Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/701 E. 2021/621 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/701 Esas
KARAR NO : 2021/621

DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 19/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … vatandaşı olduğunu, müvekkilinin Türkiye de yerleşmek niyetinde olup, burada iş kurmak istediğini, müvekkilinin bir otel satın almak niyetiyle davalı … ile tanıştıdığını, davalı …’nin … da bulunan … isimli otel binasının mülkiyetinin sahibi ve işletmecisi olduğunu söyleyerek mülkiyeti ile birlikte işletmesinin devri için 1.750.000 Dolar değer üzerinden anlaştığını ve sözleşme imzalayarak buna istinaden 110.000 Usd kaparo aldığını, daha sonra müvekkilinin bu otelin sözleşmeyi imzalayan davalılara ait olmadığını öğrendiğini, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan sözleşmenin en başından beri geçersiz olduğunu, müvekkili tarafından davalı … aleyhine … C.Başsavcılığının … soruşturma numarası ile şikayette bulunduğunu, müvekkilinin alacağının temini için … 12 İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibinde bulunduğunu, davalıların icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bildirerek; öncelikle davalıların menkul ve gayrimenkul malları ile banka hesaplarının ihtiyaten haczine, davanın kabulü ile davalıların … 12 İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı , duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalılar vekili sunmuş olduğu 17/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşmenin karma nitelikle bir sözleşme olup, davacının iddiası aksine satış vadi sözleşmesi olmadığını, müvekkilinin sözleşme ile kendisine düşen edimleri yerine getirdiğini, sözleşmede kararlaştırılan tarih olan 01/03/2019 -30/08/2019 tarihleri arasında oteli davacıya teslim ettiğini, davacı tarafından ödenen kaparonun iadesinin şarta bağlandığını, sözleşmeye konu otelin satışının bugüne kadar gerçekleşmediğini, otelin satışının gerçekleşmemesi sebebiyle sözleşmenin 6.maddesi uyarınca taraflar arasındaki ilişkinin kiracı-kiralayan ilişkisine dönüştüğünü, davacının bu süre zarfında 6 ay boyunda müvekkiline 5.000 Usd kira bedeli ve otelin işletmesinden kaynaklanan masrafları ödemesi gerektiğini, kaparonun iadesinin şarta bağlandığını, sözleşmenin 5.maddesinde taraflar arasında alım satım gerçekleşmemesi ve otelin 3.kişilere satılması halinde tahsil edilen kaparo bedelinin iade edileceğinin öngörüldüğünü bildirerek; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 12 İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine toplam 110.000 Usd asıl alacak, 1.301,92 Usd işlemiş faiz olmak üzere 111.301,92 Usd üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davacı ile davalılar… Tic Ltd Şti ve … arasında akdedilen 05/02/2019 tarihli satış sözleşmesinde … adresinde bulunan …’un satın alma opsiyonlu işletmeciliği konusunda anlaşmaya varıldığı, sözleşmenin 2.maddesinde; 05/02/2019 tarihinde kapora olarak 110.000 Usd’nin davacıdan tahsil edildiği, 3.maddesinde; kapora ödemesi yapan davacının 01/03/2019 – 30/08/2019 tarihleri arasında otel işletmeciliğini aylık 5.000 Usd ödeyerek … ile birlikte ortak olarak yapacağı, 4.maddesinde; 01/03/2019-30/08/2019 tarihleri arasında alım satım gerçekleşmemesi sonucunda belirlenen satış rakamından daha önce tahsil edilen kapora mahsup edilerek kalan bakiyenin alıcıdan tahsil edileceği, 5.maddesinde; 01/03/2019-30/08/2019 tarihleri arasında alış satışın gerçekleşmemesi halinde bahse konu gayrimenkulün 3.kişilere satılması durumunda tahsil edilen kaporanın (110.000 Usd’nin davacıya iade edileceği ) 6.maddesinde; 01/03/2019-30/082019 tarihleri arasında alış-satışın gerçekleşmemesi halinde ya da 3.kişilere satılması konusundan vazgeçilmesi durumunda aradaki ilişkinin alıcı satıcı konumundan çıkarılarak kiracı- kiralayan ilişkisine dönüşeceği, otel işletmecisi bulunan …Tic Ltd Şti’nin pay sahibi …’nin tüm paylarını davacı ve dava dışı …’ya devredeceğinin düzenleme konusu yapıldığı, satış sözleşmesinin davalılar …, …Tic Ltd Şti temsilcisi , davacı … ve dava dışı … tarafından imzalanmış olduğu görülmüştür.
… Tapu Sicil Müdürlüğünden dava konusu edilen taşınmazın tapu kaydı getirtilmiş, yapılan incelemesinde; 01/03/2019-30/08/2019 tarihleri arasında taşınmazın davacıya veya 3.bir kişiye devredilmemiş olduğu görülmüştür.
