Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/73 E. 2021/555 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/73 Esas
KARAR NO : 2021/555

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 12/02/2019
KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirketin tüm istasyonlarda akaryakıt satışları ve market alışveriş bölümünde pos cihazı kullandıklarını, bu pos cihazlarının ise davalı banka ve dava dışı … Bankasına ait olduğunu, davalı banka tarafından müvekkili şirkete gerçek bir mal satışı olmadığı halde sahte belgeler düzenleyerek pos cihazının ait olduğu bankaya yansıtıldığının iddia edildiğini, davalı banka tarafından müvekkili şirketin usulsüz işlemler yaparak kar elde ettiğini iddia ettiğini ve pos cihazının kara listeye alındığını, davalının yapmış olduğu işlemin tüm bankalardan görülebileceğini ve bu sebeple müvekkilinin itibarının sarsılacağını, başka bankalardan pos cihazı alamayacağını, akaryakıt sektöründe nakit para akışının az olduğunu, müvekkilinin zarara uğrayacağını bildirmekle davanın kabulüne, davalı bankanın müvekkili adına düştüğü pos cihazı olumsuz sicil kaydının iptali ve hukuken geçersizliğinin tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; müvekkilinin yapılan sözleşme hükümleri gereğince bankanın pos cihazını kapatma hakkının mevcut olduğunu, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu, davacının müvekkili tarafından temin ettiği pos cihazını mayıs ayından ekim ayına kadar hiç kullanmadığını, posu kullanmaya başladığı 30/10/2018 tarihinde yüksek miktarda işlem gerçekleştirdiğini ve 19/11/2018 tarihine kadar davacının pos makinesini yine kullanmadığını, davacının yapmış olduğu işlemlerin müvekkili banka tarafından şüpheli bulunması üzerine 25/05/2018 tarihli Üye İşyeri Sözleşmesi kapsamında kapatıldığını bildirmekle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca dosyanın bankacı bilirkişi …’ye tevdine karar verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 11/10/2019 tarihli raporunda; davacı firmanın 19/11/2018 tarihinde 65.000,00 TL tutarında parçalı pos işlemlerinin ticari defterlerine kayıtlı müşterisi …Ltd. Şti. Firmasına ait olduğunu, 17/11/2018 tarihinde … numaralı irsaliyeli fatura karşılığında mal satışı yapıldığını, satış karşılığı tahsilat yapıldığı dosya ve firmandan temin edilen evraklardan tespit edildiğini, ayrıca müşterisi … firması ile yapılan işlemlerin kendilerine ait olduğunu belirtir muvafakat dilekçesinin sunulduğunu, 30/10/2018 tarihinde 96.730,93 TL tutarlı pos işleminin yine davacının ticari deftere kayıtlı müşterisi … Ltd. Şti. Firmasına ait olduğunu, 25/10/2018 tarihinde … numaralı İrsaliyeli Fatura karşılığında mal satışı yapıldığını, satış karşılığı tahsilat yapıldığının dosya içerisinde mevcut evraklardan tespit edildiğini, yapılan incelemeler neticesinde benzin istasyonu ve aynı zamanda Toptan Satış da yapması sebebiyle yüksek tutarlı işlemlerin yapmasının normal olduğunu, davalı …Ş. İle davacı … A.Ş. Arasında imzalanan Üye İşyeri Sözleşmesi 8. Maddesi ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 22. Maddesi gereği davacının 19/11/2018 tarihli aynı kart ile aynı ödeme işlemi için birden fazla yapılan işlemlerin sözleşemeye ve kanuna aykırı olarak işlem yapıldığını ancak mükerrer işlemleri yaptıran müşterisinin işlemlerin kendisine ait olduğunun bilgisi dahilinde gerçekleştiğini beyan etmesi ve ilgili işlemler neticesinde bankaya zarara uğratacak bir durum yaşanmadığının anlaşıldığını, davalının itiraz dilekçesinde belirtilen “5464 Sayılı Banka Kartları Kanununun özen yükümlülüğü başlıklı 33. Maddesi gereğince; kartlı sistem kuran, kart çıkaran, üye işyeri anlaşması yapan kuruluşlar ve üye işyerleri bu kanun ve ilgili düzenlemeler ile getirilen