Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/108 E. 2021/13 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/108 Esas
KARAR NO : 2021/13

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 12/02/2020
KARAR TARİHİ : 14/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 12/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle: … ile …Ticaret A.Ş. arasında 25/02/2011 tarihinde Ortak Girişim ve Hissedarlar Sözleşmesinin (…) imzalandığını, bu sözleşme uyarınca tarafların …’da %50 eşit hisse sahibi oldukları … adlı şirketi kurduklarını; davalı … AŞ’nin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle davacı … tarafından …’nde (…)çılan tahkim davası sonucunda verilen hakem kararının New York Konvansiyonu uyarınca tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tensip zaptı , duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup ,Davalı … AŞ vekili, 23/03/2020 tarihli dilekçesinden özetle; tarafların …’da %50 eşit hisse sahibi oldukları … Limited adlı şirket kurduklarını davacı … Şirketinin tahkim yargılamasındaki avukatı ile başhakemin, aynı avukatlık bürosunun ortakları olduğunu, Ortak Girişim ve Hissedarlar Sözleşmesi uyarınca davacı … Lmited şirketinin fabrikanın inşaatı ve işçi istihdamından sorumlu olduğunu, davalının ortak girişime know how ve teknik bilgi sağlayacağını, davacı ve davalının ortak girişimi birlikte yöneteceklerini davacının fabrika inşaatını söz verilen tarihte bitirmediğini, bu sebeple hedeflenen üretimin yapılamadığını ve ihracatın başlayamadığını, davacının davalının onayını almaksızın fabrikayı başkasına kiraladığını, şirket yönetimini ve personel yapısını değiştirdiğini, davalıyı fabrikaya sokmadığını, fabrikada inceleme yapmasına izin vermediğini, … AŞ nin 1.200.000 amerikan Doları yatırımının sonuçsuz kaldığını, üstelik davacının haksız olarak başlattığı tahkim yargılaması sonucunda davalının adil yargılanma hakkı ihlal ederek lehine karar almayı başardığını, davacının kendisine verilen kesin süre içinde hakem kararının kesinleşme şerhini dosyaya ibraz etmediğini, yabancı hakem kararlarının tenfizi davasında nispi harç yatırılması gerektiği halde davacının maktu harç yatırdığını, davacının hakem kararının kesinleştiğini ortaya koyamadığını, tahkim yargılamasında …’in avukatı ile başhakemin aynı büroda çalıştığını, hatta kullandıkları e- posta adreslerinin dahi aynı olduğunu ve davalının bu durumu tahkim yargılaması bittikten sonra öğrendiğini, hakemlerin tarafsız ve bağımsız olmadığını ve dolayısıyla … AŞ nin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, bu nedenle hakem kararının tenfizinin kamu düzenine aykırı olduğunu, …’dan alınan mütalaanın da bu yönde olduğunu, tahkim şartını içeren Ortak Girişim ve Hissedarlar Sözleşmesinin yetkisiz temsilciler tarafından imzalanması sebebiyle geçersiz olduğunu, bu sözleşmeyi imzalayan diğer kişi … in ise tek başına imza yetkisinin bulunmadığını ve dolayısıyla geçersiz tahkim anlaşmasına istinaden verilen hakem kararının tenfiz edilmeyeceğini bildirmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup ibraz edilen 28/10/2020 tarihli raporda; … ve Türkiye’nin Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında…’na taraf olması ve MÖHUK’un 1(2). Maddesinde milletlerarası antlaşmaların saklı tutulması nedeniyle … hakem kararının tenfizine ilişkin talebin … Konvansiyonu uyarınca değerlendirileceği, … ile Türkiye’nin … Konvansiyonu’na taraf olmaları sebebiyle iki devlet arasında hakem kararlarının tenfizinde antlaşmaya dayanan mütekabiliyetin bulunduğu, … Konvansiyonu’nun V.maddesinde yer alan tenfiz engellerinden herhangi birinin tek başına varlığının yabancı hakem kararının tenfizini engelleyeceği; …’da verilen hakem kararının Ortak