Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/732 E. 2021/462 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/732 Esas
KARAR NO : 2021/462

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 31/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile borçlu … Tic.Ltd Şti arasında imzalanan 19/01/2015 tarihli 150.000 Euro bedelli kefalet taahhütnamesi gereği adı geçen firma lehine verilen müvekkil şirket kefaleti ile …Bankası A.Ş tarafından …Ltd Şti lehine ticari krediler kullandırıldığını, davalı borçlular …, … ve …’nın söz konusu kredi kefalet taahhütnamelerinde müteselsil kefil sıfatı ile borcun tamamından sorumlu oldukları, müteselsil kefillerin itiraz dilekçelerinde her ne kadar kefilliklerinin geçersiz olduğunu, müteselsil kefilliğin kendilerine bildirilmemiş olduğunu, kredide kefil olunan tutarın BK’na göre belirli olmadığını, belirtmişlerse de bu itirazlarının kötü niyetli olduğunu, davalıların kefaletinin mevzuata uygun olarak tesis edildiği, borçlu müteselsil kefillerce asıl borçluya ihtar gönderilmediği beyan edilmiş ise de; … 40 Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı kat ihtarnamesi ve ekli hesap özetinin borçlulara tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, borçlu …Ltd Şt’nin …Bankası A.Ş ile akdettiği sözleşmelerden doğan taahhütlerini yerine getirmediğini, borçlarının ödemelerini zamanında yapmadığını, müvekkili şirket tarafından verilen 19/01/2015 tarihli 150.000 Euro bedelli kefalet taahhütnameleri gereği icra dosyasında yer alan ödeme dekontundan da görüleceği üzere, 413.344,18 TL’nin müvekkili şirket tarafından bankaya ödendiği, davalıların cevap dilekçelerinde yer verdiği, şirket ortaklığının devredilmiş olması nedeniyle borcun ve kefaletin sona erdiği itirazının yerinde olmadığını, zira kefalet taahhütnamelerinde, kefaletin şirket ortaklığı süresince geçerliği olacağı yönünde bir hüküm bulunmadığı, ayrıca davalıların rehinler paraya çevrilmeden kefile başvurulamayacağı ve TBK madde 586 uyarınca kefile başvurma şartlarının oluşmadığı yönündeki itirazlarının da yerinde olmadığını bildirerek; davalıların icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalılar vekili sunmuş olduğu 27/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; kefalet borcunun asıl borca bağlı fer’i nitelikte bir borç olduğunu, asıl borcun herhangi bir şekilde sona ermesi durumunda asıl borca bağlı olan kefalet borcunun da sona ereceğini, müvekkillerinden … ve …’nın şirket hisselerini 31/05/2016 tarihinde …’nın ise 07/06/2016 tarihinde devrettiği ve bu devirlerin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, TBK madde 202 uyarınca bir malvarlığının veya işletmenin aktif ve pasifleriyle birlikte devredilmesi halinde şirket borçlarından devredenin borçlu devralanla birlikte iki yıl müteselsilen sorumlu olacağı, devir tarihinin ilanından iki yıl geçtikten sonra devredenin herhangi bir sorumluluğunun kalmayacağı, somut olayda şirket devrinin 31/05/2016 ve 07/06/2016 tarihlerinde gerçekleştiği, devredenler bakımından sorumluluğun devir işleminin sicil gazetesinde ilanından itibaren iki yıl olduğu, devir aşamasında mevcut olan asıl borca bağlı olan kefalet borcunun da devir tarihinin ilanından itibaren iki yıl sonra asıl borca bağlı olarak sona ereceğini, bu bakımdan müvekkilleri … ve …’nın 31/05/2018 ,… ise 07/06/2018 tarihinden itibaren kefalet borcundan sorumlu olmayacaklarını, alacaklı gözüken firmaya iş bu davaya konu olan icra dosyasından müvekkillerinin borcu bulunmadığını, somut olayda davacı ile borçlu şirket arasında yapılan sözleşmede borçlu şirketin borcunun tam olarak belirtilmediği, dolayısıyla kefalet sözleşmesiyle teminat altına alınan alacağın muaccel ve belirli olmadığı, bu nedenle itiraza konu olan borcu kabul etmediklerini, dosyada rehne müracaat edilmeden takibe başlanmasının emredici kanun maddesine aykırı olduğu, TBK madde 586 da öngörülen kefile başvurma şartlarının gerçekleşmediğini bildirerek ; davanın reddine, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 26 İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine toplam 511.167,40 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalıların icra takibine itiraz ettikleri ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacının ticari defter ve kayıtları incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 12/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki sözleşme ve kefaletlerin imza tarihindeki mevzuat hükümlerine uygun olarak tesis edildği ve davacı … tarafından keşide edilen ihtarnameye rağmen borç ödenmediğinden davalı kefiller hakkında TBK madde 586/1 uyarınca icra takibi yapılmasının şartlarının oluştuğu, davalılar tarafından ticari işletme rehni paraya çevrilmeden, takip yapılamayacağı iddia edilmiş ise de söz konusu rehnin davalı kefillerin borcunun teminatını oluşturmadığı, fiilen uygulanan akdi faiz oranları esas alınarak icra takip tarihi yapılan hesaplamada; 14/01/2019-01/02/2019 arası akdi faiz 3.893,70 TL olarak belirlenmiş olduğundan davacının bu kaleme ilişkin talebinin 3.959,84 TL’lik, 01/02/2019-05/07/2019 tarihleri arası temerrüt faizi 65.801,10 TL olarak belirlenmiş olduğundan davacının bu kaleme ilişkin talebinin 33..098,44 TL’lik kısmının yerinde olmadığı, takibin yürütülmesi ve takipte asıl alacağa yıllık %37,68 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği, KGF tarafından bildirilen Halk Bankası faiz oranları esas alınarak icra takip