Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/670 E. 2022/416 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/670 Esas
KARAR NO : 2022/416

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 09/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; 27.12.2017 Tarihinde saat 17:30 sıralarında davalının sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç sürücüsü … kavşağı/.. istikametinden geldiğini, .. caddesini takiben … Meydanı/… istikametine doğru sağ şeritte seyir halindeyken, önünde aynı yönde seyretmekte olan davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin arka kısmına çarptığını, neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, davaya konu kazaya ilişkin olarak ceza yargılamasının …. 2.Asliye Ceza Mahkemesinin …. E., …K. sayılı dosyası ile görüldüğünü, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda davalının sigortacısı olduğu araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ise atfı kabil kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, aynı zamanda kaza tespit tutanağında da davalının sigortacısı olduğu araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun belirtildiğini, dava konusu kazanın etkisiyle davacının motosiklet ile birlikte sürüklenerek yaralandığını, davacının kazanın ardından … Devlet Hastanesine kaldırıldığını, davacıda yumuşak doku sekeli meydana geldiğini, davacının, … Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, … Devlet Hastanesi tarafından tanzim edilen engelli sağlık kurulu raporunda davacının kas iskelet sisteminde kırık sekeli %9, nöropatik ağrı %10 olmak üzere özür oranının %18 olduğunun belirlendiğini, davacıda kaza neticesinde birçok problem baş göstermeye başladığını, zaman içerisinde davacının yaşadığı sakatlığın arttığını, bedeninde kalıcı hasarlar meydana geldiğini, bu nedenle, davalıdan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep hakkı doğduğunu, davalı tarafın, müvekkilin tazminat talebini reddi üzerine tahkim yoluna başvuru yapıldığını, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin … tarih ve ….E…., K-… sayılı kararında sürekli maluliyet oranını belirtir meri düzenlemelere uygun bir rapor sunulmadığından bahisle başvurunun usulden reddine karar verildiğini, bunun üzerine müvekkil tarafça itiraz yoluna gidildiğini, İtiraz Hakem Heyetinin 06.10.2019 tarih ve 2019.i.10650, 2019/İHK-13292 sayılı kararında da yapılan itirazın reddine karar verildiğini, yapılan başvurunun usulden reddi üzerine 18.10.2019 tarihinde arabuluculuk yoluna başvuru yapıldığını, 13.11.2019 tarihinde anlaşmaya varılamadığına dair son tutanak düzenlendiğini, bu nedenle görülmekte olan davanın açılması gereği doğduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davalıdan şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ( 50tl geçici iş göremezlik, 950tl sürekli iş göremezlik olmak üzere ) talebimiz bulunduklarını, davalı şirket tarafından düzenlenen poliçenin kişi başına sakatlık halinde 330.000,00 TL tedavi giderleri ve sakatlık teminatı sağladığını, davalının sigortacısı olduğu aracın sürücüsünün tam kusuru, davacının kusursuzluğu ve tüm diğer unsurlar birlikte değerlendirildiğinde davalı şirketin limit dahilinde zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağını, davalı şirketin, avans faizinden sorumlu olduğunu, 6102 Sayılı TTK’nın 3.maddesi, “Bu kanunla düzenlenen hususlarla, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” Hükmüne havi olduğunu, aynı kanunun 1473 ve devamı maddeleri ise “özel olarak sorumluluk sigortaları düzenlenmesine” sahip olduğunu, nitekim 1473.madde açıkça; “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” Hükmünü havi olduğundan ve TTK 4-a gereği de bu kanunda düzenlenen (örneğin; sorumluluk sigortaları) veya sigorta şirketini ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerden sayıldığından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu düzenlemeleri (TTK 3, TTK 1473 maddeleri) ile birlikte bu madde bir arada göz önüne alındığında, ticari (avans) faize hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın ( 50tl geçici iş göremezlik 950tl sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere ) davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının 06/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu trafik kazasına karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde … no.lu ve 28/07/2017-2018 tarihli Zorunlu Motorlu Araçlar Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğu kazanın poliçe vadesi içinde meydana gelmesi şartıyla poliçe teminat miktarı ile sınırlı olduğunu, sürekli sakatlık halinde kaza tarihi itibariyle kişi başı teminat limiti 330.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun, Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince karayolun da meydana gelen zararların poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, sigortacının zarar giderim yükümlülüğünü düzenleyen Karayolları Trafik Kanunu’nun 98/1 ve 99/1. maddelerinin sigortacının, zararları ödeme yükümlülüğünün durumun sigortacıya yeterli ve gerekli belgelerle ihbarından itibaren 8 işgününde ödenmesi gerektiğini hükme bağladığını, bu hükümler esasen T.T.K. 1299. maddesinin tekrarı niteliğinde olduğunu, dava öncesi …’nın sürekli sakatlık tazminat talebi ile ilgili müvekkil şirkete yapılan başvuru üzerine şirket nezdinde (…) no’lu hasar dosyası açıldığını, ancak yapılan medikal araştırma neticesinde ;başvuran …’nın maluliyetine ilişkin … Devlet Hastanesi Raporunda %18 oranında maluliyet tespit edildiğini, ancak kazazedenin tekti ve tedavileri neticesinde tıbbi belgeler ve