Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/720 E. 2021/524 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/720 Esas
KARAR NO : 2021/524

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili şirkette 07/05/2018 tarihinden itibaren insan kaynakları yazılımlarıyla ilgili Uygulama Projeleri Uzmanı olarak çalıştığını, 17/03/2019 tarihinde kendi isteği ile istifa ederek işten ayrıldığını, hemen sonrasında müvekkilinin ile 2009 yılından bu yana aktif müşterisi olan … AŞ de çalışmaya başladığını, bunun üzerine 09/04/2019 tarihli ihtar ile davalıya rekabet yasağına aykırılık teşkil eden eylemlerine muvafakat edilmediği ve bu eylemini derhal sonlandırmasının ihtar edildiğini, davalının 18/04/2019 tarihli cevabi ihtarında … nın davacı ile rekabet halinde bir kurum olmadığını bildirdiğini, müvekkili ile davalı arasında imzalanmış olan 07/05/2018 tarihli belirsiz süreli sözleşmeye göre davalının müvekkili şirkette edindiği bilgi ve birikimlerini kullanacağı benzer bir pozisyonda işe başlamasının rekabet yasağına aykırı bir hareket olduğunu, bunun davalının … çalışanı olarak müvekkili ile yaptığı mail yazışmalarında da anlaşılacağını taraflar arasındaki sözleşmenin 11. Maddesinde düzenlenen rekabet yasağını ihlal eden davalının müvekkilini zarara uğrattığını beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davaya bakmaya İş Mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın öncelikle bu yönden reddi gerektiğini, müvekkilinin dava dışı … A.Ş.’de (…) çalışmaya başlamasından dolayı davacı Şirket’in hiçbir maddi kaybı olmadığını, müvekkilinin … bünyesinde 18/03/2019 tarihinde çalışmaya başlamış olup, Davacı Şirket ile dava dışı … A.Ş. Arasındaki Lisans ve Hizmet Koşulları Sözleşmesinin 18/12/2019 tarihinde, 01/12/2019 – 30/11/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere yenilendiğini, davacı şirkete olan ihtiyaç sona ermiş ve bu ihtiyaç müvekkili tarafından karşılanmış olsa idi, Hizmet Sözleşmesinin müvekkili işe başladıktan 9 ay sonra yenilenmeyeceğini, müvekkiline davacı şirkette çalıştığı Mayıs 2018-2019 tarihleri arasında hiçbir teknik eğitim verilmediğini, her ne kadar Sözleşmede iki yıl süre ile rekabet etmeme koşulu yer alsa da, rekabet yasağının huzurdaki dava da olduğu gibi keyfi olarak uygulanması hali; müvekkilinin 2 yıl süre ile çalışmaması veya hiç bilmediği bir alanda sıfırdan başlaması sonucunu doğuracağını, maillerde bahsi geçen teknik bilginin , davacı Şirketin işlerini kolaylaştırdığını, müvekkilinin kendi başına bu mailleri düzenleyebilecek ölçüde teknik bilgisin mevcut olmadığını, salt tek taraflı ve matbu olarak hazırlanan Sözleşme maddesinin varlığı, rekabet yasağının ihlali olarak nitelendirilemeceğini ve hiçbir çalışandan -ticari sır niteliğinde olan ve iş yerine has durumlar ayrık olmak üzere – öğrendiği her şeyi unutmasının beklenemeyeceğini, bu durumun iş hayatının doğasına aykırı olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur
Dava; taraflar arasındaki sözleşmedeki rekabet hükümlerine aykırı davranılmasından dolayı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce, dosyanın bilirkişiler …, …Ve …’a verilerek; dosya ve davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaparak, davalının davacı ile yaptığı sözleşme sonrasında çalıştığı iş yerinin davacı müşterisi olup olmadığı, sözleşmenin 11. Maddesi ve Borçlar Kanunun 444. Maddelerine göre rekabet yasağı kurallarına ve sözleşmeye aykırılık oluşup oluşmadığı, bu nedenden dolayı davacının bir zararının oluşup oluşmadığına dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş olmakla, bilirkişi heyeti 27/04/2021 tarihinde; taraflar arasındaki sözlemenin rekabet yasağına ilişkin hükmünün TBK 445/1 maddesinde yer alan yer zaman ve işlerin türü bakımından uygun sınırlamalar içeren geçerli bir sözleşme olduğunu, taahhütnamenin TBK 444/2 maddesinde öngörülen müşteri çevresi veya üretim sırları ile ilgili elde edinilen bilgilerin kullanılmasının işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikte olması şartını da taşıdığı, taraflar arasındaki sözleşmede cezai şart tazminatı yer verilmediğini, sadece davacının müşterileri olan firmalarda çalışmayacağını, maddi ya da manevi menfaat sağlamaya çalışmayacağı hükmüne yer verildiğini, bu durumda cezai şart tazminatının aksine, uğranılan zararların davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davcının bildirdiği şekilde davalının dava dışı şirkette çalışması nedeniyle ticari kar kaybı yaşayıp yaşamadığı hususunda somut malen tespite yarar kayıt ve belgenin sunulmadığını, davacının zarar iddiasının ispata muhtaç olduğunu rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davacı ile davalı arasında 07/05/2018 tarihli belirsiz süreli iş akdinin yapıldığı ve davalının davacı şirkette uygulama projeleri uzmanı olarak insan kaynakları yazılımları ile ilgili departmanda çalışmaya başladığı, davalının davacı şirketteki işinden 17/03/2019 tarihinde istifa etmiş olduğu, davalının bundan sonra davacı ile 21/11/2009 tarihli ” …adlı İnsan Kaynakları Yönetim Sistemi Yazılımının Kullanım Lisans Sözleşmesi” gereği iş yapan … A.Ş nde çalışmaya başladığı, davacının davalının bu eyleminin 07/05/2018 tarihli sözleşmenin rekabet yasağını düzenleyen 11. maddesine aykırı olduğundan ve davalının iş ilişkisi içinde olunan bir şirkette çalışmaya başlamasından ötürü maddi zarara uğranıldığından bahisle bu zararlarının davalıdan tazminini talep eder olduğu görülmüş, mahkememizce tüm dosya kapsamı ve davacı tarafın ticari defter ve kayıtları inceletilmiş, davacı şirket kayıtları üzerinde dava dışı davalının çalıştığı … ile ticari ilişki izlenmiş, davacının dava dışı şirketten aldığı yazılım kullanım hizmeti karşılığında ödemelerde bulunduğu, davalıya davacı şirkette çalıştığı süre zarfında özel bir eğitim veya seminer verilmediği tespit edilmiş olmakla; davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin rekabet yasağına ilişkin 11. maddesinde davacının müşterileri olan firmalarda çalışmayacağı, maddi yada manevi menfaat sağlamaya çalışmayacağının düzenlendiği, huzurdaki davada , davacı davalının dava dışı ticari ilişki içinde bulunulan bir şirkette çalışmasından ötürü uğradığı zararın davalıdan tazminini talep etmiş ise de, davacının davalının bu eyleminden ötürü ne şekilde maddi kayba uğradığını, zararının ne kadar olduğunu destekleyen bilgi, belge ve delilin mevcut olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 111,48 TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin DAVACIDAN tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 22/06/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”