Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/725 E. 2021/431 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/704 Esas
KARAR NO : 2021/433

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 27/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin personel ve öğrenci taşımacılığı alanında 1.000’in üzerinde araç sayısına sahip filosuyla faaliyet gösteren sektörün öncü firması olduğunu, davalı ile arasında bu anlamda bir servis hizmet sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği davalının, müvekkilinin belirlediği güzergah ve saatlerde kendi aracıyla servis hizmeti vereceğini, bu sözleşmeye göre davalı tarafın hiçbir suretle işe başlamama veya devam eden işi sözleşme sonuna kadar bırakamayacağı gibi derhal fesih hakkı da bulunmadığını, ancak davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranarak 07.02.2018-08.02.2018 ve 09.02.2018 günleri sözleşme gereği gelmesi gereken … Kampüsüne, servisin akşam çıkışına gelmediğini, bugünlerde işe gelmediğinin tesis yöneticisi ve ulaşım müdürü tarafından tutanak altına alındığını, müvekkili şirketin davalının üst üste işe gelmemesi nedeniyle hizmet verdiği firmalara karşı ticari itibarı ile zedelendiği gibi maddi olarak da zarara uğradığını, müvekkili şirketin davalının sözleşmeye aykırı bu eylemleri nedeniyle 09.02.2018 tarihinde davalı adına 10.000,00 TL tutarlı sözleşmeye istinaden ceza bedeli faturası kestiğini, akabinde … 35. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı tarafa kesilen cezai şart faturası gönderildiğini, davalının ise herhangi bir ödeme yapmadığını, davalının, taraflarınca gönderilen ihtarnameye cevap ile aracı sattığını ve hizmet vermediğini ikrar ettiğini, müvekkili şirketin cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini, karşı tarafın itirazına bir dayanak göstermediğini, sözleşmeye aykırı davranarak müvekkilini zarara uğrattığını, borcun dayanağı olan bedelin fatura ile sabit olduğunu, alacağın likit olup davalının haksız itirazı nedeniyle alacağın tahsili geciktiğinden davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ettiğini, takip konusu sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart olup başlatmış oldukları icra takibine yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 03/02/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın ve dava konusu icra takibinin yetkisiz adliyede açıldığını öncelikle bu usulü hatanın giderilmesini talep ettiklerini müvekkilinin …’te ikametgah sahibi olup yetkili adliyenin İstanbul Anadolu Adliyesi olduğunu, davacı tarafın davayı kısmen açmış olduğunu bu usulü hatanın da davayı yok saydığını, davacı tarafın icra takibiyle istediği rakamın belli olduğunu, kısmi talepte bulunmasının hatalı olduğunu, bu nedenle de davanın usul yönünden reddi gerektiğini, dava esası yönünden ise dava dayanak yönünden yetersiz olup hesaplamalarda müvekkili tarafın 20.000,00 TL alacaklı görünmekle birlikte davacı tarafın haksız talebi yerinde olsa bile müvekkili tarafın alacağının bu haksız talebi fazlasıyla karşıladığını, davacı tarafın dilekçelerinde haksız iddialarda bulunduğunu, arabanın satışının davacı tarafça bilinen bir husus olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan icra takiplerinde aracın trafikten men riski doğduğunu ve davacı taraftan bu konuda yardım istenmişse de bu konuda yardımcı olunmadığını, müvekkilinin aracı satma sebebinin karşı karşıya bulunduğu icra tehditleri olduğunu, davacı tarafa zarar verme kastı olmadığını, davacı tarafın herhangi bir zararı söz konusu olmadığını, müvekkilinin arabayı son servisi yerine getirdikten sonra sattığını, davacı tarafın ikame araç hazırlama sürecinin beklendiğini, icra takibinde cezai şart isteyen, davada ise farklı bir taleple karşılarına çıkan davacı tarafın usul açısından noksan davası karşısında sayın mahkemeye bu dilekçenin verilmesi ve davanın reddi talebinde bulunmak zorunlu olduğunu belirterek, davanın öncelikle usul yönünden reddi ile birlikte dosyanın İstanbul Anadolu Adliyesine gönderilmesine, zaman aşımına uğramış usuli eksikler nedeniyle davanın reddine, davanın esas yönünden de dayanak bulamaması nedeniyle reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 8.130,29 TL cari hesap alacağının tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 24/05/2018 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 23/11/2020 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre cezai şartın iktisaden maaffına yol açacak nitelikte olup olmadığı konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir … tarafından ibraz edilen 29/04/2021 tarihli raporda özetle; “Dosya, taraflar arasında yapılan sözleşme, davacı kayıtları incelemeleri yapılmış olup, davacı kayıtlarında, sözleşme kapsamında, davalıya tanzim edilen 10.000 TL tutarındaki cezai şart faturasının, davalının 4.855,72 TL alacağından mahsubu neticesinde takip tarihinde ve dava tarihinde 5.144,58 TL