raporlar baz alınarak yapılan medikal değerlendirme sonucunda sağlık kurulu raporunda özür oranı bildirminde bulunulduğunu, başvuranın geçirdiği trafik kazası arasında illiyet bağının bulunmadığını, bu sebeple başvuranın talebinin müvekkil şirket tarafından haklı sebeple reddedildiğini, başvurunanın malulüyet durumu ile kaza sonrası uygulanan tedavilere ilişkin kayıtlar incelendiğinde, maluliyet sebebine ilişkin bir emareye rastlanamadığını, bununla birlikte dava konusuna ilişkin davacının söz konusu dava yoluna gitmeden önce sigorta tahkim komisyonuna aynı taleple başvurduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonunun … esas sayılı dosyasından yargılaması yapıldığını, Sigorta Tahkim Komsiyonu tarafından dava konusu taleplerinin reddine karar verildiğini, genel şartlarda yapılan son yasal düzeleme ile Sağlık Hizmet Bedelleri Ve Geçici İş Göremezlik Zararı ve Tedavi Giderlerinin, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak olduğunu, sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığını, davacının geçici iş göremezlik talepleri bakımından; 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunu ve Diğer bazı Kanun ve Kanun Hükmünde kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 58,59, Geçici 1. ve Geçici 2. maddeleri ile trafik sigortaları kapsamında talep edilmekte olan tedavi giderlerinin tasfiye usulü değiştirildiğini, değişiklikle birlikte, bahse konu alandaki yükümlülükler Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yerine getirileceğini, davaya konu edilen geçici iş göremezlik zararının da Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının sorumluluğunda bulunduğunu, yeni yasal düzenlemeler çerçevesinde talep bakımından müvekkil şirkete husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkil şirket bakımından buna ilişkin taleplerin reddine karar verilmesini, davacının sürekli iş gücü kaybına ilişkin talebi açısından, davacı tarafın zararlarının karşılanabilmesi için belge asıllarının ve kusura ilişkin raporların müvekkil şirkete ibrazı gerektiğini, trafik kazası tespit tutanağı, adli tabip raporu, iddianame veya takipsizlik kararı, nüfus kaydı, meslek ve kazanç belgeleri, kalıcı sakatlık konusunda Adli Tıptan alınmış rapor, kusur ve hesap raporlarının taraflarına gönderilmesini, maddi tazminata ilişkin iddia ve savunmalarını sonrasında yapacaklarını, davacının maluliyet oranının adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi tarafından tespiti gerektiğini, dava konusu talebin, trafik kazası- haksız fiil neticesinde meydana geldiğini, müvekkil şirket ile dava dışı sigortalı/işleten arasında akdedilen Trafik Sigorta Sözleşmesi’nin davacı yönünden bağlayıcılığı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile sağlandığından, 6102 sayılı TTK’nun 4/1-a maddesinde yazılı “bu kanundan” doğan uyuşmazlık kapsamına girmediğinden “mutlak ticari dava” niteliğinde olmadığını, haksız fiilden kaynaklanan davada ancak yasal faize hükmedilebildiğini, bu nedenlerle davacının dava konusu kaza sebebi ile uğradığı maluliyet oranının ve kusur durmunun Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulundan alınacak rapor ile tespitine; tazminat hesabına ilişkin raporun Hazine Müsteşarlığı listesinde yer alan uzman aktüerden alınmasına; davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve temerrüde düşmemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasına, hükmolunması halinde müvekkil şirketin sorumlu olduğu azami poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmasına, davacının, müvekkil şirket bakımından poliçe teminatı dışında bulunan taleplerinin reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 06/07/2020 tarihli celse ara kararı gereğince, Dosyanın İstanbul ATK’ya sevkine, davacının kaza nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığı, kazadan önce malul olup olmadığı, mevcut maluliyet oranının “özürlülük ölçütü ve sınıflandırılması ve özürlülere verilebilecek sağlık kurulu raporu” yönetmeliği hükümlerine göre tespit edilmesi, kaza nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığı, kaza ile maluliyet arasında nedensellik bağının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek geçici ve sürekli iş göremezlik oran ve sürelerinin tespit edilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, İstanbul ATK Tarafından ibraz edilen 06/09/2021 havale tarihli raporunda; … ve … oğlu, 24/06/1997 doğumlu, …’nın 27/12/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 20/10/2021 tarihli celse ara kararı gereğince, Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi, … Devlet Hastanesinden alınan 23/01/2019 tarihli rapor ile daha önceki ATK raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi, davacının maluliyete uğrayıp uğramadığının Özürlülük Ölçütü Ve Sınıflandırılması Yönetmeliği Hükümlerine göre belirlenmesi, davacının kalıcı ve geçici iş gücü kaybının tespiti açısından dosyanın ATK’ya sevkine karar verilmiş olup, İstanbul ATK Tarafından ibraz edilen 02/12/2021 havale tarihli raporunda; … Devlet Hastanesinin … tarihli ve … nolu sağlık kurul raporunun özürlülük raporu olduğu, Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 13/08/2021 tarihli ve 13684 karar nolu mütalaasının 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında, Kurulumuzun 05/07/2021 tarihli muayenesinde elde edilen bulgulara göre düzenlendiği, özürlülük kavramı ile meslekte kazanma gücü kaybı kavramının farklı olduğu, tüzük ve yönetmeliklerinin farklı bölümlerde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, bu nedenle düzenlenmiş özürlülük raporu ile maluliyet