yükümlülüklerin yerine getirilmesinde gerekli basiret ve özeni göstermekle yükümlüdürler” hükmü ile davalı bankanın kara liste/yasal bildirimi yapılmadan yapılan işlem bildirimi hakkında öncelikli firmaya ihtar edilmesi gerektiğini, şüphelerinde emin oldukları halinde gerekli yasal bildirimleri yapmaları gerektiğini, sözleşemeye aykırı olarak yapılan işlem neticesinde Üye İşyeri Sözleşmesi 26. Maddesi gereği davalı bankanın çalışmalara son verme, pos cihazlarını tek taraflı geri çağırma hakkının olduğunu ancak yasal bildirim konusunda detaylı inceleme ve hassasiyet gösterilmediğine ilişkin görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizin 15/02/2021 tarihli duruşmasının 2 numaralı ara kararı uyarınca tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davacının ticari defter ve kayıtları, davalının sistem kayıtları ve dosya incelenerek öncelikle davalı bankanın pos cihazı ile ilgili işlemi yapan merkezinde yerinde inceleme yapılarak bilirkişilerce davalının sistem kayıtlarının incelenmesi, yapılan işlemin tespit edilmesi, davacının pos cihazına ilişkin davalı tarafından olumsuz bir kayıt oluşturulup oluşturulmadığı, olumsuz kaydın tüm bankalarca görülüp görülemeyeceği, kaydın hukuki sonucunun ne olduğunun tespit edilmesi, sonrasında davalının ticari defterlerinin incelenerek kaydın hukuki olarak doğru olup olmadığı, usulsüzlük olup olmadığı, bankacılık uygulamalarına göre davalının işleminin hukuka uygun olup olmadığının tespit edilmesi konusunda rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişi bankacı …, bilgisayar mühendisi … ve mali müşavir …’ya tevdi edilmiş, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 01/04/2021 tarihli raporda; davacı … A.Ş’ne ait Üye İşyerinde davalı …Ş tarafından tahsis edilmiş olan posda 19.11.2018 tarihinde 15.40.13 – 15.51.32 saatleri arasındaki yaklaşık 10 dakikalık süre içerisinde …, …, … ve … Bankasına ait olan ve … ailesi tarafından (…, … ve …) kullanılan kredi kartları ile 12 adette toplam 65.000.- TL tutarında işlem yapılmış olduğunu, 19.11.2018 tarihli 65.000.- TL tutarındaki işlemlerle ilgili olarak 17.11.2018 tarihli 126.469.00 TL tutarlı bir fatura ibraz edilmiş olduğu, yapılan işlemlerle mübrez fatura tutarı arasında mübayenet bulunduğunu, 19.11.2018 tarihinde 15.40.13 – 15.51.32 saatleri arasında kredi kartları ile gerçekleşen işlemlerin slip bölerek yapılmış olduğu, aynı kartla aynı zaman diliminde birer dakikadan az aralıklarla 4 defa, 2 defa şeklinde olmak üzere posdan peş peşe işlemler geçirilmiş olduğunu, işlemlerde slip bölmesi ile ilgili olarak taraflar arasındaki Sözleşmenin:’ …tüm mal hizmet alımları veya karşılıksız bağış işlemi için tek bir Harcama Belgesi düzenlenmesi esas olup… provizyon kodu alınmış olarak …birden çok harcama belgesi düzenlenmesi yasaktır…’ şeklindeki Provizyon Limiti ve Belge Düzenleme Zorunluluğu başlıklı 8. Maddesi ile, ‘aynı kart ile aynı ödeme işlemi için birden fazla harcama belgesi düzenlenemez. Bu hükme aykırı davranılması halinde, üye işyerleri satılan mal veya hizmetin bedelini üye işyeri anlaşması yapan kuruluştan talep edemez’ şeklindeki 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi kartları Kanununun 22. Maddesi İle düzenleme yapılmış olduğu, slip bölmesi yapılması nedeniyle davalı banka tarafından işlemler şüpheli görüldüğünden 11.12.2018 Tarihinde Bankalararası Kart Merkezine bildirim yapıldığını, davalı banka tarafından yapılan bildirim kodunun ‘H’ Fesih Kodu (Üye İstihbaratı) ile yapılmış olduğu, yapılan bu bildirimin Türkiye Bankalar Birliği Mesleki Tanzim Komitesinin 2015 yılında aldığı Karara istinaden takibi yapılan ve ‘Fiktif İşlemler’ le ilgili kodlardan olmadığı (Al, A3, Fİ, F3, Kİ, Mİ) taraflar arasındaki Sözleşmenin Bankanın Bilgi/Belge Verme Yetkisi başlıklı 22. Maddesinde: ‘ …Üye İşyeri; banka ile kart ve üye işyeri ilişkisine ait bilgi/belgelerin. Üye işyerini kendisine ait bilgilerin bankanın uygun göreceği kurum, kuruluş ve mercilere, Kredi kartı Sistemlerine ve… A.