Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/706 E. 2021/573 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/706 Esas
KARAR NO : 2021/573

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 20/12/2019 tarihli dava dilekçesinden özetle; müvekkili firma ile davalı arasında Kıymetli Mal Taşıma ve Kasalama sözleşmesi kapsamında, müvekkili şirketin satın aldığı altınları güvenlik şekilde …’ya sevkini davalı firmanın yaptığı, 04/11/2019 tarihinde … dan müvekkili şirket adına taşınan 5 kilo ham altının, davalı şirket tarafından 250.000-USD sigortalanıp kargo edilerek davalı şirket elemanları tarafından havayoluyla …’a getirildiğini, ancak söz konusu 5 kilo altının sözleşme gereği yazılı olarak davalı şirkete bildirilen ve müvekkili şirketin adının kıymetli malları teslim almaya yetkili şahıslardan hiçbirini teslim edilmediğini, malların sabıkalı ve aranan … isimli şahsa teslim edildiğini, söz konusu altınlar ile şahsın kaçtığını, altınların akıbeti için polis merkezine şikayette bulunulmuş olduğu, davalı şirkete derhal sözleşmenin 7. Maddesi gereği kaybı öğrenmesinden itibaren yazılı iadeli taahhütlü posta ve noter kanalıyla bildirimde bulunduğunu, ancak bugüne kadar ödeme yapılmadığını, mezkur sözleşmeler kapsamında müvekkili firmanın altınları bildirim tarihinden itibaren 14 gün içinde tutarın ödenmesi ile yükümlü olduğunu ve ilgili sözleşme gereği davalı şirket tarafından taşınana ve müvekkili şirkete ait olan 5 kilo altının teslim tarihindeki değeri olan 1.400.000-TL.’nin teslim tarihi olan 04/11/2019 tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek faiz ile birlikte tahsilinin masraf ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 04/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde; Kayıp ihbarının sözleşme gereği yedi gün içinde usulüne uygun bildirim kararlaştırılmasına karşın süresinde ve usulüne uygun yapılmadığı, emir ve talimatı ile malın teslim edildiği …’a yapılan teslimden sorumlu tutulamayacağı, …’un bu süreçte işlediği suçtan cezaevinde olduğu, davalının nitelikli emtia ve para taşıyıcısı olduğu, olaya konu altınların …’dan davalı yanca 02/11/2019 tarihinde uçak ile …’a gönderildiği, malın …’da çalışanlarına ulaştığında ne şekilde hareket edileceğinin sorulduğu … adlı şahsın … dolmuş durağında kime teslim edileceğini bildirileceğini, ilk dolmuşa verilmesini, 09.30 ilk kalkan dolmuşun … olduğu ve ona teslim edildiğini, imzası ile teslimin teyit edildiğini, 04/11/2019 tarihinde 09.30 dolmuşuna verilen kargonun alıcısına götürülmediği bu şahsın ortadan kaybolduğu, 27/11/2019 tarihinde yakalandığı ve suçunu kabul ettiğini, TTK Madde 868 gereği emir ve talimata uyan davalının sorumlu tutulamayacağını, davalının yük teslim almaya yetkili kıldığı tüm isim listesinin dolmuş şoförlerinden oluştuğu, davalının davacı için yaptığı taşımalardan 16 seferinde İbrahim Saygılı, 14 seferinin ise farklı dolmuş şoförlerine teslimle taşımanın tamamlandığı, davacının temsilci ifadelerinde polis huzurunda kargonun … a teslimine onay verdiği, teslimin telefonla teyit edildiğinin ifade de yer aldığını, davalının sorumluluğunun sınırlı sorumluluk olduğu, TTK nun 875,880 ve 882. Maddelerindeki hükümlerinin gözetilmesi gerektiğini, fazlaya dair tüm haklarının saklı kalmak kaydı ile davacı tarafından açılan işbu haksız davanın öncelikle usulden reddine, her halükarda açılan davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış olup, davacı şirketin 2019 -2020 yılı ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle davalı şirketle olan ticari ilişkinin tespiti, davacının davalıya teslim etmiş olduğu malların irsaliyelerinin incelenerek kime teslim edildiğinin tespiti, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının nelerden ibaret olduğu konusunda mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılarak rapor istenmiş olup, Bilirkişi tarafından 13/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı …Tic. Ltd. Şti. ‘nin 2019-2020 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları incelendiğinde , davacının davalı …Ş.’den alacaklı olmadığının tespit edildiğini bildirmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davalının ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenmek suretiyle taraflar arasında akdedilmiş olan taşıma sözleşmesinden dolayı davalının sorumlu olup olmadığı, davacının sözleşme uyarınca ihbar mükellefiyetini yerine getirip getirmediği, gerçekleşen