Davalılar tarafından taşınmazın 01/03/2019-30/08/2019 tarihleri arasında davacı ve dava dışı … ile birlikte otel olarak işletildiği, sözleşme gereğince aylık 5.000 Usd kira bedelinin taraflarına ödenmesi gerektiği, sözleşmeye göre davacı tarafından verilen kaporanın iadesinin ancak otelin satılması şartına bağlı olduğu, otelin 3.kişilere satışının yapılmadığı taraflar arasındaki ilişkinin kiracı-kiralayan ilişkisine dönüştüğü davacının kira bedeli ve otel işletmesinden kaynaklanan masrafları ödemesi gerektiği savunmasında bulunulmuştur.
Davalılar her ne kadar ödeme emrine itiraz dilekçelerinde davacıdan aylık 5.000 Usd olmak üzere 6 aylık kira alacaklarının olduğunu, bunun takas ve mahsubunun yapılmasını talep etmişler ise de; davaya cevap dilekçelerinde açıkca takas -mahsup def’inde bulunmamışlardır.Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 2017/4452 Esas, 2019/5138 Karar sayılı 14/11/2019 tarihli kararında: “….Davalı taraf yargılamanın değişik aşamalarında dava konusu alacaktan daha fazla mukabil alacağı olduğunu dile getirmiş ise de, açıkça takas ve mahsup talebinde bulunmamıştır. Davalı tarafın açıkça takas ve mahsup talebinde bulunmadığı gözetilerek davalı talebinin bu nedenle hükümde nazara alınmaması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi’nce İlk Derece Mahkemesi’nin gerekçesinin “… davalının takas etmek istediği karşılık alacağının miktarı, asıl davada istenen 60.000,00 USD alacak miktarından daha fazla olduğundan, davalının bu fazla alacağını hüküm altına aldırmak istiyorsa karşılık dava açması gerektiği, somut olayda karşılık dava da açılmadığından davalının takas alacak talebinin reddine..” şeklinde düzeltilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/378 esas ve 2017/381 karar sayılı ve 28.04.2017 tarihli kararının gerekçesinin yukarıda açıklandığı şekilde HMK’nın 370. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir…” şeklinde hüküm oluşturulmuştur. Yargıtay Hukuk Dairelerinin yerleşik içtihatları kapsamında takas-mahsup talebinin dikkate alınabilmesi için cevap dilekçesinin içerisinde açıkça takas-mahsup defiinde bulunulduğunun yazılı olması gerekmektedir. Davalı tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçelerinde ve duruşmadaki beyanlarında davacıdan alacakları olduğu beyan edilmiş ise de; açıkça takas-mahsup talebinde bulunulmadığından davalının bu savunmaları üzerinde durulmamıştır.
Davacının davalıya 110.000 Usd kapora verdiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davalı …’nin … 12.Ağır Ceza Mahkemesinin… E.sayılı , … Karar sayılı dosyası ile yapılan yargılamada alınan savunmasında; “…davacının kapora olarak ödediği parayı peyderpey katılana ve ortağına ödemeye başladığını ancak pandemi sürecinde işleri olumsuz etkilendiği için tamamını ödeyemediğini, kaporayı aldığı gün eşinin hesabına yatırdığını..” beyan etmiştir.
Davalılar tarafından davacıdan 110.000 Usd kapora alındığı, sözleşmenin 5.maddesi uyarınca 01/03/2019 -30/08/2019 tarihleri arasında taşınmazın davacıya satılamadığı, taşınmazın devredilmemesi durumunda alınan kaporanın iade edilmesi gerektiği, davalı …’nin ağır ceza mahkemesindeki beyanı ile de bu durumu kabul ettiği anlaşıldığından; davalıların tahsil ettikleri 110.000 Usd kaporanın davacıya iade edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında akdedilen 05/02/2019 tarihli sözleşmenin 5.maddesi gereğince davalıların almış oldukları 110.000 Usd’lik kaporayı davacıya iade etmeleri gerektiği, davacı tarafından davalıların takipten önce temerrüde düşürülmedikleri, bu nedenle takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edemeyecekleri anlaşıldığından; itirazın kısmen iptaline, takibin 110.000.usd üzerinden devamına Asıl alacak 110.000-usd ‘ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, taraflarca belirlenebilir likit alacak miktarına davalılar tarafından itiraz edildiğinden %20 icra inkar tazminatın davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline takibin 110.000.usd üzerinden devamına Asıl alacak 110.000-usd ‘ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden takip tarihindeki kur üzerinden hesap edilen 129.800,00 TL %20 tazminatın davalılardan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 44.669,82 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 7.904,19 TL harç ile icra veznesine yatırılan 3.272,28 TL harcın toplamı olan 11.176,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 33.493,35 TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 11.176,47 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 158,60 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 1,00 TL’nin infaz kabiliyeti olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 49.746,40 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesinin 2 fıkrası gereğince hükmedilen ücret kabul veya red edilen miktarı geçemeyeceğinden davanın reddedilen kısmı olan 527,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı asil ve vekili ile davalı asil ve vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/09/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Harç Beyanı
K.H= 44.669,82 TL
P.H.= 11.176,47 TL
B.H= 33.493,35 TL

Davacı yargılama gideri
Posta gideri= 158,60 TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.