fark/ farklar karşılıklı olarak (+,-) olarak gününde tahsil edilerek ödeme sonunda kur farkı faturası kesilerek hesap sıfırlanacaktır” şeklinde olduğunu, davalı firmanın anılan bu hükümler çerçevesinde müvekkili firmaya halihazırda kur farkı olarak 26.185,45 TL borcu bulunduğunu, anılan bu borca ilişkin olarak kesilen cari hesaptan da ayrıca davalının bakiye 44,55 TL borcu bulunduğunu, davalı firmaya borcunu ödeme hususunda sürekli ikazlarda bulunulduğunu ve buna rağmen borcun ödenmediğini, borcun ödenmemesinden dolayı icra takibi yoluna gidildiğini, anılan takip davalının haksız ve kötüniyetli itirazı neticesinde durduğunu bildirerek davalı borçlunun borca, faize ve tüm ferilere yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetle likit alacağa itiraz eden davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu 13/05/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil … İnş. A.Ş aleyhine davacı … A.Ş tarafından … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, borca ve takibe itiraz edildiğini, müvekkil şirket ile davacı şirket arasında 24/04/2018 tarihinde imza altına alınan sözleşme ile 1 Adet … Marka … model jeneratör alım satımı hususunda anlaşıldığını, sözleşme konusu jeneratör bedeli 16.500,00 Euro olduğunu, müvekkil şirket tarafından davacı şirkete … Bankası … şubesinin 1 Adet 31/07/2018 keşide tarihli 27.500,00 TL bedelli, 1 Adet 31/08/2018 keşide tarihli 27.500,00 TL bedelli, 1 Adet 28/09/2018 keşide tarihli 27.500,00 TL bedelli olmak üzere 3 adet çek verildiğini, söz konusu çek bedelli müvekkil şirket tarafından davacıya eksiksiz bir şekilde ödendiğini, toplam borç miktarı sözleşme tarihindeki kur üzerinden davacı şirkete ödendiğini, davacının sözleşme karşılığı herhangi bir alacağı kalmadığını, davacı şirket kötü niyetli olarak iddia ettiği kur farkı bedelini talep ettiğini, söz konusu dayanak olarak gösterilen maddelerin tamamen müvekkil şirketi kötü niyetli borç altına sokma girişiminden ibaret olduğunu, kur karşı tarafın çeklerin verildiği an geçeri olan kur olduğunu, dolayısıyla ödeme o tarihteki kur üzerinden yapıldığını, davacı herhangi bir alacağı olmamasına rağmen kur farkı nedeniyle alacaklı olduğu iddiasıyla müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlattığını, yapılan itirazlar karşısında takibin durduğunu bildirerek davacının haksız ve dayanaksız itirazın iptali davasının reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 26.185,45 TL fatura alacağı, 2.574,07 TL işlemiş faiz, 44,55 TL cari hesap olmak üzere toplam 28.804,07 alacağın tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı vekilinin 20/11/2019 tarihli dilekçesi ile borca, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize, tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 29/06/2019 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek sözleşme hükümleri de değerlendirilmek suretiyle, davacının kur farkı alacağı olup olmadığı, varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 24/11/2020 tarihli raporda özetle; “Dosya, taraflar ait ticari defterler, sözleşme incelenmiş olup, sözleşme kapsamında davacının düzenlendiği belirlenen takibe konu faturanın davalı kayıtlarında mevcut olduğuna dair sunulanlar kapsamında, 26.185,45 TL fatura bedeli alacağı ile yine fatura dışındaki yine her iki taraf kayıtlarında mevcut 44,55 TL davalının borcu olduğu” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; kur farkı alacağının tahsili istemiyle başlatılan … 3. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı taraf, davalı ile 24.04.2018 tarihinde jeneratör satın alınması konusunda sözleşme akdedildiği, sözleşme konusu jeneratörün bedelinin 16.500,00 EURO olduğunu, davalı tarafın anılan sözleşme uyarınca 24.04.2018 tarihinde … Bankası … Şubesinin 31.07.2018 keşide tarihli 27.500,00 TL bedelli, 31.08.2018 keşide tarihli 27.500,00 TL bedelli ve 28.09.2018 keşide tarihli 27.500,00 TL bedelli üç adeti verdiğini, sözleşmenin 8. Ve 9. Maddesi uyarınca kur farkı alacağı olduğunu beyan ederek davalının itirazının iptalini talep etmiştir. Davalı taraf, jeneratör bedellerinin belirtilen üç adet çek ile ödendiğini, bakiye borcu bulunmadığını beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla her iki tarafın da ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, tarafların ticari defter ve kayıtlarını ibraz ettiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahiplerinin lehine delil olma vasfına haiz oldukları, kur farkına ilişkin düzenlenen 26.185,45 TL tutarlı faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı ve davalının ticari defterlerine göre davacının davalıdan bu faturadan kaynaklı 26.185,45 TL alacaklı olduğu, ayrıca davacının cari hesaptan kaynaklı 44,55 TL alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamından, taraflar arasında 24.04.2018 tarihli satış sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme bedelinin 16.500,00 EURO olduğu, sözleşmenin “Ödeme” başlıklı 8. Maddesinde 16.500,00 EURO ödemenin 120 günlük çek ile ödeneceği, ortalama kurun sözleşme tarihindeki kurun esas alınarak hesaplandığı ancak ödeme tarihindeki döviz kuru dikkate alınarak doğabilecek fark/farkların karşılıklı olarak ödeneceğinin düzenlendiği, döviz ödemelerinde fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kurunun dikkate alınarak TL’ye çevrileceğinin düzenlendiği, sözleşmenin 9. Maddesinin E bendinde dövize bağlı ödemelerde vade tarihlerine göre hazırlanan çek/çekler, ödeme günündeki tahmini kur belirlenerek tespit edileceğini, asıl çek bedelinin fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru dikkate alınarak TL’ye çevrilerek belirleneceği, doğacak kur farkının faturalandırılacağının düzenlendiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu açısından yapılan değerlendirmede; kur farkına ilişkin faturanın tarafların ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahipleri lehine delil olma vasfına haiz olduğu ve birbirini doğruladığı, davalı tarafından faturanın içeriğine yönelik bir itirazda bulunmadığı, dolayısıyla TTK m.21 uyarınca davalı tarafın faturanın içeriğini kabul etmiş sayıldığı, sözleşmenin 8. ve 9. maddesinde kur farkının istenebileceğinin düzenlendiği, davalının faturanın bedelinin ödendiği gösterir bir delil sunmadığı, davacının cari hesabından 44,55 TL alacağı olduğu anlaşılmakla davacının takip tarihi itibariyle davalıdan kur farkı faturasından ve cari hesaptan kaynaklı olarak 26.230,00 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
İşlemiş faiz açısından yapılan değerlendirmede; takip tarihinden önce temerrüt olgusunun gerçekleştiğini gösterir bir delil bulunmadığından ve kur farkı faturasına ilişkin kesin bir vade belirlenmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir. Takip talebinde, takip tarihinden itibaren hem avans faizi hem de yasal faiz talep edildiğinden, borçlunun lehine olan yasal faizin takip tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 26.230,00 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 26.230,00 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.246,00 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.791,77 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 347,89 TL peşin ve 144,02 TL icra veznesine yatan harç olmak üzere toplam 491,91 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.299,86 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 491,91 TL (peşin ve icra veznesine yatırılan harç) ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 546,31 harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 938,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 854,63 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.574,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 117,97 TL’nin davacıdan, 1.202,03 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2020

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