Ş, …A.Ş. ve benzer faaliyet gösteren şirketlere veya dilediği üçüncü kişilere aktarmaya ve Üye İşyerine ait tüm bilgi ve belgeleri talep etmeye ve almaya hakkı olduğunu beyan eder…’ düzenlemesinin mevcut olduğunu, davalı banka tarafından bu bildirimin yapılmasının davacı şirketin diğer bankaların poslarını kullanmasına engel teşkil etmediği, zira özünde kredi niteliği taşıyan kredi kartı üye işyeri ilişkilerinde BKM listesinin referanslardan sadece birisi olduğu, bu kaydı gören diğer bankaların da poslarını iptal edebileceği gibi, çalışmaya devam kararı da alabileceklerini, davacı şirket tarafından:’…başka bankalardan pos cihazlarının da kullanılıyor olması olduğu, müvekkil şirketin yalnızca davalı banka ile değil birden fazla banka ile çalıştığı…’ şeklinde beyanda bulunulmuş olduğunu, davalı bankanın davacıya ait POS u iptal etmesi üzerine ülkemizdeki tüm bankaların da davacıya ait posları iptal etmesi ve davacı şirketin işyerinde kredi kartı ile alış veriş yapılması imkanının tamamen ortadan kaldırılmış olduğu gibi bir iddia bulunmadığı, davacı tarafın dava dilekçesi ile:’…Davalı bankanın müvekkil şirketin pos cihazı ile yaptığı işlemleri her zaman denetleme hakkına ve yükümlülüğüne elbette haiz olduğu, gerekirse üye ile arasındaki Banka Üye İşyeri Sözleşmesini tek taraflı olarak fesh edebileceği, ancak yalnızca bir şüpheden ibaretken ve güçlü, somut delilleri bulunmaksızın Bankalararası Kart Merkezine olumsuz sicil kaydı için bildirimde bulunmasının direkt olarak müvekkil şirketin ticari itibarını zedelemeye yönelik, ticari ahlaka ve hukuka aykırı bir durum olduğu…’ şeklinde beyanda bulunulmuş olduğunu ve davacı şirket tarafından yapılmış olan talebin yerinde olmadığına ilişkin görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, davalının davacı adına pos cihazının kullanımından ötürü oluşturduğu olumsuz sicil kaydının iptali ve hukuken geçersizliğinin tespitine ilişkindir. Davacı taraf kendisine ait akaryakıt istasyonlarında davalı bankanın pos cihazlarının kullanıldığını, davalı banka tarafından pos cihazlarının amaç dışı kullanıldığı iddia edilerek, haklarında olumsuz sicil kaydı oluşturulduğunu, ticari itibarını kaybettiğini, pos cihazı alınmasını zor bir hale getirildiğini beyan ederek, davalı bankanın pos cihazı ile ilgili olumsuz kaydının iptalini ve hukuken geçersizliğinin tespitini talep etmiştir. Davalı taraf, pos cihazları ile ilgili usulsüzlükler tespit edildiğini, bunun üzerine sözleşmenin 15. Maddesine dayanılarak pos cihazlarının kapatıldığını, işlemin hukuka uygun olduğunu, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Dosya kapsamından; davacı ile davalı arasında Üye İşyeri Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin konusunun kredi kartı sistemleri ile sistemlere dahil kartların davacının işyerinde ödeme aracı olarak kullanılmasına dair olduğu, bu kapsamda davalı banka tarafından davacıya işyerinde kullanılmak üzere pos cihazı verildiği, davacıya pos cihazının 31/05/2018 tarihinde tahsis edildiği, davacının 30/10/2018 tarihine kadar cihazı hiç kullanmadığı, 30/10/2018 tarihinde oldukça yüksek tutarlı işlem gerçekleştirdiği, yine bu tarihten 19/11/2018 tarihine kadar cihazın kullanılmadığı, 19/11/2018 tarihinde yüksek tutarlı işlemler yapıldığı ve harcamaların bölünerek yapıldığı, davalı banka tarafından işlemlerin şüpheli bulunması üzerine pos cihazının kapatıldığı ve pos cihazının amaç dışı kullanımından dolayı bu hususta tüm bankaları uyaracak nitelikte bir kayıt oluşturduğu anlaşılmıştır.