raporunun mukayese edilemeyeceği, Mevcut belgelere göre; Kurtuluş ve Seyhan oğlu, 24/06/1997 doğumlu İlker Mallı’nın 27/12/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 03/02/2022 tarihli ara kararı gereğince, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ceza dosyası ve dosya incelenerek meydana gelen trafik kazasında kusur durumunun oransal olarak belirlenmesi ve davacının geçici iş göremezlik talebi açısından bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Aktüer …, Kusur bilirkişisi …’ın 04/04/2022 tarihli raporunda özetle; … plakalı otomobil sürücüsü …’nun yaralanma ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü …’nın kendi yaralanması – ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 1.583,22 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 29.02.2019 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce celbi istenen … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının mahkememize gönderilmesi istenmiş olup, Uyap sistemi üzerinden gönderilen dosya örneğinin mahkememiz dosyası içerisine alındığı görülmüştür.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 05/04/2022 havale tarihli ıslah dilekçesinde; maddi tazminat talebiplerinin 1.000,00 TL üzerinden yapıldığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalarında 1.533,22 TL bedel artırımı yaparak, davalarını ıslah etiklerini ve bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat taleplerini fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak toplamda 2.583,22 TL’ye çıkarttıklarını ve kaza tarihinden tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettikleri ve ıslah harcını yatırdığı görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; Trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş gücü kaybının tazminine ilişkindir.
Dosya kapsamından, 27/12/2017 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki…plakalı motosiklet ile davalının sigortalısının sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında davalının sigortalısının aracın hızını trafik şartlarına göre ayarlamaması ve takip mesafesini ihlal etmesi sonucu arkadan çarpması nedenleriyle %100 kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, bu durumun mahkememizce alınan raporlarda da tespit edildiği anlaşılmıştır. … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı ilamında da, … plakalı araç sürücüsü …’nun meydana gelen trafik kazasında tam kusurlu olması nedeniyle mahkumiyet kararı verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Karayolları Trafik Kanunu m.91’de; İşletenlerin, 85. maddenin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortacı, işletenlerin 85. madde kapsamında üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı hukuken sorumlu hale getirilmiştir. Somut olayda; trafik kazasına sebebiyet veren … plakalı aracın davalı … Anonim Sigorta şirketi nezdinde 28/07/2017 başlangıç 28/07/2018 bitiş tarihli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi sigortalandığı, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla davacının uğradığı sürekli ve geçici iş göremezlik zararından davalının poliçe limiti kadar sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3676 E. 2021/4369 K. Sayılı ilamına göre kaza tarihi itibariyle maluliyetin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkındaki Yönetmeliği hükümlerine göre tespit edilmesi gerekir. Tahkikat aşamasında Adli Tıp Kurumu’ndan alınan 08/11/2021 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporu Hakkındaki Yönetmeliği hükümlerine göre engellilik oranının %0 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 1 ay olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Hesap yönünden yapılan bilirkişi incelemeleri sonucunda; davacının geçici iş göremezlik zararının 1.583,22 TL olduğu tespit edilmiştir.
Maddi tazminat talepleri açısından yapılan değerlendirmede; davacının sürekli olarak malul kalmadığı anlaşıldığından sürekli iş göremezlik talebinin reddine karar verilmiştir. Davacının kaza nedeniyle 1.583,22 TL geçici iş göremezlik zararı bulunduğu anlaşıldığından, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.583,22 TL geçici iş göremezlik zararının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Temerrüt açısından yapılan değerlendirmede; davacının davalıya başvuru tarihi tam olarak belirlenememekle birlikte davalının 29/02/2019 tarihinde davacının başvurusunu reddettiği tespit edildiğinden temerrüt tarihinin 29/02/2019 tarihi olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, 1.583,22 TL geçici iş göremezlik tazminatının 29/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 1.583,22 TL geçici iş göremezlik tazminatının 29/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 108,14 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 44,40 TL peşin ve 81,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 125,40 TL’nin mahsubu ile fazla harç olan 17,26‬ TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 125,40 TL (peşin+tamamlama harcı) ile 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 169,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.940,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.462,43 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.583,22 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 495,03 TL’nin davacıdan, 824,97 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.

HARÇ BEYANI
K.H: 108,14 TL
P.H: 44,40 TL
B.H: 44,40 TL
Islah Harcı: 81,00 TL
TOPLAM : 276,94 TL

DAVACI GİDERLERİ
Bilirkişi ücreti:1800 TL
Posta Masrafı:250,00 TL
ATK Masrafı : 1.890,00 TL
TOPLAM:3.940,00 TL