Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/722 E. 2021/169 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/722 Esas
KARAR NO : 2021/169

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 27/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafları ile davalı firma arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan 14.379,64 TL cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlu vekili tarafından “takip alacaklısına hiçbir borcumuz bulunmamaktadır” şeklinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, taraflar arasındaki ticari ihtilafın çözümü için dava şartı gereği arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, … Arabuluculuk Bürosunun … arabuluculuk dosya numarası ile yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını, taraflarından alınan malların bedelinin ödenmemesi üzerine … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi için dava açmak zorunda kaldıklarını belirterek, … 9. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, asıl alacağın ticari faizi ile birlikte ödenmesine, takibin devamına, itiraz haksız olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 30/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve yersiz bir dava olduğunu, taraflarının karşı tarafa bir borcunun bulunmadığını, alacak miktarından daha fazla malın davacı şirkete iade edildiğini, davacı şirketçe bu malların kargodan alınmadığını, taraflarınca davacı şirketin reklamı tabela ile yapılmış olduğunu, bu reklama ilişkin bir ödemenin de davacı tarafça taraflarına yapılmadığını belirterek, haksız ve yersiz açılan davanın reddine, tedbir talebinin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 14.379,64 TL cari hesap alacağı, 568,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.948,13 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 25/02/2019 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememizce verilen 21/09/2020 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir … tarafından ibraz edilen 11/12/2020 tarihli raporda özetle; “Dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası ve davacı şirket (…) ile davalı şirket (Ttimtel) defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; Davacı ve davalı şirketlerin, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdikleri dolayısıyla davacı ve davalı şirketlerin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları görülmüştür. Davacı tarafından davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlenen faturalar, davacı ve davalı şirketlerin defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alınmıştır. Taraf şirketlerin defter kayıtlarının icra takip tarihi itibariyle birbiri ile uyumlu olduğu ve bakiyelerinin mutabık olduğu tespit edilmiştir. Davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi (15.02.2019) itibariyle takibe ve davaya konu faturalar dolayısıyla 14.379,64 TL (OndörtbinüçyüzyetmişdokuzTLaltmışdörtkr) asıl alacak, 568,49 TL (taleple bağlılık ilkesi gereği) işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.948,13TL (OndörtbindokuzyüzkırksekizTLonüçKr) alacağının olduğu hesaplanmıştır. Takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasa gereği yıllık % 19,50 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesinin uygun olduğu” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılmış … 9. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Davalı taraf, alacak miktarından daha fazla mal iade ettiğini ancak davacının malları kargodan teslim almadığını, davacıya reklam tabelası yapılmasından dolayı alacağı olduğunu ancak davacının ödeme yapmadığını beyan ederek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla her iki tarafın da ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporlarda, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahiplerinin lehine delil olma vasfına haiz oldukları, takip konusu cari hesap alacağının dayanağını oluşturan faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı ve davalının ticari defterlerine göre davacının davalıdan 14.379,64 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf, … 27. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iki iade faturası düzenlemiştir. Bu husus davalının savunması ile de uyuşmaktadır. Ancak iade faturasına konu malların ayıplı olduğu, malların davacıya iade edildiği, iadenin davacı tarafından kabul edildiği hususlarının davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, davalı tarafından bu hususları ispata elverişli somut bir delil sunulmadığı anlaşıldığından davalının savunmaları yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlık konusu açısından yapılan değerlendirmede; takip konusu alacağın dayanağını oluşturan faturaların tarafların ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahipleri lehine delil olma vasfına haiz olduğu ve birbirini doğruladığı, davalı tarafın takip konusu faturaları kabul edip kendi defterlerine işlediği, davalının faturadan kaynaklı bedelin ödendiği gösterir bir delil sunmadığı anlaşılmakla davacının takip tarihi itibariyle faturadan kaynaklı olarak 14.379,64 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
İşlemiş faiz talebi açısından yapılan değerlendirmede; taraflar arasında borcun vadesine ilişkin bir kararlaştırma yapılmadığı, davacı tarafından borcun ödenmesi hususunda ihtar yapılmadığı anlaşılmakla takip tarihinden önce temerrüt olgusunun gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle işlemiş faiz talebi reddedilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 14.379,64 TL üzerinden devamına, asıl alacak 14.379,64 TL’ye takip tarihinden avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 14.379,64 TL üzerinden devamına, asıl alacak 14.379,64 TL’ye takip tarihinden avans faizi uygulanmasına, kabul edilen alacağın %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.875,92 TL %20 icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 982,27 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 255,28 TL peşin ve 74,74 TL icra veznesine yatırılan harç olmak üzere toplam 330,02 TL’nin mahsubu ile bakiye 652,25 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 330,02 TL harç ile 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 374,42 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 863,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 830,17 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 568,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 50,21 TL’nin davacıdan, 1.269,79 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2021

Katip …
¸¸

Hakim … ¸¸