Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/68 E. 2019/549 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/68
KARAR NO : 2019/549

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/07/2017
KARAR TARİHİ : 22/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … A.Ş. vekili tarafından 17/07/2017 tarihinde harcı yapılan dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ya 25.05.2016 tarihli 60.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesiyle müvekkil banka tarafından kredi kullandınıldığını, … ‘nın krediye kefil olduğuna ilişkin kefalet sözleşmesi akdedildiğini, davalılardan kredi borcunu kat ihtarına rağmen ödemediklerinden icra takibine neden olduklarını, icra takibine haksız ve dayanaksız itirazları nedeniyle de dava açılması gerektiğini, davalıların itirazlarının iptalini, takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra ve inkar tazminatına, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili tarafından 27/03/20l8 tarihinde verilen cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkillerine usulüne uygun kat ihtarı yapılmadığından muaccel borç bulunmadığını, temerrüt faizi talep edilemeyeceğini, davacı bankanın hangi tarihli kredi için talepte bulunduğunun belirsiz olduğunu, anapara ve faiz borcunun ne kadar olduğunun açık olmadığını, kefalet sorumluluk tutarının belirtilmediğini, davalılardan …’nın taraf olmadığı sözleşmeden dolayı kefil olarak sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, TBK 20. Md. gereği ticari kart ve genel kredi sözleşmelerinin genel işlem koşutlarına tabi olduğu, söz /konusu sözleşmenin genel işlem koşullarına aykırı olduğunu, TBK 88. ve 120. maddelerinde işaret edilen faiz oranları TTK 8. maddesindeki serbestçe belirlenecek faizin yasal sınırlarını belirlediğini, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve dayanaksız davanın reddini, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini yargılama ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
… 11. Tüketici Mahkemesince, … celse ara kararı uyarınca, banka kayıtların da incelenmek suretiyle TKHK’nun 10. maddesi hükümleri ve BK.88 ve 120.madde hükümleri de değerlendirilerek ibraz edilen ihtarnameler uyarınca takip tarihi itibariyle muacceliyetin gerçekleşip gerçekleşmediği hususu da dikkate alınarak rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … tarafından ibraz edilen 05/09/2018 tarihli raporda; ” davacı … A.Ş. ile davalı … arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesi ve ek sözleşmelerin ticari işletme kredisi kapsamındaki krediler olduğu, akdin ticari ihtiyaç kredisi için kurulduğu, dava konusu alacağın ticari ihtiyaç kredisinden kaynaklandığı, diğer davalı …’nın kefalet sözleşmesiyle kredi alan …’nın kredilerine 100.000,00 TL limitle kefil olduğu, dava konusu 24 ay taksitli kredinin, tüketici kredisi olmadığı, ancak Sayın Mahkemenin farklı bir değerlendirme ile karar vermek istemesi durumunda kullanılması amacıyla; davacı bankanın davalılardan olan alacağı, kat ihtarnamesinin tebliğ durumları dikkate alınarak ayrı ayrı hesaplanarak, davalı …’ya ihtarname tebliği gerçekleşmediğinden 05/06/2017 icra takip tarihinde %17,88 (aylık 1,49} üzerinden yapılan hesaplamada davacı … A.Ş’nin davalı …’dan 42.426,26 TL anapara 2.739,32 TL (%17,88) akdi faiz ve 136,97 TL BSMV toplamı 45.302,55 TL alacaklı olduğu, icra takibinin bu tutarla sürdürülebilceği, davalı …’nın 02.06.2017 tarihinde temerrüdünün sağlandığı anlaşıldığından, 02.06,2017 tarihine değin %17,88 akdi faiz oranından, 02.06.2017 tarihinden itibaren 05.06.2017 icra takip tarihine değin %26,82 temerrüt faiz oranından yapılan hesaplamada davacı … A.Ş.’nin davalı …’dan 42.426,26 TL anapara, 2.676,11 TL (%17,88) akdi faiz, 101,10 TL (%26,82) temerrüt faizi ve 138,87 TL BSMV toplamı 45.342,34 TL alacaklı olduğu, icra takibinin bu tutarla sürdürülebileceği, aynı krediden olan alacak tutarının davalılardan ayrı ayrı tahsiliyle tahsilde tekerrüre neden olunmaması gerektiği, davacı bankanın anapara tutarına 05/06/2017 icra takip tarihinden itibaren tahsili sonuçlanana değin %26,82 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi talep edilebilceği görüş ve kanaatine varıldığı” şeklindedir.