tarihi itibariyle yapılan hesaplamada belirlenen faiz tutarları, davacı talebinden daha yüksek olduğundan bütün kalemler yönünden icra takibinde istenen tutarların esas alınması ve temerrüt faizinin yıllık %57 olarak uygulanması gerektiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı … tarafından verilen 19/01/2015 tarihli kefalet taahhütnamesi ile dava dışı … Ltd Şti’ne kullandırılan krediye davalıların müteselsilen kefil oldukları, … tarafından … 40 Noterliğinin … tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, … Bankasının talebi üzerine verilmiş olan kefalet nedeniyle adı geçen bankaya 14/01/2019 tarihinde 413.344,18 TL ödendiği, işlemiş faizi ile birlikte 23/01/2019 tarihi itibariyle 417.270,95 TL’nin 3 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalılara 25/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dışı … Ltd Şti’nin bankalardan kullandığı veya kullanacağı kredilere … A.Ş tarafından verilmiş ve verilecek kefalet ile 3.gerçek veya tüzel kişi şirketlere… A.Ş’nin kefaleti ile doğrudan ya da dolaylı olarak kullanılacak krediler için …A.Ş lehine teminat oluşturmak üzere 550.000 TL’lik limitle ticari işletme rehninin düzenlendiği, davalıların kefaletinden doğacak borçların teminat altına alınmadığı, bu nedenle davalıların doğan borçtan sorumlu oldukları, davalılar tarafından Kefalet akdi üzerindeki el yazısına ve imzaya itirazda bulunulmadığı, kefalete ilişkin şekil şartlarına uyulmamasından dolayı kefalet akdinin geçersiz olduğunu ileri sürmüşlerdir. TBK’nun 583’ncü maddesine göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın gösterilmesi ve kefalet tarihinin belirtilmesi, ayrıca kefilin, sorumlu olacağı azami miktarı, kefalet tarihini, müteselsil kefillik durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelecek herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesine kendi el yazısı ile yazmış olmasının gerektiği, TBK.nun 584. Maddesinde; eşlerden birinin mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızası ile kefil olabileceği, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce yada en geç kurulması anında verilmiş olmasının şart olduğu düzenleme konusu yapılmış, TBK.nun 584.maddesine 28/03/2013 tarih 6455 Sayılı Kanunun 77.maddesi ile ek düzenleme getirilerek “bazı hususlar için eşin rızasının aranması kıstası” kaldırılmıştır. Genel kredi sözleşmesinin imzalandığı tarih itibariyle davalıların dava dışı şirketin ortakları olduğu tespit edildiğinden TBK.nun 584.maddesinde 28/03/2013 tarih 6455 Sayılı Kanunun 77.maddesi ile yapılan değişiklik kapsamında kefil olabilmeleri için eş rızasına gerek bulunmadığından davalıların TBK.nun 583.maddesine uygun şekilde genel kredi sözleşmesinin kefili oldukları, kefalet taahhütnamesinin 5.maddesinde bankanın sözleşmenin ilgili hükmüne istinaden fona müraacat etmesi halinde temerrüdün oluşmasına kadar … Bankası A.Ş nin kredi faizi temerrüt tarihinden itibaren … Bankası A.Ş tarafından ticari kredilere uygulanan en yüksek temerrüt faizi oranı üzerinden hesap edilecek temerrüt faizi hususunun hüküm altına altına alındığı, … tarafından bu hükme istinaden akdi faizin yıllık %38 temerrüt faizinin ise %57 oranında uygunlandığı, ancak dava konusu krediye fiilen uygulanan akdi faiz oranının aylık %1,57 oranında olduğu, yerleşik yargı kararları uyarınca aylık %1,57 oranından, yıllık %18,84 oranında akdi faiz , %37,68 oranında da temerrüt faizi uygulanması gerektiği, Halk Bankası tarafından bildirilen faizlerin fiilen uygulanan faiz olmadığı, davalıların şirketteki ortaklıklarını devretmelerinin kefalet akdinden doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmadığı, hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından; Tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere davanın kısmen kabulüne itirazın kısmen iptaline, takibin 474.109,12-TL üzerinden devamına, asıl alacak 404.414,32-TL ye takip tarihinden itibaren %37,68 oranında temerrüd faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, taraflarca belirnebilir likit alacağa itiraz edildiğinden %20 tazminatın davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere davanın kısmen kabulüne itirazın kısmen iptaline, takibin 474.109,12-TL üzerinden devamına, asıl alacak 404.414,32-TL ye takip tarihinden itibaren %37,68 oranında temerrüd faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 94.821,82 TL %20 tazminatın davalılardan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 32.386,39 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 6.173,63 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 2.555,84 TL harcın toplamı 8.729,47 TL mahsubu ile bile bakiye 23.656,92 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 8.729,47 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 1.087,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısma tekabül eden 1.000,04 TL sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 40.755,47 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinde davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 5.558,74 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/06/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
E-imzalıdır. E-imzalıdır. E-imzalıdır. E-imzalıdır.

Harç Beyanı
K.H.= 32.386,39 TL
P.H.= 8.729,47 TL
B.H= 23.656,92 TL

Davacı yargılama gideri
800 TL bilirkişi ücreti
287 TL tebligat gideri
1.087,00 TL Toplam yargılama gideri

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.