Girişim ve Hissedarlar Sözleşmesi’nden doğan alacaklara ilişkin olması sebebiyle uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olduğu, dolayısıyla hakem kararı açısından … Konvansiyonu’nun V(2) maddesinin (a) bendinde yer alan tenfiz engelinin gerçekleşmediği, … Konvansiyonu’nun V(1). Maddesinin (a) bendi uyarınca tahkim şartı içeren Ortak Girişim ve Hissedarlar Sözleşmesi’nin … AŞ’yi temsile yetkili olmayan ve tek başına temsil yetkisi bulunmayan kişilerce imzalanması sebebiyle geçersiz olduğu, ancak tahkim yargılamasında tahkim anlaşmasının geçersiz olduğu itirazının yapılmaması halinde tenfiz aşamasında bu itirazın yapılmasının TMK nın 2. Maddesi uyarınca mümkün olmadığı yönünde görüşlerin de bulunduğu, ayrıca Ortak Girişim ve Hissedarlar Sözleşmesinin tahkim başlıklı 25. Maddesinin aşamalı veya basamaklı tahkim klozu niteliği taşıdığı, tahkim öncesi zorunlu aşama olarak taraflardan birinin yazılı şekilde başlattığı dostane müzakerelerden 30 gün inçinde tüketilmesi zorunlu olan usule uyulmaksızın tahkime gidilemeyeceği, bu hususun tenfiz aşamasında tenfiz davalısı tarafından ileri sürülmesinin gerektiği, tenfiz davasında davalı tarafından bu yönde bir itirazın ileri sürülmesi halinde tahkim öncesi uyuşmazlık çözüm yolunun tüketilmemesinin New York Konvansiyonu nun V(1). Maddesinin (c) ve (d) bentleri uyarınca yabancı hakem kararının tenfizine engel olacağı, fakat davalı tarafından tenfiz davası esnasında tahkim öncesi tüketilmesi zorunlu aşamanın tüketilmediğine dair itirazın yapılmadığı, hakem kararı incelendiğinde … tahkim yargılamasında davacının avukatı ile başhakemin aynı …’a üye olması sebebiyle hakemin taraflı davrandığına ve dolayısıyla bu açıdan hakem kararının kamu düzenine aykırı olduğuna dair kesin bir sonuca varılmasının kolay olmayacağı, bununla beraber tahkim yargılamasında tarafların iddialarının nitelikleri dikkate alındığında profesyonel bir hakemin şu veya bu sonuca varması halinde dahi kamu düzenine aykırılık kapsamına değerlendirme yapılmasının kolay olmayacağı, ancak … hakem kararının kendi içinde çelişkiler içermesi, … hakem kararı 127’de “Hakem Heyeti, ortak Girişim Anlaşması hükümlerine göre …’ ın ne … için ihracat siparişlerini temin edeceği ne de …’in İş Planının gerçekleştireceği yönünde bir garanti vermediğini kabul etmektedir.” şeklindeki açık tespite rağmen 491’de 1… tutarında tazminata karar verirken yalnızca İş Planının dikkate alınması, şirket çalışanı oldukları dahi tespit edilemeyen kişiler için tazminata hükmedilmesi başta olmak üzere yukarıda belirtilen şekilde birbiriyle tutarsız ve keyfi hükümler içermesi sebebiyle … hakem kararının kamu düzenine aykırı olduğu, … hakem kararının hüküm kısmı 7’da “davalının davacıya 14,39,05,050.00 INR tutarında tazminatı, hakem kararından ödeme tarihine kadar işleyecek olan %18 oranında sabit faiz ile ödemesine” karar verildiği, faize ilişkin kısmın fahiş olması sebebiyle kur artışları da dikkate alındığında davalı açısından ağır bir ekonomik yük getireceği dolayısıyla faize ilişkin kısmın tenfizinin de kamu düzenine aykırı olacağı kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili 25/11/2020 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında tahkim öncesi müzakerelerin gerçekleşmediğinin bilirkişi marifeti ile tespit edildiğini, bunun da ayrı bir tenfiz engeli oluşturduğunu, tahkim öncesinde taraflar arasında bir sulh müzakeresinin gerçekleşmediğini, bu durumun tahkim sözleşmesinde belirtilen usulüne aykırılık teşkil ettiğini ve Newyork sözleşmesi madde 5. 1. Fıkra c ve d bentleri uyarınca hakem kararının tenfiz edilmesini engellediğini bildirerek, bilirkişinin yapmış olduğu bu ek tespit kapsamında cevap dilekçesini kısmen ıslah ettiğini beyan etmiştir.