Mahkememiz dosyası … 11. Tüketici Mahkemesinde açık yargılamaya devam olunurken 2017/577 Esas 2018/651 Karar, 04/10/2018 karar tarihi ile HMK 114/1c ve 115/2 mad. hükümleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek, görevli mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup mahkememizin 2019/68 Esas sayısı ile kaydı yapılmış olup açık yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle davalı borçlu ve diğer davalı kefil aleyhine başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı taraf, davalı …’ya genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırdığını, diğer davalı …’nın da bu krediden doğan borçlara kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edildiğini, davalıların kredi borcunun ödenmesinden sorumlu olduklarını iddia ederek itirazın iptalini talep etmiştir. Davalılar, davacı tarafından usulüne uygun olarak hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edilmediğini, temerrüte düşmediklerini, davalı …’nın kredi sözleşmesine taraf olmadığını ve bu nedenle borçtan sorumlu tutulamayacağını, faiz oranlarının fahiş olduğunu, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Yargılama sırasında görevsiz mahkemece alınan bilirkişi raporunun incelenmesinde, raporun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu anlaşılmıştır. Görevsiz mahkemece yapılan usuli işlemlerin, usul ekonomisi gereğince geçerli kabul edileceği hususu dikkate alınarak söz konusu rapor hükme esas alınmıştır.
Davalıların itirazlarının değerlendirilmesi ve uyuşmazlığın çözümlenmesi için; dava konusu genel kredi sözleşmesinin ve kefalet sözleşmesinin irdelenmesi gerekmektedir. Dosya kapsamındaki delillere göre mahkememizce yapılan değerlendirmelerde; davacı taraf ile davalı … arasında 25.05.2016 tarihinde genel kredi sözleşmesi akdedildiği, genel kredi sözleşmesinin 10.02 maddesinde ihtarnamelerin sözleşmede belirtilen adrese yapılacağının kararlaştırıldığı, adres değişikliği halinde kredi kullananın 5 gün içerisinde bankaya bildirme yükümlülüğü içerisinde olduğu, bu bildirimin yapılmaması halinde sözleşmede belirtilen adresin kanuni ikametgah sayılacağının kararlaştırıldığı, sözleşmenin 10.08 maddesinde herhangi bir uyuşmazlık halinde Banka defter ve kayıtlarının HMK m.193 gereğince delil olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı, davalı … ile akdedilen Kefalet Sözleşmesinde davalı … tarafından kullanılan 25.05.2016 tarihli genel kredi sözleşmelerine ilişkin olarak kefil olunduğuna dair düzenleme olduğu, kefaletin TBK m.583 ve m.584’de belirtilen geçerlilik şartlara uygun olduğu, uygulanacak temerrüt faiz oranının sözleşmenin 9.02 maddesinde, banka tarafından ödünç para mevzuatına uygulanan en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın %50’sinin eklenmesi suretiyle bulunacak oran olarak kararlaştırıldığı, somut olayda bankaca krediye uygulanan yıllık %17,88 akdi faiz oranına %50 eklenerek %26,82 oranında temerrüt faizi uygulandığı, uygulanan temerrüt faiz oranının sözleşmeye uygun olduğu kanaatine varıldığından davalıların itirazları yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı banka ile davalı … arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında davalıya kredi kullandırıldığı, diğer davalı …’nın kefalet sözleşmesiyle kredi borcuna kefil olduğu, kefaletin geçerlilik şartlarına haiz olduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine … 48. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, alacağın hesabın kat edildiği anda muacceliyet kazandığı, temerrüdün davalı … açısından ihtarnamenin tebliğ edilmediğinden icra takip tarihi olan 05.06.2017 tarihinde oluştuğu, diğer davalı … açısından tebliğ tarihi olan 29.05.2017 tarihine ihtarnamede tanınan 3 günlük sürenin eklenmesiyle bulunan 02.06.2017 tarihinde oluştuğu, buna göre icra takibine uygulanan %26,82 temerrüt faizinin uygun olduğu anlaşılmakla hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, davalı … yönünden takibin 42.426,26 TL asıl alacak, 2.739,32 TL akdi faiz ve 136,97 TL bsmv olmak üzere toplam 45.302,55 TL üzerinden devamına, davalı … yönünden takibin 42.426,26 TL asıl alacak, 2.676,11 TL akdi faiz, 101,10 TL temerrüt faizi ve 138,87 TL bsmv olmak üzere toplam 45.342,36 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %26,82 oranında temerrüt faizi ve %5 bsmv uygulanmasına, alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline,
-Davalı … yönünden takibin 42.426,26 TL asıl alacak, 2.739,32 TL akdi faiz ve 136,97 TL bsmv olmak üzere toplam 45.302,55 TL üzerinden devamına,
-Davalı … yönünden takibin 42.426,26 TL asıl alacak, 2.676,11 TL akdi faiz, 101,10 TL temerrüt faizi ve 138,87 TL bsmv olmak üzere toplam 45.342,36 TL üzerinden devamına,
-Takip tarihinden itibaren asıl alacağa %26,82 oranında temerrüt faizi ve %5 bsmv uygulanmasına, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.068,48 TL %20 icra inkar tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 3.097,34 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 553,24 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.544,10 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 553,24 TL harç ile, yine davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 703,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 696,42 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.337,66 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 55,32 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/05/2019

Katip
¸

Hakim ¸

Harç Beyanı
K.H.= 3.097,34 TL
P.H.= 553,24 TL
B.H.= 2.544,10 TL

Davacı yargılama gideri
500,00 TL bilirkişi ücreti
203,50 TL posta ve tebligat masrafı
703,50 TL toplam yargılama gideri