rizikoda varsa tarafların müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarının ne olduğunun hesap edilmesi konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler tarafından 11/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Taraflar arasında akdedilmiş olan taşıma sözleşmesinden dolayı davalının sorumlu tutulamayacağı, davalının sözleşme gereği taşıma edimini dava dışı …’a kargonun teslimi ile ifa ettiği, dava dışı …’a teslimin davacının emir ve talimat ile tasarruf yetkisi kullanımından kaynaklandığı, davacının sözleşme uyarınca ihbar mükellefiyetinin aynı gün içinde yerine getirildiği, saat 09.30 dolmuşunda varması gereken kargonun davacıya teslim edilmediğinin 11.00 sıralarında davalıya bildirildiğinin dosya kapsamında soruşturma dosyası ve taraf beyanları ile ortaya konulduğu, gerçekleşen riziko da davalının müterafik kusurunun varlığı bakımından davalıya verilen kargo teslim almaya yetkililer listesinde … bulunmamasına rağmen kargo teslim edilmesinde kusur takdir ve değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğunu, ancak taşıma sürecinde emir ve talimat ile bu türden yetki değiştirme yetkisinin davacıda olduğunun da gözetilmesi gerektiği,. Dosya kapsamında davacının davalıdan talep edebileceği tazminat bulunmadığının değerlendirildiği, buna karşın meydana gelen zararın 20/12/2019 tarihli kur ve serbest piyasa altın alım satım verilerine göre bu tarihte 1.285.000,00-TL tutarına denk geldiği, davalının ticari defterlerinde davacıya borcu bulunmadığı gibi alacaklı olduğunun tespit edildiği, dava konusu zararda husumet bakımından …’un davacının güveninin kötüye kullandığı gözetilerek pasif husumetin bu kişiye yöneltilmesi gerektiği hususunda nihai takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda: Davacı ile davalı arasında 2019 tarihli kıymetli mal taşıma ve kasalama sözleşmesi akdedildiği, sözleşme kapsamında davacının altın emtiası taşıma işlemini davalı şirkete yaptırdığı davacının uçak ile … gelen emtiaları … adesine taşıtmak için … yardımcı eleman bulundurduğu veya üçüncü kişi dolmuş şöförlerinden yardım alarak emtiaların … adrese tesliminin sağlandığı dosyada delil olarak bulunan taşıma irsaliyelerinin yapılan incelemesinde varış yeri … olan kargoların 16 seferinde kargo tesliminin davacı çalışanı …’ya yapıldığı, diğer taşımaların ise … arasında dolmuş şöförlüğü yapan kişiler tarafından sağlandığı bu teslimlerin davacıdan gelen emir ve talimatlar ile gerçekleştirildiği, … Sulh Ceza Hakimliğinin… sayılı dosyasının yapılan incelemesinde davacı şirket yetkilisi …’nin 04/11/2019 günü beyanında ” … ilçesinde … isimli işyerini işlettiğini bugüne kadar … ilinden almış olduğu altınları … isimli firma vasıtasıyla … il merkezine getirttiğini buradan da … dolmuş şöförlerine emanet verdirip altınları aldıklarını 04/11/2019 günü de İstanbuldan aynı firma ile … İl merkezine getirilen yaklaşık 4 kg ağırlığında 960 TL değerindeki altınların … Kargo isimli firmanın görevlilerince … ilçesinde kendisine teslim edilmek üzere … arasında dolmuş şöförü olarak çalışan … plakalı dolmuş şöförü …’a bilgisi dahilinde teslim edildiğini bu şahsın altınları teslim aldıktan sonra kayıplara karıştığını, telefonunun kapalı olduğunu, şahsa ulaşamadıklarını .. ” bildirdiği, davacı şirket sahibinin bu beyanından kargonun … plaka sayılı dolmuşun şöförü …’a tesliminin bilgisi dahilinde yapıldığı, davacıyı temsilen yetkili kişiye teslim etme veya etmeme olgusunun tamamen davacının kendi davranışı ile ve TTK nın 868 ile 869 maddeleri hükümlerine göre gerçekleştiği, davalıya verilen kargo teslim almaya yetkili kişiler isim listesinde davadışı… bulunmamakla beraber kargo teslimlerinin davacının emir ve talimatı ile davacının bilgisi dahilinde dolmuş şöförü …’a teslim edildiği, gerçekleşen rizikodan dolayı davalıya yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı, anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın Reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30-TL’nin, peşin alınan 23.908,50-TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 23.849,2‬0-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 81.800,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından aşağıda dökümü yapılan 78,00-TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/07/2021

Başkan …
E imzalıdır.
Üye …
E imzalıdır.
Üye …
E imzalıdır.
Katip …
E imzalıdır.

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.