Dava taraflar arasındaki uyuşmazlık 5718 sayılı MÖHUK 60 vd. maddeleri ile … Konvansiyonu uyarınca, yabancı hakem kararının tenfizi isteminden kaynaklanmaktadır.
5718 Sayılı MÖHUK 60-63.maddelerinde, yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiş, bu maddelere göre” kesinleşmiş” ve ” icra kabiliyeti kazanmış ” veya ” taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartları, yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından ayrı olarak hüküm altına alınmıştır.
MÖHUK 60/1.maddesinde; Kesinleşmiş ve icra kabiliyetini kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararlarının tenfiz edilebileceği, aynı Yasa’nın, 61.maddesinde ise, yabancı bir hakem kararının tenfizini isteyen tarafın dilekçesini, tahkim sözleşmesi veya şartının aslı yahut usulüne göre onaylanmış örneğini, hakem kararının usulen kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcılık kazanmış aslı veya usulüne göre onaylanmış örneğini, sayılan belgelerin tercüme edilmiş ve usulen onanmış örneklerini eklemek zorunda olduğu düzenleme konusu yapılmıştır.
Türk Hukukunda yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin ikinci düzenleme Türkiye tarafından 1991 yılında onaylanan Yabancı Hakem Kararlarının tenfizi ve tanınması hakkındaki New York Konvansiyonudur. Yabancı hakem kararlarının tenfizini engelleyen haller Newyork Sözleşmesinin V. maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin V. maddesindeki şartlardan bir kısmını tenfiz mahkemesi resen dikkate almak zorundadır. Diğer şartları ise tarafların iddia ve ispat etmesi gerekmektedir. Mahkeme tarafından resen dikkate alınacak şartlar; 1-Hakem kararının konusunu teşkil eden uyuşmazlığın tanıma veya tenfiz istenilen ülkenin hukukuna göre tahkim yoluyla çözümünün mümkün olmaması, 2- Hakem kararının kamu düzenine aykırı olmasıdır. Taraflarca iddia ve ispat edilecek tenfiz engelleri ise; 1- Tahkim anlaşmasının taraflarının ehliyetsiz olması veya tahkim anlaşmasının geçersiz olması, 2- Hakkında hakem kararının tenfizi istenilen tarafın hakem seçiminden veya tahkim yargılamasından usulen haberdar edilmemiş olması veya delillerini sunma imkanından mahrum edilmesi, 3- Hakem kararının, tahkim anlaşmasında yer almayan bir hususa ilişkin olması veya tahkim anlaşmasının sınırlarını aşması, 4-Hakemlerin seçiminin veya hakemlerin uyguladıkları usulün tarafların anlaşmasına, böyle bir anlaşma yok ise hakem hükmünün verildiği yer hukukuna aykırı olması, 5- Hakem kararının tabi olduğu veya verildiği yer hukuku hükümlerine göre kesinleşmemiş veya icra kabiliyeti kazanmamış veya verildiği yer mahkemesi tarafından iptal edilmiş olmasıdır.
Davacı … da verilen … tarihli ve … sayılı … Hakem Kararının Türkiye de tenfizini talep etmiştir. Tenfize konu hakem kararı Singapur’da verilmiş olup, … Konvansiyonuna taraf olduğundan Hakem kararının tenfiz şartlarının oluşup oluşmadığının … Konvansiyonu hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
… Konvansiyonunun 4. Maddesine göre; davacı tarafından yabancı hakem kararının usulüne uygun tercümesi, tahkim şartı içeren 25/02/2011 tarihli ortak girişim ve hissedarlar sözleşmesi ve bu sözleşmenin usulüne uygun Türkçe tercümesi eklenmiş, davacı tarafından … Konvansiyonunun 4. Maddesindeki şartlar yerine getirilmiştir.
Tenfizi istenilen hakem kararının kesinleştiği, karara karşı bir üst tahkim mercii veya kanun yolu bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı … Aş tarafından tahkim şartı içeren Ortak Girişim ve Hissedarlar sözleşmesini imzalayan … şirketin imza sirkülerine göre şirketi temsile yetkili olmadığını, sözleşmeyi imzalayan diğer kişi …in tek başına imza yetkisinin bulunmadığını, tahkim anlaşmasının …Konvansiyonunun 5/1a maddesi uyarınca tarafların ehliyetsizliği sebebi ile geçersiz olduğunu savunmuştur.
