Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/731 E. 2021/170 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/731 Esas
KARAR NO : 2021/170

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 30/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflarının lojistik ve kargo sektöründe hizmet gösteren Türkiye’nin önde gelen firmalarından bir olduklarını, tarafları ile davalı taraf arasındaki ticari ilişkinin davalı şirketin talebi üzerine bir takım malların taraflarınca taşıtılması işinden kaynaklandığını, taraflarının davalı şirkete uluslararası hava yolu taşıması hizmeti verdiğini, sektörün işleyişi gereği e-posta üzerinden teklifler ve anlaşmalar sağlandığını, yapılan anlaşmalar gereği verilen hizmetlerin karşılığı olarak davalı şirkete faturalar düzenlendiğini, ek olarak davalı … Ltd. Şti. ile …Tic. Ltd. Şti.’nin grup şirketler olduğunu, delil olarak sundukları teklif e-mailleri incelendiğinde faturalama taleplerinin her iki firmaya da çıktığının görüleceğini, bunun sebebinin iki firmadan birinin teklif istemesi ve faturanın diğer firmaya düzenlenmesini istemesi olduğunu, davalı şirketin tarafları ile araslanndaki ticari ilişkilerden kaynaklanan bir kısım borçlarım ödemediğini, bunun neticesinde davalı şirketin taraflarına 2.325,53 USD borcu kaldığını, ayrıca davalı şirketin bu borca TTK 21/2. maddesi gereğince 8 günlük sürede itiraz etmediğini, bu sebeple fatura içeriğinin davalı şirketçe kabul edilmiş olması gerektiğini, taraflarının davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişkiden doğan yükümlülüklerini tam ve gereği gibi yerine getirmiş olmasına rağmen davalı şirketin edimlerini yerine getirmekten kaçındığını, … 35. icra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine icra takibine başlanıldığını, ancak davalı şirketin ödeme emrine, alacağın döviz olarak talep edilmesine, borca, faize ve ferilerine itirazda bulunmuş olması sebebiyle takibin durduğunu, davalı şirketin icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesinde takibin yabancı para cinsinden açılmasına “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”ı göstererek itiraz ettiğini, ancak söz konusu kararın tarihinin ilgili icra takibinin tarihinden sonra olması sebebiyle ve söz konusu kararın taraflarının yaptığı işi kapsamaması sebebiyle yapılan takibin bu tebliğden etkilenmesinin mümkün olmadığını belirterek, davalı borçlu tarafından … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirket hakkında İİK m.67/2 uyarınca %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 04/02/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın itirazın iptali davasını süresi içerisinde açmadığını, başlanan icra takibine taraflarının 16.10.2018 tarihinde itiraz ettiğini, davacının huzurdaki davayı 30.12.2019 tarihinde ikame ettiğini İcra İflas Kanunu 67. Maddesine göre alacaklı itirazın iptali davasını bir yıl içerisinde açmak zorunda olduğunu, huzurdaki davanın bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığını, davaya konu faturaların taraflarına ödeme emri ile birlikte tebliğ edildiğini ve faturalara itiraz edildiğini, taraflarının davacıya faturalarda belirtildiği gibi bir borçlarının bulunmadığını, icra takibinin davalıya gönderilmemiş bir fatura üzerinden yapıldığını, tarafları ile davacı arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, tarafları aleyhine başlatılan icra takip talebinde ve ödeme emrinde “17.09.2018 tarihli cari hesap alacağı” ifadesi yer aldığını, ancak tarafları ile davacı arasında bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, ayrıca davacının dava dilekçesinde alacağının faturadan kaynaklandığını söylediğini, davacının bu hususta çeliştiğini, oysa ki itirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalar olduğunu, alacaklının takipte bağlandığı belgeler dışında her hangi başka belgelere dayanamayacaklarının açık olduğunu, davacının dilekçesinde ve delil listesinde bu hususu ispata yarar herhangi bir belge sunmadığı gibi herhangi bir ordino dahi sunmadığını, bu nedenle davacının öncelikle edimini ifa ettiğini ispatlaması gerektiğini belirterek; huzurdaki mesnetsiz ve kötü niyetli davanın açıklanan nedenlerle tümden reddine, kötü niyetli olarak davayı ikame eden davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 35. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 2.325,53 USD asıl alacağının tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 16/10/2018 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 21/09/2020 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir … tarafından ibraz edilen 11/12/2020 tarihli raporda özetle; “Dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası ve davacı şirket (… Uluslararası) defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davacı şirketin, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiği dolayısıyla davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları, icra takibine ve sonrasında davaya konu faturaların davacı şirket defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alındığı görülmüştür. Davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi (17.09.2018) itibariyle takibe ve davaya konu faturalar dolayısıyla 2.325,53 USD alacaklı olduğu ilgili faturaları dövizli olarak ve mevzuata uygun olarak düzenlediği, değerlediği ve kayıtlara geçirdiği görülmüştür. Bu tutar davacının açmış olduğu icra takip tutarını doğrulamaktadır. Takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, talepte bağlılık ilkesi gereği temerrüt faiz tutarına yer olmadığı, davacının alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun m. 4/a’ya göre Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranından faiz işletilmesinin uygun olduğu” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; cari hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine karşı davalı tarafın borçlu olmadığını iddia ederek yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı taraf, davalı tarafa uluslararası hava yolu taşıması hizmeti verdiğini beyan ederek bu hizmetin karşılığında oluşan cari hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan … 35. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı taraf, faturaların tebliğ edilmediğini, davalıya borçlu olmadığını beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla her iki tarafın da ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalıya düzenlenen faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 2.325,53 USD alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarını inceleme gününde ibraz etmediği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalının faturalara yönelik bir itirazının bulunmadığı, davacı tarafından sunulan maillerin içeriğinden taşımalara ilişkin konişmento ve navlun faturası düzenlenmesi yönünde davalı tarafından talimat verildiği, maillere yönelik bir itirazın söz konusu olmadığı, konişmentolar ile faturaların uyumlu olduğu, HMK m.222/3 uyarınca davalının ticari defter ile kayıtlarını ibraz etmediği ve davacının ticari defter kayıtlarının aksini kesin bir delil ile ispatlayamadığı anlaşılmakla bilirkişinin mali incelemeleri sonucunda davacının takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı olarak 2.325,53 USD alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin yabancı para cinsinden kurulduğu, faturaya konu hizmetin yabancı para birimiyle satımının yapıldığı anlaşılmakla TBK m. 99/3 uyarınca davacının alacağını fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebileceği sonucuna varılmış, icra takibindeki talebin bu yönde olduğu dikkate alınarak yabancı para birimi üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 2.325,53 USD üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 2.325,53 USD’ye 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, itirazın iptaline, takibin 2.325,53 USD üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 2.325,53 USD’ye 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.830,58 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 966,78 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 170,94 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 795,84 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 170,94 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 215,34 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 968,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