Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/686 E. 2021/303 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/686 Esas
KARAR NO : 2021/303

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2019
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 05/01/2018 tarihinde Denetim ve Tasdik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen davalı tarafından hizmet bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla … 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da davalı yandan gelen olmamıştır.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında toplam 1.565,19 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Davacının iddiaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla davalının ticari defter ve kayıtlarının mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmesi amacıyla … 5. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat kapsamında 27.10.2020 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; davalı şirketin dava konusu defterlerinin incelenmesi için merkez adresi olan … adresine gidilmiş olup; davalı şirket belirtilen adreste bulunamamıştır. Davalı şirket vekili … ile yapılan telefon görüşmesinden, kendisinin de müvekkiline ulaşamadığını dolayısıyla vekillikten çekileceğini belirtmiştir. Davalı şirket adresinde bulunamadığından söz konusu defterler incelenemediği yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacının iddiaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 05/02/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın 2018 yılı yasal defterlerinin kanunlara uygun şekilde tutulduğu, Tüm ticari defterler eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defterlerin açılış onaylarının yapılmış olduğu, yevmiye defterinin kapanış onayının yapılmış olduğu (TK md. 64/III) nazara alındığında Davacı tarafın ticari defterlerinin (HMK md. 222) sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Defter Tutma Mükellefiyeti” başlıklı 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasında, söz konusu maddede geçen defterlerin (yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, karar ve işletme defteri) elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabileceği ve bu defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağının Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (640 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri icabı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı) ile Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirleneceği hükme bağlandığı, Elektronik defterler ve beratların elektronik defter izni verilenlerin kendilerine ait bilgi işlem sistemlerinde muhafaza edilmesi mecburi olup, bu bağlamda 2015 sonrası ticari defterlerinden yevmiye defteri ve defter-i Kebiri (Büyük Defter) Elektronik ortamda tutmuş olduğu, Davacının söz konusu defterleri 1 sıra no.lu elektronik defter tutulmasına ilişkin tebliğ kapsamında tutmuş olduğu, Söz konusu beratların açılış ve kapanış onayı olarak kabul edilmesi gerektiği, Davacının sunduğu elektronik defter ve Başkanlık tarafından onaylanan beratları ile birlikte Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında geçerli kanuni defter olarak kabul edilmesi gerektiği, Davacının ibraz ettiği envanter defterinin de yasal süreler içerisinde açılış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, Davacının defterlerinin TTK md 66 ve 1 no.lu elektronik defter ile ilgili tebliğde de ifade edildiği üzere HMK 222 uyarınca sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, diğer taraftan, davacı tarafça ibraz edilen, sair vesaikin, muhasebe fişleri ve muhasebe kayıtları, muhasebe fişlerine ekli müsbit evrakların VUK. m 229, 230, 231, 232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği ve davacı lehine delil niteliklerinin bulunduğu, Davacının dosyaya sunduğu belgelerden davalıya ait muavin defter dökümünün yer aldığı; yapılan incelemede, davacı defter kayıtlarında davalının hesabını 120.18.580 Alıcılar Hesabında takip ettiği; 15.01.2018 tarihinden itibaren aralarında ticari ilişki olduğu; 03.09.2018 tarihine kadar devam ettiği; aylık düzenli olarak 1.511,88 TL KDV dahil fatura düzenlendiği; 03.09.2018 tarihine kadar toplam düzenlenen fatura toplamının 16.630,67 olduğu, karşılığında 15.118,79 TL tahsilat yaptığı ve 1.511,88 TL alacak bakiyesinin kaldığının görüldüğü, yukarıda yapılan tespit ve açıklamalara göre; Davacı yasal defter kayıtlarına göre Davalı tarafın 09.11.2018 Takip tarihi itibari ile 1.511,88 TL borçlu olduğu, davacı tarafça tanzim edilen faturalar, çek ödemeleri ve iadelerinin davacı tarafın sahibi lehine delil niteliği bulunan yasal defterlerinde aynen kayıtlı bulunduğu, Davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen … tarih ve … numaralı E-Faturanın KDV dahil 1.511,88 TL olduğu, açıklama kısmında Eylül tam tasdik bedeli olarak belirtildiği, Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından dosyaya eklenen 17.12.2019 tarihli yazı içeriğinde; bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin bir kişi veya kurumdan KDV hariç 5.000,00 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alımlarına ait Form BA, mal ve/veya hizmet satışlarına ait Form BS yükümlülüğü bulunduğu, yazı ekinde sunulan 03.09.2018 tarihli fatura tutarı KDV hariç 1.281,25 TL tutarında olması sebebiyle 2018 BA-BS formlarında yer almadığının