… Aş nin 31/03/2009 tarihli 97 nolu yönetim kurulu kararında 1. Derecede imza yetkililerinin …, … , …, …, 2. Derecede imza yetkililerinin … ve … olarak belirlendiği, 1. Derecede imza yetkililerinden her hangi ikisinin her hususta 2. Derecedeki yetkililerden herhangi biri ile 1. derecede imza yetkililerinden birinin 100.000- Euro’ya kadar sözleşmeler de dahil işlemlerde yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, tahkim şartı içeren Ortak Girişim ve Hissedarlar sözleşmesinin … Aş adına imzalayan kişilerin 1. Derecede 2 temsilci olmaması , tahkim şartı içeren sözleşmeyi geçersiz hale getirmekte isede … Tahkim yargılaması aşamasında tahkim anlaşmasının geçersiz olduğu, yetkisiz temsilciler tarafından imzalandığına ilişkin her hangi bir itirazın yapılmadığı, tenfiz aşamasında bu itirazın yapılmasının TMK nun 2 maddesine aykırılık teşkil ettiği kanaatine varılarak davalının bu savunmasının reddine karar verilmiştir.
27/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafından cevap dilekçesinde savunma olarak ileri sürülmeyen, ortak girişim ve hissedarlar sözleşmesinin tahkim başlıklı 25. Maddesinin aşamalı ve basamaklı tahkim klozu niteliği taşıdığı, tahkim öncesi zorunlu aşama olarak taraflardan birinin yazılı şekilde başlattığı dostane müzakerelerden 30 gün içinde sonuç alınamaması halinde tahkime başvurulmasının ön görüldüğü, tahkim öncesi tüketilmesi zorunlu olan usule uyulmaksızın tahkime gidileceği ancak bu hususun tenfiz aşamasında tenfiz davalısı tarafından ileri sürülmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine davalı tarafından cevap dilekçesi ıslah edilerek, tahkim anlaşmasının 25. Maddesindeki şartların uygulanmadığı, dostane müzakerelerin başlatılmadığı, tahkim öncesi yerine getirilmesi gerekli olan zorunlu aşamaların yerine getirilmediği ileri sürülerek bu yönden de tenfiz talebinin reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Yabancı Hakem kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir. Basit yargılama usulünde HMK m. 319 maddesine göre “ İddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar”. Basit yargılama usulünde yasak, davacı bakımından davanın açılmasıyla, davalı bakımından cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesi ile başlatılmıştır. Savunmanın genişletilmesine davacının açık rızası yoksa, davalı ıslah yoluna başvurabilir ve böylece savunmasını genişletebilir veya değiştirebilir (HMK m. 141/2 ve m. 176 vd). Davalı tarafından cevap dilekçesinde ileri sürmediği savunmaları ıslah dilekçesi ile ileri sürüldüğünden ve savunmaya yeni vaka eklendiğinden davacıya yeni savunmaya karşı delillerini sunma imkanı tanınmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 25.maddesinde; Sözleşmeden veya bunun dışında başka bir sebepten dolayı çıkacak herhangi bir uyuşmazlığın tarafların üst düzey yönetimleri tarafından dostane bir şekilde karara bağlanacağı, bu tip bir uyuşmazlığın bir tarafın diğerine gönderdiği yazılı bildirimi takip eden 30 gün içerisinde karara bağlanamaması durumunda hakem heyetine başvurulacağı düzenlenerek sözleşmeye, herhangi bir uyuşmazlık çıktığında öncelikle alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine başvuracaklarına ilişkin bir hüküm yerleştirilmiştir. Böyle bir hükme rağmen, hukuki uyuşmazlık çıktığında, taraflardan biri tarafından tahkim yargılamasına başvurulması durumunda, MÖHUK ve Newyork konvansiyonunda tahkim öncesi usule uyulmaması durumunda verilen hakem kararının tenfiz edilip edilmeyeceğini düzenleyen kanun hükmü bulunmamaktadır. Burada kanunun emredici bir hükmüne değil, sadece sözleşme hükmüne aykırılık söz konusudur.Yargıtay 15. H.D.’nin 07.02.1995 tarihli 295 E. ve 578 K. numaralı kararına göre onanan İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.10.1994 tarihli 1994/571 E. ve 1994/1212 K. numaralı kararında da, taraflar arasındaki sözleşmede hakeme başvurmadan önce uyuşmazlığın mühendise havale edileceği yönünde bir hükmün bulunmasının hakem şartını geçersiz kılmayacağı açıkça belirtilmiş ve davanın hakemde görülmesinin tespitine karar verilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen e-mail yazışmalarından taraflar arasında uyuşmazlık olduğu, bu uyuşmazlığın çözümü konusunda iş birliği talep edildiği anlaşılmıştır. Ayrıca davalı tarafından da ne tahkim yargılaması sırasında nede davanın açılışı sırasında sözleşmenin 25. Maddesi kapsamında tahkim öncesi uyuşmazlık yollarının tüketilmediğine ilişkin her hangi bir itiraz ve savunma ileri sürülmemiş olduğundan artık tarafların tahkim öncesi uyuşmazlık yollarını tüketerek tahkime müracaat ettikleri sonucuna varılmıştır.