toplamı davalının borçlu olduğu, davalının sözleşmede kararlaştırılan 2017-2018 dönemi servis hizmetini sözleşme sonuna kadar devam ettirmemesi sebebi ile sözleşmeye aykırılık halinde uygulanacağı kararlaştırılan 10.000 TL cezai şart bedelinin, davalının mali durumuna ilişkin tespitlerin nihai taktirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; cezai şart faturasına dayalı cari hesap alacağının davalıdan tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı taraf, davalının 07.02.2018, 08.02.2018 ve 09.02.2018 tarihlerinde sözleşme gereği servis hizmeti vermek için gitmesi gereken … Kampüsüne gitmediğini, davalının üst üste üç gün edimini yerine getirmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığını beyan ederek sözleşme uyarınca düzenlenen cezai şart faturasının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf, aracını sattığını, bu durumdan davacının bilgisinin olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamından, davacı ile davalı arasında Öğrenci Taşıma Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin “önsöz” kısmında; sözleşmenin 2017-2018 eğitim yılını kapsadığı, kampüsün … olarak belirlendiği, davalının sözleşme tarihi sonuna kadar işini hiçbir şekilde bırakamayacağı, aracını değiştiremeyeceği, satamayacağı ve bu durumların söz konusu olması halinde sözleşmenin feshi kapsamında değerlendirileceğin düzenlendiği, sözleşmenin konusunun … öğrenci ve personellerinin davacının belirlediği güzergahlarda davalı tarafından taşınmasına ilişkin olduğu, sözleşmenin 7. maddesinde davacının işin gerekleri nedeniyle her zaman yeni güzergahlar belirleyebileceği ve belirlenen güzergahları değiştirebileceği, sözleşmenin 12. maddesinde davalının sözleşme sonuna kadar işini hiçbir şekilde bırakamayacağı, aracını satamayacağı, aksi halde davacının ihtara gerek kalmaksızın sözleşmeyi feshedeceği ve hakedişi gelir kabul edileceği, ayrıca davalının 10.000 TL cezai şart bedelini ödemeyi kabul ettiğinin düzenlendiği, sözleşmenin M- Cezai Şart başlıklı maddesinde davalının sözleşmeyle düzenleme altına alınan sorumluluk ve yükümlülüklere aykırılıklarının varlığının tespiti halinde davalının her aykırılık için 10.000 TL ceza ödemeyi kabul ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından düzenlenen … 35. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalının sözleşmeye aykırı davranarak 07.02.2018, 08.02.2018 ve 09.02.2018 tarihlerinde akşam servis hizmetlerini yerine getirmemesi ve izinsiz işi bırakması nedenleriyle dava konusu edilen 10.000,00 TL bedelli cezai şart faturasının düzenlendiği ve faturanın ödenmesinin ihtar edildiği görülmüştür.
Yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalının ticari ilişki kapsamında davacıdan 4.855,72 TL alacaklı olduğu, davacının tanzim ettiği 10.000,00 TL tutarlı cezai şart faturasının davalı borcu olarak kayıtlanması sonucunda davacının takip tarihinde 5.144,28 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, bu sebeple cezai şartın davalının iktisaden mahvına neden olup olmayacağının belirlenemediği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında Öğrenci Taşıma Sözleşmesi akdedildiği, davalının sözleşmeye aykırı davranarak 07.02.2018, 08.02.2018 ve 09.02.2018 tarihlerinde akşam servis hizmetlerini yerine getirmediğinin … yetkililerince tutulan tutanaklardan anlaşıldığı, davalının izinsiz olarak taşıma ve servis işini bıraktığı, davalının sözleşmeye aykırı olarak aracını sattığı, davalı tarafından bu durumların davacının bilgisinde olduğu beyan edilse de bu savunmayı doğrulayacak nitelikte dosya içerisinde delil bulunmadığı anlaşılmakla davalının sözleşmeye aykırı eylemleri nedeniyle davacının sözleşmenin 12. ve M-Cezai Şart başlıklı maddeleri uyarınca 10.000 TL cezai şart talep etme hakkının bulunduğu, davalının alacağının mahsubu neticesinde davacının takip tarihi itibariyle 5.144,58 TL alacaklı olduğu, cezai şart faturasının davalının iktisaden mahvına neden olacak nitelikte olmaması ve aşırı olmaması nedeniyle indirim yapılmasını gerektiren bir durum söz konusu olmadığı sonucuna varılmış, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 5.144,28 TL üzerinden devamına, asıl alacak 5.144,28 TL’ye takip tarihinden itibaren reeskont iskonto faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 5.144,28 TL üzerinden devamına, asıl alacak 5.144,28 TL’ye takip tarihinden itibaren reeskont iskonto faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.028,85 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 351,40 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 47,21 TL peşin harcın mahsubu bakiye 304,19 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 47,21 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 91,61 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.023,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2021

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