belirtildiği, Mahkemenin kararı doğrultusunda davalının defterlerini incelenmesi için talimat yazıldığı, yazılan talimata karşın davalının defter ve belge ibraz etmediği, davalının defter ve belge sunmaması ile ilgili takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, dosyaya sunulu evraklara göre davacı ile davalı arasında Denetim ve tam tasdik sözleşmesi olduğu, iş bu sözleşmenin 01.01.2018-31.12.2018 tarihleri arasında geçerli olduğu, yine sözleşme kapsamında yıllık 15.375 TL + KDV bedel belirlendiği, ödemelerin aylık eşit taksitler halinde ödeneceğinin belirtildiği, bu durumda aylık bedelin 1.281,25 + KDV olduğu, tüm bu hususların taraflarca 05.01.2018 tarihinde imzalandığı, dosya kapsamında ki muavin defter kayıtlarına göre davacının iş bu takibe dayanak olan fatura haricinde düzenlediği faturaların davalı tarafça ödemelerinin yapıldığı nazara alındığında taraflar arasında ki ticari ililşkin belirli olduğu, bu durum dikkate alındığında davacının yasal defter kayıtlarında bulunan iş bu davaya dayanak olan icra takibine konu faturanın davalı bilgisi dahilinde olduğu ve davalı tarafın sözleşem kapsamında tanzim edilen fatura içeriği hizmet için (TTK 21/2, TTK 23/3 ve B.K 222) doğrultusunda sekiz (8) günlük yasal süreler içerisinde itirazda bulunulduğunu ispatlayıcı mahiyette herhangi bir vesaikin dosyada yer almadığı, bu itibarla süresi içinde itiraz edilmeyen faturaların kapsamı ve parasal değeri bakımından davalıyı bağlayacağı, 09.11.2018 takip tarihi sonrasında olduğu ayrıca söz konusu faturaya davalı tarafça açık bir itirazın yapılmadığı nazara alındığında, davacının ( BK m 210) uyarınca semene hak kazanmış olacağı ve 09.11.2018 takip tarihi itibari ile Davacı asıl alacak miktarının 1.511,88 TL olduğunun ispatlanmış olduğu, dava konusu takibin açık hesaba (Fatura müstenidine) dayalı adi takip olması ve işlenmiş faiz talep edilebilmesi için davalının (BK. 117) uyarınca mütemerrit olması gerektiği, dava konusu alacakla ilgili davalının TBK. M 117 uyarınca mütemerrit olması gerektiği ancak davalının temerrüdüne ilişkin herhangi bir vesaikin bulunmadığı (yapılan sözleşmede temerrüt ver faiz ile ilgili herhangi bir hükmün bulunmadığı) nazara alındığında davalının 09.11.2018 takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu, bu itibarla işlenmiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; taraflar arasındaki sözleşme gereğince düzenlenen fatura alacağının icra takibine konulması üzerine davalı borçlunun yetkiye, borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin ara kararı doğrultusunda davalının şirket merkezinin olduğu Ankara iline yazılan talimata rağmen davalının yapılan ihtaratlı tebliğe rağmen talimat mahkemesine ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeniyle ve bilirkişi tarafından HMK 218 gereğince yerinde inceleme yetkisi kapsamında davalı şirketin sicil adresinde faaliyette bulunmadığı tespit edildiğinden davalı ticari defter ve kayıtları incelenemediğinden yazılan talimata olumsuz yanıt verilmiştir.
Davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin HMK md. 222 uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre 09.11.2018 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının 1.511,88 TL olduğu, davacı tarafça takibe konu edilen faturanın tarafalar arasında geçerli sözleşme kapsamında tanzim edildiği, daha öncesinde aynı sözleşmeye dayalı faturaların davalı tarafça kabul edilip ödemelerinin yapıldığı mali rapordan anlaşılmış olup taraflar arasında geçerliliği devam eden sözleşmenin iş bu fatura öncesinde sona erdiğine dair dosya kapsamında bir belgenin bulunmadığı, davalı tarafça dava konusu hizmetin bedelinin ödediğine veya faturayı iade ettiğine dair ispat edici mahiyette herhangi bir belgenin de dosyaya sunulmadığı, faturaya süresi içerisinde itiraz edilmemesi nedeniyle fatura içeriğinin kesinleştiği gözetilerek davacı tarafın 09.11.2018 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 1.511,88 TL asıl alacağının olduğunu ticari kayıtlarıyla ispatladığı, taraflar arasındaki sözleşmede temerrüde ve faiz hesabına ilişkin bir hüküm bulunmadığından davalı tarafça takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir belgenin de dosyaya sunulmaması nedeniyle davalının takip tarihi itibari ile temerrüde düştüğü anlaşılmakla takip tarihi öncesinde işlenmiş faizin talep edilemeyeceği dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile takibin 1.511,88 TL üzerinden devamına, asıl alacak 1.511,88 TL ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesaplanan % 20 oranındaki 302,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin 1.511,88 TL üzerinden devamına, asıl alacak 1.511,88 TL ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, % 20 oranındaki 302,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 103,28 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 58,88 TL davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.756,90 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.697,06 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 1.511,88 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 44,95 TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.275,05 TL bedelin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 13/04/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıd”Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”