Davalı yabancı hakem kararının hakemlerin tarafsız ve bağımsız olmaması sebebi ile kamu düzenine aykırı olduğunu, tahkim yargılamasında görev alan baş hakem ile davacı avukatının aynı Chambers’e üye olduklarını, bu durumun baş hakemin tarafsızlığını etkilediğini, ileri sürmüş ise de; bilirkişi raporunda açıklandığı üzerine Chambers kavramının masraf ve maliyeti paylaşarak aynı binayı kullanan avukatları ifade ettiği, Chambers üyesi avukat ile baş hakemin aynı davada aynı anda yer almasının yabancı hakem kararlarının tenfizine etkisi konusunda farklı fikirler ve mahkeme kararları mevcut olduğunu, hakemin tarafsız ve bağımsızlığını ve dolayısıyla hakem kararının kamu düzenine aykırılığını belirleyeceği unsurunun … hakem kararının içeriği ile ilgili olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından bu durumun tahkim yargılamasında hiç ileri sürülmediği, baş hakemin taraflı davrandığına ilişkin her hangi bir ispat vasıtasının tahkim yargılamasında yer almadığı, baş hakemin yanlı davrandığı, tarafsız olmadığına ilişkin iddianın ispat edilemediği, davacı avukatının ve baş hakemin aynı odaya üye olmasının yanlı karar verildiğinin göstergesi olamayacağı anlaşıldığından davalının bu savunmalarının reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından hakem kararının kendi içinde çelişkiler barındırdığı, karar verilirken yalnızca iş planının dikkate alındığı, şirket çalışanı dahi olduklarının tespit edilemeyen kişilerin tazminata hükmedilmesinin bir biri ile tutarsız ve keyfi hükümler oluşturduğu, ayrıca ödeme tarihine kadar işleyecek olan %18 oranında basit faiz ödenmesine karar verildiği, faize ilişkin kararın fahiş olduğu, bu kısmın tenfizinin kamu düzenine aykırı olacağı bildirilmiş isede; Hakemin maddi hukuk kurallarını eksik uygulaması, yanlış uygulaması tenfiz davasında incelenemez. Tenfiz davasında mahkemenin yapabileceği inceleme, Kanun’da ve Konvansiyon’da sınırlı olarak sayılan tenfiz engelleriyle sınırlıdır. Bunlar dışında bir nedenle, özellikle maddi hukukun eksik veya yanlış uygulandığı gerekçesiyle tenfiz talebi reddedilemez. Tenfiz mahkemesi içerik denetlemesi yapamayacağından davalının bu savunmalarının da bilirkişi raporunundan ayrılınarak reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve delilllerin değerlendirilmesi sonucunda; tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının verildiği ülke kanuna göre kesinleştiği, Türk kamu düzenine aykırı olmadığı, ilamın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, …’da verilen 12/05/2017 tarihli … Hakem kararının tanınmasına ve Tenfizine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KABULÜNE, … Uluslararası Hakem Merkezinin … tarih ve … nolu kararının tanınmasına ve tenfizine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30-TL nispi karar ve ilam harcının başlangıçta yatırılan 54,40-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4,9-TL nin tahsil kabiliyeti olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 3.102-,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı yanca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde, davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/01/2021

Başkan …
E imzalıdır.
Üye …
E imzalıdır.
Üye …
E imzalıdır.
Katip …
E imzalıdır.

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.