5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun “İşlem limiti” başlıklı 22. maddesinde; üye işyerlerinin, tek bir kredi kartı ile yapılacak harcama tutarının belirlenen işlem limitini aşması halinde kart çıkaran kuruluştan kartın kabulü için yetki almakla yükümlü tutulması halinde harcamanın tamamı için yetki almak zorunda olduğu, aynı kart ile aynı ödeme işlemi için birden fazla harcama belgesi düzenlenemeyeceği belirtilmiştir. Yine taraflar arasındaki Üye İşyeri Sözleşmesinin 8. maddesinde, tüm mal ve hizmet alımları veya karşılıksız bağış işlemi için tek bir harcama belgesi düzenlenmesinin esas olduğu, birden çok harcama belgesinin düzenlenmesinin yasak olduğu, 15. maddesinde, üye işyerinin pos cihazını amaç dışı kullanımında davalının durumu tespit etmesi halinde pos cihazını kapatabileceğinin düzenlendiği, 22. maddesinde davacının banka ile kart ve üye işyeri ilişkisine ait bilgi ve belgeleri, üye işyerine ait bilgileri, bankanın uygun göreceği kurum, kuruluş ve mercilere, kredi kartı sistemlerine, … A.Ş’ye, … A.Ş’ye vb. faaliyet gösteren şirketlere aktarmaya hakkı olduğunun düzenlendiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ile bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafa ait işyerinde davalı tarafından tahsis edilmiş olan pos cihazında 19/11/2018 tarihinde 12 adet toplam 65.000,00 TL tutarında işlem yapıldığı, 19/11/2018 tarihinde 65.000,00 TL tutarındaki işlemlerle ilgili olarak 15:40:13-15:51:32 arasında aynı kredi kartı ile aynı zaman dilimi içerisinde peş peşe ve bölünmek suretiyle yapıldığı, yapılan işlemlere ilişkin bir adet fatura düzenlendiği, 19/11/2018 tarihinde anılan faturanın muavin ve yevmiye defterine kaydedildiği, davalı banka tarafından davacı şirkete ait posun 28/11/2018 tarihinde kapatıldığı, Bankalararası Kart Merkezine 11/12/2018 tarihinde ‘H’ fesih kodu açıklaması ile bildirim yapıldığı, bildirimin “üye istihbaratı-fesih” şeklinde yapıldığı, bildirilen kodun fiktif işlemlerle ilgili olmadığı anlaşılmakla tek bir faturaya ait mal satışı olmasına rağmen birden fazla harcama belgesinin düzenlenmesinin ve ödemelerin bölünerek birden fazla şekilde aynı kartla art arda yapılmasının 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun “İşlem limiti” başlıklı 22. maddesine ve taraflar arasındaki Üye İşyeri Sözleşmesinin 8. ve 15. maddelerine aykırı olduğu, davalı banka tarafından işlemlerin şüpheli görülmesinin haklı olduğu, davalı banka tarafından yapılan işlemin 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun “İşlem limiti” başlıklı 22. maddesi ve taraflar arasındaki Üye İşyeri Sözleşmesinin 8,15 ve 22. maddeleri uyarınca hukuka uygun olduğu sonucuna varılmış, bu nedenle davacının talebinin reddine karar verilmiştir. Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30 TL harçtan peşin yatırılan 44,40 TL’den mahsubu ile eksik olan 14,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili yararına AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafında belgelendirilen yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayacak olan avansın ilgili tarafa iadesine,
7-Mahkememiz kasasında bulunan içerisinde 2018-2019 yıllarına ait ticari defter olduğu beyan edilen 6 top evrak ve kayıtların iadesi konusunda davacı vekiline muhtıra çıkartılmasına,
Dair; davacı ve davalı tarafın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)